Madde Detay
RİYÂZÎ, Memi Şâh
(d. ?/? - ö. 953/1546/47)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mehmed’dir. Halk arasında Memi Şah adıyla da tanındı. Latîfî’ye göre Filibeli, diğer kaynaklara göre Üsküplüdür. Baba Çelebi lakaplı şair Rızâyî’nin kardeşidir. Diğer kaynaklarda Üsküplü olduğu yazıyorsa da Baba Çelebi adıyla bilinen Rızâyî’nin kardeşi olduğuna göre Latîfî’nin Filibeli olduğu doğrultusundaki görüşü doğru olmalıdır. Eğitimini tamamladıktan sonra Sahn’da Celâl-zâde’den mülazemette iken kadılık görevine başladı. Memleketi Filibe’de kadılık ve mülazemete devam etmekte iken 953/1546/47’de öldü. Latîfî, hayattan muradını alamadan gittiğini belirtmektedir. Kaynaklarda özellikle Farsçada üstad olduğu üzerinde durulan Riyâzî’nin devrin şairlerinin kendisine şiirlerini okutturup görüş aldıkları, bu yüzden de evinin şairlerle dolup taştığı belirtilmektedir. Âşık Çelebi muamma ve lugaz söylemede usta olduğunu belirtirken şiirde atasözlerini kullanmasına dikkat çekmektedir. Âşık Çelebi ve Latîfî, şiirlerinin çoğunun tecnis ve iham dolu olduğunu söylemektedirler. Yine Latîfî Tezkiresi’ndeki Riyâzî’nin kendine mahsus bir tarz geliştirdiği ve çok sayıda şairin onun üslûbunu takip ettiği bilgisi, şairin orijinalitesini ortaya koyması bakımından son derece önemlidir. Bu bahsedilen üslûp, şiirde latife ve nükteyi öne çıkaran bir üslûptur. Bu nükte ve latife dolu üslubun, şairin bizzat hayat tarzı da olduğu Âşık Tezkiresi’nde uzun uzun anlatılan örneklerden anlaşılmaktadır. Şuhâne tavrı, nüktedanlığı ve içki müptelalığı dolayısıyla geniş mezheplilikle, hatta kâfirlikle suçlanan -Nitekim Gelibolulu Âlî de şairin adının Mehmed olmasına rağmen mülhid olduğunu ifade etmektedir- şairin kadılık talebi üzerine devrin kazaskeri Çivi-zâde’nin “Senin hakkında kâfir diyorlar. Sana nasıl mansıp verelim?” demesine karşılık “Sultanım, siz de kâfir kadılığıcığı ihsan ediverin” cevabı, bu tarzın Riyâzî’nin kişiliği ile uygun düştüğünü göstermektedir. Kadı Han’ın Mesâil-i Müşkile’sini telhisi ve Molla Câmî’nin bir gazelini şerh eden Riyâzî’nin Keşfü’l-Hakâyık fî Halli’d-Dakâyık adlı bir eseri vardır. Tezkirelerde mizahî üsluplu, cinas ve ihamı çok kullanan bir şair olarak takdim edilmektedir.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmanî. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzemâ. Ankara: AKM Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: AKM Yay.
Kaf-zâde Fâizî. Zübdetü’l-Eş’âr. Milli Kütüphane, Yz. A. 679, vr. 51b.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013]
Köksal, M. Fatih (2007). “Riyâzî”. Türk Dünyası Edebiyatçılar Yazarlar ve Şairler Ansiklopedisi. C. 7. Ankara: AKM Yay. 358-359.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Nail Tuman, Tuhfe-i Nâ’ilî. Ankara: Bizim Büro Yay.
Kutluk, İbrahim (hzl.) (1978). Kınalızâde Hasan Çelebi, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: TTK Yay.
Riyâzî. Riyâzü’ş-Şu’arâ. Süleymaniye Kütüphanesi, Es’ad Ef. Nu. 3871. vr. 56b.
“Riyâzî”(1990). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. C. 7. İstanbul: Dergâh Yay. 339.
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî ve Gülşen-i Şu’arâsı. Ankara: AKM Yay.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ. Ankara: Kültür Bakanlığı e-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 20.03.2013]
Şemseddîn Sâmî (1314). Kâmûsu’l-A’lâm. İstanbul: Mihrân Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET FATİH KÖKSALYayın Tarihi: 05.09.2013Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Olmaga ey mâh-ı enver bir gice sana durag
Çerh kurdı bir benek altunlu atlasdan otag
Görinen encüm degüldür gam şebinde bu felek
Bir mehün mihri ile yakmış durur bir nice dâg
Dîde-i ezhârun uyhusın uçurdı subh-dem
Bülbül efgânına gül nice aceb urmaz kulag
Hecr ile âşık ne bellü ölidür ne hod diri
Yâ anı öldürseler yâ hecre kılsalar yasag
Dâg sanman bu Riyâzî sînesinde âteşîn
Hân-kâh-ı ışka dil abdâlı yakdı bir çerâg
(Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013].1275)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 05.09.2013Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Olmaga ey mâh-ı enver bir gice sana durag
Çerh kurdı bir benek altunlu atlasdan otag
Görinen encüm degüldür gam şebinde bu felek
Bir mehün mihri ile yakmış durur bir nice dâg
Dîde-i ezhârun uyhusın uçurdı subh-dem
Bülbül efgânına gül nice aceb urmaz kulag
Hecr ile âşık ne bellü ölidür ne hod diri
Yâ anı öldürseler yâ hecre kılsalar yasag
Dâg sanman bu Riyâzî sînesinde âteşîn
Hân-kâh-ı ışka dil abdâlı yakdı bir çerâg
(Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013].1275)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Olmaga ey mâh-ı enver bir gice sana durag
Çerh kurdı bir benek altunlu atlasdan otag
Görinen encüm degüldür gam şebinde bu felek
Bir mehün mihri ile yakmış durur bir nice dâg
Dîde-i ezhârun uyhusın uçurdı subh-dem
Bülbül efgânına gül nice aceb urmaz kulag
Hecr ile âşık ne bellü ölidür ne hod diri
Yâ anı öldürseler yâ hecre kılsalar yasag
Dâg sanman bu Riyâzî sînesinde âteşîn
Hân-kâh-ı ışka dil abdâlı yakdı bir çerâg
(Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013].1275)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Olmaga ey mâh-ı enver bir gice sana durag
Çerh kurdı bir benek altunlu atlasdan otag
Görinen encüm degüldür gam şebinde bu felek
Bir mehün mihri ile yakmış durur bir nice dâg
Dîde-i ezhârun uyhusın uçurdı subh-dem
Bülbül efgânına gül nice aceb urmaz kulag
Hecr ile âşık ne bellü ölidür ne hod diri
Yâ anı öldürseler yâ hecre kılsalar yasag
Dâg sanman bu Riyâzî sînesinde âteşîn
Hân-kâh-ı ışka dil abdâlı yakdı bir çerâg
(Köksal, M. Fatih (2012). Edirneli Nazmî, Mecma’u’n-Nezâ’ir. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/dosya/1-292688/h/edirneli-nazmi-mecmaun-nezair.pdf.[erişim tarihi: 20.03.2013].1275)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Recep Küpçüev | d. 1934 - ö. 26 Nisan 1976 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | CEFÂYÎ, Fistancıoğlu, Muslihuddîn Halife/Mestancıoğlu | d. 1473 - ö. 1543 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Recep Küpçüev | d. 1934 - ö. 26 Nisan 1976 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | CEFÂYÎ, Fistancıoğlu, Muslihuddîn Halife/Mestancıoğlu | d. 1473 - ö. 1543 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Recep Küpçüev | d. 1934 - ö. 26 Nisan 1976 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | CEFÂYÎ, Fistancıoğlu, Muslihuddîn Halife/Mestancıoğlu | d. 1473 - ö. 1543 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Meslek | Görüntüle |
11 | Recep Küpçüev | d. 1934 - ö. 26 Nisan 1976 | Meslek | Görüntüle |
12 | CEFÂYÎ, Fistancıoğlu, Muslihuddîn Halife/Mestancıoğlu | d. 1473 - ö. 1543 | Meslek | Görüntüle |
13 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Recep Küpçüev | d. 1934 - ö. 26 Nisan 1976 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | CEFÂYÎ, Fistancıoğlu, Muslihuddîn Halife/Mestancıoğlu | d. 1473 - ö. 1543 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | SABÛRÎ, Dede Çelebi | d. 1638 - ö. 19.12.1717 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Recep Küpçüev | d. 1934 - ö. 26 Nisan 1976 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | CEFÂYÎ, Fistancıoğlu, Muslihuddîn Halife/Mestancıoğlu | d. 1473 - ö. 1543 | Madde Adı | Görüntüle |