Madde Detay
FEDÂÎ, Mahmud
(d. ?/1810\'lar - ö. ?/1866)
Tekke Şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mahmud olan âşık 19. yüzyılda yaşamıştır. Bu yüzyılın başlarında Sivas’ın Divriği ilçesinin Höbek köyünde doğmuştur. Doğum tarihi tam olarak bilinmemektedir. Ali ve Elif’in oğludur (Aslanoğlu 1961: 24-27). Sülalesi köyde Dervişoğlu olarak bilinir. Çobanlık yaptığı ve yarı deli olarak dolaştığı için halk ona deli nazarıyla bakmıştır. İstanbul, Halep, Kars ve üç kere de Hacıbektaş’a gitmiştir. 1866 yılında Erzurum’da öldürülmüştür. Öldürüldüğünde 45-50 yaşlarında olduğu söylenmektedir (Yıldız 2003: 475-477).
Sadedin Nüzhet Ergun’un Bektaşi-Kızılbaş Alevi Şairleri ve Nefesleri adlı eserinde sözünü ettiği 18. yüzyılda yaşayan Fedaî, başka bir şairdir (Ergun 1955: 169-174). Ancak Ergun’un kaydettiği şiirler -yedi bentlik müsemmen hariç- burada sözü edilen Fedaî’ye aittir. Ustası ve çırağı olmayan Fedaî’nin yirmi den fazla şiiri bulunmaktadır. Şiirlerinin toplam sayısının yüzden fazla olduğu söylenmektedir (Kaya 2009: 329-333). Fedaî, şiirlerinde, genellikle Alevi-Bektaşi inancını, fikrî ve mistik konuları dile getirmiştir (Özmen 1998: 475-477).
Kaynakça
Aslanoğlu, İbrahim (1961). Divriği Şairleri. İstanbul: yyy.
Ergun, Sadedin Nüzhet (1955). Bektaşi-Kızılbaş Alevi Şairleri ve Nefesleri, İstanbul: yyy.
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay.
Özmen, İsmail (1998). Alevi Bektaşi Şiirleri Antolojisi. C. 3, Ankara.
Yıldız, Alim (2003). Sivaslı Şairler Antolojisi. İstanbul: Sivaslılar Vakfı.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. DOĞAN KAYAYayın Tarihi: 27.11.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Ne Fayda
Tarikat kutbunda tecdit olmayan
Yediği haramdır yerse ne fayda
Makbul-i dergâhtan agâh olmayan
Lâyık-ı Şah’ımdır derse ne fayda
İsm-i Azam kayıdına düşmeyen
Dört kapıdan kırk makamdan geçmeyen
İşleğini yetmiş üçe seçmeyen
Beyhudedir özün yursa ne fayda
Cebrail kırk bin yıl havada döndü
Çok vakit Allah’ı gaipte sandı
Görünce kubbe üstüne kondu
“Sen sensin ben benim“ dese ne fayda
Âdem kubbe idi kubbe ev idi
Bu dünya ne duman ne de su idi
Evvel âhir yine dünya bu idi
Ahmak ana özün yorsa ne fayda
Keşt-i Nuh’un gemisine binmeyen
Nar-ı candan âb-ı hake inmeyen
Bir mürşit önünde olup yunmayan
Kendini evlâtlık saysa ne fayda
Fedaî tecellâ nokta-yı Bâ’ya
Gâhi hece okur gâhi de sâye
Özü çürük kiriş kursan bir yaya
Menzil aldıramaz koysa ne fayda
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 329.
Dedim
Arz-ı hal eyledim şahlar şahına
Kıl derdime derman el-aman dedim
Özüm türap ettim ben dergâhına
Dahi birliğine yok güman dedim
Kameti peridir simaca huri
Yoluna koymuşum can ile seri
Bir ihsan eylersen tez eyle bari
Sabra takat yoktur hal yaman dedim
Sevdada düşmeyen sanır bu bir laf
Sevdiğine düşen etmez ihtilaf
Niceler uğruna billahi telef
Sanırlar ki bî-can heman ben dedim
Beni mecnun ettin kıya bakınca
Ciğer kebap ettin oda yakınca
Ruh gelip de şu bedenden çıkınca
Şefaat-kânısın Mustafa’m dedim
Kaşlar mizan kurmuş kirpik terazi
Nur ile bezetmiş mah-ı tab yüzü
Ab-ı hayatından ver bazı bazı
Kulundur Fedaî ol zaman dedim
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 330.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 27.11.2014Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Ne Fayda
Tarikat kutbunda tecdit olmayan
Yediği haramdır yerse ne fayda
Makbul-i dergâhtan agâh olmayan
Lâyık-ı Şah’ımdır derse ne fayda
İsm-i Azam kayıdına düşmeyen
Dört kapıdan kırk makamdan geçmeyen
İşleğini yetmiş üçe seçmeyen
Beyhudedir özün yursa ne fayda
Cebrail kırk bin yıl havada döndü
Çok vakit Allah’ı gaipte sandı
Görünce kubbe üstüne kondu
“Sen sensin ben benim“ dese ne fayda
Âdem kubbe idi kubbe ev idi
Bu dünya ne duman ne de su idi
Evvel âhir yine dünya bu idi
Ahmak ana özün yorsa ne fayda
Keşt-i Nuh’un gemisine binmeyen
Nar-ı candan âb-ı hake inmeyen
Bir mürşit önünde olup yunmayan
Kendini evlâtlık saysa ne fayda
Fedaî tecellâ nokta-yı Bâ’ya
Gâhi hece okur gâhi de sâye
Özü çürük kiriş kursan bir yaya
Menzil aldıramaz koysa ne fayda
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 329.
Dedim
Arz-ı hal eyledim şahlar şahına
Kıl derdime derman el-aman dedim
Özüm türap ettim ben dergâhına
Dahi birliğine yok güman dedim
Kameti peridir simaca huri
Yoluna koymuşum can ile seri
Bir ihsan eylersen tez eyle bari
Sabra takat yoktur hal yaman dedim
Sevdada düşmeyen sanır bu bir laf
Sevdiğine düşen etmez ihtilaf
Niceler uğruna billahi telef
Sanırlar ki bî-can heman ben dedim
Beni mecnun ettin kıya bakınca
Ciğer kebap ettin oda yakınca
Ruh gelip de şu bedenden çıkınca
Şefaat-kânısın Mustafa’m dedim
Kaşlar mizan kurmuş kirpik terazi
Nur ile bezetmiş mah-ı tab yüzü
Ab-ı hayatından ver bazı bazı
Kulundur Fedaî ol zaman dedim
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 330.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020Eserlerinden Örnekler
Ne Fayda
Tarikat kutbunda tecdit olmayan
Yediği haramdır yerse ne fayda
Makbul-i dergâhtan agâh olmayan
Lâyık-ı Şah’ımdır derse ne fayda
İsm-i Azam kayıdına düşmeyen
Dört kapıdan kırk makamdan geçmeyen
İşleğini yetmiş üçe seçmeyen
Beyhudedir özün yursa ne fayda
Cebrail kırk bin yıl havada döndü
Çok vakit Allah’ı gaipte sandı
Görünce kubbe üstüne kondu
“Sen sensin ben benim“ dese ne fayda
Âdem kubbe idi kubbe ev idi
Bu dünya ne duman ne de su idi
Evvel âhir yine dünya bu idi
Ahmak ana özün yorsa ne fayda
Keşt-i Nuh’un gemisine binmeyen
Nar-ı candan âb-ı hake inmeyen
Bir mürşit önünde olup yunmayan
Kendini evlâtlık saysa ne fayda
Fedaî tecellâ nokta-yı Bâ’ya
Gâhi hece okur gâhi de sâye
Özü çürük kiriş kursan bir yaya
Menzil aldıramaz koysa ne fayda
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 329.
Dedim
Arz-ı hal eyledim şahlar şahına
Kıl derdime derman el-aman dedim
Özüm türap ettim ben dergâhına
Dahi birliğine yok güman dedim
Kameti peridir simaca huri
Yoluna koymuşum can ile seri
Bir ihsan eylersen tez eyle bari
Sabra takat yoktur hal yaman dedim
Sevdada düşmeyen sanır bu bir laf
Sevdiğine düşen etmez ihtilaf
Niceler uğruna billahi telef
Sanırlar ki bî-can heman ben dedim
Beni mecnun ettin kıya bakınca
Ciğer kebap ettin oda yakınca
Ruh gelip de şu bedenden çıkınca
Şefaat-kânısın Mustafa’m dedim
Kaşlar mizan kurmuş kirpik terazi
Nur ile bezetmiş mah-ı tab yüzü
Ab-ı hayatından ver bazı bazı
Kulundur Fedaî ol zaman dedim
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 330.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Ne Fayda
Tarikat kutbunda tecdit olmayan
Yediği haramdır yerse ne fayda
Makbul-i dergâhtan agâh olmayan
Lâyık-ı Şah’ımdır derse ne fayda
İsm-i Azam kayıdına düşmeyen
Dört kapıdan kırk makamdan geçmeyen
İşleğini yetmiş üçe seçmeyen
Beyhudedir özün yursa ne fayda
Cebrail kırk bin yıl havada döndü
Çok vakit Allah’ı gaipte sandı
Görünce kubbe üstüne kondu
“Sen sensin ben benim“ dese ne fayda
Âdem kubbe idi kubbe ev idi
Bu dünya ne duman ne de su idi
Evvel âhir yine dünya bu idi
Ahmak ana özün yorsa ne fayda
Keşt-i Nuh’un gemisine binmeyen
Nar-ı candan âb-ı hake inmeyen
Bir mürşit önünde olup yunmayan
Kendini evlâtlık saysa ne fayda
Fedaî tecellâ nokta-yı Bâ’ya
Gâhi hece okur gâhi de sâye
Özü çürük kiriş kursan bir yaya
Menzil aldıramaz koysa ne fayda
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 329.
Dedim
Arz-ı hal eyledim şahlar şahına
Kıl derdime derman el-aman dedim
Özüm türap ettim ben dergâhına
Dahi birliğine yok güman dedim
Kameti peridir simaca huri
Yoluna koymuşum can ile seri
Bir ihsan eylersen tez eyle bari
Sabra takat yoktur hal yaman dedim
Sevdada düşmeyen sanır bu bir laf
Sevdiğine düşen etmez ihtilaf
Niceler uğruna billahi telef
Sanırlar ki bî-can heman ben dedim
Beni mecnun ettin kıya bakınca
Ciğer kebap ettin oda yakınca
Ruh gelip de şu bedenden çıkınca
Şefaat-kânısın Mustafa’m dedim
Kaşlar mizan kurmuş kirpik terazi
Nur ile bezetmiş mah-ı tab yüzü
Ab-ı hayatından ver bazı bazı
Kulundur Fedaî ol zaman dedim
Kaya, Doğan (2009). Sivas Halk Şairleri. C. 2. Sivas: Sivas Valiliği Yay. 330.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | GÜLBENK, Yusuf Budak | d. 1948 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ÂŞİKÎ, Ayçiçek Piripak | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HİKMETÎ, Hikmet Özkan | d. 1942 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | GÜLBENK, Yusuf Budak | d. 1948 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÂŞİKÎ, Ayçiçek Piripak | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HİKMETÎ, Hikmet Özkan | d. 1942 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | GÜLBENK, Yusuf Budak | d. 1948 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ÂŞİKÎ, Ayçiçek Piripak | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HİKMETÎ, Hikmet Özkan | d. 1942 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | GÜLBENK, Yusuf Budak | d. 1948 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | ÂŞİKÎ, Ayçiçek Piripak | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | HİKMETÎ, Hikmet Özkan | d. 1942 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | GÜLBENK, Yusuf Budak | d. 1948 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | ÂŞİKÎ, Ayçiçek Piripak | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | HİKMETÎ, Hikmet Özkan | d. 1942 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |