Madde Detay
MUSTAFA RÛMÎ
(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mustafa’dır. Şiirlerinde Mustafa Rûmî, Mustafa, Kemter Mustafa, Rûmî, Şeyh Mustafa mahlaslarını kullanmıştır (Abdulkadiroğlu vd. 1998: VIII). Halvetiyye’nin Şabaniyye kolunun Nasuhiyye-Çerkeşiyye silsilesi şeyhlerinden olan ve 1785-1843 yılları arasında yaşamış olan Geredeli Aziz lakabıyla tanınan Halil Efendi’nin oğludur. Aile, “Geredeliler” olarak bilinmektedir (Abdulkadiroğlu vd. 1998: III). Hakkında fazla bilgi yoktur. Babasına intisab ettiği; ancak onun vefat etmesi sebebiyle seyr ü sülûkunu tamamlayamadığı, bilahare babasının manevi işaretiyle bir zata bağlandığı anlaşılmaktadır (Abdulkadiroğlu vd. 1998: 148). Bu kişi büyük ihtimalle İstanbullu Şeyh Emin Efendi’dir. Hilafet almasını müteakiben babasının yerine postnişin olmuştur (Abdulkadiroğlu vd. 1998: X). Pek çok mutasavvıf gibi zaman zaman yanlış anlaşılan ve bu sebeple sıkıntılar çeken şair, bu durumu zamandan şikâyet bağlamında dışa vurmuştur. Hatta hakiki dost bulamadığından afyonu dost edindiğini ifade etmektedir (Abdulkadiroğlu vd. 1998: 24). Bu sebeple bazı kişiler tarafından “afyon ile gam-nâk yüzü kara” olarak suçlanmıştır (Abdulkadiroğlu vd. 1998: 29). Kabri, Gerede’de Şeyh Halil Efendi (Seviller) camiinde babasının türbesindedir (Abdulkadiroğlu vd. 1998: VII).
Bilinen yegâne eseri Divân’ı olup tek nüshadır. Bu Divân, Abdulkerim Abdulkadiroğlu ve Mustafa Tatçı tarafından ortaklaşa olarak neşredilmiştir (Abdulkadiroğlu vd. 1998: 1-178) . Divân’ında aruz ve hece vezinlerini müştereken kullanan Mustafa Rûmî’nin şiirlerinde, yer yer vezin aksamalarına rastlanmaktadır. Ancak şairin, Anadolu’nun bir ilçesinde yetiştiği dikkate alındığında oldukça başarılı olduğu söylenmelidir. Mahallî ağız özellikleri de gösteren manzumeleri, tasavvufi niteliktedir. Divân’ı incelendiğinde Âşık Yunus, Niyazî-i Mısrî, Fuzûlî, İbrahim Hakk Erzurumî, Gaybî ve Ömerü’l-Fuâdî’ye nazireler yazdığı, bu şairleri iyi bildiği anlaşılmaktadır (Abdulkadiroğlu vd. 1998: VIII, X). Anadolu sahası mutasavvıfların hemen hepsinde görülen vahdet-i vücûd anlayışına sahip olma ve buna bağlı olarak mevcudatı Hakk’ın tecellisi görme, Mustafa Rûmî’de de vardır. Ayrıca Melameti neşveye sahip olduğu anlaşılmaktadır. Hz. Hasan, Hz. Hüseyin, Ehl-i beyt ve On iki İmam’a bağlılığını Divân’ının çeşitli yerlerinde dile getiren şair, Ehl-i sünnetten ve Hanefi mezhebinden olduğunu da belirtme gereğini duymuştur. Divân’ında Allah’ı zikir ve bu bağlamda tevhid zikrinin önemi, günahlardan ve dünyadan yüz çevirme, pirâna bağlılık ve hürmet, mürşide intisab etmenin lüzumu, hakiki aşkın mahiyeti ve aşkın hâlleri, seyr ü sülûkun menzilleri, halvetin gerekliliği, rabıta, harflerin sırrı gibi konular ele alınmaktadır. Zahit tipinin olumsuz nitelikleri, özellikle gönül yıkması hususu vurgulanmaktadır. Vahdet, kesret, halvet, celvet, fâni, baki, kabz, bast, taklid, tahkik, fark, cem‘, nur, zulmet gibi zıt kavramlar başta olmak üzere; pir, pir-i mugân, saki, gönül, meyhane, dem, cam, şarab, mir’at, bezm, cemâl, ‘uruc, ikrar, can, Hakke’l-yakîn, zülf , rü’yet, şuhud, cem’-i cem‘ gibi diğer tasavvufi terimleri de yerinde kullandığı görülmektedir. Ayrıca yazdığı bazı tarih manzumeleri babası Şeyh Halil Efendi, onun tekke ve türbesi ile diğer bazı şeyhler hakkında bilgiler içermektedir.
Kaynakça
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (1991). Halvetîlik’in Şa‘bâniyye Kolu Şeyh Şa‘bân-ı Velî ve Külliyesi. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi.
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. GÜROL PEHLİVANYayın Tarihi: 05.11.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Yâ İlâhî ne ‘aceb sûret-i beşar rüchân olur
Görünen a’lâ vü ednâ zâtına bürhân olur
‘Iyd-ı ekberdir cemâlin ru’yeti ‘âşıklara
Feyz-i la‘l-i leblerin âb-ı hayât u cân olur
Etme inkâr sûret-i pâkizeyi ey zâhidâ
Ahsen-i takvîmi inkâr eyleyen şeytân olur
Gel oku ‘ilm-i vücûdu sen de anla nefsini
Kim ki nefsin bildi adı kuk iken Gufrân olur
Mustafa Rûmî hakîkatdan haber tut özüne
Sırrı ifşâ etme zirâ fâş eden butlân olur
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 41.
Gazel
Gezerler halk-ı ‘âlem içre dâim
Kimine gül olur kimine hârdır
Ederler sûk-ı ‘aşkda satı-bâzâr
Alır cânân verir cânları zerdir
İçmişler ezelde mey-i vahdetden
Sözü efsâne olur çün hoş sırdır
Görünür sûret-i zâhirde abdâl
‘Âlem-i sîretde lâkin hünkârdır
Görüp zâhirde hâlin etme inkâr
Yakar seni zirâ dilleri pür-nârdır
Vahdet ehli gezer kesretde dâim
Sanasın Mustafâ halk içre mârdır
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 45-46.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.11.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Yâ İlâhî ne ‘aceb sûret-i beşar rüchân olur
Görünen a’lâ vü ednâ zâtına bürhân olur
‘Iyd-ı ekberdir cemâlin ru’yeti ‘âşıklara
Feyz-i la‘l-i leblerin âb-ı hayât u cân olur
Etme inkâr sûret-i pâkizeyi ey zâhidâ
Ahsen-i takvîmi inkâr eyleyen şeytân olur
Gel oku ‘ilm-i vücûdu sen de anla nefsini
Kim ki nefsin bildi adı kuk iken Gufrân olur
Mustafa Rûmî hakîkatdan haber tut özüne
Sırrı ifşâ etme zirâ fâş eden butlân olur
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 41.
Gazel
Gezerler halk-ı ‘âlem içre dâim
Kimine gül olur kimine hârdır
Ederler sûk-ı ‘aşkda satı-bâzâr
Alır cânân verir cânları zerdir
İçmişler ezelde mey-i vahdetden
Sözü efsâne olur çün hoş sırdır
Görünür sûret-i zâhirde abdâl
‘Âlem-i sîretde lâkin hünkârdır
Görüp zâhirde hâlin etme inkâr
Yakar seni zirâ dilleri pür-nârdır
Vahdet ehli gezer kesretde dâim
Sanasın Mustafâ halk içre mârdır
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 45-46.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Yâ İlâhî ne ‘aceb sûret-i beşar rüchân olur
Görünen a’lâ vü ednâ zâtına bürhân olur
‘Iyd-ı ekberdir cemâlin ru’yeti ‘âşıklara
Feyz-i la‘l-i leblerin âb-ı hayât u cân olur
Etme inkâr sûret-i pâkizeyi ey zâhidâ
Ahsen-i takvîmi inkâr eyleyen şeytân olur
Gel oku ‘ilm-i vücûdu sen de anla nefsini
Kim ki nefsin bildi adı kuk iken Gufrân olur
Mustafa Rûmî hakîkatdan haber tut özüne
Sırrı ifşâ etme zirâ fâş eden butlân olur
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 41.
Gazel
Gezerler halk-ı ‘âlem içre dâim
Kimine gül olur kimine hârdır
Ederler sûk-ı ‘aşkda satı-bâzâr
Alır cânân verir cânları zerdir
İçmişler ezelde mey-i vahdetden
Sözü efsâne olur çün hoş sırdır
Görünür sûret-i zâhirde abdâl
‘Âlem-i sîretde lâkin hünkârdır
Görüp zâhirde hâlin etme inkâr
Yakar seni zirâ dilleri pür-nârdır
Vahdet ehli gezer kesretde dâim
Sanasın Mustafâ halk içre mârdır
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 45-46.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Yâ İlâhî ne ‘aceb sûret-i beşar rüchân olur
Görünen a’lâ vü ednâ zâtına bürhân olur
‘Iyd-ı ekberdir cemâlin ru’yeti ‘âşıklara
Feyz-i la‘l-i leblerin âb-ı hayât u cân olur
Etme inkâr sûret-i pâkizeyi ey zâhidâ
Ahsen-i takvîmi inkâr eyleyen şeytân olur
Gel oku ‘ilm-i vücûdu sen de anla nefsini
Kim ki nefsin bildi adı kuk iken Gufrân olur
Mustafa Rûmî hakîkatdan haber tut özüne
Sırrı ifşâ etme zirâ fâş eden butlân olur
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 41.
Gazel
Gezerler halk-ı ‘âlem içre dâim
Kimine gül olur kimine hârdır
Ederler sûk-ı ‘aşkda satı-bâzâr
Alır cânân verir cânları zerdir
İçmişler ezelde mey-i vahdetden
Sözü efsâne olur çün hoş sırdır
Görünür sûret-i zâhirde abdâl
‘Âlem-i sîretde lâkin hünkârdır
Görüp zâhirde hâlin etme inkâr
Yakar seni zirâ dilleri pür-nârdır
Vahdet ehli gezer kesretde dâim
Sanasın Mustafâ halk içre mârdır
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim, Mustafa Tatcı (hzl.) (1998). Mustafa Rûmî Efendi (Şeyh-Geredeli) Dîvân. Ankara: Anıl Matbaa ve Ciltevi. 45-46.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | HİLMİ, Halil Dörtdivanlı | d. 1826 - ö. 1903 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | HAYRÎ, Seyyid Mehmed Hayrî Efendi | d. 1734 - ö. 1789-90 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Zuhuri Danışman | d. 1902 - ö. 11 Mayıs 1971 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | HİLMİ, Halil Dörtdivanlı | d. 1826 - ö. 1903 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | HAYRÎ, Seyyid Mehmed Hayrî Efendi | d. 1734 - ö. 1789-90 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Zuhuri Danışman | d. 1902 - ö. 11 Mayıs 1971 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | HİLMİ, Halil Dörtdivanlı | d. 1826 - ö. 1903 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | HAYRÎ, Seyyid Mehmed Hayrî Efendi | d. 1734 - ö. 1789-90 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Zuhuri Danışman | d. 1902 - ö. 11 Mayıs 1971 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | HİLMİ, Halil Dörtdivanlı | d. 1826 - ö. 1903 | Meslek | Görüntüle |
11 | HAYRÎ, Seyyid Mehmed Hayrî Efendi | d. 1734 - ö. 1789-90 | Meslek | Görüntüle |
12 | Zuhuri Danışman | d. 1902 - ö. 11 Mayıs 1971 | Meslek | Görüntüle |
13 | HİLMİ, Halil Dörtdivanlı | d. 1826 - ö. 1903 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | HAYRÎ, Seyyid Mehmed Hayrî Efendi | d. 1734 - ö. 1789-90 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Zuhuri Danışman | d. 1902 - ö. 11 Mayıs 1971 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | HİLMİ, Halil Dörtdivanlı | d. 1826 - ö. 1903 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | HAYRÎ, Seyyid Mehmed Hayrî Efendi | d. 1734 - ö. 1789-90 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Zuhuri Danışman | d. 1902 - ö. 11 Mayıs 1971 | Madde Adı | Görüntüle |