Madde Detay
SEHÂYÎ, Sehâyî Çelebi
(d. ?/? - ö. 918?-922?/1512?-1516?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Bursa’da doğan Sehâyî’nin hayatı hakkında eldeki bilgiler sınırlıdır. Beylerden olan Sehâyî, Latîfî’ye göre Yavuz Sultan Selim’in Şam ve Halep’i fethettiği sırada (922/1516-17) (Canım2000: 298), Hasan Çelebi’ye göre ise Yavuz Sultan Selim tahta çıktığı zaman (918/1512) (Eyduran 2009: 372) ölmüştür.
Sehâyî’nin herhangi bir eserinin olup olmadığı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmamaktadır. Latîfî, Sehâyî’nin şiirlerinin çoğunu tercüme ve tazmin yoluyla yazdığını belirtir (Canım2000: 298).
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. 5. İstanbul: KB-Tarih Vakfı Ortak Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay.
Eyduran, Aysun S. (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. Ankara: KTB Yay. E-kitap: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 01.02.2014].
Kaf-zâde Fâ’izî. Zübdetü’l-Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Belediye 11. vr. 89a.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî- Dîvân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 1. Ankara: Bizim Büro Yay.
Şemseddin Sâmî (1314). Kâmûsu’l-Âlâm. C. 4. İstanbul: Mihran Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 10.07.2014Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
Murabba
Kanı şol dem katı garrâsı geçerdün güzelün
Yok sanurdun bu cihanda dahî misl ü bedelün
Cevr iderdün bize yanına düşüp her keçelün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
Kanı şol dem ki lebün gonca ruhun lâleyidi
Âşıkun işi güci bülbül-veş nâleyidi
Kime kaldı bu güzellik sana da kalaydı
Ne turursun yüri var imdi tırâş it sakâlun
Anma hüsnün demini bir dahî kim geçdi geçen
Bu kadar nâz ile şive bu sakâş ile neden
Gel’e bu kannışı terk eyle sakalundan utan
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakâlun
Kanı ol dem ki tapun kişver-i hüsne beg idi
Cân virenler yoluna âdem ü yâhûd seg idi
Böyle olmakdan ise asılup ölmek yeg idi
Geçdi vaktün (yüri var imdi tırâş it) sakâlun
Senün içün didiler şimdi sakalını yolar
Yoldugın sakal olurdı harsı deccâla yular
Yoldugun mûlar ile nice mûtâfhâne tolar
Ne turursın yüri var imdi tırâş it sakalun
Lutf u tab’ ehline turdukça kesâfet virdün
Bu sakal ile ‘aceb meclîse sıklet virdün
Ne mukassî hat olur bezme kasâvet virdün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 299.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 10.07.2014Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
Murabba
Kanı şol dem katı garrâsı geçerdün güzelün
Yok sanurdun bu cihanda dahî misl ü bedelün
Cevr iderdün bize yanına düşüp her keçelün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
Kanı şol dem ki lebün gonca ruhun lâleyidi
Âşıkun işi güci bülbül-veş nâleyidi
Kime kaldı bu güzellik sana da kalaydı
Ne turursun yüri var imdi tırâş it sakâlun
Anma hüsnün demini bir dahî kim geçdi geçen
Bu kadar nâz ile şive bu sakâş ile neden
Gel’e bu kannışı terk eyle sakalundan utan
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakâlun
Kanı ol dem ki tapun kişver-i hüsne beg idi
Cân virenler yoluna âdem ü yâhûd seg idi
Böyle olmakdan ise asılup ölmek yeg idi
Geçdi vaktün (yüri var imdi tırâş it) sakâlun
Senün içün didiler şimdi sakalını yolar
Yoldugın sakal olurdı harsı deccâla yular
Yoldugun mûlar ile nice mûtâfhâne tolar
Ne turursın yüri var imdi tırâş it sakalun
Lutf u tab’ ehline turdukça kesâfet virdün
Bu sakal ile ‘aceb meclîse sıklet virdün
Ne mukassî hat olur bezme kasâvet virdün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 299.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.10.2020Eserlerinden Örnekler
Murabba
Kanı şol dem katı garrâsı geçerdün güzelün
Yok sanurdun bu cihanda dahî misl ü bedelün
Cevr iderdün bize yanına düşüp her keçelün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
Kanı şol dem ki lebün gonca ruhun lâleyidi
Âşıkun işi güci bülbül-veş nâleyidi
Kime kaldı bu güzellik sana da kalaydı
Ne turursun yüri var imdi tırâş it sakâlun
Anma hüsnün demini bir dahî kim geçdi geçen
Bu kadar nâz ile şive bu sakâş ile neden
Gel’e bu kannışı terk eyle sakalundan utan
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakâlun
Kanı ol dem ki tapun kişver-i hüsne beg idi
Cân virenler yoluna âdem ü yâhûd seg idi
Böyle olmakdan ise asılup ölmek yeg idi
Geçdi vaktün (yüri var imdi tırâş it) sakâlun
Senün içün didiler şimdi sakalını yolar
Yoldugın sakal olurdı harsı deccâla yular
Yoldugun mûlar ile nice mûtâfhâne tolar
Ne turursın yüri var imdi tırâş it sakalun
Lutf u tab’ ehline turdukça kesâfet virdün
Bu sakal ile ‘aceb meclîse sıklet virdün
Ne mukassî hat olur bezme kasâvet virdün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 299.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Murabba
Kanı şol dem katı garrâsı geçerdün güzelün
Yok sanurdun bu cihanda dahî misl ü bedelün
Cevr iderdün bize yanına düşüp her keçelün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
Kanı şol dem ki lebün gonca ruhun lâleyidi
Âşıkun işi güci bülbül-veş nâleyidi
Kime kaldı bu güzellik sana da kalaydı
Ne turursun yüri var imdi tırâş it sakâlun
Anma hüsnün demini bir dahî kim geçdi geçen
Bu kadar nâz ile şive bu sakâş ile neden
Gel’e bu kannışı terk eyle sakalundan utan
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakâlun
Kanı ol dem ki tapun kişver-i hüsne beg idi
Cân virenler yoluna âdem ü yâhûd seg idi
Böyle olmakdan ise asılup ölmek yeg idi
Geçdi vaktün (yüri var imdi tırâş it) sakâlun
Senün içün didiler şimdi sakalını yolar
Yoldugın sakal olurdı harsı deccâla yular
Yoldugun mûlar ile nice mûtâfhâne tolar
Ne turursın yüri var imdi tırâş it sakalun
Lutf u tab’ ehline turdukça kesâfet virdün
Bu sakal ile ‘aceb meclîse sıklet virdün
Ne mukassî hat olur bezme kasâvet virdün
Geçdi vaktün yüri var imdi tırâş it sakalun
(Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay. 299.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Neşe Karel | d. 4 Ekim 1943 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ZEKÎ, Refîk Efendi-zâde Mehmed Zekî Dede | d. 1821 - ö. 1882-83 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | RÂZÎ, Bursalı Destârî-zâde Seyyid İbrâhîm | d. 1761-62 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Neşe Karel | d. 4 Ekim 1943 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ZEKÎ, Refîk Efendi-zâde Mehmed Zekî Dede | d. 1821 - ö. 1882-83 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | RÂZÎ, Bursalı Destârî-zâde Seyyid İbrâhîm | d. 1761-62 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Neşe Karel | d. 4 Ekim 1943 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ZEKÎ, Refîk Efendi-zâde Mehmed Zekî Dede | d. 1821 - ö. 1882-83 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | RÂZÎ, Bursalı Destârî-zâde Seyyid İbrâhîm | d. 1761-62 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Neşe Karel | d. 4 Ekim 1943 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | ZEKÎ, Refîk Efendi-zâde Mehmed Zekî Dede | d. 1821 - ö. 1882-83 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | RÂZÎ, Bursalı Destârî-zâde Seyyid İbrâhîm | d. 1761-62 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Neşe Karel | d. 4 Ekim 1943 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | ZEKÎ, Refîk Efendi-zâde Mehmed Zekî Dede | d. 1821 - ö. 1882-83 | Madde Adı | Görüntüle |
15 | RÂZÎ, Bursalı Destârî-zâde Seyyid İbrâhîm | d. 1761-62 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |