Madde Detay
İBRÂHÎM, İbrâhîm Bey
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Biyografik kaynaklarda İbrâhîm Bey hakkında herhangi bir bilgi yoktur. Bilinen tek eserinden hareketle araştırmacıların ileri sürdükleri görüşler onu yeterince tanımamıza yetmediği gibi, bunlardaki çelişkiler de konuyla ilgili bilgileri tartışmalı hâle getirmektedir. Ergun, İbrâhîm Bey’in “14 üncü asrın son yarısında” (Ergun 1935'den aktaran İKTYDK ty.: 66); Çelebioğlu (1999: 138) ise, eserinin dil özellikleri dolayısıyla “XIV. yüzyılın ikinci yarısı ile XV. yüzyılın ilk yarısında” yaşadığını tahmin etmektedir. Oysa Câmi’u’n-Nezâ’ir’de şiirlerine nazire yazanlar arasında Âşık Paşa (ö. 1332) ve Şeyyâd Hamza (ö. 1348'den sonra) gibi 14. yüzyılın ilk yarısında yaşamış şairlerin bulunması onun, 13. yüzyıl sonu ile 14. yüzyılın ilk yarısında yaşamış olabileceğini düşündürmektedir. Dîvânı’nın “Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmut Efendi No. 3791”de kayıtlı nüshasının temmet kaydında şairin Kayserili ve kâtip olduğu yazılıdır. Nitekim kimi şiirlerinin başlıklarındaki “Nasîhat-i Kâtib İbrâhîm” ibareleri de mesleği ile ilgili bu bilgiyi doğrulamaktadır. Ayrıca hem Dîvânı’nın içeriği hem Câmi’u’n-Nezâ’ir’deki şiirlerinin bazılarının “İbrâhîmü’l-Mevlevî” şeklindeki başlığından da İbrâhîm Bey’in Mevlevî olduğu anlaşılmaktadır.
Şiirlerinde kendi ismi “İbrâhîm”i mahlas olarak kullanan şairin elimizdeki tek eserine araştırmacılar; Külliyât (Ergun 1935: 132; Tarama Sözlüğü 1988: XXXIX; Şentürk 2002: 11), Dîvân (İKTYDK ty.: 66; Tuman 2001: 3; Güler 1995), Seçme Şiirler Mecmûası (Levend 1988: 169), Muhtasar Mesnevî Şerhi (Çelebioğlu 1999: 138), Dîvânçe (Duman 1996: 74) gibi isimler vermişlerdir. Gerçekten de eser, farklı isimlendirmelere hak verdirecek tarzdadır. “Gayrı mürettep dîvân” olarak da nitelendirilebilecek metnin büyük kısmı Mesnevî şerhine dairdir. Yakın zamana kadar biri muhtasar olmak üzere “Üsküdar Selimağa Kütüphanesi, Kemankeş No. 250” ve “Süleymaniye Kütüphanesi Nazif Paşa No. 399”da kayıtlı iki nüshası bilinmekteydi. Daha sonra “Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmut Efendi No. 3791”de İbrâhîm Tennûrî’nin Gülşen-i Niyâz’ı olarak kayıtlı olan, hatta bu isimle de yayımlanan (Deniz vd. 1983) eserin aslında İbrâhîm Bey Dîvânı’nın bilinmeyen bir nüshası olduğu ortaya çıkarılmıştır (Köksal 2006). Bunların yanı sıra içinde sadece şairin “Mi’râc-nâme”sinin bulunduğu “İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Seminer Kitaplığı 4038”de kayıtlı bir nüsha mevcuttur. Dîvân üzerine doktora çalışması yapılmıştır (Güler 1995).
İbrâhîm Bey’in, Âşık Paşa ile Gülşehrî’den etkilendiğini belirten Ergun, “zamanına göre lisanda yaptığı tasarruf bakımından çok büyük bir kudret gösterdiği” fikrindedir (Ergun 1935'den aktaran İKTYDK ty: 66). Ancak Ergun’un şairle ilgili bu değerlendirmesinin tartışmaya açık olduğu ifade edilmiştir (İKTYDK ty: 66). Şiirlerine Âşık Paşa (ö. 1332), Şeyyâd Hamza (ö. 1348'den sonra), Nesîmî (ö. 15. yy. başları) ve Ahmedî (ö. 1412-13) gibi tanınmış şairler nazireler yazmıştır.
Kaynakça
Çelebioğlu, Âmil (1999). Türk Edebiyatında Mesnevi (Xv. yy’a kadar). İstanbul: Kitabevi Yay.
Deniz, Rasim, A. R. Karabulut (hzl.) (1983). Şeyh İbrâhîm Tennûrî Divânı Gülşen-i Niyâz’dan Seçmeler. Kayseri.
Duman, Musa (1996). “XV. Yüzyıl Şairlerinden İbrahim Bey”. İlmî Araştırmalar (2): 73-78.
Duman, Musa (1997). “İbrahim Bey’in Miraçnamesi: İmlâ Özellikleri. Metin, Sözlük ve Ekler Dizini”. İÜEF Türk Dili ve Edebiyatı Dergisi. (XXVII): 169-238.
Eğridirli Hacı Kemâl. Câmi’u’n-Nezâ’ir. Bayezıd Kütüphanesi. No. 5781.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1935). Türk Şairleri. C. 1. İstanbul.(yyy.).
Fidan, Mustafa (1995). İbrahim Tennûrî, Gülzâr-ı Manevî (İnceleme – Metin – Sözlük). Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Güler, Kadir (1995). İbrahim Beg Divanı. Doktora Tezi. Kayseri: Erciyes Üniversitesi.
Güler, Kadir (2001). “İbrahim Bey Divanı mı, Tennûrî’nin Gülşen-i Niyâz’ı mı?”. I. Kayseri ve Yöresi Kültür, Sanat ve Edebiyat Bilgi Şöleni, 12-13 Nisan 2001. C. 1. Kayseri: Erciyes Ünv. Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Yay. 343-346.
İbrâhîm Beg Külliyâtı (Kütüphane kaydına göre Gülşen-i Niyâz). Süleymaniye Kütüphanesi. Hacı Mahmut Efendi. No. 3791.
İlaydın, Hikmet (1974). “Anadolu'da Klasik Türk Şiirinin Başlangıcı”. Türk Dili 30 (277): 765-774.
İstanbul Kütüphaneleri Türkçe Yazma Divanlar Katalogu (ty.). C. 1. İstanbul: MEB Yay.
Köksal, M. Fatih (2006). “Klasik Türk Şiirinin Kurucularından İbrâhîm Beg”. Türklük Bilimi Araştırmaları, Prof. Dr. Ömer Faruk Akün’e Armağan (19): 363-382.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I. Ankara: Bizim Büro Yay.
Levend, Âgâh Sırrı (1999). Türk Edebiyatı Tarihi: Giriş. C. 1. Ankara: TTK Yay.
Şentürk, Ahmet Attila (2002). XVI. Asra Kadar Anadolu Sahası Mesnevilerinde Edebî Tasvirler. İstanbul. Kitabevi Yay.
Tarama Sözlüğü (1988). C. 8. Ankara: TDK Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSALYayın Tarihi: 18.10.2013Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen uyhuda ben her gice bîdâram efendi
Gâh inilerem gâh olur ağlaram efendi
Nâzük durur incine deyü gözde hayâlün
Kirpüklerümi yummağa korkaram efendi
Bir dem yüzüñi görmegi ger câna satarsan
Bin cân-ıla bilgil ki hırîdâram efendi
Cânumda vü gönlümde eger olmasa sevgün
Cândan u gönülden dahı bîzâram efendi
Işkunda ciger dâğına inanmaz olursan
Yaram yüregüm karşuna çün yâram efendi
Şol la’l dudağun hevesinden niçe niçe
Bağrum kanını göz yaşına karam efendi
Kul yazmağa İbrâhim’i tapuna okursan
Baş üzre kalem bigi gerek varam efendi
(Köksal, M. Fatih (2006). “Klasik Türk Şiirinin Kurucularından İbrâhîm Beg”. Türklük Bilimi Araştırmaları, Prof. Dr. Ömer Faruk Akün’e Armağan (19): 384.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.10.2013Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen uyhuda ben her gice bîdâram efendi
Gâh inilerem gâh olur ağlaram efendi
Nâzük durur incine deyü gözde hayâlün
Kirpüklerümi yummağa korkaram efendi
Bir dem yüzüñi görmegi ger câna satarsan
Bin cân-ıla bilgil ki hırîdâram efendi
Cânumda vü gönlümde eger olmasa sevgün
Cândan u gönülden dahı bîzâram efendi
Işkunda ciger dâğına inanmaz olursan
Yaram yüregüm karşuna çün yâram efendi
Şol la’l dudağun hevesinden niçe niçe
Bağrum kanını göz yaşına karam efendi
Kul yazmağa İbrâhim’i tapuna okursan
Baş üzre kalem bigi gerek varam efendi
(Köksal, M. Fatih (2006). “Klasik Türk Şiirinin Kurucularından İbrâhîm Beg”. Türklük Bilimi Araştırmaları, Prof. Dr. Ömer Faruk Akün’e Armağan (19): 384.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen uyhuda ben her gice bîdâram efendi
Gâh inilerem gâh olur ağlaram efendi
Nâzük durur incine deyü gözde hayâlün
Kirpüklerümi yummağa korkaram efendi
Bir dem yüzüñi görmegi ger câna satarsan
Bin cân-ıla bilgil ki hırîdâram efendi
Cânumda vü gönlümde eger olmasa sevgün
Cândan u gönülden dahı bîzâram efendi
Işkunda ciger dâğına inanmaz olursan
Yaram yüregüm karşuna çün yâram efendi
Şol la’l dudağun hevesinden niçe niçe
Bağrum kanını göz yaşına karam efendi
Kul yazmağa İbrâhim’i tapuna okursan
Baş üzre kalem bigi gerek varam efendi
(Köksal, M. Fatih (2006). “Klasik Türk Şiirinin Kurucularından İbrâhîm Beg”. Türklük Bilimi Araştırmaları, Prof. Dr. Ömer Faruk Akün’e Armağan (19): 384.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sen uyhuda ben her gice bîdâram efendi
Gâh inilerem gâh olur ağlaram efendi
Nâzük durur incine deyü gözde hayâlün
Kirpüklerümi yummağa korkaram efendi
Bir dem yüzüñi görmegi ger câna satarsan
Bin cân-ıla bilgil ki hırîdâram efendi
Cânumda vü gönlümde eger olmasa sevgün
Cândan u gönülden dahı bîzâram efendi
Işkunda ciger dâğına inanmaz olursan
Yaram yüregüm karşuna çün yâram efendi
Şol la’l dudağun hevesinden niçe niçe
Bağrum kanını göz yaşına karam efendi
Kul yazmağa İbrâhim’i tapuna okursan
Baş üzre kalem bigi gerek varam efendi
(Köksal, M. Fatih (2006). “Klasik Türk Şiirinin Kurucularından İbrâhîm Beg”. Türklük Bilimi Araştırmaları, Prof. Dr. Ömer Faruk Akün’e Armağan (19): 384.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işık | d. 1910 - ö. 03.02.1990 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SOMUNCU BABA | d. ? - ö. 20.09.1412 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ASLAN GAYSERİLİM, H. Recep Çalkaner | d. 1947 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işık | d. 1910 - ö. 03.02.1990 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SOMUNCU BABA | d. ? - ö. 20.09.1412 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ASLAN GAYSERİLİM, H. Recep Çalkaner | d. 1947 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işık | d. 1910 - ö. 03.02.1990 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | SOMUNCU BABA | d. ? - ö. 20.09.1412 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ASLAN GAYSERİLİM, H. Recep Çalkaner | d. 1947 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işık | d. 1910 - ö. 03.02.1990 | Meslek | Görüntüle |
11 | SOMUNCU BABA | d. ? - ö. 20.09.1412 | Meslek | Görüntüle |
12 | ASLAN GAYSERİLİM, H. Recep Çalkaner | d. 1947 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işık | d. 1910 - ö. 03.02.1990 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | SOMUNCU BABA | d. ? - ö. 20.09.1412 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ASLAN GAYSERİLİM, H. Recep Çalkaner | d. 1947 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | IŞIK/SEFİL ÂŞIK, Mehmet Ali Işık | d. 1910 - ö. 03.02.1990 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | SOMUNCU BABA | d. ? - ö. 20.09.1412 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ASLAN GAYSERİLİM, H. Recep Çalkaner | d. 1947 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |