İRŞÂDÎ, Ahmed

(d. 1235/1819-1820 - ö. 1298/1880-1881)
Tekke Şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Ahmed’dir. Derebeyzâde Helvacıoğlu Ahmed olarak bilinirdi. 1819-1820'de İzmir’in Bayındır ilçesinde doğmuştur. Ailesinin tek çocuğudur. Yirmi yaşına kadar medrese eğitimi almış, 1839’da okuduğu medreseyi ziyarete gelen Uşşâkî şeyhlerinden Ömer Hulûsî ve onun halifesi Hüseyin Hakkî Efendiler kendisindeki kemâli fark etmişler ve tarafların arasında meydana gelen muhabbet sonucu şair, Ömer Hulûsî Efendi tarafından Hüseyin Hakkî Efendi’ye teslim edilmiştir. Bu sırada Hulûsî Efendi, Hakkî Efendi’ye “Tâlib benim, irşâd senin” demiş, Hüseyin Hakkî Efendi de “Efendim! Cân senin, cânân senin” diye cevap vermiştir. Bu olaydan sonra şairin ikinci ismi “Tâlib” olmuş, ayrıca “İrşâdî mahlası da kendisine Ömer Hulûsî Efendi tarafından verilmiştir. Bu zâtların muhibbi olan İrşâdî 1846 yılında Hüseyin Hakkî Efendi’ye intisâb etmiştir. Bu tarihten sonra on beş sene mücâhede etmiş, 1854 yılında meydana gelen bir cezbeyle dağlarda inzivaya çekilmiştir. 1860 yılına kadar süren bu devrede saç ve sakalını uzatmış, halk ile yakınlık kurmamıştır. Cezbeden çıktıktan sonra tüm mal ve emlakını dağıtmış, 1860 yılında Hüseyin Hakkî Efendi’den hilâfet almıştır. Yirmi bir yıl Balıkesir (Sarı-Kahraman 1999: 66), Çanakkale, Edremit, Gelibolu (Eren [yty]: 41; Şimşek 2007 : 265-267) ve çevresinde irşâd faaliyetlerini sürdürmüş, Uşşâkiyye’nin İrşâdiyye kolunu kurmuştur (Akkuş-Yılmaz 2006: 491; İnal 2000: 1031; Yücer 2004: 227). Bazı araştırmacılar Ahmed Tâlib İrşâdî’nin gizli Bektaşi olduğunu ileri sürmüşlerdir. Özellikle 19. yüzyılın sonunda ortaya çıkan Nâzenîn-i Uşşâkiyye adı verilen kolun Bektaşi eğilimlere sahip olduğunu ileri süren bu araştırmacılara göre, Ömer Hulûsî ve Hüseyin Hakkî Efendiler aslında Bektaşi’dir. Dolayısıyla onlara mensup olan İrşâdî için de aynı şeyi söylemek mümkündür (Ergun 1930: 9: Noyan 2003: 17). Bu düşüncenin ortaya çıkmasında etkili olan iki sebep vardır. İlki İrşâdî kolu şeyhlerine, Bektaşilerde olduğu gibi “Baba” denmesi; ikincisi ise bu koldaki bazı şeyhlerde şeriatın kabullenmekte zorlanacağı bazı hâllerin görülmüş olması (Akkuş-Yılmaz 2006: 496). Ancak İrşâdî’nin şeriata tamamıyla uyan Hüseyin Hüsnî Efendi, Şücâeddîn Efendi gibi halifelerinin ve ikincisinden hilafet alan Abdurrahman Sâmî Efendi gibi mutasavvıfların varlığı, İrşâdî’nin Bektaşi olma ihtimalini ortadan kaldırmaktadır (Akkuş-Yılmaz 2006: 498-499). İrşâdî, 1880-1881 yılında Çanakkale Kilitbahir’deki tekkesinde vefat etmiş olup orada kendisi için yapılan türbede yatmaktadır.

İrşâdî’nin tek eseri Dîvânıdır. Bu eser, Ali Talip Çatalyürek (1996) tarafından yayımlanmış; ayrıca Dîvân hakkında Neslihan Dönmez Alpdoğan (2001) bir yüksek lisans çalışması yapmıştır. İrşâdî’nin şiirlerinin edebî bir kıymeti olmadığını ve ancak tasavvufi-bâtıni yönden ilgiye değer olduğunu ileri süren (1930: 9) S. Nüzhet Ergun’un görüşü oldukça serttir. İrşâdî’nin şiirleri genel olarak tekke muhiti içinde düşünüldüğünde, hiç de başarısız addedilemez. Yer yer lirik ve heyecanlı ifadeler taşıyan şiirleri, onu mensup olduğu grup içinde ortalamanın üzerinde kabul etmemize imkân tanımaktadır. Şiirlerinde vahdet-i vücûd, şeyh ve pirlerine bağlılık, aşk, gönül, tasavvufi mertebeler, nefsin tekâmülünün mertebeleri ve bunları kat etmek için yapılması gerekenler işlenmiştir.

Kaynakça

Akkuş, Mehmet,  Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ, 4. İstanbul: Kitabevi Yay.

Çatalyürek, Ali Talip (hzl.) (1996). Divan-ı Hazret-i Ahmet Talip İrşadi ve Divan-ı Hazreti Hüseyin Hüsnü. İzmir: Renk Matbaacılık.

Dönmez, Alpdoğan, Neslihan (2001). Ahmed Talib İrşâdi’nin Divânı’nın İncelenmesiYayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi. Afyon: Afyon Kocatepe Üniversitesi. 

Eren, Ramazan (yty). Çanakkale ve Kilit-ül Bahir Köyümüzün Sultanı Ahmet Cahidi Efendi. İstanbul: Nesil Matbaacılık.

Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşî Şairleri. İstanbul: Maarif Vekaleti Yay.

İnal, İbnü’l-Emin Mahmud Kemal İnal (2000). Son Asır Türk Şairleri (Kemâlü’ş-Şuarâ) II. Ankara: AKM Yay.

Noyan, Bedri (2003). Bütün Yönleriyle Bektâşîlik ve Alevîlik VI. Ankara: Ardıç Yay.

Sarı, Mehmet, Ahmet Karaman (1999). İsmail Hakkı (Uzunçarşılı) Karesi Meşâhiri (Balıkesin Meşhurları). Balıkesir: Zağnos Kültür ve Eğitim Vakfı Yay.

Şimşek, Selami (2007). “Avrupa ile Asya Arasında Önemli Bir Geçiş Noktası Gelibolu’da Tarikatler ve Tekkeler”, Selçuk Ü. Türkiyat Araştırmaları Dergisi 22 (Güz 2007): 251-310.

Yücer, Hür Mahmut (2004). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf [19. Yüzyıl]. İstanbul: İnsan Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. GÜROL PEHLİVAN
Yayın Tarihi: 20.09.2013
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Esîr-i nefs olup kaldım yetiş imdâdıma pîrim

Yem-i isyâna pek daldım yetiş imdâdıma pîrim

Tutuldum dâmına nâçâr ararken vuslat-ı dildâr

Bütün gün hâletim bed-kâr yetiş imdâdıma pîrim

Garîbim dâr-ı gurbetde yanarım nâr-ı firkatda

Koma zindân-ı hicretde yetiş imdâdıma pîrim

Sana bende olan dervîş kalır mı bunda hiç dil-rîş

Sana ancak sezâ bu iş yetiş imdâdıma pîrim

Ki sensin pîr-i Uşşâkî şarâb-ı vahdete sâkî

Gönüller derdi tiryâkı yetiş imdâdıma pîrim

Sen oldun derdine dermân bu İrşâdînin ey cânân

Visâlinle gönül şâdân yetiş imdâdıma pîrim

 Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ, 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 492-493.

Gazel

Nakd-ı cânı harc idüp bâzâr-ı aşkda ey gönül

Al ene’l-Hak sırrını bir dâr-ı aşkda ey gönül

Bülbül-i şeydâ gibi kıl zâr-ı efzûn her seher

Zevk-ı Bâkî ile ol gül-zâr-ı aşkda ey gönül

Vuslat-ı yâra irişmezsen eğer nâ-puhtesin

Yâr-ı hicrile kebâb ol nâr-ı aşkda gönül

Ben sana oldum enîs gel sen de ol hem-dem bana

Mahremimsin sen benim esrâr-ı aşkda ey gönül

Ba’d-ez-in İrşâdî’nin gel nushunu eyle kabûl

Sâdık isen sâdık ol dîdâr-ı aşkda ey gönül

 Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2006). Osmânzâde Hüseyin Vassâf Sefîne-i Evliyâ, 4. İstanbul: Kitabevi Yay. 493.


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1ÂKİF, Hasan Âkifd. 1882 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2NECMİYE BACId. 1890 (?) - ö. 1946\\\'dan sonraDoğum YeriGörüntüle
3Enver Tuzcud. 1916 - ö. 1958Doğum YeriGörüntüle
4ÂKİF, Hasan Âkifd. 1882 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5NECMİYE BACId. 1890 (?) - ö. 1946\\\'dan sonraDoğum YılıGörüntüle
6Enver Tuzcud. 1916 - ö. 1958Doğum YılıGörüntüle
7ÂKİF, Hasan Âkifd. 1882 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8NECMİYE BACId. 1890 (?) - ö. 1946\\\'dan sonraÖlüm YılıGörüntüle
9Enver Tuzcud. 1916 - ö. 1958Ölüm YılıGörüntüle
10ÂKİF, Hasan Âkifd. 1882 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11NECMİYE BACId. 1890 (?) - ö. 1946\\\'dan sonraAlan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Enver Tuzcud. 1916 - ö. 1958Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13ÂKİF, Hasan Âkifd. 1882 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14NECMİYE BACId. 1890 (?) - ö. 1946\\\'dan sonraMadde AdıGörüntüle
15Enver Tuzcud. 1916 - ö. 1958Madde AdıGörüntüle