FUÂDÎ, Ömer

(d. 966?/1559? - ö. 1046/1636)
tekke şairi
(Tekke / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Halvetiliğin Şa’bâniyye kolu şeyhlerinden olup mutasavvıf ve şairdir. Ömer Fuâdî’nin hayatı hakkında bilinenler Menâkıb-ı Şeyh Şa'bân-ı Veli ve Türbenâme isimli eserlerde verilen bilgilere dayanmaktadır. Menakıpnamesinde daha küçük bir çocukken babasının kendisini Şa'bân-ı Velî'nin cenaze namazına götürdüğünü belirtmektedir. Söz konusu eserlerdeki bilgiler ve konuyla ilgili kaynaklardan Ömer Fuâdî adıyla bilindiği ve şiirlerinde “Fuâdî” mahlasını kullandığı anlaşılmaktadır. H. 966 (M. 1559) yılında Kastamonu’nun Mûsâfakih mahallesinde doğduğu ileri sürülmektedir. Ailesi hakkında kaynaklarda pek bilgi bulunmamakla beraber Bursalı Mehmed Tâhir, Ömer Fuâdî'nin "Kalbî" adında ya da bu mahlasla bir oğlu olduğunu, Yahya Efendi Dergâhı Kütüphanesinde bir külliyat içinde bazı şiirlerini gördüğünü ifade etmektedir.

Fuâdî kendisini yetiştirmek amacıyla medrese eğitimi almış, tahsilini tamamlamasının ardından müftü kâtipliği görevinde bulunmuştur. Ardından tasavvufa meyletmiş ve bu konuda çeşitli eserler okumuş, kendisini saran ilahi cezbenin kâmil bir mürşide bağlanmadan marifete dönüşmeyeceğini anlayıp “Mekteb-i aşkda yine tekrar elifden başladım” diyerek Şa'bân-ı Velî Dergâhının üçüncü postnişini Abdülbâki Efendiye intisap etmiş ve üç yıl onun hizmetinde bulunmuştur. Ömer Fuâdî, şeyhinin ölümü üzerine (H. 997/ M. 1589) seyr ü sülûkunu dergâhın dördüncü postnişini Muhyiddin Efendi'nin yanında tamamlamıştır.

Ömer Fuâdî, şeyhi Muhyiddin Efendinin ölümünden sonra Şa'bân-ı Velî Dergâhında beşinci postnişin olarak H.1013 (M.1604)’te irşad hizmetine başlamış ve yaklaşık otuz üç yıl dergâhta şeyh olarak görev yapmıştır. Bütün hayatını Kastamonu’da geçiren Ömer Fuâdî 76 yaşında M. 1636 yılında vefat etmiştir. Şa'bân-ı Velî Türbesinde medfun olan şeyhi Muhyiddin Efendi'nin kabrinin yanına defnedilmiştir.

Fuâdî’nin çoğu küçük çaplı, daha çok dinî tasavvufi içerikli, Türkçe ya da Arapça olarak kaleme alınmış Menâkıb-ı Şa’bân-ı Veli, Türbenâme, Bülbiliyy, Hâbiyye, Hayâtiyye, Kaside-i Pendiyye, Mecmûa-i İlâhiyyât, Muslihu'n-Nefs, Risâle-i Aseliyye, Risâle-i Güllâbiyye, Risâle-i Halvet, Risâle-i Hüviyye, Risâle-i Müsellesât, Risâle-i Saâdetiyye, Risâle-i Tevhîdiyye, Risâle-i Virdiyye, Risale-i Zikr, Sadefiyye, Silsilenâme, Şerh-i Risâle-i Zenbilî Ali Efendi, Şerh-i Vird-i Settâr, Şevkiyye, Tercüme-i Mi'yârü't-Tarîka  gibi isimlerle otuza yakın eseri bulunmaktadır. Bu eserlerin başlıcaları şunlardır:

1. Menâkıb-ı Şeyh Şa'bân-ı Veli: Beş bölümden oluşan eserin birinci bölümünde gerçek velilik ve keramet konuları üzerinde durulmuş, ikinci bölümde Şa'bân-ı Velî'nin tarikat silsilesi verilmiş, üçüncü bölümde Seyyid Sünnetî Efendi'nin menkıbeleri, dördüncü bölümde Şa'bân-ı Velî'nin menkıbeleri anlatılmış, son bölümde ise Şa'bân-ı Ve-lî'den sonra H. 1030 (M. 1621) yılına kadar dergâhta şeyhlik yapan dört halifenin biyografilerine yer verilmiştir.

Ömer Fuâdî eserinde daha önce yazdığı geniş menakıbnameyi kısaltarak bu eseri meydana getirdiğini ifade etmektedir. H. 1026 (M. 1617) yılında tamamlanan eser Türbenâme ile birlikte basılmış (Kastamonu 1294) ve L. Nihal Yazar tarafından matbu nüsha esas alınarak neşredilmiştir.

 2. Türbenâme: Şa'bân-ı Velî Türbesi'nin yapılışı ve inşaat sürecinde yaşanılan güçlükler anlatılmaktadır. Eserin yazma nüshaları genellikle menâkıbnâme ile bir arada bulunmaktadır.

3. Bülbüliyye: Attar’ın Mantıku’t-Tayr adlı eserinden ilhamla kaleme alınan Bülbüliyye aşk ve vahdet temasının işlendiği, 1190 beyitten oluşan tasavvufi bir mesnevi olup H.1033 (M.1624) yılında yazılmıştır. Eserde güle âşık olan bülbülün feryadından kuşların duydukları rahatsızlığı Hz. Süleyman’a şikâyet etmeleri üzerine gelişen olaylara alegorik biçimde yer verilmektedir. Manisalı Birrî Efendi’nin (ö. H. 1128/ M. 1716) aynı adı taşıyan eserinde Ömer Fuâdî'nin Bülbüliyye'sinden geniş ölçüde faydalandığı anlaşılmaktadır. Bülbüliyye’nin tenkitli metni İlyas Yazar tarafından neşredilmiştir.

 4. Risâle-i Hâbiyye: Hâbnâme türündeki 678 beyitlik mesnevi H. 989 (M. 1581) yılında yazılmıştır. Eser Gencay Zavotçu tarafından bir incelemeyle birlikte neşredilmiştir.

 Ömer Fuâdî, Menâkıb-ı Şa'bân-ı Velî adlı eseriyle Şa'bân-ı Velî'nin ve Halvetiliğin Şâbâniyye kolunun tanınıp bilinmesinde ve yaygınlaşmasında büyük katkı sağlamıştır. Dönemin kaynaklarında, Halvetiyye kollarından İstanbul merkezli Sünbüliyye ve Sivâsiyye ile Mısır merkezli Gülşeniyye tarikatlarının pirleri hakkında geniş bilgi yer alırken Halvetî-Şâbânîliğin pîri Şeyh Şa'bân-ı Velî'nin inzivayı tercih etmesi, Bolu'da Hayreddin Tokadî'den hilafet alıp Kastamonu’da irşad faaliyetinde bulunması gibi sebeplerle pek bilinmemesi Fuâdî'yi Şa'bân-ı Velî hakkında bir menakıpname yazmaya teşvik etmiştir. Eserin yazılmasının bir başka sebebi de Halvetiyye tarikatının İstanbul dışında Kastamonu merkezli olmak üzere Anadolu'ya nüfuzunu Şeyh Şa'bân-ı Velî sayesinde sağlamak istemesidir.

 Fuâdî Menâkıb-ı Şa'bân-ı Velî’de kendisine kadar ulaşan Halveti silsilesine (Pîr Ömer Halvetî, Ahî Mîrem, İzzeddin Türkmânî, Sadreddin Hıyâvî, pîr-i sânî Yahyâ-yı Şirvânî, Muhammed Bahâeddin Erzincânî, Cemâl-i Halvetî, Hayreddin Tokadî, Şa'bân-ı Velî, Osman Efendi, Hayreddin Efendi, Abdülbâki Efendi, Muhyiddin Efendi) vurgu yaparak Şâbâniyye'yi müstakil bir şube haline getirmeyi amaçlamıştır. Fuâdî, şeyhi Muhyiddin Efendi'nin tavsiyesi ve I. Ahmed'in veziri Murad Paşa'nın kethüdası ve Şa'bân-ı Velî'nin müridlerinden Himmet Dede'nin oğlu Ömer Kethüdâ'nın maddi desteğiyle türbenin inşasına başlamış ancak Murad Paşa'nın Diyarbekir'de ölümünden sonra II. Osman'ın sadrazamı Nasuh Paşa'nın Ömer Kethüdâ'yı katlettirmesi yüzünden yarım kalan inşaat H. 1019'da (M. 1610) halktan toplanan yardımlarla tamamlanmıştır. Fuâdî’nin, Şa'bân-ı Velînin türbesini inşa edip irşadın yapıldığı camiyi bir tarikat âsitânesine dönüştürerek çeşitli hizmetlerde bulunması, tarikatın ikinci piri olarak da değerlendirilmesini mümkün kılmıştır.

 Şa’bânîyye şeyhi Fuâdî bir taraftan tarikat içi kurumsallaşmayı sağlarken diğer yandan Kadızâde hareketine karşı da tavrını açıkça ortaya koymuştur. Evliya kabirlerini ziyaret, türbe yapımı, tasavvufi şahsiyetlerden istimdad edilmesi ve devranın cevazına dair Kadızâdeliler'in eleştirilerine Fuâdî, Menâkıbnâme ve Türbenâme adlı eserlerinde şeyhülislâm fetvalarından da yararlanarak cevaplar vermiş, böylelikle tarikatın meşruiyet ve yaygınlık kazanmasında etkili olmuştur. Onun çabalarıyla Anadolu'da yaygınlık kazanan Halvetiliğin Şâbâniyye silsilesi halifelerinden İsmail Çorûmî ile devam etmiştir. Şâbâniyye, XVII. yüzyılın ikinci yansında Karabaşiyye ve onun alt kolu olan Nasûhiyye vasıtasıyla İstanbul'da kurumsallaşmaya başlamıştır.

 Fuâdî’nin şeyhlik yönü sanatında belirleyici olmuş, ele aldığı konularda öğreticiliği ön plana çıkararak şiiri bu yolda bir araç olarak kullanmıştır. Bu nedenle şiirlerinde tasavvuf yüzeysel kalmış, hayal unsurlarından çok gerçek yaşantılar sanat anlayışını belirlemiştir. Tekke şiirinin genel özelliklerine bağlı kalarak, yalın Türkçe ile söylediği şiirlerinde, günlük dile ait kullanımlar, atasözleri ve deyimler sıklıkla yer almaktadır. Divan şiiri geleneklerine bağlı kalarak gazel ve mesnevi nazım biçimleriyle benimseyen Fuâdî, üç ilahisi dışında vezin olarak aruzu tercih etmiştir. Üslup ve düşünce açısından Menakıbnâme, Bülbüliyye ve diğer eserlerinde yer yer Yunus'un etkileri görülen Fuâdî, işlediği tasavvufî aşkın yanında zaman zaman toplumsal konulara da eleştirel yaklaşmıştır. “Pâdişahın kuvveti hutbe ile sikkesidür / Hutbe yerindedir amma sikkesini bozdular” gibi söyleyişlere yer verdiği Kaside-i pendiyyesi bu anlamda sosyal adaletsizlikler, toplumsal bozulma ve yozlaşma, ahlaki çöküntü gibi çeşitli sosyal problemlerin ele alındığı önemli şiirlerindendir.

 

Kaynakça

Abdülkadiroğlu, Abdülkerim (1991). Halvetilik'in Şa'bâniyye Kolu ve Şeyh Şa'bân-ı Veli Külliyesi. Ankara: Kastamonu Şeyh Şa'ban-ı Veli Derneği Yay.

Baysar, Hilâl (1991). Ömerü'l-Fuâdî Hayatı, Edebî Şahsiyeti, Eserleri. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Bedirhan, Muhammed (2011). Hz. Pir Şaban-ı Veli Menkıbeleri, Ömer Fuâdî. İstanbul: Nefes Yay.

Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmanlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Curry, John J.(2005). "Defending the Cult of Saints in Seventeenth-Century Kastamonu: Ömer el-Fu'âdi's Contribution to Religious Debate in Ottoman Society". Ed. C. Imer - K. Kiyotaki. Frontiers of Ottoman Studies. (I):139-148.

Demircioğlu, Ziya (1962). Kastamonu Evliyaları. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası.

Demircioğlu, Ziya (1983). Şeyh Şa'bân-ı Veli ve Postnişinleri. Kastamonu: Doğrusöz Matbaası.

Karaçam, Hatice (2006). Derviş Ömer Fuadi Efendi’nin Şehr-i Vird-i Settar Adlı Eseri ve Tasavvufi Görüşleri (İnceleme-Metin). Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi

Mehmet Behçet (1341). Kastamonu Âsâr-ı Kadimesi. İstanbul: Maarif Vekâleti Hars Dairesi

Oğuz, M. İhsan (1995). Hz. Şa’bân-ı Velî ve Mustafa Çerkeşî. İstanbul: Oğuz Yay.

Okumuş, Ali (1998) Menâkıb-ı Şa’bân-i Velî. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi

Ozanoğlu, İhsan (1966). Türk Büyüklerinden Ünlü Bilgin ve Mutasavvıf Şa'bân-ı Veli: Hayatı, Eserleri ve Külliyesi. Kastamonu: Yenises Matbaası.

Ozanoğlu, İhsan (1967). Şa'bân-ı Velî Menâkıbı. Kastamonu: yyy.

Sayacı, Ülkü (2003). Ömer Fuadi’nin Risale-i Sadefiyye Adlı Eseri. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.

Tâtcı, Mustafa (1993). "Şeyh Ömer Fuadî ve Sadefiyyesi". Yedi İklim. 41: 38-40.

Tâtcı, Mustafa –Sever, Mustafa (2012). Ömer Fuâdî Halvetî Divânçe-i İlâhiyât-Sadefiye-Pendiyye. İstanbul: Şeyh Şaban-ı Veli Kültür ve Sanat Derneği Yay.

Ünal, Asuman (2008). Ömer Fuadi'nin Risale-i Virdiyye Adlı Eserindeki Tasavvufi Görüşleri. Yüksek Lisans Tezi. Konya: Selçuk Üniversitesi.

Yazar, İlyas (1999). “Osmanlı’nın Kültür Şehirlerinden Kastamonu’da Yetişmiş Bir Şâir: Ömer Fuâdî”, Folklor Edebiyat Dergisi. 20:113-124

Yazar, İlyas (1999). Ömer Fuadi Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği ve Bülbüliyye'sinin Metni. Yüksek Lisans Tezi. İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi.

Yazar, İlyas (2001). Ömer Fuâdî: Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Bülbüliyyesinin Metni. İstanbul: Hamle Yay.

Yazar, İlyas (2005). “Ömer Fuadi’nin Bülbüliyyesi Üzerine Bir İnceleme”. II. Kastamonu Kültür Sempozyumu Bildirileri. Ankara: Kastamonu Valiliği Yay. 293-302.

Yazar, İlyas (2006). “Risale-i Bülbüliyye”. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Araştırmaları Dergisi. 12:121-134.

Yazar, İlyas (2007). "Ömer Fuâdî". İslam Ansiklopedisi. C.34. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 61-63.

Yazar, L. Nihal (1985). Halvetîliğin Şa'bâniyye Kolu: Menâkıb-ı Şa'bân-ı Velî ve Türbenâme. Ankara: Mas Matbaacılık.

Yılmaz, Necdet (2001). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf: Sufiler. Devlet ve Ulemâ (17. Yüzyıl). İstanbul: Osmanlı Araştırmaları Vakfı Yay.

Zavotçu, Gencay (2007). Türk Edebiyatında Hâbnâme ve Ömer Fu'âdî'nin Hâbiyye Risalesi. Kocaeli: Hazret-i Pir Şeyh Şa’ban-ı Veli Vakfı Yay.

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ İLYAS YAZAR
Yayın Tarihi: 09.09.2013
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Kasîde-i Pendiyye

Mûra basma seni mârân ısırur

Körpe incitme ki arslan ısırur

 

Öldürüp mârı uçurma cânı

Dem olur ki seni su‛bân ısırur

 

Kıblenün ehlini tekfîr itme

Ka‛be hakkı seni kablan ısırur

 

Olmasa râ‛î Hüdâ çubânı

Ganem-i ruhunı gürgân ısırur

 

Nefs-i emmâre seginden hazer it

Dâmen-i pâyüni her an ısırur

 

Nefs-i hakkâni hücum itse ne gam

Isırursa seg-i cânân ısırur

 

Nefs sükkânına hiç olma karin

Seni tâ ki seg-i segbân ısırur

 

Zaleme kapusına meyl itme

Seg-i segban gibi derbân ısırur

 

Ber-zemîn itme tekebbür yâd it

Kabrüni ki teni dîdân ısırur

 

Hak yolında pâ-bürehne yürime

‛Avk ider pâyüni hârân ısırur

 

Varak-ı nîk ü bedi fark eyle

İtmesen destün ısırgan ısırur

 

Güli bülbülden ayırma zinhâr

Elüni hâr-ı gülistân ısırur

 

Akrabâ kalbini vîrân itme

Nâ-gehân ‛akreb-i vîrân ısırur

 

Hâl-i dânâda gerek zevk-i kemâl

Olmasa nâkıs u nâdân ısırur

 

‛Âlimün ‛ilmi hilimsüz olsa

Anı bir câhil-i gazbân ısırur

 

Hüsn-i hâle melekiyyetle iriş

Melekiyyetsüzi şeytan ısırur

 

Hiç müdârât itmesün kimse ile

Düşmen olur seni dostân ısırur

 

Zikr-i dâ’im ide gör devranda

Dutarak ‛ömrüni devrân ısırur

 

Bakma şehvetle güzeller gözine

Müjesinden dil-i bîgân ısırur

 

Dil behiştini Fu’âdî yıkma

Duzah içre seni nîrân ısırur

 Yazar, İlyas (2001). Ömer Fuâdî: Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Bülbüliyyesinin Metni. İstanbul: Hamle Yay. 101-104.

 

Gazel

Gitdi cismim geldi bir cân yirine

Gitdi cânım geldi cânân yirine

 

Ölmeden cânâna cânın virmeyen

Bulmayup derdine dermân yirine

 

Sırr-ı cânı vü fedâsın añla kim

Tuymayan bu râzı her an yirine

 

Evliyâ sırrın vü cânuñ hâlini

Bilür ol kim gele ‘irfân yirine

 

‘Iyd-i vaslına Fu'âdî irişüp

Virdi cânın bunda kurbân yirine

 Yazar, İlyas (2001). Ömer Fuâdî: Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Bülbüliyyesinin Metni. İstanbul: Hamle Yay. 50.

 

Gazel

‛Aşkdurur ‛âşıkları hayrân iden

‛Aşkdurur ayıkları mestân iden

 

‛Aşkdurur esrârı ifşâ eyleyen

‛Aşkdurur anı yine pinhân iden

 

‛Aşkdurur "ahbebtü" sırrın fâş iden

‛Aşkdurur "en u‛raf"e îmân iden

 

‛Aşkdurur sâf-ı celâl ile cemâl

‛Aşkdurur hem bunları sultân iden

 

‛Aşkdurur bâb-ı Hüdâya irgüren

‛Aşkdurur ‛âşıkları derbân iden

 

‛Aşkdurur viren dil ü câna hayat

‛Aşkdurur çeşm-i keşf-i cân iden

 

‛Aşkdurur bir zerreyi şems eyleyen

‛Aşkdurur hem katreyi ‛ummân iden

 

‛Aşkdurur derdi viren ‛âşıklara

‛Aşkdurur ol derdi hem dermân iden

 

‛Aşkdurur tende Fu’âdî cân-ı pâk

‛Aşkdurur anı yine kurbân iden

 Yazar, İlyas (2001). Ömer Fuâdî: Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Bülbüliyyesinin Metni. İstanbul: Hamle Yay. 189-190.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1CELÂLÎ, Mustafad. 1829-1830 - ö. 1893-1894Doğum YeriGörüntüle
2HASANd. 1865 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HAKKI YORGANSIZ/YORGANSIZ HAKKI/YORGANSIZ/BAYRAKTAR HAKKI ÇAVUŞ/HAKKI ÇAVUŞ/BAYRAKTAROĞLU/YORGANSIZOĞLU/YORGANSIZ HAKKI ÇAVUŞ/ÇAVUŞ, Hakkı Bayraktard. 1894 - ö. 17.02.1964Doğum YeriGörüntüle
4CELÂLÎ, Mustafad. 1829-1830 - ö. 1893-1894Doğum YılıGörüntüle
5HASANd. 1865 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6HAKKI YORGANSIZ/YORGANSIZ HAKKI/YORGANSIZ/BAYRAKTAR HAKKI ÇAVUŞ/HAKKI ÇAVUŞ/BAYRAKTAROĞLU/YORGANSIZOĞLU/YORGANSIZ HAKKI ÇAVUŞ/ÇAVUŞ, Hakkı Bayraktard. 1894 - ö. 17.02.1964Doğum YılıGörüntüle
7CELÂLÎ, Mustafad. 1829-1830 - ö. 1893-1894Ölüm YılıGörüntüle
8HASANd. 1865 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9HAKKI YORGANSIZ/YORGANSIZ HAKKI/YORGANSIZ/BAYRAKTAR HAKKI ÇAVUŞ/HAKKI ÇAVUŞ/BAYRAKTAROĞLU/YORGANSIZOĞLU/YORGANSIZ HAKKI ÇAVUŞ/ÇAVUŞ, Hakkı Bayraktard. 1894 - ö. 17.02.1964Ölüm YılıGörüntüle
10CELÂLÎ, Mustafad. 1829-1830 - ö. 1893-1894MeslekGörüntüle
11HASANd. 1865 - ö. ?MeslekGörüntüle
12HAKKI YORGANSIZ/YORGANSIZ HAKKI/YORGANSIZ/BAYRAKTAR HAKKI ÇAVUŞ/HAKKI ÇAVUŞ/BAYRAKTAROĞLU/YORGANSIZOĞLU/YORGANSIZ HAKKI ÇAVUŞ/ÇAVUŞ, Hakkı Bayraktard. 1894 - ö. 17.02.1964MeslekGörüntüle
13CELÂLÎ, Mustafad. 1829-1830 - ö. 1893-1894Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14HASANd. 1865 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15HAKKI YORGANSIZ/YORGANSIZ HAKKI/YORGANSIZ/BAYRAKTAR HAKKI ÇAVUŞ/HAKKI ÇAVUŞ/BAYRAKTAROĞLU/YORGANSIZOĞLU/YORGANSIZ HAKKI ÇAVUŞ/ÇAVUŞ, Hakkı Bayraktard. 1894 - ö. 17.02.1964Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16CELÂLÎ, Mustafad. 1829-1830 - ö. 1893-1894Madde AdıGörüntüle
17HASANd. 1865 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18HAKKI YORGANSIZ/YORGANSIZ HAKKI/YORGANSIZ/BAYRAKTAR HAKKI ÇAVUŞ/HAKKI ÇAVUŞ/BAYRAKTAROĞLU/YORGANSIZOĞLU/YORGANSIZ HAKKI ÇAVUŞ/ÇAVUŞ, Hakkı Bayraktard. 1894 - ö. 17.02.1964Madde AdıGörüntüle