Madde Detay
KEŞFÎ, Keşfî Çelebi
(d. ?/? - ö. ?/1546-47\'den önce)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Germiyan’a bağlı Gediz'de doğdu. Sehî ve
Latîfî'nin İstanbul’da doğduğunu söylemesi yanlıştır. Kardeşi Hasbî,
yeğeni Cebrî ve oğlu Atâ da şairdir. Genç yaşta İstanbul'a geldi. Sultan Bayezid
(öl. 1512)’in İstanbul’da yaptırdığı camiin buhurculuğunu yaptı. 945/1538-39
yılında İstanbul'da öldü. Mezarı Edirnekapı dışında Eyüp yolu kenarındadır
(Kılıç 2018: 306).
Latîfî, Keşfî’nin Türkçe ve Farsça olmak
üzere iki Dîvân sahibi
olduğunu belirtse (Canım 2000: 464) de şimdilik bu eserler elde değildir.
Birçok bilgiye sahip, tasavvufa meyilli
biri olan Keşfî, Molla Sabâyî’nin öğrencisiydi. Bu yüzden şiir üslubu, hocası
Sabâyî’nin tarzını andırır (İsen 1998: 200). Latîfî’ye göre Keşfî, eski
şairlerin şiirlerini incelemiş; Farsçayı bilen, aruz ve şiir sahasında oldukça
bilgili bir şairdi. Dönemin ileri gelenlerine çokça kaside yazması, hem şiirde
tarz olarak Anadolu şairlerinden uzaklaşmasına hem de yazdığı gazellerin sayıca
az kalmasına sebep olmuştur. Bu da takdir görüp beğenilen şiirlerinin sayısını
azalttığı için Zâtî ve Necâtî gibi meşhur olamamıştır (Canım 2000: 464-65). Âşık
Çelebi ise Keşfî’nin cönklerde ve mecmualarda göze gelecek, dostlar içinde
okunabilecek bir gazeli, bir beyti hatta bir mısraının dahi olmadığını buna
rağmen meşhur olmayı başardığı için onu tezkiresine aldığını belirtir (Kılıç
2018: 305-306). Keşfî’nin özellikle devrin önemli şairlerinden Zâtî’yle olan hiciv
yollu muhavereleri oldukça meşhurdur.
Kaynakça
Canım, Rıdvan (hzl.)
(2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara:
AKM Yay.
İpekten, Halûk, Mustafa
İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere
Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kılıç, Filiz (2018). Meşâ’irü’ş-Şu’arâ, Ankara: KTB. e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/59036,asik-celebi-mesairus-suarapdf.pdf?0, [Erişim Tarihi: 01.02.2019].
İsen,
Mustafa (hzl.) (1998). Sehî Bey Tezkiresi, Heşt-Behişt. Ankara:
Akçağ Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.
Mecmû’a-i Eş’âr. İstanbul
Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Muallim Cevdet Koleksiyonu 479. 67a.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 10.07.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ol leb-i şîrîn bu ruh-ı rengîn sen sanem-i Çîn serv-i revândur
Deng-i şekerdür reşk-i kamerdür sanma beşerdür hûr-i cinândur
Mâh-cemâlün ol hat ü hâlün gonc u zülâlün bu ruh-ı âlün
Mihr-i güzîndür gâret-i dîndür câna hemîndür gülşen-i cândur
Ukde-yi mûyun gül gibi bûyun gülşen-i kûyun lutf ile rûyun
Bend-i belâdur misk-i Hıtâdur cây-ı safâdur mihr-i ıyândur
Ben mi yâ fülfül had mi bu yâ gül saç mı yâ sünbül leb mi yâhud mül
Dâne-i cândur verd-i cinândur mekr-i cihândur cân-ı cenândur
Ey büt-i garrâ dilber-i ra’nâ gonca-i zîbâ bülbül-i gûyâ
Sen mehe Vâmık âşık-ı sâdık var ise lâyık Keşfî hemândur
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 465.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 10.07.2014Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ol leb-i şîrîn bu ruh-ı rengîn sen sanem-i Çîn serv-i revândur
Deng-i şekerdür reşk-i kamerdür sanma beşerdür hûr-i cinândur
Mâh-cemâlün ol hat ü hâlün gonc u zülâlün bu ruh-ı âlün
Mihr-i güzîndür gâret-i dîndür câna hemîndür gülşen-i cândur
Ukde-yi mûyun gül gibi bûyun gülşen-i kûyun lutf ile rûyun
Bend-i belâdur misk-i Hıtâdur cây-ı safâdur mihr-i ıyândur
Ben mi yâ fülfül had mi bu yâ gül saç mı yâ sünbül leb mi yâhud mül
Dâne-i cândur verd-i cinândur mekr-i cihândur cân-ı cenândur
Ey büt-i garrâ dilber-i ra’nâ gonca-i zîbâ bülbül-i gûyâ
Sen mehe Vâmık âşık-ı sâdık var ise lâyık Keşfî hemândur
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 465.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ol leb-i şîrîn bu ruh-ı rengîn sen sanem-i Çîn serv-i revândur
Deng-i şekerdür reşk-i kamerdür sanma beşerdür hûr-i cinândur
Mâh-cemâlün ol hat ü hâlün gonc u zülâlün bu ruh-ı âlün
Mihr-i güzîndür gâret-i dîndür câna hemîndür gülşen-i cândur
Ukde-yi mûyun gül gibi bûyun gülşen-i kûyun lutf ile rûyun
Bend-i belâdur misk-i Hıtâdur cây-ı safâdur mihr-i ıyândur
Ben mi yâ fülfül had mi bu yâ gül saç mı yâ sünbül leb mi yâhud mül
Dâne-i cândur verd-i cinândur mekr-i cihândur cân-ı cenândur
Ey büt-i garrâ dilber-i ra’nâ gonca-i zîbâ bülbül-i gûyâ
Sen mehe Vâmık âşık-ı sâdık var ise lâyık Keşfî hemândur
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 465.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Ol leb-i şîrîn bu ruh-ı rengîn sen sanem-i Çîn serv-i revândur
Deng-i şekerdür reşk-i kamerdür sanma beşerdür hûr-i cinândur
Mâh-cemâlün ol hat ü hâlün gonc u zülâlün bu ruh-ı âlün
Mihr-i güzîndür gâret-i dîndür câna hemîndür gülşen-i cândur
Ukde-yi mûyun gül gibi bûyun gülşen-i kûyun lutf ile rûyun
Bend-i belâdur misk-i Hıtâdur cây-ı safâdur mihr-i ıyândur
Ben mi yâ fülfül had mi bu yâ gül saç mı yâ sünbül leb mi yâhud mül
Dâne-i cândur verd-i cinândur mekr-i cihândur cân-ı cenândur
Ey büt-i garrâ dilber-i ra’nâ gonca-i zîbâ bülbül-i gûyâ
Sen mehe Vâmık âşık-ı sâdık var ise lâyık Keşfî hemândur
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 465.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Sadık Akfırat | d. 20 Kasım 1968 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | YÜSRÎ, Ahmed Yüsrî Efendi | d. 1636-37 - ö. Haziran-Temmuz 1694 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | HÂLET, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | d. 1837 - ö. 1878 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Sadık Akfırat | d. 20 Kasım 1968 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | YÜSRÎ, Ahmed Yüsrî Efendi | d. 1636-37 - ö. Haziran-Temmuz 1694 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | HÂLET, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | d. 1837 - ö. 1878 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Sadık Akfırat | d. 20 Kasım 1968 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | YÜSRÎ, Ahmed Yüsrî Efendi | d. 1636-37 - ö. Haziran-Temmuz 1694 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | HÂLET, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | d. 1837 - ö. 1878 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Sadık Akfırat | d. 20 Kasım 1968 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | YÜSRÎ, Ahmed Yüsrî Efendi | d. 1636-37 - ö. Haziran-Temmuz 1694 | Meslek | Görüntüle |
12 | HÂLET, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | d. 1837 - ö. 1878 | Meslek | Görüntüle |
13 | Sadık Akfırat | d. 20 Kasım 1968 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | YÜSRÎ, Ahmed Yüsrî Efendi | d. 1636-37 - ö. Haziran-Temmuz 1694 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | HÂLET, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | d. 1837 - ö. 1878 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Sadık Akfırat | d. 20 Kasım 1968 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | YÜSRÎ, Ahmed Yüsrî Efendi | d. 1636-37 - ö. Haziran-Temmuz 1694 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | HÂLET, İbrâhim Hâlet Bey, İstanbullu | d. 1837 - ö. 1878 | Madde Adı | Görüntüle |