Madde Detay
SABRİ, Sabri Yokuş
(d. 1966 / ö. -)
âşık, işçi
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Sabri Yokuş, Kars’ın Susuz ilçesine bağlı Gölbaşı köyünde 1966'da dünyaya gelmiş ancak dedesi nüfusa kayıt yaptırırken kız kardeşiyle karıştırıp kimliğe doğum yılını 1969 olarak yazdırmıştır. Âşık, şiirlerinde mahlas olarak ismini kullanır. Bir ara “Garipoğlu” mahlasını kullanmayı düşünür, fakat bundan vazgeçer. Mehmet Zeki ve Yosma’nın evliliklerinden dünyaya gelen âşık, altı çocuğun en büyüğüdür. Âşığın ailesi 19. yüzyılda Erivan’dan Iğdır'ın Aralık ilçesine göç eder. Daha sonra da Kars'ın Kağızman ilçesine bağlı Akaçaköprü köyüne taşınır. Burada iki kardeş Ali ve Arap ayrılır, Ali Ağrı’ya, Arap ise Kars’a göç eder. Âşığın dedesinin babası olan Arap, önce Kars 'ın Susuz ilçesinin Ortakilise (şimdiki adı Ortalar) köyüne, oradan da Gölbaşı köyüne gelir ve burada kalır. Âşığın ailesi köyde Yokuşlar olarak tanınır. Babası çiftçilik ve hayvancılıkla uğraşan Sabri'nin çocukluk yılları Gölbaşı köyünde geçer. İlkokulu Gölbaşı’nda tamamlayan âşık, ortaokul için babası tarafından 1978'de Kars’a gönderilir, ancak âşıklık hevesiyle okula devam etmez ve okulu yarıda bırakır. Küçük yaşlardan beri ilgi duyduğu âşıklık geleneğini Kars’ta öğrenmeye başlar. Evlerinde bulunan gramofondan Murat Çobanoğlu, Ali Kızıltuğ ve Abdullah Papur gibi âşıkları dinleyerek onların türkülerini ezberlemeye çalışır. Bu yıllarda saz çalmayı da kendi başına öğrenir. Aynı zamanda bu yıllar Murat Çobanoğlu’nun çalıştırdığı âşık kahvehanesinin en canlı olduğu dönemdir. Sabri, bu kahvehanenin uzun yıllar müdavimi olur ve geleneği buradan öğrenir. Özellikle İlhami Demir, Murat Çobanoğlu, Âşık Mihmanî gibi büyük âşıkların gizli çıraklığını yapar. 1995'te Ayten Hanım’la evlenir ve bu evlilikten sırasıyla Sergen, Murat, Mahir, Canan (Mahir ve Canan ikizidir) adlarında dört çocuğu dünyaya gelir. Ayten Hanım amcasının kızıdır ve özellikle annesinin isteğiyle görücü usulüyle evlenmiştir. 1983'te İzmir’e çalışmaya giden âşık, burada inşaatlarda amelelik yapar ve daha sonra İstanbul’a geçer, orada da ameleliğe devam eder. Çok sevdiği âşıklık için tekrar Kars’a döner. 1989'da Kırklareli’ne askere gider ve 1991'de döner. 2012'de Karayolları Kars Bölge Müdürlüğü'ne işçi olarak girer.
Âşıklığa dair istidadını ilk keşfeden İlhami Demir’dir. Sabri Yokuş’a yakın ilgi gösterir. 1994'te Kars’ta Murat Çobanoğlu'nun kahvehanesinde Erzurumlu âşıklarla Karslı âşıklar arasında bir yarışma düzenlenir. Buradaki başarısı nedeniyle Murat Çobanoğlu kendisini çırak olarak seçer. Bundan sonra Murat Çobanoğlu’nun çıraklığını yapmaya başlar. Lebdeğmez okurken ismini kullanamadığından bu şiirlerde “Dertli” veya “Dertli Âşık” mahlaslarını kullanır. Sabri Yokuş geleneği çocukluk yıllarından itibaren takip ettiği Murat Çobanoğlu Kahvehanesi ve köy düğünlerinden öğrenir. Özellikle Akyaka ve Arpaçay’ın köylerinde düğünlere âşıklar davet edilir ve en az üç gün sürer. Bu üç gün zarfında atışmalar, serbest deyişler ve özellikle akşamları hikâyeler anlatılır. Hikâye repertuarı bu yıllarda farklı âşıklardan dinlediği hikâyelerden oluşmaktadır. Âşık Sabri Yokuş, Kars’ta düzenlenen dokuz âşıklar bayramının tamamına katılmış ve her dalda birincilik kazanmıştır. Kars dışında 1997'de Adana’da düzenlenen Karacaoğlan Altın Saz yarışmasında güzelleme dalında ikincilik; 2000'de Bursa’da Yıldırım Belediyesi’nce düzenlenen yarışmada lebdeğmez dalında birincilik, 2001'de Sivas Âşıklar Bayramında divan dalında birincilik; yine 2001'de Âşık Reyhanî Dayanışma Derneğinin yaptığı yarışmada atışma dalında ikincilik; 2010'da Konya’da düzenlenen âşıklar bayramında atışma dalında ikincilik ödülleri alır. Yarışmalar dışında 2002'de Atatürk Üniversitesi’nde, 2009'da Gazi ve Hacettepe üniversitelerinde, 2011'de Amasya Üniversitesi’nde, 2013'te Çukurova Üniversitesi’nde, 2017'de Kafkas Üniversitesi’nde farklı programlar aracılığıyla hikâyeler anlatır. İlk yurt dışı seyahatini 2007'de Kültür ve Turizm Bakanlığı görevlendirmesiyle UNESCO Hikâye Festivali’ne katılmak üzere Belçika’ya yapar. Burada dördü kendisine ait olmak üzere on beş ayrı hikâye anlatır. Daha sonraki yıllarda farklı davetler üzerine Almanya, Hollanda, Avusturya, Fransa gibi Avrupa ülkelerine sık sık gider. 2015'te yine Kültür ve Turizm Bakanlığı görevlendirmesiyle Azerbaycan’da düzenlenen Türk Dünyası Kültürü Sempozyumu’na katılır. Yokuş, "Kafkas kültürü ve Dede Korkut geleneğine bağlıdır. Karacaoğlan, Âşık Ömer, Ercişli Emrah, Erzurumlu Emrah ve Âşık Şenlik gibi âşıkların etkisi altında kalmıştır" (Gök 2013: 436). Bununla beraber âşığın yakın yaşadığı dönemden etkilendiği âşıklar Murat Çobanoğlu; İlhamî Demir, Yaşar Reyhani, Mihmani, Rüstem Alyansoğlu, Sabri Şimşekoğlu, ve Şeref Taşlıova’dır. Beraber programlara katıldığı, çalıp söylediği âşıklar ise Bahattin Yıldızoğlu, Sefer Firgani, Ilgar Çiftçioğlu, Coşkun Şamiloğlu, Maksut Feryadî, Arif Tellioğlu, Bayram Denizoğlu gibi isimlerdir. Sabri Yokuş’un yetiştirdiği çıraklar iki tanedir. Çıraklarından biri Efendi Susan diğeri ise Necdet Kuyumcu'dur. Sabri Yokuş hâlen Kars'ta ikamet etmekte ve Karayollarında da işçi olarak çalışmaktadır.
1986'da “Nazlı Yar” başlıklı ilk şiirini söyler. İlk kaseti “Yanarım” ismiyle Harika Plak’tan 1994'te çıkar. Bugüne kadar yirmi dört kaset hazırlayan Sabri Yokuş’un son kaseti ise 2012'de “Şahım” adıyla yayımlanır. Sabri Yokuş, her ne kadar yıllarca bir âşığa çıraklık etmemiş olsa da küçük yaşlardan itibaren takip ettiği âşık kahvehanesi ve köy düğünlerinden geleneği öğrenmiş, ancak 1994'te Kars ve Erzurum âşıklarının karşılaşmalarında gösterdiği başarıdan sonra Murat Çobanoğlu’nun çıraklığını fiili olarak yapmıştır. Bunun dışında âşığın kendisi İlhamî Demir ve Rüstem Alyansoğlu gibi isimleri ustası olarak kabul etmektedir. Âşık, şiirlerinin tamamını hece ölçüsüyle söylemiştir. Şiirlerinin çoğu on bir hecelik koşmalardan ve on beş hecelik divanlardan oluşmaktadır. Diğer nazım şekil ve türlerinde de şiir söyleyen Yokuş’un en çok söylediği nazım şekli ise cığalı tecnistir. Bu şiirleri on birli koşmaların her bendinde ikinci mısra ile üçüncü mısra arasına bendin kafiyesiyle cinaslı yedi hecelik manilerin söylenmesiyle oluşmaktadır.
Ailesinin tarım ve hayvancılıkla uğraşması nedeniyle çocukluğu köyde geçen âşık, tabiat ve tabiata dair unsurlara şiirlerinde sıklıkla yer verir, ancak en çok işlediği konu uzun yıllar gurbette kaldığı için hasret ve ayrılıktır. Bununla birlikte âşığın sosyal hayatla ilgili de oldukça fazla şiiri bulunmaktadır. Kimi şiirlerinde ise vatan ve millet aşkıyla birlikte tarihî kişilikler konu edilmektedir. Şiirlerinde sade ve anlaşılır bir dil kullanmıştır. Yabancı dillerden anlaşılması güç sözcükler neredeyse yok gibidir. Şiirlerinde yerel ağız özelliklerine ait “men, ezizim vb.” gibi bazı kelimeler geçmektedir. Âşıkla ilgili bugüne kadar müstakil bir kitap hazırlanmamıştır. Toplu hâlde şiirleri yayımlanmamıştır. Timur Yılmaz tarafından 2011'de derlenen halk hikâyeleri kitabında anlattığı dokuz halk hikâyesine yer verilmiştir (Yılmaz 2011: XXV).
Kaynakça
Gök, Nadim (2013). "Sabri Yokuş (Âşık Sabri Yokuş)". Sazın ve Sözün Sultanları IX. Ed. Fatma Ahsen Turan ve Reyhan Gökben Saluk. Ankara: Gazi Kitabevi. Yay. 436-444.
Yılmaz, Timur (2011). Âşıklardan Halk Hikâyeleri. Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. ADEM BALKAYAYayın Tarihi: 21.12.2018Güncelleme Tarihi: 11.12.2020
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 21.12.2018Güncelleme Tarihi: 11.12.2020
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 11.12.2020
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | OZAN MUSTAFA, Mustafa Aladağ | d. 03.06.1963 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | TEPELİOĞLU, Mihrali Tepelioğlu | d. 1965 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | DENİZER, Muhlis Denizer | d. 01.01.1954 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Demirhan Kadıoğlu | d. 20 Aralık 1966 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | MUHAMMET-ZÜLFİKAR, Muhammet Kılıç | d. 1966 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Sabri Kaliç | d. 19 Mayıs 1966 - ö. 23 Eylül 2012 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MAHCÛBÎ, Hovhannes | d. 1844 - ö. 1898-1899 | Meslek | Görüntüle |
8 | MAHMUT TÜRKTEN | d. 1909 - ö. 1977 | Meslek | Görüntüle |
9 | SALMAN TAĞIYEV | d. 1905 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
10 | SAFİ, Ahmet Safi Eralp | d. 1869 - ö. 1942 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | CEMAL, Cemal Köşebaşı | d. 1919 - ö. 15.03.1984 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | GÜLFİDAN, Gülfidan Kurt | d. 1910 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | EŞREF DAYI | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | HİCRANÎ/HİCRANÎ BABA, Hacı Daştan | d. 1908 - ö. 22.02.1969 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | PINAR/SEFİL PINAR, Ahmet Yeğiner | d. 1932 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |