Madde Detay
FAZLÎ, Vardarlı Fazlî
(d. ?/? - ö. 1046\'dan sonra/1636-37\'den sonra)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Tuhfe-i Nâilî’de Fazlî mahlaslı 10 şairden söz edilmesine karşılık, bu şairlerden hiçbirinin memleketi ve hayat hikâyesi Vardarlı Fazlî ile uyuşmaz. Biyografik kaynaklardan Osmanlı Müellifleri, Sicill-i Osmanî ve Keşfü'z-Zünûn’da da Vardarlı Fazlî hakkında herhangi bir bilgiye rastlanmaz. Fazlî’nin edebiyat tarihine dâhil edilmesini sağlayan Mahzenü’l-Esrâr mesnevisidir. Eserin tek nüshası, DTCF Ktp. İsmail Saib I. nr.1422'de kayıtlıdır. 764 beyitten oluşan Mahzenü’l-Esrâr, aruzun "fâ’ilâtün fâ’ilâtün fâ’ilün" kalıbı ile yazılmıştır. Fazlî, mesnevisinin bir adının Mahzenü’l-Esrâr olduğunu; diğer adının da, okuyanda hüzünden eser kalmayacağından dolayı, Dâfiü’l-Hüzn olduğunu bildirir. Eserin sonundaki tarihten Mahzenü’l-Esrâr’ın 1046/ 1636-37’de tamamlandığı anlaşılmaktadır.
Hayatı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmayan Fazlî’nin hayat hikâyesi yalnız Mahzenü’l-Esrâr’dan takip edilebilmektedir. Eserde Fazlî'nin hayatı hakkında öğrenilen bilgiler şu şekilde özetlenebilir: Fazlî, bugün Yunanistan sınırları içinde yer alan Vardar Yenicesi’ndendir. Evrenosoğulları ile akraba bir aileye mensuptur. Mahzenü’l-Esrâr'ın başında 12 İmam’a bağlılığını açıklaması da onun Alevî/Bektaşî-meşrep olabileceğini düşündürmektedir. Yine Mahzenü’l-Esrâr'da dört halife övgüsüne yer vermemesi de bu düşünceyi desteklemektedir. Fazlî, Mahzenü’l-Esrar’ı 1046/1636-37 yılında kaleme almaya başlar ve aynı yıl bitirir. Bu da Vardarlı Fazlî’nin ölüm tarihinin 1046/1636-37'den sonra olduğunu gösterir.
Fazlî, Mahzenü’l-Esrâr’ın “Giriş Bölümü”ne tevhit, münacat, naat konulu beyitler ile başlar. Mesnevinin iki farklı yerinde, Mısır’da açlık ve yoksulluk içinde geçen günlerinden bahseder. Bir dostu, şairi üzüntüsünden kurtarmak için onu bağ gezintisine çıkarmayı teklif eder. Akşam olunca bağda kalmaya karar verirler. Bağda eşsiz güzellikte bir kasır görürler. Kasrı gezerlerken “pîr-i hakikat”ın davet haberini işitirler. Davete icabet etmek için kasra girerler. Kasrda Hz. Muhammed, Hz. Ali ve 12 İmam’ı bir arada görürler. Akşam olunca sohbet başlar. Konunun işlendiği bölümde Esrâr, Beng, Falûniyyâ, Efyûn, Kahve, Bâde, Şarap ve Boza’nın özellikleri; bu maddelerin birbirlerine hücumları anlatılır. Dostları mecliste olup bitenleri Fazlî’den yazmasını ister. O da zarurî olarak meclisin ahvalini nakleder. Meclis ahvalinin nakli tamamlanınca konunun işlendiği bölüm de sona erer.
Mahzenü’l-Esrâr’da bazı sosyal olayların yansımaları görülür. Bunlardan biri, şairin eserini kaleme aldığı yıllarda iktidarda olan IV. Murad’ın kahve, tütün ve şarap gibi maddeleri yasaklamasıdır. Fazlî afyon, boza ve esrar gibi maddeleri kullananların asıldığını, evlerinin basıldığını, atlarla yerde sürükletildiğini, parmaklarına kamış sokulduğunu canlı tasvirlerle anlatır. Kendisinin de aynı akıbete uğramaktan korktuğu ve bundan dolayı da alışkanlıklarından vazgeçmek zorunda kaldığını itiraf eder. Fazlî, eserinde o dönemde sadece kendisinin değil, İstanbul’da yaşayan kibar insanların da keyif verici maddelere düşkün olduğunu bildirir.
Keyif verici maddelerin münazarası şeklindeki eserde, her madde kendini tanıtma ve üstünlüğünü kanıtlama gayreti içindedir. Benzer şekilde kaleme alınan mesnevilerle kıyaslandığında, Nagzî ile Fazlî’nin eserinde Kahve ve Bâde; Fuzulî ile yine Fazlî’ninkinde Beng ile Bâde ortak maddelerdir. Vardarlı Fazlî’nin Mahzenü’l-Esrâr’ı Nagzî’nin Kitab-ı Kahve vü Bâde ve Fuzûlî’nin Beng ü Bâde mesnevisi ile birlikte, “sanat yönü ön plânda olan, okuyucunun edebî zevkine hitap eden, ana çizgisi aşk ve macera olan mesneviler” grubuna girer. Fazlî’nin Mahzenü’l-Esrâr’ı hacimce küçük bir mesnevi olmasına rağmen Tarama Sözlüğü’ne girmemiş birçok deyim barındırması bakımından zengindir.
Kaynakça
Açıkgöz, Namık (1991). “Kahve Etrafında Teşekkül Eden Kamuoyu”. Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 5(1): 1-27.
Aksoy, Hasan (1986). “Münazara”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 6. İstanbul: Dergâh Yay. 469.
Yaltkaya Şerafettin ve Kilisli Rifat Bilge (hzl.) (1945). Bağdadlı İsmail Paşa Keşfü'z-Zünûn Zeyli. C. 1-2. İstanbul: MEB Yay.
Danişment, İsmail Hami (1972). İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi. İstanbul: Türkiye Yay.
Diriöz, Meserret (1980). “Türk Edebiyatında Münazara”. Millî Kültür 2(1): 22.
Fazlî-i Vardarî. Mahzenü’l-Esrâr. DTCF Ktp. İsmail Saib I. Nr. 1422. vr. 28.
Kürkçüoğlu, Kemal Edip (hzl.) (1955). Fuzulî Beng ü Bâde. İstanbul: Maarif Vekaleti Yay.
Levend Agâh Sırrı (1988). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: TTK Yay. 140-141.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî Yâhûd Tezkire-i Meşâhir-i Osmâniyye. C. I-IV. İstanbul: Matbaa-i Âmire.
Özkan, F. Hakan (1997). Şabanzade Mehmed Muhteşem: Münazara-i Tiğ u Kalem. Yüksek Lisans Tezi . Afyon : Afyon Kocatepe Üniversitesi.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001).Mehmet Nail Tuman, Tuhfe-i Nailî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.
Ünver, İsmail (1986). “Mesnevi”. Türk Dili-Türk Şiiri Özel Sayısı II- Divan Şiiri.415-416-417: 433-437.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAKYayın Tarihi: 09.11.2013Güncelleme Tarihi: 28.11.2020Eserlerinden Örnekler
Mahzenü’l-Esrâr’dan
Seyr iderken biz bu kasrı bâ-safâ
İrdi ol dem gûş-ı câna bir nidâ
Ol nidâ bu idi kim î yâr-ı cân
Teşrîf eylen bu yana î zâyirân
Sizleri pîr-i hakîkat istiyor
Hem dahı şeyh-i tarîkat istiyor
Biz dahı da'vet icâbetdür diyü
Varduk ana cân u dilden isteyü
Gördük anda bir nice ârifleri
Sâhib-i mâni vü hâl ehlileri
Mustafâ vü Murtezâ bendeleri
Mahrem-i esrâr efgendeleri
Şâh Hüseyn ile Hasan âşıkları
Hem dahı Zeynü'l-ibâd sâdıkları
Ol Muhammed Bâkıra subh u mesâ
Medhin idüp ana iderler duâ
Kâzım ile Şâh Alî Mûsâ Rızâ
Cân u dilden sevgilidür bunlara
Şâh Takî ile Nakîyi sevdiler
Hem dahı Mehdîyi kimdür bildiler
Anlara çün aşk arz itdük o dem
Didiler aşk olsun îmânum bu dem
Her bir ihvâna nice tazîm ile
Bir mahal gösterdiler tekrîm ile
Her birimüz çü geçüp kılduk karâr
Şâm irince eyledük sohbet i yâr
Ol arada ben fakîr ü pür-melâl
Kasr u bâgun nâmını itdüm su'âl
Birine didüm ki î kân-ı kerem
Bu mıdur didükleri Bâg-ı İrem
Didi ol dem bana ol yâr-ı güzîn
Bu degül Bâg-ı İrem î merd-i dîn
Gerçi sûretde degül Bâg-ı İrem
Lîk bu Bâg-ı İremden yeg bu dem
Zîra ol gâ’ibde bu hâzırdadur
Ay gibsinün farkı hod zâhirdedür
Bu meseldür kim dimiş ehl-i fenâ
Gâ’ibe gülbâng ü hâzıra salâ
Bunun adı Kasr Bi'l-ayn oldı bil
Sen didügün bâg bu bâg ol degül
Der-Beyân-ı Âmeden-i Esrâr-ı Mahzenü'l-esrâr ve Beng-i Şîrîn-Güftâr
Ben bu güft ü gûda iken nâ-gehân
İçerü girdi hemân bir nev-cevân
Bir cevân-ı hoş-dem ü hem hoş-nefes
Sebze-pûş olmış ser-â-ser bâ-heves
Hızrveş hızır o sebze câmelü
Hem alem-dâr u yeşil imâmelü
Bir zarîf idi ki cümle nâs ana
Âşık-ı dîvânesi olmış şehâ
Der-Beyân-ı Âmeden-i Efyûn-ı Nâm-dâr
Der-akab gördük yine biz hûb şâh
Rûyı gendüm-gûn hem-çün kurs-ı mâh
Nükte-dân u misk-pûşân u zarîf
Sâhib-usûl u harîf ü hem latîf
Cân virür uşşâk vaslı bâgına
Mübtelâlar yüz sürer ayagına ( Fazlî-i Vardarî: 5b-6a)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Kahve-i Nâm-dâr
Der-akab gördük yine î dil-rübâ
Bir siyeh-pûş u siyeh-çerde-likâ
Bir Habeş yüzlü Yemen hünkârını
Hem yalun yüzlü Arab dil-dârını
Bir kabâ-yı Çîni giymiş egnine
Mâlik-i Fagfûrı almaz aynın
Bir aceb pür-sûz u tâb u şîve-kâr
Hem dahı mümtâz-ı bâg-ı nev-bahâr (Fazlî-i Vardarî: 8b)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Boza-i Nâ-bekâr
Çün geçüp kıldı karâr ol gül-i âr
Kapuya itdük nazar ol dem i yâr
Kapuda gördük turur bir ecnebî
Meclis-i irfâna uymaz meşrebi
Bir aceb hey'et ki göz görmiş degül
Bir garîb sûret ki nakş olmış degül
(Fazlî-i Vardarî. Mahzenü’l-Esrâr. DTCF Ktp. İsmail Saib I. Nr. 1422. vr. 12b.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 09.11.2013Güncelleme Tarihi: 28.11.2020Eserlerinden Örnekler
Mahzenü’l-Esrâr’dan
Seyr iderken biz bu kasrı bâ-safâ
İrdi ol dem gûş-ı câna bir nidâ
Ol nidâ bu idi kim î yâr-ı cân
Teşrîf eylen bu yana î zâyirân
Sizleri pîr-i hakîkat istiyor
Hem dahı şeyh-i tarîkat istiyor
Biz dahı da'vet icâbetdür diyü
Varduk ana cân u dilden isteyü
Gördük anda bir nice ârifleri
Sâhib-i mâni vü hâl ehlileri
Mustafâ vü Murtezâ bendeleri
Mahrem-i esrâr efgendeleri
Şâh Hüseyn ile Hasan âşıkları
Hem dahı Zeynü'l-ibâd sâdıkları
Ol Muhammed Bâkıra subh u mesâ
Medhin idüp ana iderler duâ
Kâzım ile Şâh Alî Mûsâ Rızâ
Cân u dilden sevgilidür bunlara
Şâh Takî ile Nakîyi sevdiler
Hem dahı Mehdîyi kimdür bildiler
Anlara çün aşk arz itdük o dem
Didiler aşk olsun îmânum bu dem
Her bir ihvâna nice tazîm ile
Bir mahal gösterdiler tekrîm ile
Her birimüz çü geçüp kılduk karâr
Şâm irince eyledük sohbet i yâr
Ol arada ben fakîr ü pür-melâl
Kasr u bâgun nâmını itdüm su'âl
Birine didüm ki î kân-ı kerem
Bu mıdur didükleri Bâg-ı İrem
Didi ol dem bana ol yâr-ı güzîn
Bu degül Bâg-ı İrem î merd-i dîn
Gerçi sûretde degül Bâg-ı İrem
Lîk bu Bâg-ı İremden yeg bu dem
Zîra ol gâ’ibde bu hâzırdadur
Ay gibsinün farkı hod zâhirdedür
Bu meseldür kim dimiş ehl-i fenâ
Gâ’ibe gülbâng ü hâzıra salâ
Bunun adı Kasr Bi'l-ayn oldı bil
Sen didügün bâg bu bâg ol degül
Der-Beyân-ı Âmeden-i Esrâr-ı Mahzenü'l-esrâr ve Beng-i Şîrîn-Güftâr
Ben bu güft ü gûda iken nâ-gehân
İçerü girdi hemân bir nev-cevân
Bir cevân-ı hoş-dem ü hem hoş-nefes
Sebze-pûş olmış ser-â-ser bâ-heves
Hızrveş hızır o sebze câmelü
Hem alem-dâr u yeşil imâmelü
Bir zarîf idi ki cümle nâs ana
Âşık-ı dîvânesi olmış şehâ
Der-Beyân-ı Âmeden-i Efyûn-ı Nâm-dâr
Der-akab gördük yine biz hûb şâh
Rûyı gendüm-gûn hem-çün kurs-ı mâh
Nükte-dân u misk-pûşân u zarîf
Sâhib-usûl u harîf ü hem latîf
Cân virür uşşâk vaslı bâgına
Mübtelâlar yüz sürer ayagına ( Fazlî-i Vardarî: 5b-6a)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Kahve-i Nâm-dâr
Der-akab gördük yine î dil-rübâ
Bir siyeh-pûş u siyeh-çerde-likâ
Bir Habeş yüzlü Yemen hünkârını
Hem yalun yüzlü Arab dil-dârını
Bir kabâ-yı Çîni giymiş egnine
Mâlik-i Fagfûrı almaz aynın
Bir aceb pür-sûz u tâb u şîve-kâr
Hem dahı mümtâz-ı bâg-ı nev-bahâr (Fazlî-i Vardarî: 8b)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Boza-i Nâ-bekâr
Çün geçüp kıldı karâr ol gül-i âr
Kapuya itdük nazar ol dem i yâr
Kapuda gördük turur bir ecnebî
Meclis-i irfâna uymaz meşrebi
Bir aceb hey'et ki göz görmiş degül
Bir garîb sûret ki nakş olmış degül
(Fazlî-i Vardarî. Mahzenü’l-Esrâr. DTCF Ktp. İsmail Saib I. Nr. 1422. vr. 12b.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 28.11.2020Eserlerinden Örnekler
Mahzenü’l-Esrâr’dan
Seyr iderken biz bu kasrı bâ-safâ
İrdi ol dem gûş-ı câna bir nidâ
Ol nidâ bu idi kim î yâr-ı cân
Teşrîf eylen bu yana î zâyirân
Sizleri pîr-i hakîkat istiyor
Hem dahı şeyh-i tarîkat istiyor
Biz dahı da'vet icâbetdür diyü
Varduk ana cân u dilden isteyü
Gördük anda bir nice ârifleri
Sâhib-i mâni vü hâl ehlileri
Mustafâ vü Murtezâ bendeleri
Mahrem-i esrâr efgendeleri
Şâh Hüseyn ile Hasan âşıkları
Hem dahı Zeynü'l-ibâd sâdıkları
Ol Muhammed Bâkıra subh u mesâ
Medhin idüp ana iderler duâ
Kâzım ile Şâh Alî Mûsâ Rızâ
Cân u dilden sevgilidür bunlara
Şâh Takî ile Nakîyi sevdiler
Hem dahı Mehdîyi kimdür bildiler
Anlara çün aşk arz itdük o dem
Didiler aşk olsun îmânum bu dem
Her bir ihvâna nice tazîm ile
Bir mahal gösterdiler tekrîm ile
Her birimüz çü geçüp kılduk karâr
Şâm irince eyledük sohbet i yâr
Ol arada ben fakîr ü pür-melâl
Kasr u bâgun nâmını itdüm su'âl
Birine didüm ki î kân-ı kerem
Bu mıdur didükleri Bâg-ı İrem
Didi ol dem bana ol yâr-ı güzîn
Bu degül Bâg-ı İrem î merd-i dîn
Gerçi sûretde degül Bâg-ı İrem
Lîk bu Bâg-ı İremden yeg bu dem
Zîra ol gâ’ibde bu hâzırdadur
Ay gibsinün farkı hod zâhirdedür
Bu meseldür kim dimiş ehl-i fenâ
Gâ’ibe gülbâng ü hâzıra salâ
Bunun adı Kasr Bi'l-ayn oldı bil
Sen didügün bâg bu bâg ol degül
Der-Beyân-ı Âmeden-i Esrâr-ı Mahzenü'l-esrâr ve Beng-i Şîrîn-Güftâr
Ben bu güft ü gûda iken nâ-gehân
İçerü girdi hemân bir nev-cevân
Bir cevân-ı hoş-dem ü hem hoş-nefes
Sebze-pûş olmış ser-â-ser bâ-heves
Hızrveş hızır o sebze câmelü
Hem alem-dâr u yeşil imâmelü
Bir zarîf idi ki cümle nâs ana
Âşık-ı dîvânesi olmış şehâ
Der-Beyân-ı Âmeden-i Efyûn-ı Nâm-dâr
Der-akab gördük yine biz hûb şâh
Rûyı gendüm-gûn hem-çün kurs-ı mâh
Nükte-dân u misk-pûşân u zarîf
Sâhib-usûl u harîf ü hem latîf
Cân virür uşşâk vaslı bâgına
Mübtelâlar yüz sürer ayagına ( Fazlî-i Vardarî: 5b-6a)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Kahve-i Nâm-dâr
Der-akab gördük yine î dil-rübâ
Bir siyeh-pûş u siyeh-çerde-likâ
Bir Habeş yüzlü Yemen hünkârını
Hem yalun yüzlü Arab dil-dârını
Bir kabâ-yı Çîni giymiş egnine
Mâlik-i Fagfûrı almaz aynın
Bir aceb pür-sûz u tâb u şîve-kâr
Hem dahı mümtâz-ı bâg-ı nev-bahâr (Fazlî-i Vardarî: 8b)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Boza-i Nâ-bekâr
Çün geçüp kıldı karâr ol gül-i âr
Kapuya itdük nazar ol dem i yâr
Kapuda gördük turur bir ecnebî
Meclis-i irfâna uymaz meşrebi
Bir aceb hey'et ki göz görmiş degül
Bir garîb sûret ki nakş olmış degül
(Fazlî-i Vardarî. Mahzenü’l-Esrâr. DTCF Ktp. İsmail Saib I. Nr. 1422. vr. 12b.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Mahzenü’l-Esrâr’dan
Seyr iderken biz bu kasrı bâ-safâ
İrdi ol dem gûş-ı câna bir nidâ
Ol nidâ bu idi kim î yâr-ı cân
Teşrîf eylen bu yana î zâyirân
Sizleri pîr-i hakîkat istiyor
Hem dahı şeyh-i tarîkat istiyor
Biz dahı da'vet icâbetdür diyü
Varduk ana cân u dilden isteyü
Gördük anda bir nice ârifleri
Sâhib-i mâni vü hâl ehlileri
Mustafâ vü Murtezâ bendeleri
Mahrem-i esrâr efgendeleri
Şâh Hüseyn ile Hasan âşıkları
Hem dahı Zeynü'l-ibâd sâdıkları
Ol Muhammed Bâkıra subh u mesâ
Medhin idüp ana iderler duâ
Kâzım ile Şâh Alî Mûsâ Rızâ
Cân u dilden sevgilidür bunlara
Şâh Takî ile Nakîyi sevdiler
Hem dahı Mehdîyi kimdür bildiler
Anlara çün aşk arz itdük o dem
Didiler aşk olsun îmânum bu dem
Her bir ihvâna nice tazîm ile
Bir mahal gösterdiler tekrîm ile
Her birimüz çü geçüp kılduk karâr
Şâm irince eyledük sohbet i yâr
Ol arada ben fakîr ü pür-melâl
Kasr u bâgun nâmını itdüm su'âl
Birine didüm ki î kân-ı kerem
Bu mıdur didükleri Bâg-ı İrem
Didi ol dem bana ol yâr-ı güzîn
Bu degül Bâg-ı İrem î merd-i dîn
Gerçi sûretde degül Bâg-ı İrem
Lîk bu Bâg-ı İremden yeg bu dem
Zîra ol gâ’ibde bu hâzırdadur
Ay gibsinün farkı hod zâhirdedür
Bu meseldür kim dimiş ehl-i fenâ
Gâ’ibe gülbâng ü hâzıra salâ
Bunun adı Kasr Bi'l-ayn oldı bil
Sen didügün bâg bu bâg ol degül
Der-Beyân-ı Âmeden-i Esrâr-ı Mahzenü'l-esrâr ve Beng-i Şîrîn-Güftâr
Ben bu güft ü gûda iken nâ-gehân
İçerü girdi hemân bir nev-cevân
Bir cevân-ı hoş-dem ü hem hoş-nefes
Sebze-pûş olmış ser-â-ser bâ-heves
Hızrveş hızır o sebze câmelü
Hem alem-dâr u yeşil imâmelü
Bir zarîf idi ki cümle nâs ana
Âşık-ı dîvânesi olmış şehâ
Der-Beyân-ı Âmeden-i Efyûn-ı Nâm-dâr
Der-akab gördük yine biz hûb şâh
Rûyı gendüm-gûn hem-çün kurs-ı mâh
Nükte-dân u misk-pûşân u zarîf
Sâhib-usûl u harîf ü hem latîf
Cân virür uşşâk vaslı bâgına
Mübtelâlar yüz sürer ayagına ( Fazlî-i Vardarî: 5b-6a)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Kahve-i Nâm-dâr
Der-akab gördük yine î dil-rübâ
Bir siyeh-pûş u siyeh-çerde-likâ
Bir Habeş yüzlü Yemen hünkârını
Hem yalun yüzlü Arab dil-dârını
Bir kabâ-yı Çîni giymiş egnine
Mâlik-i Fagfûrı almaz aynın
Bir aceb pür-sûz u tâb u şîve-kâr
Hem dahı mümtâz-ı bâg-ı nev-bahâr (Fazlî-i Vardarî: 8b)
Der-Beyân-ı Âmeden-i Boza-i Nâ-bekâr
Çün geçüp kıldı karâr ol gül-i âr
Kapuya itdük nazar ol dem i yâr
Kapuda gördük turur bir ecnebî
Meclis-i irfâna uymaz meşrebi
Bir aceb hey'et ki göz görmiş degül
Bir garîb sûret ki nakş olmış degül
(Fazlî-i Vardarî. Mahzenü’l-Esrâr. DTCF Ktp. İsmail Saib I. Nr. 1422. vr. 12b.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SELMÂN/İLÂHÎ, Seyyid Selmân Çelebi | d. ? - ö. 1571-72 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | DERÛNÎ | d. ? - ö. 1650 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | BEYÂZÎ, Mehmed Çelebi | d. - - ö. 1615-1616 / 1626-1627 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SELMÂN/İLÂHÎ, Seyyid Selmân Çelebi | d. ? - ö. 1571-72 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | DERÛNÎ | d. ? - ö. 1650 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | BEYÂZÎ, Mehmed Çelebi | d. - - ö. 1615-1616 / 1626-1627 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | SELMÂN/İLÂHÎ, Seyyid Selmân Çelebi | d. ? - ö. 1571-72 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | DERÛNÎ | d. ? - ö. 1650 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | BEYÂZÎ, Mehmed Çelebi | d. - - ö. 1615-1616 / 1626-1627 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | SELMÂN/İLÂHÎ, Seyyid Selmân Çelebi | d. ? - ö. 1571-72 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | DERÛNÎ | d. ? - ö. 1650 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | BEYÂZÎ, Mehmed Çelebi | d. - - ö. 1615-1616 / 1626-1627 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | SELMÂN/İLÂHÎ, Seyyid Selmân Çelebi | d. ? - ö. 1571-72 | Madde Adı | Görüntüle |
14 | DERÛNÎ | d. ? - ö. 1650 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | BEYÂZÎ, Mehmed Çelebi | d. - - ö. 1615-1616 / 1626-1627 | Madde Adı | Görüntüle |