Madde Detay
HARÎRÎ, Abdü’l-celîl Efendi
(d. ?/? - ö. ?/1537\\\'den sonra)
divan şairi, tarihçi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Abdülcelil’dir. Kastamonulu’dur. Devrin veziri Damad İbrahim Paşa ve Defterdar İskender Çelebi’nin himayelerine mazhar oldu. Harirî’nin ölüm tarihi Sicill-i Osmânî’de 940/1533 olarak verilmektedir. Tuhfe-i Naili, Babinger Tarihi ve TDEA gibi kaynakların bu konuda Sicill-i Osmânî’yi temel aldığı görülür. Ancak, Harirî’nin Ferhat-nâme adlı eserinin asıl konusunu teşkil eden ve kaynaklarda Pulya Seferi veya Gazâ-yı Sefer-i Körfös (643/1537) olarak da geçen savaşa bizzat katıldığı bilgisi göz önüne alınırsa Harirî’nin vefatı bu tarihten sonra olmalıdır.
Harîrî’nin, Pulya seferinin anlatıldığı Ferhat-nâme, Kanuni Sultan Süleyman'ın seferlerinin anlatıldığı Süleyman-nâme (Levend 1956: 67) veya Fütûhât-ı Süleymâniyye (Babinger 1992: 71) ve Umdetü’l-Vesâyâ veya Zübdetü’n-Nesâyih olarak da bilinen bir nasihat kitabı mevcuttur (Canım 2000: 225).
Nasirliği şairliğinden üstündü. Kınalı-zâde gazel söylemede başarılı olmadığını söyler (Sungurhan 2009: 233). Başarılı bir inşa ustası, tarih düşürücü ve sanatın her alanında iyi yetişmiş biriydi. Zor muammaların çözümünde, Arapça, Farsça karmaşık, anlaşılması güç, muhayyel beyitleri açıklamada büyük mahareti vardı. Kısa sürede pek çok tarih düşürebilir ve muamma söyleyebilirdi (Canım 2000: 225).
Kaynakça
Akgün, Murat (2008). Hariri Abdülcelil Efendi'nin Ferhat-namesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi.
Babinger, Franz (1992). Osmanlı Tarih Yazarları ve Eserleri.(çev. Coşkun Üçok) Ankara: KB Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.
İpekten, Haluk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1999). Latîfî Tezkiresi. Ankara: Akçağ Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Alî, Künhü'l-ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Aşık Çelebi, Meşâirü'ş-şuarâ. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kılıç, Filiz (2010). Klasik Türk Edebiyatının Peşinden. Ankara: Grafiker Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Levend, Agah Sırrı (1956). Gazavat‐nameler ve Mihaloğlu Ali Bey’in Gazavat‐namesi. Ankara: TTK Yay.
Sungurhan-Eyduran Aysun (hzl.) (2008). Beyânî,Tezkiretü'ş-Şu’arâ. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-215416/h/giris.pdf
Sungurhan-Eyduran Aysun (hzl.) (2009). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü'ş-Şu’arâ http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10739,tsmetinbpdf.pdf?0
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. FİLİZ KILIÇYayın Tarihi: 12.03.2014Güncelleme Tarihi: 11.06.2022Eserlerinden Örnekler
Nedür ögersün ey vâ’iz cinânun adn u me’vâsı
Cemâl-i yâre aşk olsun nedür cennet temâşâsı
Seg-i kûyun gice efgânumı gûş eyleyüp didi
Aceb şol bî-nevâ kimdür ki baş agrıtdı gavgâsı
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay. 225)
Ferhat-nâmeden
Ahvâl-i deryâ
Bâd-bân bâd-ı hoş-havâya hem-inân gemi yolları âsân olup efvâc-ı emvâc-ı hatar-nâk ve tünd-bâd-ı hevl-nâk sâkin olup bu harekât-ı sa‘bdan kavî za‘îf olmuşduk. Bu havâyile zevrak sâkin sâkin hareket idip katı yumuşak yürüyüp hâsılı sâhil-i Galata'da eskile âdet üzre iskeleye mürûr olundu. Bu dilber-i kebk-reftâr ve tûtî-güftâr ile ve bu dostân-ı ahbâb-ı ahyâr ile hemân ol çaġ teveccüh-i deşt ü küh-sâr ve bâğ ü râğ idip revâne olduk.
Büt-i sîmîn-bedenler içi taşı
Od ana virmeyen dil halka taşı
Sanevber-kad sanemler âfet-i cân
Bular gevher bulâra kālete-gân
İgen âfet-belâ her kadd ü kāmet
Bularla haşr olan görür kıyâmet
Lebi gonçe sanemler guncı çokdur
Soruversen dili var ağzı yokdur
Eġer söyler disen söyle yalanı
Gele oldur bu söze inananı
Şem‘alerdür ki yalın yüzlülerdür
Yeni par par Mesîhâ sözlülerdür
Çelîpâ saçlu her biri sanemler
Dişidir incüler hem la‘l-femler
(Akgün, Murat (2008). Hariri Abdülcelil Efendi'nin Ferhat-namesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 18)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 12.03.2014Güncelleme Tarihi: 11.06.2022Eserlerinden Örnekler
Nedür ögersün ey vâ’iz cinânun adn u me’vâsı
Cemâl-i yâre aşk olsun nedür cennet temâşâsı
Seg-i kûyun gice efgânumı gûş eyleyüp didi
Aceb şol bî-nevâ kimdür ki baş agrıtdı gavgâsı
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay. 225)
Ferhat-nâmeden
Ahvâl-i deryâ
Bâd-bân bâd-ı hoş-havâya hem-inân gemi yolları âsân olup efvâc-ı emvâc-ı hatar-nâk ve tünd-bâd-ı hevl-nâk sâkin olup bu harekât-ı sa‘bdan kavî za‘îf olmuşduk. Bu havâyile zevrak sâkin sâkin hareket idip katı yumuşak yürüyüp hâsılı sâhil-i Galata'da eskile âdet üzre iskeleye mürûr olundu. Bu dilber-i kebk-reftâr ve tûtî-güftâr ile ve bu dostân-ı ahbâb-ı ahyâr ile hemân ol çaġ teveccüh-i deşt ü küh-sâr ve bâğ ü râğ idip revâne olduk.
Büt-i sîmîn-bedenler içi taşı
Od ana virmeyen dil halka taşı
Sanevber-kad sanemler âfet-i cân
Bular gevher bulâra kālete-gân
İgen âfet-belâ her kadd ü kāmet
Bularla haşr olan görür kıyâmet
Lebi gonçe sanemler guncı çokdur
Soruversen dili var ağzı yokdur
Eġer söyler disen söyle yalanı
Gele oldur bu söze inananı
Şem‘alerdür ki yalın yüzlülerdür
Yeni par par Mesîhâ sözlülerdür
Çelîpâ saçlu her biri sanemler
Dişidir incüler hem la‘l-femler
(Akgün, Murat (2008). Hariri Abdülcelil Efendi'nin Ferhat-namesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 18)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 11.06.2022Eserlerinden Örnekler
Nedür ögersün ey vâ’iz cinânun adn u me’vâsı
Cemâl-i yâre aşk olsun nedür cennet temâşâsı
Seg-i kûyun gice efgânumı gûş eyleyüp didi
Aceb şol bî-nevâ kimdür ki baş agrıtdı gavgâsı
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay. 225)
Ferhat-nâmeden
Ahvâl-i deryâ
Bâd-bân bâd-ı hoş-havâya hem-inân gemi yolları âsân olup efvâc-ı emvâc-ı hatar-nâk ve tünd-bâd-ı hevl-nâk sâkin olup bu harekât-ı sa‘bdan kavî za‘îf olmuşduk. Bu havâyile zevrak sâkin sâkin hareket idip katı yumuşak yürüyüp hâsılı sâhil-i Galata'da eskile âdet üzre iskeleye mürûr olundu. Bu dilber-i kebk-reftâr ve tûtî-güftâr ile ve bu dostân-ı ahbâb-ı ahyâr ile hemân ol çaġ teveccüh-i deşt ü küh-sâr ve bâğ ü râğ idip revâne olduk.
Büt-i sîmîn-bedenler içi taşı
Od ana virmeyen dil halka taşı
Sanevber-kad sanemler âfet-i cân
Bular gevher bulâra kālete-gân
İgen âfet-belâ her kadd ü kāmet
Bularla haşr olan görür kıyâmet
Lebi gonçe sanemler guncı çokdur
Soruversen dili var ağzı yokdur
Eġer söyler disen söyle yalanı
Gele oldur bu söze inananı
Şem‘alerdür ki yalın yüzlülerdür
Yeni par par Mesîhâ sözlülerdür
Çelîpâ saçlu her biri sanemler
Dişidir incüler hem la‘l-femler
(Akgün, Murat (2008). Hariri Abdülcelil Efendi'nin Ferhat-namesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 18)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Nedür ögersün ey vâ’iz cinânun adn u me’vâsı
Cemâl-i yâre aşk olsun nedür cennet temâşâsı
Seg-i kûyun gice efgânumı gûş eyleyüp didi
Aceb şol bî-nevâ kimdür ki baş agrıtdı gavgâsı
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü'ş-Şuarâ ve Tabsıratü'n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay. 225)
Ferhat-nâmeden
Ahvâl-i deryâ
Bâd-bân bâd-ı hoş-havâya hem-inân gemi yolları âsân olup efvâc-ı emvâc-ı hatar-nâk ve tünd-bâd-ı hevl-nâk sâkin olup bu harekât-ı sa‘bdan kavî za‘îf olmuşduk. Bu havâyile zevrak sâkin sâkin hareket idip katı yumuşak yürüyüp hâsılı sâhil-i Galata'da eskile âdet üzre iskeleye mürûr olundu. Bu dilber-i kebk-reftâr ve tûtî-güftâr ile ve bu dostân-ı ahbâb-ı ahyâr ile hemân ol çaġ teveccüh-i deşt ü küh-sâr ve bâğ ü râğ idip revâne olduk.
Büt-i sîmîn-bedenler içi taşı
Od ana virmeyen dil halka taşı
Sanevber-kad sanemler âfet-i cân
Bular gevher bulâra kālete-gân
İgen âfet-belâ her kadd ü kāmet
Bularla haşr olan görür kıyâmet
Lebi gonçe sanemler guncı çokdur
Soruversen dili var ağzı yokdur
Eġer söyler disen söyle yalanı
Gele oldur bu söze inananı
Şem‘alerdür ki yalın yüzlülerdür
Yeni par par Mesîhâ sözlülerdür
Çelîpâ saçlu her biri sanemler
Dişidir incüler hem la‘l-femler
(Akgün, Murat (2008). Hariri Abdülcelil Efendi'nin Ferhat-namesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 18)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Sadık Vicdani Kayıkçıoğlu | d. 9 Kasım 1866 - ö. 22 Ekim 1939 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HASAN | d. 1865 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ŞEMSÎ, Candaracı-zâde Muhyiddîn Şemsî, Mehmed Çelebi, Şemsî-i Defterdâr | d. ? - ö. 1491-92 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Sadık Vicdani Kayıkçıoğlu | d. 9 Kasım 1866 - ö. 22 Ekim 1939 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HASAN | d. 1865 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ŞEMSÎ, Candaracı-zâde Muhyiddîn Şemsî, Mehmed Çelebi, Şemsî-i Defterdâr | d. ? - ö. 1491-92 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Sadık Vicdani Kayıkçıoğlu | d. 9 Kasım 1866 - ö. 22 Ekim 1939 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HASAN | d. 1865 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ŞEMSÎ, Candaracı-zâde Muhyiddîn Şemsî, Mehmed Çelebi, Şemsî-i Defterdâr | d. ? - ö. 1491-92 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Sadık Vicdani Kayıkçıoğlu | d. 9 Kasım 1866 - ö. 22 Ekim 1939 | Meslek | Görüntüle |
11 | HASAN | d. 1865 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | ŞEMSÎ, Candaracı-zâde Muhyiddîn Şemsî, Mehmed Çelebi, Şemsî-i Defterdâr | d. ? - ö. 1491-92 | Meslek | Görüntüle |
13 | Sadık Vicdani Kayıkçıoğlu | d. 9 Kasım 1866 - ö. 22 Ekim 1939 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HASAN | d. 1865 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ŞEMSÎ, Candaracı-zâde Muhyiddîn Şemsî, Mehmed Çelebi, Şemsî-i Defterdâr | d. ? - ö. 1491-92 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Sadık Vicdani Kayıkçıoğlu | d. 9 Kasım 1866 - ö. 22 Ekim 1939 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HASAN | d. 1865 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ŞEMSÎ, Candaracı-zâde Muhyiddîn Şemsî, Mehmed Çelebi, Şemsî-i Defterdâr | d. ? - ö. 1491-92 | Madde Adı | Görüntüle |