SULTAN BEKCİ

(d. 1969 / ö. -)
teknisyen, ses ve kemençe sanatçısı (atma türkücü)
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Sultan Bekci, 1969 yılında Trabzon’un Vakfıkebir ilçesine bağlı Çavuşlu köyünde (eski adı Bendar) dünyaya gelmiştir. Naipoğulları olarak bilinen bir sülaledendir. Babasının adı Şevket, annesinin adı Ayşe’dir. Dört erkek kardeşten en küçüğüdür. Yörede kemençeci Sultan Bekci olarak tanınır. İlkokulu Çavuşlu köyünde, ortaokulu ve lise ikinci sınıfa kadar Vakfıkebir Lisesinde okur. 1987’de Kocaeli’ne taşınan Bekci, İzmit Mimar Sinan Lisesinde eğitimini tamamlar. 1989 yılında askere gider. Acemi birliğini İstanbul Levazım Maliye Okulunda, usta birliğini ise Kocaeli Orduevinde çavuş olarak yapar. Askerliği süre boyunca Orduevinde hafta sonları sahne alır. Askerlikten sonra Gölcük Halk Eğitim Müdürlüğünde bir süre halk oyunları öğretmenliği yapar. Ayrıca Millî Eğitim Bakanlığına bağlı sürücü kurslarında direksiyon eğitmeni olarak çalışır. 1992’de Gölcük Belediyesine sayaç tamir teknisyeni olarak girer. Belediye’nin Kültür Müdürlüğü’ne bağlı halk oyunları eğitmenliğine devam eder. Sultan, 1993’te Kezban Hanım ile evlenir. Bu evlilikten iki erkek çocuğu dünyaya gelir (Çakır 2020).

Müzikle tanışması ilkokul yılları öncesine dayanır. Müzisyen bir aileden gelen Bekci, yörede ün yapmış Bendar davulcuları olarak tanınan Ahmet ve Abanoz Bekci’nin yeğenidir. Yedi sekiz yaşlarında merhum amcası Abanoz’un oğlunun ona verdiği eski bir kemençeyle çobanlık yaparken gizli gizli çalmaya başlar. İlkokul yıllarında 23 Nisan etkinliklerinde sahneye çıkar, kemençe çalıp türkü söyler. Sultan, dokuz on yaşlarında ise Çavuşlu köyündeki bir düğünde, yörenin önemli âşıklarından Koryanalı Hüseyin Köse ile tanışır. Köse’nin desteğiyle düğünde artırma horon kaydesi çalar. Kemençe çalma konusunda babasından çekindiğini anlayan Köse, Sultan’ın babasıyla konuşur ve onu ikna eder. Sultan’ın babası, kardeşi Abanoz’un bir düğünde kaza sonucu öldürülmesinden dolayı oğlunun kemençe çalmasını istemez fakat oğlundan güzel ortamlarda çalıp söyleyeceğine dair söz alarak ona izin verir. Böylece Bekci, kendi köyü başta olmak üzere çevre köylerde de tanınır, etkinliklere davet edilir. Vakfıkebir Lisesinde öğrenci olduğu yıllarda da müzik hayatı devam eder. Vakfıkebir Halk Eğitim Müdürlüğünde ve çeşitli liselerde halk oyunları ekibi çalıştırır. Kocaeli’nde lise eğitimi sürerken halk oyunu çalışmalarına devam eder. Aynı zamanda Kocaeli fuarında Karadeniz’in önemli sanatçıları Erkan Ocaklı, İsmail Türüt, Mehmet Akyıldız ve Adnan Yılmaz ile birlikte sahne alır. Hüseyin Köse, Şevket Köroğlu, Ali Köroğlu, Nizam Öztürk, Ali Cinkaya, Yanıklı Ahmet, Kara Hasan Kum ve Neşat Aydın gibi yöresel âşıklardan etkilenir. Bekci, çırak olarak ise Coşkun İşçi’yi yetiştirir. Ayrıca oğlu Tolgay Bekci’de kendisinden etkilenerek kemençe çalıp türkü söyler. Bekci, Trabzon’un birçok ilçesinde ve civar illerde düğünlere, kına gecelerine, imece usulü yapılan etkinliklere katılarak kemençesiyle doğaçlama türkü söyler. Trabzon Kadırga, Honefter, Hıdırnebi, Kaldırım ve Kocaeli’nde yapılan yayla şenlikleri başta olmak üzere Türkiye’nin birçok ilinde dernek gecelerinde belediyelerin düzenlediği festivallere katılır. Almanya’da yapılan Karadeniz kadırga şenlikleri ve bazı düğün eğlencelerinde de birçok kez sahne alır (Çakır 2020).

Bekci, 17 Ağustos 1999 depreminde Gölcük’te yedi katlı binanın enkazından bir gün sonra kurtarılır. 2004’te Kocaeli Büyükşehir Belediyesine tayini çıkar. Belediye’nin çeşitli kademelerinde görev yapan âşık, 2019’da emekli olur. Hâlen Kocaeli’nde ikamet eden Bekci, çeşitli etkinliklere katılarak sanat hayatına devam etmektedir (Çakır 2020).

Sultan, kemençeli âşık olup irticalen de türkü söyler. Şiirlerinde yöre ağzının özelliklerini yansıtır. Genelde 7’li hece ölçüsüyle ve mani tipinde söyleyen âşığın dili, sade ve anlaşılırdır (Çakır 2020).

Şiirlerinde memleket sevgisi, hasret gibi temalar dışında çoğunlukla yöre insanının yaşayışı, coğrafyası ve eğlenme biçimlerini ele alır. Şiirlerinden bir kısmının adları şöyledir: “Köyüme Döneceğim”, “Ayşem Komser Oldu”, “Yaylam (uzun hava)”, “Geldi Ötesi Beri”, “On Numara”, “Vefasız”, “Aldattın Beni”, “Sılam”, “Yıkmayalım Yuvayı”, “Olsaydım”, “Alçak Otur Aya Bak”, “Türkiyem” ve “Olmaz Böyle Sevdaluk”. “17 Ağustos Deprem Destanı” adlı şiiri ise 1999 yılında meydana gelen Sakarya depremine dair bilgi içermesi bakımından sözlü tarih çalışmaları için önemlidir (Çakır 2020).

“Köyüme Döneceğim” adlı şiirinde köyünün fiziksel yapısını, doğasını ve sosyal yaşantısını tasvir eder: “Trabzon Vakfıkebir/ Çavuşlu derler bize/ Köyümün semtlerini/ Anlatayım size”. Bu şiirin bir dörtlüğünde adını tapşırır: Gülün koğun ırmağı/Ayazmanın çimeni /Tepe göza kıranı/Sultan özledi seni. “Yaylam (uzun hava)” adlı şiirinde ise yöredeki yaylacılık geleneğini, pastoral tarzda sade bir dille tasvir eder: “Hey gidi benim yaylam/Tadına doyamadım/Hıdırnebi düzünde/ Ne horonlar oynadım/Sabah erken kalkardık/Bakardık karadağ/Salardık sığırları/Doğru dere aşağa/Obalarda gezerdim/Çimenleri ezerdim/İneklerin peşine /Dolanmaktan bezerdim/Bir gün kırılmış idi/Kınalının tırnağı/Hala kulaklarımda/Sarı kızın çırnağı”. “Türkiyem Destanı” adlı şiirinde ise epik bir üslup dikkat çeker: “Dinmez ezan sesleri/Göklerde bayrağımız/Vatan uğruna ölmek/ Şerefimiz şanımız/Toprakta bedenimiz/Bayrakta al kanımız/Türklüğün simgesidir/Benim canım Türkiyem/Bu vatan evladıyız/Ölümlerden korkmayan/Biz büyük bir ulusuz/Savaşlardan yılmayan”. “Geldi Ötesi Beri” adlı şiirinde köy yaşantısını, halkın tarım ve çiftçilikle ilgili meşguliyetini ve zorlukları dile getirir: “Ekinler ekilecek/Çayırlar biçilecek/Göç yaylaya gidilecek/Geldi ötesi beri/Fındıklar toplanacak/Mısırlar biçilecek/Göç yayladan gelecek/Geldi ötesi beri” (Çakır 2020).

Kendi türküleri dışında başkalarına ait güfteleri de seslendirir. Bekci’nin şiirleri de başka sanatçılar tarafından seslendirilir. Şiirleri yayımlanmamış olup internet ortamında icralarından bir kısmı kayıtlıdır: “Trabzon Usulü Kemençeli Türkülü Evden Gelin Alma” adını taşıyan türküsü, ritüel-türkü ilişkisini yansıtması açısından dikkate değerdir  (www.youtube.com).

Kaynakça

Çakır, Emine (2020). Sultan Bekci, 1969 Trabzon/ Vakfıkebir ilçesine bağlı Çavuşlu köyü doğumlu, Lise mezunu, Belediye’den emekli, kemençeli âşık. [12 Aralık 2020 tarihinde Emine Çakır tarafından Sultan Bekci ile yapılan görüşme kaydından alınmıştır.]

https://www.youtube.com/watch?v=dSZPczhr2Gs; “Trabzon Usulü Kemençeli Türkülü Evden Gelin Alma”; [erişim tarihi 12 Aralık 2020]. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: Dr. Öğretim Üyesi Emine ÇAKIR
Yayın Tarihi: 18.12.2020
Güncelleme Tarihi: 18.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1BALI, Hakan Güleçd. 1980 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2BABA SALİM, Mehmet Salim Öğütçend. 15.03.1887 - ö. 29.12.1956Doğum YeriGörüntüle
3HIŞIR, Aliosman Nebioğlud. 1951 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Ali Ayçild. 05 Eylül 1969 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Funda Özşenerd. 16 Ağustos 1969 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Cengiz Kılçerd. 1969 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
7Ali Ayçild. 05 Eylül 1969 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Funda Özşenerd. 16 Ağustos 1969 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Cengiz Kılçerd. 1969 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
10Ali Ayçild. 05 Eylül 1969 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Funda Özşenerd. 16 Ağustos 1969 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Cengiz Kılçerd. 1969 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Ali Ayçild. 05 Eylül 1969 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Funda Özşenerd. 16 Ağustos 1969 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Cengiz Kılçerd. 1969 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Ali Ayçild. 05 Eylül 1969 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Funda Özşenerd. 16 Ağustos 1969 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
18Cengiz Kılçerd. 1969 - ö. ?Madde AdıGörüntüle