İSMETÎ, Mehmed İsmetî Çelebi

(d. 1020-1022/1611-1613 - ö. 1076/1665)
divan şairi, müderris, kadı
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İsmetî Mehmed Çelebi. 1020-1022/1611-1613 yılları arasında İstanbul’da doğduğu tahmin edilmektedir. Babası Sultan I. Mustafa dönemi şeyhlerinden Şeyh Fazlullah Efendi (ö.1623), dedesi de meşhur âlimlerden Birgivî Mehmed Efendi (ö.1573)’dir (İsen 1977:10). İsmetî köklü bir aileye mensuptur. Nesebleri, Kanunî Sultan Süleyman zamanında Şam kadısı iken vefat eden Üsküplü meşhur Âfak-ı Makbul Şeyh İshak’a kadar dayanır. Zengin bir ilim ve kültür ortamı içinde yetişen İsmetî’nin ilk hocaları dedesi Birgivî Mehmed Efendi ve babası Şeyh Fazlullah Efendi’dir. Ardından medrese eğitimini de tamamlayıp Şeyhülislam Zekeriyyazâde Yahyâ Efendi'nin (ö. 1644) şeyhülislamlık görevi sırasında onun yanında bulundu ve ona hizmet etti. Bir süre sonra Yahyâ Efendi’nin yanından ayrılıp ders vermeye başladı (Özcan 1989: 323; İpekten  2001:140; Tekin-İpekten 1963:104-105.)

İsmetî uzun yıllar müderrislik, kadılık ve kazaskerlik görevlerinde bulundu. Bu görevlerinin bazılarından kendi isteğiyle ayrıldı ve bazılarından da azlolundu. İsmetî hakkında en ayrıntılı bilgileri veren tezkire yazarlarından Safâyî’ye göre müderrislik yaparken bazı cahil kimselerin kendisine üstünlük taslamasından dolayı gücenip mesleğini bıraktı ve Yenikapı Mevlevihanesi şeyhlerinden Ahmed Togani Dede'ye (ö. 1631) intisap etti (Çapan 2005:379; Özcan 1989: 323). Şeyhülislam Zekeriyya-zâde Yahyâ Efendi ikinci defa şeyhülislam olunca yeniden müderrisliğe başladı. 1627-1638 yılları arasında sırasıyla Zekeriyya Efendi, Siyavuş Paşa, Sahn, Kalenderhâne ve Vâlide Sultan medreselerinde müderrislik yaptı. 1640 yılında Halep kadılığına getirildi. Bunun dışında Bursa, İzmir, Eyüp, Galata, İstanbul ve Selanik kadılıklarında bulundu. Bolevi Mustafa Efendi'nin (ö. 1675) şeyhülislamlığı döneminde Anadolu kazaskeri (1657), ardından Rumeli kazaskeri (1658-1661; 1663-1665) oldu. Bu görevinden emekliye ayrıldıktan kısa bir süre sonra 24 Ağustos 1665’te Kanlıca'daki yalısında vefat etti. Cenazesi Edirnekapı dışında Sırttekke mevkisinde defnedildi. Bugün mevcut olmayan mezar taşında Şeyh Feyzî Hasan Efendi'nin "Ede Bârî İsmetî'ye cây-ı Adn’i cilvegâh" tarih mısraını içeren bir kıta yer almaktaydı. Yine Nazmî’nin “İsmetî’nin cây-i Adn ola yeri” tarih mısraı da İsmetî’nin ölüm tarihini 1076 olarak verir (Özcan 1989: 323-325; İpekten 2001:140-141; Tekin-İpekten 1963:107-108; Çapan 2005:379).

Bazı biyografik kaynaklarda İsmetî mahlaslı başka şairlerden de bahsedilir. Mehmed Nâil Tuman (ö.1958)’ın muhtasar şair biyografilerini ihtiva eden Tuhfe-i Nâilî adlı eserinde İsmetî mahlaslı üç şair kaydedilir (Kurnaz vd. 2001: 681). Fakat bu üç maddede yer alan biyografiler aynı şaire aittir. Mehmed İsmetî Efendi maddesinde daha ayrıntılı bilgilerin verildiği, 1076 (1665) yılında vefat ettiği kaydedilen ve Dîvân nüshalarının sıralandığı şair ile devamındaki diğer iki İsmetî maddesi, bu ilk biyografide zikredilen şairdir. İkinci İsmetî maddesinde verilen bilgilerden İsmetî’nin Şam kadılığında bulunması, IV. Murad zamanında yaşaması ve özellikle verilen şiir örnekleri bu maddedeki biyografinin 17. yüzyıl şairi İsmetî Mehmed Çelebi’ye ait olduğunu kanıtlar niteliktedir. Verilen metin örneklerinden “itmezse de” redifli şiir ve “Bağdâd’ın fethine söylediği târih” 17. yüzyıl şairi Mehmed İsmetî Efendi’nin Dîvân’ı üzerinde yapılan tenkitli metin neşrinde yer almaktadır (İpekten 1974: 90; İpekten 1974: 33). Diğer İsmetî biyografisinde de bu şair hakkında ayrıntılı malumat bulunmadığı belirtilip, zikredilen şairin bir beyti kaydedilir. Bu beyit de yine 17. yüzyıl şairi Mehmed İsmetî Efendi’nin Dîvân’ında yer alan “böyledir” redifli gazelin 2. beytidir (İpekten 1974: 51). Dolayısıyla Mehmed Nâil Tuman’ın farklı biyografik kaynakları referans göstererek verdiği İsmetî biyografileri 17. yüzyılın önemli şair ve devlet adamı olan  Mehmed İsmetî Efendi’ye aittir.


Kaynakların belirttiğine göre İsmetî olumlu özellikleri haiz bir şahsiyettir. Nazik, iyi huylu, hoş sohbetli bir insandır ve yaşadığı dönemde bu niteliklerinden dolayı takdir görmüştür. Art arda getirildiği yüksek makamlara rağmen kibre kapılmadığı, âlim ve şairlerin bile onun tertip ettiği meclislerde bulunurken şeref duyduğu belirtilir. Aynı zamanda yazısının güzel, hitabet ve ikna kabiliyetinin yüksek olduğu kaydedilir (Tekin ve İpekten 1963:109-110). Tüm bu olumlu özelliklerinin dışında Güftî (ö. 1677), Teşrifatü’ş-Şu’arâ adlı eserinde onun cimri olduğunu belirtir (Yılmaz 1983:174-176).

İsmetî çok az şiir söylemiş bir şairdir. Divançe'si toplamda 703 beyittir. Az şiir yazmasına rağmen devrinin şairleri arasına girebilmiştir. Tezkire yazarları İsmetî’nin şiirlerini gönle hoş gelen (dil-pezîr), hayale dayalı (muhayyel), benzersiz (bî-bedel) gibi sıfatlarla överler (Zavotçu 2017:163; Altun 1977:45). Şeyhülislam Yahyâ, Nâilî, Bahâî, Neşâtî gibi şairlerin İsmetî’nin şiirlerine nazire yazmaları da onun şairlik gücünü göstermektedir. 17. yüzyılın hâkim üslubu Sebk-i Hindî tarzında şiirleri vardır. Ancak bunlar devrine göre oldukça sade ve açıktır. Tasavvufa yer vermemesi sebebiyle Şeyhülislam Yahyâ ve Bahâî çizgisinde bir şair olarak değerlendirilebilir (İpekten 2001:141).

İsmetî'nin bilinen iki eseri vardır:

1. Divançe: İsmetî’nin mürettep bir divançesi vardır. Bu eser iki kez basılmıştır. İlk basımı oldukça eksik ve hatalıdır (Mehmed İsmetî Çelebi 1291). Haluk İpekten tarafından dokuz nüshanın tenkitli olarak ele alındığı çalışmada ise 1 münacat, 2 na’t, 2 methiye, 2 tarih, 116 gazel, 1 kıta, 3 rubai, 12 müfret bulunmaktadır (İpekten 1974).

2. et-Tarîkatü’l-Muhammediyye: İsmetî, dedesi Birgivî Mehmed Efendi’nin yazmış olduğu et-Tarîkatü’l-Muhammediyye isimli eseri tercüme etmiştir. Bu eserin nüshaları yurt içi ve yurt dışı çeşitli kütüphanelerde bulunmaktadır (Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Mil Yz A 2315; Çorum Hasan Paşa İl Halk Kütüphanesi 19 Hk 3776; Gürcistan Bilimler Akademisi Türkçe Yazmaları K13). Ayrıca İsmetî’nin fıkha dair bazı talikatı ve mecmualarda rastlanan mektupları vardır. İsâ-zâde Tarihi’nde Tevârih-i Devlet-i Âliyye isimli bir eserinin varlığından bahsedilse de henüz böyle bir eserin varlığına dair bir kayıt elde edilmemiştir (İpekten 2001: 141).

Kaynakça

Altun, Kudret (hzl.) (1997). Tezkire-i Mucîb İnceleme-Tenkidli Metin-Dizin-Sözlük. Ankara: AKM Yay.

Baysun, M. Cavid (1946). “Kazasker İsmetî Efendi”. Akademi. (I/2): 20-23.

Çapan, Pervin (hzl.)(2005). Mustafa Safayi Efendi Tezkire-i Safâî (Nuhbetü’l-Âsâr Min Fevâyidi’l-Eş’âr) İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay.

Ekinci, Ramazan (2014). Uşşâkîzâde Hasîb'in Zeyl-i Şakâ'ik'ı: inceleme-metin-dizin. Doktora Tezi. Manisa: Celal Bayar Üniversitesi.

İpekten, Haluk (1963). “XVII. Asır Şâirlerinden İsmetî”. Atatürk Üniversitesi 1961 Yıllığı. Ankara. 21-34.

İpekten, Haluk (2001). “İsmetî Mehmed”. İslam Ansikloepdisi. C.23. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 140-141.

İpekten, Haluk (hzl.)(1974). İsmetî Divanı. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yay.

İsen, Mustafa (1982). “İsmetî Mehmed”. Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C.5. İstanbul: Dergâh Yay. 10-11.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay. 681.

Mehmed İsmetî Çelebi (1291). Divân-ı İsmet. İstanbul: Matbaa-i Âmire.

Necatigil, Behçet (2007). Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü. İstanbul: Varlık Yay.

Özcan, Abdülkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi Şakâ’ik-i Nu’mâniyye ve Zeyilleri “Vakâyiü’l-Fudalâ”. C. 3. İstanbul: Çağrı Yay. 323-325.

Tekin, Şinasi ve Haluk İpekten (1962). “XVII. Asır Şâirlerinden İsmetî”. İÜ Edebiyat Fakültesi Tarih Dergisi. 13(17): 103-118.

Yılmaz, Kâşif (hzl.)(2001). Güftî ve Teşrîfâtü’ş-Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.

Zavotçu, Gencay (hzl.)(2017). Rızâ Tezkiresi. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/60735,riza-tezkiresipdf.pdf. [erişim tarihi: 01.01. 2019]

Zübeyiroğlu, Ruhsar (hzl.)(1989). Mehmed Tevfik Efendi: Mecmuatü't-Terâcim. Doktora Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. MUSTAFA KILIÇ
Yayın Tarihi: 11.02.2019
Güncelleme Tarihi: 25.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Feth-i Bagdâd'a Târîh

Hakk eyleye sultân-ı cihân Han Murâd'un

Hem-vâre çerâg-ı gül-i ikbâli rûşen

 

Bagdâd'ı yine kuvvet ile eyledi teshîr

Bergeşte olup kahrı ile devlet-i düşmen

 

Sebt eylemege vakt-i saîdin bu cihâdun

Feyz ister iklen İsmetiyâ fazl-i Hudâdan

 

Tebrîk-i gazâ eyleyüp ol zıll-i İlâha

Hâtif didi târîhini fethün müteyemmin (1048)

(İpekten, Haluk (hzl.)(1974). İsmetî Divanı. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları. 33)

 

Gazel

Bâzû-yı baht eger pür ederse kemânımı

İster verây-ı kâfa koṣunlar nişânımı

 

Bî-hûde gerd-i evc-i gamım rûzgârdır

Bir ârzû ile komuşum âşiyânımı

 

Gark-âb-ı eşk ü âteş-i emvâc-ı hasretim

Hâll eylesem bu remzi kim anlar zebânımı

 

Derd-i dile bulamadı bir çare-sâz hayf

Hengâm-ı izz ü nâze düşürdüm zamânımı

 

Elbetde İsmetî görinür sâhil-i ümîd

Mühlet verüp Hudâ eger almazsa cânımı

(İpekten, Haluk (hzl.)(1974). İsmetî Divanı. Erzurum: Atatürk Üniversitesi Yayınları. 109-110)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Sulhi Dölekd. 20 Eylül 1948 - ö. 7 Kasım 2005Doğum YeriGörüntüle
2KERÎMÎ, Şeyhülharem-zâde Abdulkerim Efendid. ? - ö. 1634-35Doğum YeriGörüntüle
3Tomris Uyard. 15 Mart 1941 - ö. 04 Temmuz 2003Doğum YeriGörüntüle
4Sulhi Dölekd. 20 Eylül 1948 - ö. 7 Kasım 2005Doğum YılıGörüntüle
5KERÎMÎ, Şeyhülharem-zâde Abdulkerim Efendid. ? - ö. 1634-35Doğum YılıGörüntüle
6Tomris Uyard. 15 Mart 1941 - ö. 04 Temmuz 2003Doğum YılıGörüntüle
7Sulhi Dölekd. 20 Eylül 1948 - ö. 7 Kasım 2005Ölüm YılıGörüntüle
8KERÎMÎ, Şeyhülharem-zâde Abdulkerim Efendid. ? - ö. 1634-35Ölüm YılıGörüntüle
9Tomris Uyard. 15 Mart 1941 - ö. 04 Temmuz 2003Ölüm YılıGörüntüle
10Sulhi Dölekd. 20 Eylül 1948 - ö. 7 Kasım 2005MeslekGörüntüle
11KERÎMÎ, Şeyhülharem-zâde Abdulkerim Efendid. ? - ö. 1634-35MeslekGörüntüle
12Tomris Uyard. 15 Mart 1941 - ö. 04 Temmuz 2003MeslekGörüntüle
13Sulhi Dölekd. 20 Eylül 1948 - ö. 7 Kasım 2005Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14KERÎMÎ, Şeyhülharem-zâde Abdulkerim Efendid. ? - ö. 1634-35Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Tomris Uyard. 15 Mart 1941 - ö. 04 Temmuz 2003Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Sulhi Dölekd. 20 Eylül 1948 - ö. 7 Kasım 2005Madde AdıGörüntüle
17KERÎMÎ, Şeyhülharem-zâde Abdulkerim Efendid. ? - ö. 1634-35Madde AdıGörüntüle
18Tomris Uyard. 15 Mart 1941 - ö. 04 Temmuz 2003Madde AdıGörüntüle