Madde Detay
HÂKÎ, Mehmed Hâkî
(d. ?/? - ö. 1172/1759)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed Hâkî Efendi'dir. Şiirlerinde Hâkî mahlasını kullandı. Kilis'te doğdu (Fatîn 1271: 81). Sicill-i Osmânî'de "Isfahanlıdır, Ruhalı diye meşhur oldu" denilmektedir (Mehmed Süreyya 1311: 65). Râmiz Âdâb-ı Zurafâ'da "Ruhâlı (Urfalı) olduğunu ve Ruhâvî Hâkî Efendi olarak tanındığını söylüyor (Erdem 1994: 88). Mecelletü'n-Nisâb'da da Urfalı olduğu bildirilmektedir (Müstakim-zâde 194). İlk öğrenimini memleketinde yaptı. Sonra İstanbul'a geldi. Burada da tahsiline devam etti. Hâcegân sınıfına dahil oldu. Sadaka mansıplarıyla ve bazı taşra hizmetleriyle vaktini geçirdi. Alçakgönüllü tavırlarından dolayı İstanbul'da çevresinin takdirini kazandı ve bu vesileyle defterdar mektupçuluğu görevine getirildi. 1172/1759 senesinin ortalarında İstanbul'da vefat etti. Âdâb-ı Zurafâ'da 1171/1758'de (Erdem 1994: 88); Sicill-i Osmânî'de Zilhicce 1179/1766'da vefat ettiği bildirilmektedir (Mehmed Süreyya 1311: 65).
Râmiz'e göre cüsseli bir vücuda sahip, şişman, kendine mahsus garip kıyafetler giyen, tekellüften uzak bir kişi idi (Erdem 1994: 88).
Fatîn'e göre devrinde kıt'a söylemekle şöhret kazanmış bir şair idi (Fatîn 1271: 81). Sicill-i Osmânî'ye göre şâ'ir-i mahirdir, tarih düşürmekte ustadır ve Defterdarlık kapısındaki "Ketebe koysa sezâdır buna Sultân Mahmûd" tarihini de o söylemiştir (Mehmed Süreyya 1311: 65). Râmiz'e göre ise rengîn sözlü şiirleri ile itibar kazanmış, şiirlerinde taze mazmunlar kullanmış, sözü uzatmaktan kaçınarak söyleyeceklerini bir kıt'aya sığdırmış, tarihleri de herkes tarafından takdir edilmiştir (Erdem 1994: 89).
Kaynakça
Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ'sı. Ankara: AKM Yay.89.
Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul.80.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul. 65
Müstakim-zâde Sa'deddin Efendi. Mecelletü'n-Nisâb. Süleymaniye Kütüphanesi. Halet Efendi Bölümü. Nr. 628.
Şemseddîn Sâmî (1308). Kâmûsü'l‑A‘lâm. C. III. İstanbul.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 02.09.2014Güncelleme Tarihi: 18.11.2020Eserlerinden Örnekler
Sadr-ı A'zam Koca Râgıb Paşa'ya Kıt'a
Kerem mukâta'ası tâ zamân-ı Hâtem'den
Kalup mezâdda bir kimse olmayup tâlib
Kimin nukûd-ı atâyâsı var anı alacak
Meger cenâb-ı sadâret-penâh ola Râgıb
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 80.)
Defter-hâne'ye Târîh-i Tâm
Zîver-i beyt-i şeref pâdişeh-i devrânın
Zıll-i âsâr-ı hümâyûnı cihâna memdûd
Fikr-i şâhânesi i'mârınadır dünyânın
Oldı hayrâtı atâyâsı gibi nâ-ma'dûd
Cümleden birisi bu köhne sarây-ı kalemin
Yıkılup olmuş iken seng ü ruhâmı nâ-bûd
Vakf idüp himmetini bu eser-i zîbâya
İtdi ta'mîri içün emr-i hümâyûnı vürûd
Az zamân içre bunun gibi binâ-yı âlî
Himmet-i pâdişeh-i âlem ile buldı vücûd
Müteyemmen ola durdukça bu beytü'l-aklâm
Ola mahsûd-ı felek işbu binâ-yı mes'ûd
Seyr idüp kıt'a-i resmin didi Hâkî târîh
"Ketebe koysa sezâdır buna Sultân Mahmûd" (Sene 1161)
(Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ'sı. Ankara: AKM Yay. 89.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 02.09.2014Güncelleme Tarihi: 18.11.2020Eserlerinden Örnekler
Sadr-ı A'zam Koca Râgıb Paşa'ya Kıt'a
Kerem mukâta'ası tâ zamân-ı Hâtem'den
Kalup mezâdda bir kimse olmayup tâlib
Kimin nukûd-ı atâyâsı var anı alacak
Meger cenâb-ı sadâret-penâh ola Râgıb
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 80.)
Defter-hâne'ye Târîh-i Tâm
Zîver-i beyt-i şeref pâdişeh-i devrânın
Zıll-i âsâr-ı hümâyûnı cihâna memdûd
Fikr-i şâhânesi i'mârınadır dünyânın
Oldı hayrâtı atâyâsı gibi nâ-ma'dûd
Cümleden birisi bu köhne sarây-ı kalemin
Yıkılup olmuş iken seng ü ruhâmı nâ-bûd
Vakf idüp himmetini bu eser-i zîbâya
İtdi ta'mîri içün emr-i hümâyûnı vürûd
Az zamân içre bunun gibi binâ-yı âlî
Himmet-i pâdişeh-i âlem ile buldı vücûd
Müteyemmen ola durdukça bu beytü'l-aklâm
Ola mahsûd-ı felek işbu binâ-yı mes'ûd
Seyr idüp kıt'a-i resmin didi Hâkî târîh
"Ketebe koysa sezâdır buna Sultân Mahmûd" (Sene 1161)
(Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ'sı. Ankara: AKM Yay. 89.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 18.11.2020Eserlerinden Örnekler
Sadr-ı A'zam Koca Râgıb Paşa'ya Kıt'a
Kerem mukâta'ası tâ zamân-ı Hâtem'den
Kalup mezâdda bir kimse olmayup tâlib
Kimin nukûd-ı atâyâsı var anı alacak
Meger cenâb-ı sadâret-penâh ola Râgıb
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 80.)
Defter-hâne'ye Târîh-i Tâm
Zîver-i beyt-i şeref pâdişeh-i devrânın
Zıll-i âsâr-ı hümâyûnı cihâna memdûd
Fikr-i şâhânesi i'mârınadır dünyânın
Oldı hayrâtı atâyâsı gibi nâ-ma'dûd
Cümleden birisi bu köhne sarây-ı kalemin
Yıkılup olmuş iken seng ü ruhâmı nâ-bûd
Vakf idüp himmetini bu eser-i zîbâya
İtdi ta'mîri içün emr-i hümâyûnı vürûd
Az zamân içre bunun gibi binâ-yı âlî
Himmet-i pâdişeh-i âlem ile buldı vücûd
Müteyemmen ola durdukça bu beytü'l-aklâm
Ola mahsûd-ı felek işbu binâ-yı mes'ûd
Seyr idüp kıt'a-i resmin didi Hâkî târîh
"Ketebe koysa sezâdır buna Sultân Mahmûd" (Sene 1161)
(Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ'sı. Ankara: AKM Yay. 89.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Sadr-ı A'zam Koca Râgıb Paşa'ya Kıt'a
Kerem mukâta'ası tâ zamân-ı Hâtem'den
Kalup mezâdda bir kimse olmayup tâlib
Kimin nukûd-ı atâyâsı var anı alacak
Meger cenâb-ı sadâret-penâh ola Râgıb
(Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l‑Eş‘âr. İstanbul. 80.)
Defter-hâne'ye Târîh-i Tâm
Zîver-i beyt-i şeref pâdişeh-i devrânın
Zıll-i âsâr-ı hümâyûnı cihâna memdûd
Fikr-i şâhânesi i'mârınadır dünyânın
Oldı hayrâtı atâyâsı gibi nâ-ma'dûd
Cümleden birisi bu köhne sarây-ı kalemin
Yıkılup olmuş iken seng ü ruhâmı nâ-bûd
Vakf idüp himmetini bu eser-i zîbâya
İtdi ta'mîri içün emr-i hümâyûnı vürûd
Az zamân içre bunun gibi binâ-yı âlî
Himmet-i pâdişeh-i âlem ile buldı vücûd
Müteyemmen ola durdukça bu beytü'l-aklâm
Ola mahsûd-ı felek işbu binâ-yı mes'ûd
Seyr idüp kıt'a-i resmin didi Hâkî târîh
"Ketebe koysa sezâdır buna Sultân Mahmûd" (Sene 1161)
(Erdem, Sadık (hzl.) (1994). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ'sı. Ankara: AKM Yay. 89.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Okan Yüksel | d. 28 Eylül 1946 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Mustafa Korkmaz Dinçer | d. 1943 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Okan Yüksel | d. 28 Eylül 1946 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Mustafa Korkmaz Dinçer | d. 1943 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Okan Yüksel | d. 28 Eylül 1946 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Mustafa Korkmaz Dinçer | d. 1943 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Okan Yüksel | d. 28 Eylül 1946 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Mustafa Korkmaz Dinçer | d. 1943 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Meslek | Görüntüle |
13 | Okan Yüksel | d. 28 Eylül 1946 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Mustafa Korkmaz Dinçer | d. 1943 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Okan Yüksel | d. 28 Eylül 1946 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Mustafa Korkmaz Dinçer | d. 1943 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | VAHÎD, Ebû Bekir | d. 1802 - ö. 1887 | Madde Adı | Görüntüle |