Madde Detay

Adana'da dünyaya geldi. İsmet İnönü İlkokulunda başladığı ilköğrenimini Nuri ve Zekiye Has İlkokulunda 1972'de tamamladı. 1975'te Tarsus Amerikan Lisesini, 1978'de Robert Koleji bitirdi. İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1984'te mezun oldu. İstanbul Kartal Eğitim Araştırma Hastanesinde doktor olarak çalıştı. Edebiyatla ilgilendi ve şiirleri 1984'ten itibaren; Varlık, Şadırvan, Yedi İklim ve Dergâh gibi dergilerde yer aldı. İbrahim Tenekeci, Sunal'ı şöyle tanıtır: "O altmış, ben ise yetmiş doğumluydum. Fakat ikimizin de ilk şiir kitabı 1997 yılında, beraber yayınlandı. Hakan Arslanbenzer’in gayretleriyle tabii. O yıllarda, Dergâh çevresinde güzel bir ortam vardı: Levent Sunal, Mehmet Şeker, Süleyman Çobanoğlu, Hakan Arslanbenzer, Hakan Şarkdemir, Murat Menteş, Orhan Petek, Hakkı Yanık, İcabi Akçaoğlu, İlker Jandar ve ben… Mustafa Kutlu hocamız, her birimizle ayrı ayrı ilgilenirdi. O günler, gerçekten de güzel günlerdi. Sonra her birimiz bir tarafa savrulduk. Levent Sunal ile on yıl kadar yoğun bir münasebetimiz oldu. Hastalandığım zaman, doktorum oydu. Yedikule’de yatarken, sıklıkla ziyaretime gelir, durumum hakkında doktorlardan bilgi alır, bana da bol keseden moral verirdi. Sonra o hastalandı, ben ziyaretine gitmeye başladım." (Tenekeci 2009). Sunal, yakalandığı kansere yenik düştü ve İstanbul'da yaşamını yitirdi.

Şair kimliğiyle tanınan Levent Sunal'ın üç şiir kitabı bulunmaktadır. İlk şiir kitabı Mevsim Birdenbire adıyla 1997 yılında yayımlanmıştır. Bu eseri 1999 yılında yayımlanan Biz Neyi Anlar takip etmiştir. Engin Turgut, bahsi geçen iki kitabı ve şairi şu cümlelerle değerlendirmiştir: "Şair Levent Sunal'ın kalbinden bıçaklar akıyordu!.. "biz bu dünyadandık ama dünya biz den değildi" İki şiir kitabi var şair Levent Sunal'ın Biz Neyi Anlar ve Mevsim Birdenbire aklını kaçırmış bir fırtmaydı ve 'Biz Neyi Anlar'sak anlayalım, 'son deri değiştirmest hayatın' sadece şairler için, şiirler yazılsın diyeydi. (...) Serinkanlı bir çıglığın, kâbus olanın şiirini söylüyor sanki... Kalbi parçalanmışlara, duvara yapıştınlmışlara, 'tehlikede olanlara', yalnızlara, yazgının tokatladığı insanlara, harcanmışlara mı yazıyor şiirlerini bilemiyorum ama bir 'çöl mağlubu' olduğu kesin!.. Şair Levent Sunal mavi bir yürekle yazmış şiirlerini... Kendine katlanmaktan hiç çekinmemiş, kendi kendini yiyip bitirse de, çocukluğun alnından öperek en masum dizeleri yazmış, belki küçük bir arzu, küçük bir huzur bulmak için! 'Her şey acıdır' ya, hep ondan mıdır hakikatin gölgesinde yaşamak isteği?..' " (Turgut 1999). Şiirlerinde son derece rahat bir üslûp kullanan Levent Sunal, sözü gereksiz uzatmalara boğmadan söyleyen bir şairdir. Soldurmayan İmlâ adlı üçüncü şiir kitabı 1999 yılında yayımlanmıştır. İbrahim Tenekeci, şairin kitaplaşmış şiirleri dışında iki kitabı dolduracak kadar şiiri daha olduğunu belirtmiş ve "Yayınlanmamış son çalışması, Özdemir Asaf’tan esintiler taşıyan 'Sana gitme demeyeceğim' başlıklı şiiriydi. (...) Levent Sunal’ın şiirleriyle ilgili en sağlam yazıyı ise Hakan Arslanbenzer yazmıştı. Yazımızın başlığı, yazısının başlığıdır. Onun şiiri, arı görmemiş bal ya da kumaşsız elbise değildi. Gerçekti, doğaldı. Gücünü, güçsüzlüğünden alıyor gibiydi." (Tenekeci 2009) değerlendirmesini yapmıştır.