Madde Detay

Recep Çağlar, 10 Şubat 1958 yılında Adana’nın Feke ilçesi Ormancık köyünde doğmuştur. Çağlar; ilkokulu köyünde, ortaokul ve liseyi Kozan’da okumuştur. Yüksek öğrenimi ise Mersin Eğitim Enstitüsünde alarak 14 Ekim 1979 tarihinde sınıf öğretmeni olarak mezun olmuştur (Aydemir 2016: 421). Çağlar, öğretmenliğe 19 Ekim 1979 tarihinde Çorum, Sungurlu'ya bağlı Beylice’de başlamıştır. Birçok şehirde görev yapmış, en sonunda doğduğu yer olan Ormancık köyünde müdür yardımcısı ve vekaleten müdürlük yapmıştır. 8 Ekim 2004 tarihinden vefat ettiği tarihe kadar Kozan Arslan Paşa İlköğretim Okulunda müdür olarak görevine devam etmiştir (www.edebiyatevi.com).

1977 yılında saz çalmaya başlayan şair, bir kıza sevdalandığını ve bu nedenle saz çaldığını söylemektedir. Saz merakı bu yıllarda başlayan şairin sazı kendi kendine öğrendiği ve ustası olmadığı da anlaşılmaktadır (Aydemir 2016: 421). 27 Mart 2008 tarihinde beyin kanaması geçirmesine rağmen görevine ve şiir yazmaya devam etmiştir (www.yazarlartoplulugu.com). Kaza sonucunda vücudunun sağ tarafını kullanamamış, bu nedenle bağlama çalmayı bırakmak zorunda kalmıştır. Bağlama çalamadığı için şiir yazmaya yönelmiştir. Kırk yaşında eşini kaybeden şair, beş çocuğuyla ortada kalmış bundan dolayı birçok çile ve sıkıntı yaşamıştır. Bu acılı dönemde yeniden âşık olmuş ve ikinci evliliğini yapmıştır. İkinci eşinden de iki çocuğu vardır. Çağlar, müdürlük görevine devam ettiği dönemde vefat etmiştir. Şairin ölüm tarihi konusundaki bilgi açık ve tutarlı olmasa da 2012 yılında vefat ettiği konusunda uzlaşılmaktadır.

Çağlar’ın mahlası, Ozansoylu’dur. Mahlasını kendi seçen şair, 2008 yılından itibaren yazdığı şiirlerinde bu mahlasını kullanmıştır. Şiirlerini Otağ TV, Kozan TV programlarında, radyo programlarında ve internet sitelerinde, Kozan’daki Son Fikir gazetesi gibi alanlarda yayımladığı ve icra ettiği bilinmektedir. Şiirlerini sosyal konular üzerine yazan şair, şiirlerinde değişiklik yapmaktan kaçınmamıştır. Şiirlerini bilgisayar ve internet ortamında oluşturmakta ve irticalen şiir söylememektedir.

Oğuzsoylu mahlaslı şairin şiirlerinde eğitimci kimliğinin yansıması olarak toplumsal konuların ağırlıklı olarak işlendiği dikkat çekmektedir. Bunun yanında yaşamın sıkıntıları, yoksulluk, aşk, ayrılık, doğa, orman, dürüstlük ve dürüst olmayanların karşısında olma gibi konular işlenmiştir. Şiirlerini heceyle yazarak âşıklık geleneğinin devam etmesine önemli katkılarda da bulunmuştur. Ahım Tutar, Destek Verenler Utansın, Coşkun Arslan, Der Bizim Köylü, Cahiller ve Oğlum yayımlanmış şiirlerinden bazılarıdır (www.yazarlartoplulugu.com).

Çağlar; rüyasında bade içmediğini, pîr görmediğini söylemiş ve bade içmeye inanmadığını da belirtmiştir. 2004­-2005 yıllarında şiir söylemeye başlayan şair, ustası olmadığını söylemektedir. Yine de Karacaoğlan, Âşık Reyhani, Abdurrahim Karakoç, Arif Sağ, Murat Çobanoğlu’nu usta olarak kabul etmektedir. Bu düşüncesini de şiirlerinde “Dil eşittir kültür, kültür eşittir millet. Bizim milletimiz şairi, sanatı, şiiri, estetiği sever. Ben bu ozanlarda bunu gördüğüm için beğeniyorum.” diyerek ifade etmiştir.

Âşıklık geleneği ile ilgili olarak şunları ifade etmektedir: “Halk geçmişte ozanlara daha çok değer vermiştir. Eski Ozanlar dağa baktıklarında dağın arkasını görürlerdi. Halktan bir adım öndeydiler. O zamanki halk ozanları birleştirici ve bütünleştiriciydiler. Eskiler sazı omuzunda nerede rağbet görürse oraya giderlerdi. Bir halk ozanı taraf tutmamalı, sanatını icra etmelidir. Halk da ozana değer göstermelidir. Günümüzde âşıklık geleneği zayıflamaktadır. Bu geleneğin çok uzun yıllar yaşayacağını zannetmiyorum. Gelenek, belli başlı yörelerde yaşamaya çalışıyor. Mutluluk, refah arttıkça, her yönden doyuma ulaştıkça geleneğe olan ilgi de azalıyor.” (Aydemir 2016: 422). Çağlar'a göre teknoloji, internet ve diğer alanlar geleneğin yaşam alanını kısıtlamaktadır. Çağlar bu konuda umutsuz olduğunu da belirtmiş, halkın âşığa değer vermemesinin neden olacağı sonuçları ortaya koyarak bu durumdan yakınmıştır. Oğuzsoylu’nun öğretmen olmasından dolayı birçok öğrencisi olmuşsa da çırağı olarak belirli bir isme rastlanmamıştır.