Madde Detay

Asıl adı İsmail Alptekin olan İmamoğlu, 1940 yılında Mersin ilinin Silifke ilçesine bağlı İmamuşağı köyünde dünyaya gelmiştir. İmamoğlu soy kütüğü olarak Sarıkeçililere dayanmaktadır. Dedesi Hasan Alptekin yazları Toros yaylalarına çıkmakta kışın ise deniz sahilin yakın yerlerde yaşamaktadır. Dedesi Hasan Alptekin’in Zeynep Alptekin ile evliliğinden âşığın babası Mehmet Alptekin, amcaları İsmail ve Ali Alptekin ile halaları Havva, Ünzile ve Elif adındaki çocukları dünyaya gelmiştir. İmamoğlu’nun dedesi gençlik yıllarında Aydın iline gittiğinden dolayı köylerinde “Aydınlı” olarak tanınmaktadırlar. Babası Mehmet Alptekin, Taşucu’nda üç yıl okula gitmiş, dönemin şartlarına göre de ‘eğitmen’ olmuştur. Erdemli de görevine başlayan Mehmet Alptekin babasının ölümü üzerine köyüne dönmüş ve ailenin geçimini temin etmiştir (Alptekin 2002: 6-7). Köyüne döndükten sonra Ayşe Hanımla evlenmiş bu evlilikten dört çocuğu olmuştur. Âşığın Elif, Ümmü, Ali ve Hasan adlarını taşıyan kardeşlerinden sadece Hasan yaşamış diğer kardeşleri küçük yaşta vefat etmiştir. İmamoğlu’nun babasının ilk eşinin ölümü üzerine Hatice Hanımla evlenmiş ve bu evliliğinden altı çocuğu olmuştur. Çocuklarının adları, Ayşe, [İsmail], İsmail, Ahmet, Kemal ve Fatma’dır. Âşığın Hatice Hanımdan olan çocuklarından üçüncüsüdür, aynı adı taşıyan kendisinden iki yaş büyük kardeşi (1938 doğumlu) ölünce 1940 yılında doğan çocuklarına da aynı adı vermişlerdir. Bundan dolayı İsmail Alptekin'in nüfustaki doğum tarihi 1938 olarak görülmektedir. Âşığın yedi yaşında iken annesini kaybetmiş ve babası Mehmet Alptekin üçüncü evliliğini Emine Hanım ile yapmıştır. Bu evlilikten dokuz kardeşi olan İmamoğlu’nun kardeşlerinin adları şöyledir: Ayşe, Ünzile, İlyas, Ali Berat, Süleyman Fuat, Ramazan Nihat, Fatma, Zeynep ve Elife’dir. İlkokul mezunu olan İsmail Alptekin, 1958 yılında İzmir ve İstanbul’da vatani görevini yapmış, 1960 yılında eşi Havva Hanım ile evlenmiştir. Âşığın, baba ocağından ayrılarak yakın bir köy olan Boğsak’ta yaşamaya başladığı dönemlerde zorluklarla mücadele etmiş, hem kireç ocağında hem de aldığı dini eğitimle köyün imamlığını yapmıştır. İsmail Alptekin ve Havva Hanımın altı çocuğu dünyaya gelmiştir. Adları, Ali, Hatice, Cemil, İsmail, Ayşe ve Havva’dır. İmamoğlu, hâlen Silifke’de hayatını sürdürmektedir (Alptekin 2002: 8-12).

İmamoğlu ilkokul mezunudur. Hüseyin Atalar adlı arkadaşından ve babasından aldığı kitaplar sayesinde eski yazıyı da öğrenmiş, dini bilgiler konusunda kendisini babasından aldığı dini terbiye ve kitap okuyarak geliştirmiştir. Bu bilgi birikimi sayesinde gittiği köylerde namaz kıldırır ve dini sohbetlerde bulunmuştur. Aynı zamanda iyi bir şiir okuyucusu olan İmamoğlu, Pir Sultan Abdal, Kaygusuz Abdal ve Dadaloğlu ve Âşık Veysel’in şiirlerini okur ve terennüm eder. Başlangıçta Süleyman Çelebi gibi dini konulara üzerinden aruz ile şiir yazmayı denemesine karşın bu tarzdan vazgeçerek Çukurova âşığı Karaca Oğlan ve Sürmeli Bey hikâyelerini okumasıyla hece ile şiirler söylemeye ve yazmaya başlamıştır (Alptekin 2002: 13). İlk şiirini 1957 yılında yazmış ve o yıllarda destancılık geleneğine uygun olarak meydana getirdiği ve çarşı pazarda sattığı kitapçıklarında Âşık İsmail mahlasını, 1962 yılından babasının vefatı olan 1988 yılına kadar da Âşık Hoca mahlasını kullanmıştır (Alptekin 2002: 14). Sonraki yıllarda babasının mesleğinden dolayı İmamoğlu mahlasını kullandığı şiirlerinde görülmektedir. İmamoğlu badeli bir âşık değildir, saz çalmaz ancak irticali olarak şiir söyleyebilmektedir. Beş yüzü aşkın şiiri bulunan İmamoğlu’nun bütün şiirleri Ali Berat Alptekin (2002) tarafından hazırlanan Âşık İmamoğlu (İsmail Alptekin) adlı eserde toplanmıştır. Şiirlerinde peygamber kıssaları, Karaca Oğlan ve Sürmeli Bey, Kerem ile Aslı, Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun halk hikâyesi konularını işlemiş aynı zamanda Türk milletinin kahramanlığını ve devlet büyüklerinin özelliklerini ele alan şiirler meydana getirmiştir. Bunların dışında yaşadığı zorluklar, acılar, kardeşinin genç yaşta vefatı, toplumda görülen aksaklıklar gibi pek çok konuyu işlemiştir. Şiirlerinde yaşadığı coğrafyanın dil özellikleri görülmektedir. Aynı zamanda atasözü ve deyimlere de yer veren İmamoğlu’nun Silifke’de çıkan yerel basında şiirleri yayınlanmış, çeşitli radyo programlarına katılmıştır. Hakkında, Ali Berat Alptekin tarafından 2002 yılında hazırlanan Âşık İmamoğlu adlı kitap bulunmaktadır (Alptekin 2002:15- 17).