Madde Detay
KABÛLÎ, Mustafa
(d. ?/? - ö. 1144/1829)
Tekke Şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mustafa’dır. On sekizinci yüzyılın sonları ile on dokuzuncu yüzyılın başlarında yaşamış Edirne Velilerinden ve Rifaiyye tarikatı şeyhlerinden olan Mustafa Kabûlî Efendi, halk tarafından daha çok “Kutup Mustafa Kabûlî” olarak tanınırdı. Bazı kaynaklarda da doğum yerine nispetle “Edirnevi” olarak geçmektedir. Toplumdaki her türlü kötülüğü düzeltmeye çalışır, herkesi aynı ölçüde sever ve iyiliklerle nasihat etmesinden dolayı halk tarafından “Kabûlî Hazretleri” diye anılırmış. Klasik edebiyatımızda “Kabûlî” mahlasını kullanan altı kişiden birisi olan Mustafa Kabûlî Efendi Edirne’de dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi ile ilgili kaynaklarda herhangi bir bilgi yoktur (Peremeci 1940: 279). Kaynaklarda ailesi ile ilgili bilgiye ulaşılamadı. Sadece Hüseyin Vassâf’ın “Murâselât” adlı eserinde babasının adı “Manevî Muhammed Efendi” olarak geçmektedir. Zamanının âlimlerinden hem zahirî ilimleri hem de bâtini ilimleri alarak iyi bir tahsil görmüş, Arapça ve Farsçayı da çok iyi öğrenmiştir. Daha sonra Şeyh İbrahim Ecel’in yanına gidip onun terbiyesi altında yetişen Kabûlî Mustafa Efendi, şeyhinin vefatından sonra Uzunköprü’ye giderek orada faaliyetlerini yürüten Rifâî şeyhi Müftüzâde Sadeddin Efendi’nin terbiyesi altına girmiş ve ondan tarikat icazetini almıştır. Meslek hayatına küçük yaşlarda çobanlık yaparak başlamıştır. Eğitimini tamamladıktan sonra Mahkeme Başkâtipliği görevi ile memuriyet hayatına girmiştir (Akkuş 2011: 1, 262). Bir süre sonra memuriyet hayatını bırakarak tasavvuf yoluna girerek Rifaiyye tarikatına intisap ederek, Selimiye civarındaki evini de dergâh haline getirip bir de kütüphane kurarak, talebe yetiştirerek ömrünün sonuna kadar burada irşad faaliyetinde bulunmuştur. Mustafa Kabûlî Efendi, 1244 / 1829 yılında Rusların Edirne’yi işgalindeki karışıklıklar sırasında Edirne’de vefat etmiştir (Devellioğlu 1973: 3000). Bazı kaynaklar ise vefat tarihini farklı vermiş olsalar da genel kanı onun 1829'da vefat ettiği şeklindedir. Mustafa Efendi kendi adıyla anılan dergâha defnedilmiştir. Kabûlî’nin dergâhı ve türbesi yıkılmış olup günümüze kadar ulaşmamıştır. Mezarı ise bugün Edirne’de Meydan Mahallesi, Kabûlî Baba Sokak'tadır (Özkan 1995: 94).
Mustafa Kabûlî Efendi ile ilgili Elif Bolat tarafından “Kabûlî Mustafa Dîvânı (Metin-İnceleme)” adıyla Gazi Üniversitesinde yüksek lisans tezi hazırlanmıştır. Ayrıca Selami Şimşek tarafından “Edirneli Kabûlî Mustafa Efendi / Hayatı Eserleri Tasavvufi Görüşleri / Kenzü’l Esrar ve Divan’ı” adında Buhara yayınlarından kitap olarak çıkmıştır. Mustafa Kabûlî Efendi, hattat olması hasebiyle birçok eser istinsah etmiştir. Bunların 1877-1878 senesinde Ruslar’ın Edirne’yi işgal ettikleri sırada hepsinin yağmalandığı ifade edilmektedir. Kabûlî’nin telif ettiği eserler ise şunlardır:
1. Kenzü’l-Esrâr: Tasavvufla ilgili en önemli eseridir. Tasavvuf ve tarikatla ilgili birçok konu işlenmiştir. Mürşid-i kâmilin vasıfları, nefis mertebeleri, rabıta, tarikat adabı, dört kapı-kırk makam, ehl-i beyt sevgisi gibi konulara, ayrıca bazı meşhur sufîlerin sözlerine de yer verilmiştir. Birçok yazma nüshası vardır. İstifade edilen nüsha Süleymaniye Kütüphanesi; H.Reşid Bey, No: 107/1’de kayıtlıdır.
2. Divan: Türkçe olarak tertip ettiği bu eserde tasavvufla ilgili Allah aşkı, Hz. Peygamber sevgisi, dört halife, sevgi ve muhabbet, tarikat, vahdet-i vücud, Hallâc-ı Mansûr ve Ene’l-Hak, anasır-ı erbaa, vuslat, şeriat, tarîkat, hakîkat, marifet, vb. birçok konuya temas etmiştir. Yazma Nüshası Süleymaniye Kütüphanesi, İzmir No: 547/2’de kayıtlıdır. Divanının içinde olup da ayrı bir şekilde istinsah edilen Terkib-i Bend ve Mersiyesi de vardır. Terkib-i bend on yedi bentten oluşmuş sekiz varaklık bir eserdir. Derviş Ali Şükri tarafından 1239 yılında istinsah edilen eser, Süleymaniye Kütüphanesi, Hacı Mahmüd Efendi, No.3902’de kayıtlıdır. Mersiyesi ise, Hz.Hüseyin'in Kerbelâ'daki şehâdeti, bundan dolayı duyduğu üzüntüyü ve on iki imamın hayatını hüzünlü bir üslupla dile getirdiği eser, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, Eski Eserler Bölümü, İbnü'l-Emin, No:2630/2'de 32-34 varaklar arasında kayıtlıdır (Şimşek 2005: 61-64).
3. Müşki’l-Küşâ: 20 cüzden oluşan Farsça’dan Türkçe’ye bir lügattir.
4. Mûsıletü’l-Hidâye: Kaynaklarda tasavvufla ilgili bir risâle olduğundan başka bir bilgi yoktur.
5. Risâle-i Tasavvuf: Türkçe olarak yazdığı bu eserinde tasavvufla ilgili birçok konuyu ele almıştır. Eserin üslûp ve muhtevâsı Kenzü’l-Esrâr’a benzemektedir.
Daha çok dinî-tasavvufi ağırlıklı olarak eserler veren Kabûlî, on dokuzuncu yüzyılda da etkisi devam eden Türkî-i Basit hareketinden büyük ölçüde etkilenmiştir. Şiirlerinde kullandığı dil dönemine göre oldukça sade, gösterişten uzak, anlaşılır ve İstanbul Türkçesine yakındır. Şiirlerinde vezin kusurları mevcuttur. Gerekli gördüğü zaman Arapça ve Farsça kelimeleri kullanmıştır. İşlediği konulara hâkim bir sûfî şairdir. Bütün şiirlerinde tasavvufi neşveyi görmek mümkündür. Duygu ve fikirlerini kolayca ifade eder, içinden geldiği gibi şiirlerini yazardı. Ayrıca hat sanatını da çok iyi bilen Kabûlî, İsmail Hakkı Bursevî’nin Ruhu’l-Beyân” tefsirini istinsah etmiştir. Peremeci’nin Edirne Tarihi adlı eserinde irili ufaklı iki yüz yetmiş üç kitap istinsah ettiğini ve kendi tekkesine vakfettiğini fakat 1877-78 yılındaki Rusların Edirne’yi işgali sırasında yağmalandığını söylemektedir (Peremeci 1940: 280). Kabûlî, şair Hasan Sezâyî ve Senâî’den çok etkilenmiştir. Divanında Sezâyî’nin bir, Senâî’nin iki gazeline tahmis yazmış, onların üslubundan, fikirlerinden etkilendiğini açık bir şekilde ortaya koymuştur. Tasavvufi eserlerini bazen nasihat, öğüt tarzında detaya inmeden anlatır, ayet, hadis ve evliyanın sözlerinden alıntılar yapar. Bazen de ilmî üslupla kaleme alır. Şiirlerini ise tasavvufi meseleleri ele alarak birçok konuya değinmiştir. Bunların başında Allah aşkı, Hz. Peygamber sevgisi ve dört halifeden, büyük velilerden, tarikattan, sevgi ve muhabbet vb. konuları ele almıştır. Birçok ayet ve hadislerden iktibaslar yapmıştır.
Kaynakça
Akkuş, Mehmet, Ali Yılmaz (hzl.) (2011). Osman-zâde Vassaf Sefine-i Evliya. C. 1. İstanbul: Kitabevi Yay.
Bolat, Elif (2005). Kabûlî Mustafa Dîvânı (Metin-İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Canım, Rıdvan (1995). Edirne Şairleri. Ankara: Akçağ Yay.
Devellioğlu, Abdullah (1973). Büyük İnsanlar (3000 Türk ve İslâm Müellifi). İstanbul: Yaylacılık Matbaası.
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2.
Kabûlî Mustafa. Risâle-i Tasavvuf. Yapı Kredi Bankası Sermet Çifter Ktp. No: 183/1.
Kabûlî Mustafa (1982). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 5. İstanbul: Dergâh Yay.
Karabulut, A. Rıza. (1984). Meşhur Mutasavvıflar. Kayseri: Seyyid Burhaneddin Vakfı Yay.
Kırboğa, Mehmet Ali (1974). Kâmûsu’l-Kütüb ve Mevzuâti’l-Müellefât. C. 1. Konya: Yeni Kitap Basımevi.
Kuyumcu, Fehmi (1978). Evliyanın Dilinden. Ankara: Nur Dağıtım.
Özkan, Selma (1995). Edirne Türbeleri. Yüksek Lisans Tezi. Edirne: Trakya Üniversitesi.
Peremeci, O. Nuri (2011). Edirne Tarihi. İstanbul: yyy.
Seçkin, Necati (1971). Edirne Evliyâları. İstanbul: yyy.
Şimşek, Selami (2005). Edirne’li Kabûlî Mustafa Efendi, Hayatı, Eserleri, Tasavvufî Görüşleri, Kenzü’l-Esrâr ve Dîvân’ı. İstanbul: Buhara Yay.
Tosyavîzâde, Rıfat Osman (1920). Edirne Rehnümâsı. Edirne: Vilâyet Matbaası.
Vassâf, Hüseyin. Murâselât. Süleymaniye Ktp. Yazma Bağışlar No: 2310.
Yavuz, A Fikri, İsmail Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tahir Osmanlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Meral Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. MEHMET ÜNALYayın Tarihi: 09.09.2013Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmis
Ey gönül eyler ganî Allah bir yüzden dahi
Halk eder merd-i sehî Allah bir yüzden dahi
Edip ikrâm-ı vefî Allah bir yüzden dahi
Şâd eder gamgin dili Allah bir yüzden dahi
Fetheder her müşkili Allah bir yüzden dahi
Nefs-i bedhâh korkarım gayy ettirir bir gün bize
Uymayalım ona hunu kayy ettirir bir gün bize
Terk arzûsun Hüdâ keyy ettirir bir gün bize
Vâdi-i hicranını tayy etririr bir gün bize
Gösterir sırr-ı menzili Allah bir yüzden dahi
Fikr-i dünyâ eyledi mir’ât-ı kalbim kara miğ
Kalmayıp, akl-ı meâşım fakrla oldum diriğ
Devr-i ebvâb eyleyip ettim nice sa'y-ı beliğ
Her kime kim arz-ı matlab eyledim etti diriğ
Verdi maksûdum velî Allah bir yüzden dahi
Matlabın Hazret dile ey dil hemân şâm-seher
Gayr Hakk’a âb-ı rûyun dökmeden eyler heder
Çeşm-i irfânile dâim kıl tecellîye nazar
Çekme gam zulmet görünse sana bir yüzden eğer
Arz eder nûr-ı celî Allah bir yüzden dahi
Dîde-i dilden Kabûlî hark-ı ref-i sırra bak
Bahr-ı ummanı dolan çek kendinî bir sidre bak
Dest-i kudretle yazılmış levh-i dilde satra bak
Nev-be-nev der kârdır âlem Sezâyî sırra bak
Her işin işler belî Allah bir yüzden dahi
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 68a-b9b.
Gazel
Bana gayb-ı hüvviyetten hitâb-ı “ırciî” geldi
Sivâdan keff-i yed etdim makamım oldu kurbu’l-lah
Yazıp bu nüsha-i dilde “tevekkeltü ala’l-lah”
Giyindim eğnime şâlı refikim oldu cezbu’l-lah
“Rameyte” sırrını fehm eyledim küllün minellah’tan
Özüm mahveyledim Hak’tan irişdi bana nasru’l-lah
Okudum mekteb-i irfanda dersim “nahnu kasemnâ”
“Kasemnâ”dan gelir bildim bana elbette rızku’l-lah
Tecellî bahrine daldım Muhammed nurunu gördüm
Hilâfet tâcını giydim şefiîmdir Habîbu’l-lah
Kabûlî gerçi sûrette velî bir katredir ammâ
Ona mevcin urur her dem hezârân kere buhru’l-lah
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 102a.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 09.09.2013Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmis
Ey gönül eyler ganî Allah bir yüzden dahi
Halk eder merd-i sehî Allah bir yüzden dahi
Edip ikrâm-ı vefî Allah bir yüzden dahi
Şâd eder gamgin dili Allah bir yüzden dahi
Fetheder her müşkili Allah bir yüzden dahi
Nefs-i bedhâh korkarım gayy ettirir bir gün bize
Uymayalım ona hunu kayy ettirir bir gün bize
Terk arzûsun Hüdâ keyy ettirir bir gün bize
Vâdi-i hicranını tayy etririr bir gün bize
Gösterir sırr-ı menzili Allah bir yüzden dahi
Fikr-i dünyâ eyledi mir’ât-ı kalbim kara miğ
Kalmayıp, akl-ı meâşım fakrla oldum diriğ
Devr-i ebvâb eyleyip ettim nice sa'y-ı beliğ
Her kime kim arz-ı matlab eyledim etti diriğ
Verdi maksûdum velî Allah bir yüzden dahi
Matlabın Hazret dile ey dil hemân şâm-seher
Gayr Hakk’a âb-ı rûyun dökmeden eyler heder
Çeşm-i irfânile dâim kıl tecellîye nazar
Çekme gam zulmet görünse sana bir yüzden eğer
Arz eder nûr-ı celî Allah bir yüzden dahi
Dîde-i dilden Kabûlî hark-ı ref-i sırra bak
Bahr-ı ummanı dolan çek kendinî bir sidre bak
Dest-i kudretle yazılmış levh-i dilde satra bak
Nev-be-nev der kârdır âlem Sezâyî sırra bak
Her işin işler belî Allah bir yüzden dahi
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 68a-b9b.
Gazel
Bana gayb-ı hüvviyetten hitâb-ı “ırciî” geldi
Sivâdan keff-i yed etdim makamım oldu kurbu’l-lah
Yazıp bu nüsha-i dilde “tevekkeltü ala’l-lah”
Giyindim eğnime şâlı refikim oldu cezbu’l-lah
“Rameyte” sırrını fehm eyledim küllün minellah’tan
Özüm mahveyledim Hak’tan irişdi bana nasru’l-lah
Okudum mekteb-i irfanda dersim “nahnu kasemnâ”
“Kasemnâ”dan gelir bildim bana elbette rızku’l-lah
Tecellî bahrine daldım Muhammed nurunu gördüm
Hilâfet tâcını giydim şefiîmdir Habîbu’l-lah
Kabûlî gerçi sûrette velî bir katredir ammâ
Ona mevcin urur her dem hezârân kere buhru’l-lah
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 102a.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 08.12.2020Eserlerinden Örnekler
Tahmis
Ey gönül eyler ganî Allah bir yüzden dahi
Halk eder merd-i sehî Allah bir yüzden dahi
Edip ikrâm-ı vefî Allah bir yüzden dahi
Şâd eder gamgin dili Allah bir yüzden dahi
Fetheder her müşkili Allah bir yüzden dahi
Nefs-i bedhâh korkarım gayy ettirir bir gün bize
Uymayalım ona hunu kayy ettirir bir gün bize
Terk arzûsun Hüdâ keyy ettirir bir gün bize
Vâdi-i hicranını tayy etririr bir gün bize
Gösterir sırr-ı menzili Allah bir yüzden dahi
Fikr-i dünyâ eyledi mir’ât-ı kalbim kara miğ
Kalmayıp, akl-ı meâşım fakrla oldum diriğ
Devr-i ebvâb eyleyip ettim nice sa'y-ı beliğ
Her kime kim arz-ı matlab eyledim etti diriğ
Verdi maksûdum velî Allah bir yüzden dahi
Matlabın Hazret dile ey dil hemân şâm-seher
Gayr Hakk’a âb-ı rûyun dökmeden eyler heder
Çeşm-i irfânile dâim kıl tecellîye nazar
Çekme gam zulmet görünse sana bir yüzden eğer
Arz eder nûr-ı celî Allah bir yüzden dahi
Dîde-i dilden Kabûlî hark-ı ref-i sırra bak
Bahr-ı ummanı dolan çek kendinî bir sidre bak
Dest-i kudretle yazılmış levh-i dilde satra bak
Nev-be-nev der kârdır âlem Sezâyî sırra bak
Her işin işler belî Allah bir yüzden dahi
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 68a-b9b.
Gazel
Bana gayb-ı hüvviyetten hitâb-ı “ırciî” geldi
Sivâdan keff-i yed etdim makamım oldu kurbu’l-lah
Yazıp bu nüsha-i dilde “tevekkeltü ala’l-lah”
Giyindim eğnime şâlı refikim oldu cezbu’l-lah
“Rameyte” sırrını fehm eyledim küllün minellah’tan
Özüm mahveyledim Hak’tan irişdi bana nasru’l-lah
Okudum mekteb-i irfanda dersim “nahnu kasemnâ”
“Kasemnâ”dan gelir bildim bana elbette rızku’l-lah
Tecellî bahrine daldım Muhammed nurunu gördüm
Hilâfet tâcını giydim şefiîmdir Habîbu’l-lah
Kabûlî gerçi sûrette velî bir katredir ammâ
Ona mevcin urur her dem hezârân kere buhru’l-lah
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 102a.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Tahmis
Ey gönül eyler ganî Allah bir yüzden dahi
Halk eder merd-i sehî Allah bir yüzden dahi
Edip ikrâm-ı vefî Allah bir yüzden dahi
Şâd eder gamgin dili Allah bir yüzden dahi
Fetheder her müşkili Allah bir yüzden dahi
Nefs-i bedhâh korkarım gayy ettirir bir gün bize
Uymayalım ona hunu kayy ettirir bir gün bize
Terk arzûsun Hüdâ keyy ettirir bir gün bize
Vâdi-i hicranını tayy etririr bir gün bize
Gösterir sırr-ı menzili Allah bir yüzden dahi
Fikr-i dünyâ eyledi mir’ât-ı kalbim kara miğ
Kalmayıp, akl-ı meâşım fakrla oldum diriğ
Devr-i ebvâb eyleyip ettim nice sa'y-ı beliğ
Her kime kim arz-ı matlab eyledim etti diriğ
Verdi maksûdum velî Allah bir yüzden dahi
Matlabın Hazret dile ey dil hemân şâm-seher
Gayr Hakk’a âb-ı rûyun dökmeden eyler heder
Çeşm-i irfânile dâim kıl tecellîye nazar
Çekme gam zulmet görünse sana bir yüzden eğer
Arz eder nûr-ı celî Allah bir yüzden dahi
Dîde-i dilden Kabûlî hark-ı ref-i sırra bak
Bahr-ı ummanı dolan çek kendinî bir sidre bak
Dest-i kudretle yazılmış levh-i dilde satra bak
Nev-be-nev der kârdır âlem Sezâyî sırra bak
Her işin işler belî Allah bir yüzden dahi
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 68a-b9b.
Gazel
Bana gayb-ı hüvviyetten hitâb-ı “ırciî” geldi
Sivâdan keff-i yed etdim makamım oldu kurbu’l-lah
Yazıp bu nüsha-i dilde “tevekkeltü ala’l-lah”
Giyindim eğnime şâlı refikim oldu cezbu’l-lah
“Rameyte” sırrını fehm eyledim küllün minellah’tan
Özüm mahveyledim Hak’tan irişdi bana nasru’l-lah
Okudum mekteb-i irfanda dersim “nahnu kasemnâ”
“Kasemnâ”dan gelir bildim bana elbette rızku’l-lah
Tecellî bahrine daldım Muhammed nurunu gördüm
Hilâfet tâcını giydim şefiîmdir Habîbu’l-lah
Kabûlî gerçi sûrette velî bir katredir ammâ
Ona mevcin urur her dem hezârân kere buhru’l-lah
Kabûlî Mustafa. Divân. Süleymaniye Ktp. İzmir. No: 547/2. vr. 102a.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | VECDÎ, Cafer Çelebi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | NEŞ'ET, Hoca Süleyman Neş'et Efendi | d. 1735 - ö. 1807 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MESTÇİ-ZÂDE SÂLİH EFENDİ | d. ? - ö. 1758 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | VECDÎ, Cafer Çelebi | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | NEŞ'ET, Hoca Süleyman Neş'et Efendi | d. 1735 - ö. 1807 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MESTÇİ-ZÂDE SÂLİH EFENDİ | d. ? - ö. 1758 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | VECDÎ, Cafer Çelebi | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | NEŞ'ET, Hoca Süleyman Neş'et Efendi | d. 1735 - ö. 1807 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MESTÇİ-ZÂDE SÂLİH EFENDİ | d. ? - ö. 1758 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | VECDÎ, Cafer Çelebi | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | NEŞ'ET, Hoca Süleyman Neş'et Efendi | d. 1735 - ö. 1807 | Meslek | Görüntüle |
12 | MESTÇİ-ZÂDE SÂLİH EFENDİ | d. ? - ö. 1758 | Meslek | Görüntüle |
13 | VECDÎ, Cafer Çelebi | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | NEŞ'ET, Hoca Süleyman Neş'et Efendi | d. 1735 - ö. 1807 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | MESTÇİ-ZÂDE SÂLİH EFENDİ | d. ? - ö. 1758 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | VECDÎ, Cafer Çelebi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | NEŞ'ET, Hoca Süleyman Neş'et Efendi | d. 1735 - ö. 1807 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | MESTÇİ-ZÂDE SÂLİH EFENDİ | d. ? - ö. 1758 | Madde Adı | Görüntüle |