NÛRÎ, Halil Nûrî Bey

(d. ?/? - ö. 1213/1799)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

 

İstanbul’da doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Tanınmış bir aileye mensuptur. Babası 1763 yılında vefat eden kalem erbabından Feyzullah Şâkir Bey’dir. Dedesi sadrazam Na'ilî Abdullah Paşa’dır. Kayınpederi İstanbul’da kendi adıyla bir kütüphanesi bulunan ve III. Selim döneminde şeyhülislamlık yapan Mustafa Aşir Efendi’dir. Nûrî'nin Nebîl Bey isminde müderris olan ve kendisi gibi şair bir oğlu vardır. Tanınmış kadın şairlerden Şeref Hanım da Halil Nûrî Bey’in torunudur. Ayrıca Necib Bey isminde bir de kardeşi vardır. Nûrî'nin Dîvân'ında yer alan Arapça ve Farsça ibarelerden, şiirlerden onun bu iki dile hâkimiyetini, Arapçadan tercüme ettiği edebî eser tercümesinden ise özellikle Arapçaya ve edebiyat bilgisine olan vukufiyetini, Osmanlı tarihine ait eserinden de onun Batı dünyası hakkında bilgi sahibi olduğu anlaşılmaktadır. Kaynaklarda, eğitimini tamamladıktan sonra genç yaşta kaleme intisap ederek kâtip olduğu, daha sonra 1784 yılında hâcegânlığa yükseltildiği, 1787’de top arabacıları kâtipliğine getirildiği, bundan sonra amedî halifesi olduğu, 1790’da maliye tezkirecisi ve küçük ruznamçeci görevlerine getirildiği, daha sonrasında amedî görevine terfi ettiği, 7 Kasım 1794 tarihi itibariyle de Enverî’nin vefatıyla boş kalan vakanüvislik görevine getirildiği bilgilerine ulaşılmaktadır. Halil Nûrî Bey, vakanüvisliğe tayin olduktan sonra dört yıl aralıksız olarak bu görevi yerine getirmiştir. Bu görevin yanı sıra küçük ruznamçecilik görevini de yürütmüştür. Vakanüvislik görevinde iken Boğaziçi’ndeki köşkünde vefat etmiştir. Ölüm tarihi 1213/1799’dur. Vefatı dolayısıyla tarihçi Sürurî Efendi şu tarih mısrasını söylemiştir: “Mîr Nûrî medfenin Hak mehbitü’l-envâr ide” (Fatin 1271: 421). Eyüp’te Küçük Emir Efendi haziresinde Feridun Paşa Türbesi civarında defnedilmiştir.

Nûrî'nin dört eseri vardır:

1. Dîvân: Eserin, Milli Kütüphane 06 Mil Yz Fahri Bilge koleksiyonu 320; Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Emanet Bölümü 1626; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi TY. 14; İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi İbnülemin Kitaplığı 2654 (müellif nüshası) numaralarda kayıtlı dört nüshası vardır. Dîvân'ın tenkitli metni hazırlanmıştır (Güler 2009). Mensur bir dibace ile başlayan Dîvân'da 10 kaside, 16 tarih, 1 muhammes, 21 tahmis, 1 tardiyye, 4 müseddes, 2 tesdis, 2 terkib-i bend, 6 şarkı, 324 gazel, 31 kıta, 47 rubai, 3 muamma, 27 müfred, 40 beyit olmak üzere toplam 3423 beyit civarında 535 manzume vardır. Dîvân bu hâliyle kapsamlı bir içeriğe sahiptir. Dîvân'ın tenkitli metni hazırlanmıştır (Güler 2009).

2. Matlau’n-Nur: Eser edebî sanatlar ve belagat konularını ihtiva eden, Hatîb-i Dımaşkî unvanıyla tanınan Kazvînî’nin Arapça Telhîsü’l-Miftâh isimli eserinin bazı bölümlerinin Türkçeye tercümesidir. Eser yüksek lisans tezi olarak hazırlanmıştır (Aytekin 2006). Eserin yazma nüshası Ankara Üniversitesi DDTCF Yazma Eserler Katalogu İsmail Saib Koleksiyonu No: 3768’de kayıtlıdır. 

3. Tarih-i Osmanî: Nûrî Tarihi olarak da bilinen bu eser altı ciltten oluşan bir Osmanlı tarihidir. Eserde 1794-1799 tarihleri arasında geçen beş yıllık dönemdeki olaylar anlatılmaktadır. 

4. Kanun Mecmuası: Halil Nûrî Bey’in kanunlarla ilgili metinleri topladığı bir eserdir. Bu mecmuada III. Selim döneminde yapılan yeniliklerle ilgili bütün kanunlar toplanarak bir araya getirilmiştir. 

Halil Nûrî; şarkıları, gazelleri ve samimi söyleyişleriyle asrın kudretli isimleri arasında yer alan bir şairdir. Şairin hayatta iken Dîvân'ını tertip ettiği ve bunu dönemin padişahı III. Selim’e sunduğu bilinmektedir. Ele geçen bir sadrazam telhisinden de, şairin şiirleri sebebiyle padişah tarafından ödüllendirildiği anlaşılmaktadır. Şiirlerinde deyimleri yoğun olarak kullanan Nûrî'nin Dîvân'ında, Nedîm'e yazılmış bir naziresi bulunmamasına rağmen gazellerinde onu hatırlatan bir söyleyişi vardır. Kaynaklarda şiirlerindeki mahallî unsurlar açısından Enderunlu Vâsıf’a benzetilmekle birlikte, onun şiirlerinde Vâsıf’taki bayağılık ve aşırılık yoktur. O, içinde bulunduğu ortamı, bilgi ve görgüsünü şiirine aktarmada gayet başarılı bir şairdir. Şiirlerinde çok geniş bir çağrışım dünyası vardır. Dinî ve tasavvufî motiflerin yanı sıra askerlik, gemicilik, müzik aletleri, coğrafi unsurlar, çiçek isimleri, savaş unsurları, eski İran kahramanları, aşk hikâyelerinin meşhur kahramanları, spor ve eğlence ile ilgili kavramları da başarılı bir şekilde şiirinde kullanmıştır. Halil Nûrî; Fuzûlî, Bâkî ve Şeyh Gâlib gibi Anadolu sahası şairleri yanında Sâib, Şevket ve Camî gibi Fars şairlerine de nazireler yazmıştır. Bunların dışında Râşid Efendi, Vehbî, Fehîm, Tevfîk Efendi, Esrâr Dede, Ârif Efendi, Şâkir Efendi, Nesîb Efendi ve Nebîl Bey gibi şairlerin şiirlerine de nazireler yazmış olan şairin, bazı şiirleri de tanzir edilmiştir.

Kaynakça

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.

Arslan, Mehmet (2002). Şeref Hanım Divanı. İstanbul: Kitabevi Yay.

Aytekin, Murat (2006). Vakanüvis Halil Nuri’nin Matlaun-nur Adlı Telhis Tercümesi. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Fatin Davud (1271). Hâtimetü’l-Eş’ar. İstanbul.

Güler, Mehmet (2009). Halil Nurî Divanı (Edisyon-Kritik İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi. 

İpekten, Haluk, M. İsen vd. (1998). "XVIII.Yüzyıl Dîvân Nazmı ve Nesri". Büyük Türk Klasikleri. C. 7. İstanbul: Ötüken Neşriyat. 93.

İpekten, Haluk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.

İpşirli, Mehmet (1997). "Halil Nûrî". İslam Ansiklopedisi. C. 15. İstanbul: TDV Yay. 321-323.

Kalkışım, Muhsin (1994). Şeyh Galip Divanı. Ankara: Akçağ Yay.

Karabulut, Ali Rıza (2008). Divançe-i Raşid Efendi ve Kayseri Müellifleri. Kayseri: Mektebe Yay.

Kocatürk, Vasfi Mahir (1964). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yayınevi.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî -  Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Kütükoglu, Bekir (1997). "Vekayinüvis". İslam Ansiklopedisi. C. 13. Eskişehir: MEB Yay. 271-287.

Pakalın, Mehmet Zeki (1971). Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü. 3 C. İstanbul: MEB Yay.

Sami, Şemseddin (1996). Kamusu’l-Alam. Ankara: Kaşgar Neşriyat.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1990). "Nuri Halil Bey" mad. C. 7. İstanbul: Dergâh Yay. 85.

Ünver, İsmail (1998). "XIX. Yüzyıl Dîvân Edebiyatı". Büyük Türk Klasikleri. C. 8. İstanbul: Ötüken Neşriyat. 148.

Üzgör, Tahir (1990). Türkçe Divan Dibaceleri. Ankara: KB Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: MEHMET GÜLER
Yayın Tarihi: 05.11.2013
Güncelleme Tarihi: 14.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Dîvân

Naʻt

Kelâmundır dür-i deryâ-yı hikmet yâ Resûlallâh

Zebânun menbaʻ-ı bahr-i belâgat yâ Resûlallâh

Hitâbun müskit-i ehl-i gavâyet yâ Resûlallâh

Kitâbun mu'ciz-i her zî-fesâhat yâ Resûlallâh

Deründe bendelikle pâdişâhlar iftihâr eyler

Sana kul olmadır dünyâda devlet yâ Resûlallâh

Vücûdun bâʻis-i îcâd-ı kevneyn itmiş iken Hak

Ne hâcet şânuna gayrı delâlet yâ Resûlallâh 

Olur elbet saʻâdet tâliʻinde gün gibi zâhir

Sana ol kim ider zerre mahabbet yâ Resûlallâh

Dükenmez âb-ı rahmet her ne rütbe katre-rîz olsa

Sehâb-ı magfiret bâr-ı şefâʻat yâ Resûlallâh

Eyâ nûr-ı hidâyet âfitâb-ı evc-i kurbiyyet

Koma bu bî-kesi der-kaʻr-ı zulmet yâ Resûlallâh 

Bana cebr eylemiş yok irtikâb-ı her menâhîyi

Ne gûne cürmim idem gayra nisbet yâ Resûlallâh

ʻAceb mi nefsime fikr eyleyüb itdiklerim zulmi

İdersem kendü kendümden şikâyet yâ Resûlallâh

Şefâʻat kesbine sermâye ancak nakd-i cürmümdür

Elimde gayrı yok mâl-ı ticâret yâ Resûlallâh

Bir ednâ bendem idi dir isen Nûrî’ye kâfîdir

Yarın rûz-ı cezâda ol saʻâdet yâ Resûlallâh

(Güler, Mehmet (2009). Halil Nurî Divanı (Edisyon-Kritik İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi. 333).

Gazel

Beni zann itme kim dil-dâde-i her nev-civân oldum

Bir âfet sevmiş oldum şunda rüsvâ-yı cihân oldum

Cehâletle ilişdi kaldı ʻaklı zülf-i leylâda

Bu gice rûh-ı mecnûn ile hayli imtihân oldum

Sıfâhân-ı safâ-yı vuslata kesdirme yollardan

Göze cümle belâyı kesdirüb ben de revân oldum

Dilâ dest-i emel dâmân-ı vasla irmedi ammâ

Gürûh-ı ʻâşıkân içre müşârün-bi’l-benân oldum

ʻAceb bir kimse yok mı sînesin germiş bu menzilde 

Sihâm-ı cevr-i yâra Nûriyâ ben mi nişân oldum

(Güler, Mehmet (2009). Halil Nurî Divanı (Edisyon-Kritik İnceleme). Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi. 316).


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1EMÎN, Abbas-zâde Mehmed Emîn Efendid. ? - ö. 1767-68Doğum YeriGörüntüle
2Osman Tuğlud. 31 Ekim 1960 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4EMÎN, Abbas-zâde Mehmed Emîn Efendid. ? - ö. 1767-68Doğum YılıGörüntüle
5Osman Tuğlud. 31 Ekim 1960 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7EMÎN, Abbas-zâde Mehmed Emîn Efendid. ? - ö. 1767-68Ölüm YılıGörüntüle
8Osman Tuğlud. 31 Ekim 1960 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10EMÎN, Abbas-zâde Mehmed Emîn Efendid. ? - ö. 1767-68MeslekGörüntüle
11Osman Tuğlud. 31 Ekim 1960 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?MeslekGörüntüle
13EMÎN, Abbas-zâde Mehmed Emîn Efendid. ? - ö. 1767-68Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Osman Tuğlud. 31 Ekim 1960 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16EMÎN, Abbas-zâde Mehmed Emîn Efendid. ? - ö. 1767-68Madde AdıGörüntüle
17Osman Tuğlud. 31 Ekim 1960 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18Uğur Yüceld. 26 Mayıs 1957 - ö. ?Madde AdıGörüntüle