Madde Detay

1980 yılında Eskişehir’de doğdu. Aslen Afyonludur. Boğaziçi Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi Fizik Bölümünden mezun oldu. Bir süre öğretmenlik ve çevirmenlik de yapan Sümeyra Misge Yaman’ın şiirleri Karabatak ve Dergâh dergilerinde yayımlandı. Katıldığı şiir yarışmalarında çeşitli dereceler ve ödüller aldı. Deneme yazıları ve kitap değerlendirmeleri Karabatak dergisinde yayımlandı. Halen çeşitli sivil toplum kuruluşlarında görev yapmaktadır. Üsküdar Üniversitesi Çocuk Gelişimi Bölümünde öğrenimine devam eden Sümeyra Misge Yaman, evli ve iki çocuk annesidir.

Şiire olan merakı küçük yaşlarda başlayan ve ortaokul öğretmeninin teşvikleriyle şairliğe yönelen Sümeyra Yaman, “Nasıl biri duygusunu ağlayarak veya kızarak ifade ediyorsa ben de şiirle kendimi tanımlıyorum.” cümleleriyle ifade ettiği şiirin, konuşmaktan daha rahat kendini ifade edebildiği bir alan olduğunu söyler. Yaman, şiirlerinde zaman zaman peygamber kıssalarından da faydalandığını belirtir. Sümeyra Yaman’ın ilk şiir kitabı İçinde yer alan otuz şiir sade ve yalın dili ile dikkat çeker. Şiirlerinde genellikle “kadın” konusunu merkeze alan Yaman, kadının dünyadaki yerini, sıkıntılarını, acılarını, ilişkilerini, düşüncelerini ve hislerini titiz bir gözlemle irdeler. Kadın konusunun ön plana çıktığı ve değişik tamlama ve sembollerden istifade edilerek oluşturulan bu şiirlerde tabiat, gündelik hayat, şehir yaşantısı vb. unsurlar da önemli bir yer tutar. Ömer Yalçınova, Yaman’ın şiirini şu şekilde ifade eder: “Dikkatli okuyucu ister Sümeyra Yaman şiiri. Onun şiiri bazen gelip tek bir ibarede düğümlenir, bazen de şiirin genelini iyi okumak, bütününü düşünmek, ibare ve sözcükleriyle yetinmeyip, hislerine ve hayal dünyasına dâhil olmak gerekir. Öbür türlü Sümeyra Yaman şiiri kapalı bir kutudur. Anahtarı okuyucunun da kuracağı hayallere bağlı olan bir sandık. Okuyucu uğraşmalı, şiire yoğunlaşmalı, araya zaman koyup şiirleri tekrar okumalıdır. Sümeyra Yaman şiirine ancak o şekilde yaklaşabilir, alışabilir. Ondan sonra şiirler çorap söküğü gibi çözülür, hissedilmeye başlanır.” Yaman, kadını ve kadınlığın kutsallığını vurgulamak için onun, doğurganlık rolüne de atıfta bulunacak şekilde “çocuk” motifini de kadınla birlikte kullanmaktan hoşlanır. Bu türden şiirlerinde kadın, kökleri geçmişe yayılmış olan şimdiyi, çocuk ise onun hazırladığı geleceği temsil eder.