HALÎMÎ, Mustafa

(d. ?/? - ö. 1173/1759-60)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Halîmî İstanbul'da doğdu. Burmalı Mescid müezzini Ali Efendi'nin oğludur. Asıl adı Mustafa olup Halîmî Paşa veya Halîmî Mustafa Paşa şeklinde anılmaktadır. Rûznamçe-i evvel kaleminde yetişen şair, 23 yıl bu kalemde çalışa­rak 1146/1733-34 yılında Kisedarlığa yükseldi. 1165/1751-2 yılında defterdar, peşinden de başdefterdar oldu. 1166/1753-54'te Mirimiranlıkla Sayda valiliği­ne görevlendirildi. Bir yıl sonra istifası veya azli sebebiyle Haceganlık rütbesiyle geri döndü. İkinci kez Defterdar oldu. 1168 /1755-56 yılında azledil­dikten sonra Limni'ye sürgün edildi. 1169 /1756-57 yılında Muhasebe-i evvel ol­du. 1170 /1757-58 yılında bu görevinden azledilerek Gelibolu'ya sürüldü. Tekrar affa uğradı. Dört ay kadar sonra üçüncü kez defterdar oldu. 1169 /1759-60 yılın­da vezirlik göreviyle Musul valiliğine getirildi. Musul'a gitmek üzere yola çıkan Halimî, rızası dışında meydana gelen yolsuz hareketleri so­nucu Bozcaada'ya sürüldü. Bu "yolsuz hareketin ne olduğunu bilmiyo­ruz. Mehmed Süreyya, Halîmî'nin İzmit mutasarrıfından senetle 1000 altın borç aldığını, kendisine bağlı olan kişilere mağlup olduğunu ve o kişilerin de şairin itibarını kullanarak servet sahibi olduklarım bildirir. Halîmî, 1173/1759-60 yılında idam edildi. İsmail Paşa, şairin İzmit'te öldürüldüğünü vurgular. Mehmed Süreyya da aynı görüşü tekrarlar. 

Mehmed Süreyya, şairin Burmalı Mescid'e defnedildiğini belirtir­ken; Esad Efendi, Burmalı Mescid'de şairin kesik başının bulunduğunu vurgular. Âdâb-ı Zurafâ'nın kenarına düşülen bir notta da şu bilgilere yer verilir: "Pederi mescid müezzini imiş. Ser-i maktu'u kabr-i mer­kumda medfundur. Menfası Bozcaada olmakla anda maktuldur." Ha­fız Hüseyin Ayvansarâyî, Mecmuâ-i Tevârih'de şairin Burmalı Mescid civarına defnedilmiş olduğunu belirtirken; cesedinin mi, kesik başının mı burada bulunduğuna açıklık getirmez. Vefeyât-ı Selâtin'de ise; kesik başının bu mescide gömülmüş olduğu belirtilir. "Fazl-ı Rabbani" ibaresi, şairin ölüm yılını belirttiği zikredilir.

Tezkireler, şairin, iyi huylu, cömert bir insan olduğuna değinirler. Adab-ı Zurafa'da Halîmî'nin şiirine de dikkat çekilir. "Şiir ve inşada da pakize-edâ bir şair-i mâhir idi" denilir. Esad Efendi, "üç cüz kadar eş'ar-ı divanı vardır" şeklinde açıklamada bulunur. Buradaki "cüz" söz­cüğünden neyi kastettiğine açıklık getirilmez.

 Halîmî'nin tek eseri Dîvân'ıdır. Üç nüshası İÜ. Kütüphanesi, TY, Nr. 454, 1794, 2848'de kayıtlı bulunmaktadır. Başka bir nüshası da Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi H. 949'dadır.

Kaynakça

Çifti, Ömer (hzl.) Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr, Fatin Davud. ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219117/h/metin.pdf. 74.  [erişim tarihi: 1.1.2015]. 

Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvansarayî, Vefeyât-ı Ayvansarayî. İstanbul: Buhara Yay. 20

Erdem, Sadık (hzl.) (1985). Râmiz ve Âdâb-ı Zurafâ’sı. Ankara: AKM Yay. 83.

İsmail Paşa (tsz.).  İzâhu'l-Meknun. C. I. 499.

Mehmed Süreyya (1308-15/ 1890-97). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul:  Matbaa-i Âmire. 242.

Müstakimzade Süleyman Sadeddin (2000). Mecelletü’n-Nisâb fi’n-Nisbi ve’l-Künâ ve’l-Elkâb. (Tıpkı Basım). Ankara: KB Kütüphaneler Genel Müdürlüğü. vr.189a.

Kılıç, Filiz (hzl.) (1988).Tezkire-i Şuara-yı Şefkat-i Bağdadî. ekitap.kulturturizm.gov.tr. 16b. [erişim tarihi:01.01.2015]

Oğraş, Rıza (hzl.). Esad Mehmed Efendi ve Bağçe-i Safâ-Endûz’u: İnceleme-Tenkitli Metin-Dizin. ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219117/h/metin.pdf. 121. [erişim tarihi: 1.1.2015].

 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. İSMAİL HAKKI AKSOYAK
Yayın Tarihi: 04.02.2015
Güncelleme Tarihi: 18.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Zevk-i vasl-ı yâri ben dûr olmadıkça bilmedim

Neş'e-i sahbâyı mahmûr olmadıkça bilmedim

Kem nazardan sakınurdum çeşm-i bâdâmın anın

Dîde-i fettânı pür-şûr olmadıkça bilmedim

Târ-ı şebde hâne-i vîrâneme teşrîfini

Şu'le-i hüsnüyle pür-nûr olmadıkça bilmedim

Çille-i gamdan beni âzâd hayli dem imiş

Nâme-i ıtkımda mestûr olmadıkça bilmedim

Ey Halîmî başa çıkdım san'at-ı aşkında lîk

Dest-bûs-i yâre destûr olmadıkça bilmedim

(Çifti, Ömer. Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr, Fatin Davud, ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-219117/h/metin.pdf. 74.[erişim tarihi: 1.1.2015])


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1RE’FET, Mehmed Azîz, Vâsık-zâde, Madrûb-zâded. 1723 - ö. 1765Doğum YeriGörüntüle
2Ali Selahattin Yiğitoğlud. 1887 - ö. 31 Aralık 1939Doğum YeriGörüntüle
3BEDRÎ, Ahmed Bedrî Efendid. 1817 - ö. 1861 ds.Doğum YeriGörüntüle
4RE’FET, Mehmed Azîz, Vâsık-zâde, Madrûb-zâded. 1723 - ö. 1765Doğum YılıGörüntüle
5Ali Selahattin Yiğitoğlud. 1887 - ö. 31 Aralık 1939Doğum YılıGörüntüle
6BEDRÎ, Ahmed Bedrî Efendid. 1817 - ö. 1861 ds.Doğum YılıGörüntüle
7RE’FET, Mehmed Azîz, Vâsık-zâde, Madrûb-zâded. 1723 - ö. 1765Ölüm YılıGörüntüle
8Ali Selahattin Yiğitoğlud. 1887 - ö. 31 Aralık 1939Ölüm YılıGörüntüle
9BEDRÎ, Ahmed Bedrî Efendid. 1817 - ö. 1861 ds.Ölüm YılıGörüntüle
10RE’FET, Mehmed Azîz, Vâsık-zâde, Madrûb-zâded. 1723 - ö. 1765MeslekGörüntüle
11Ali Selahattin Yiğitoğlud. 1887 - ö. 31 Aralık 1939MeslekGörüntüle
12BEDRÎ, Ahmed Bedrî Efendid. 1817 - ö. 1861 ds.MeslekGörüntüle
13RE’FET, Mehmed Azîz, Vâsık-zâde, Madrûb-zâded. 1723 - ö. 1765Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Ali Selahattin Yiğitoğlud. 1887 - ö. 31 Aralık 1939Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15BEDRÎ, Ahmed Bedrî Efendid. 1817 - ö. 1861 ds.Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16RE’FET, Mehmed Azîz, Vâsık-zâde, Madrûb-zâded. 1723 - ö. 1765Madde AdıGörüntüle
17Ali Selahattin Yiğitoğlud. 1887 - ö. 31 Aralık 1939Madde AdıGörüntüle
18BEDRÎ, Ahmed Bedrî Efendid. 1817 - ö. 1861 ds.Madde AdıGörüntüle