Madde Detay
VELİ BABA
(d. ?/? - ö. ?/?)
tekke şairi
(Tekke / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Kaynakça
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. TUBA ÖZKANYayın Tarihi: 01.05.2015Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Akdeniz yakası Aydın yalısı
Kuşlar gider bizim Abdal Musaya
Cemalin görünce yürüdü dağlar,
Taşlar gider bizim Adal Musa’ya
Katardan ayrılan Turna sürüler
Her andıkça sinelerim sızılar
İrili ufaklı emlik kuzular
Koçlar gider bizim Abdal Musa’ya
Baba Kaygusuzdan almış cehdini
Gördün mü İbrahim Ethem vaktini
Padişahlar tacı ile tahtını
Postlar gider bizim Abdal Musa’ya
Seyit Ali Abdal Musa
Üçü bir kardaştürür Ehlibeyte
Cümle âlemi kaydetmiş deftere
Başlar gider bizim Abdal Musa’ya
“Veli”m eder dört dergâhtan evveli
Seyit Ali Abdal Musa Bektaş Veli
Şah Hüseyin Aşkına didemin yaşı
Çağlar gider bizim abda Musa’ya
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 392-393.
Nefes
Bin deveyi bir akçeye güderdi
Sultan Üveys kar yemen elinde
Anı hak yoluna sadaka verdi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Yastığı taş idi hırkası postu
Ol idi mevlânın sevgili dostu
Mümin kullarına eylemez kastı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Kırk düğümden kuşağı var belinde
Düğümünü tesbih etmiş dilinde
Bezirgânbaşıdır Yemen elinde,
Sultan Üveys kara Yemen Elinde
Deve yükünden hırka şal giyerdi
Bakmadan görür çağırmadan duyardı
Bin deveyi bir akçeye yayardı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Güdeceği deve binden çok idi
Bağın bahçenin üzümü yok idi
Ziyan etmem deyu sözü sağ idi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bir gün develeri bir bağa doldu
Çırptı parmağını çubuğun yoldu
Bağ sahibi geldi deveci sindi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bağ sahibi geldi deveci yoktur
Yayladığı yerin üzümü çoktur
Ol zaman bildi ki deveci haktır
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Âdet kaldı budadılar bağları
İcat etti ağaları beyleri
Kahve karanfil bitirdi dağları
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Meğerse kahvenin piri ol imiş
Muhammet Ali’nin yârı ol imiş
Onsekiz bin âlem nuru ol imiş
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Hırka ile tacı gönderdi Bâri
Ol idi Muhammet Mustafa’nın yârı
“Veli”m ider iki cihanın nuru
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 393-394.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 01.05.2015Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Akdeniz yakası Aydın yalısı
Kuşlar gider bizim Abdal Musaya
Cemalin görünce yürüdü dağlar,
Taşlar gider bizim Adal Musa’ya
Katardan ayrılan Turna sürüler
Her andıkça sinelerim sızılar
İrili ufaklı emlik kuzular
Koçlar gider bizim Abdal Musa’ya
Baba Kaygusuzdan almış cehdini
Gördün mü İbrahim Ethem vaktini
Padişahlar tacı ile tahtını
Postlar gider bizim Abdal Musa’ya
Seyit Ali Abdal Musa
Üçü bir kardaştürür Ehlibeyte
Cümle âlemi kaydetmiş deftere
Başlar gider bizim Abdal Musa’ya
“Veli”m eder dört dergâhtan evveli
Seyit Ali Abdal Musa Bektaş Veli
Şah Hüseyin Aşkına didemin yaşı
Çağlar gider bizim abda Musa’ya
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 392-393.
Nefes
Bin deveyi bir akçeye güderdi
Sultan Üveys kar yemen elinde
Anı hak yoluna sadaka verdi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Yastığı taş idi hırkası postu
Ol idi mevlânın sevgili dostu
Mümin kullarına eylemez kastı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Kırk düğümden kuşağı var belinde
Düğümünü tesbih etmiş dilinde
Bezirgânbaşıdır Yemen elinde,
Sultan Üveys kara Yemen Elinde
Deve yükünden hırka şal giyerdi
Bakmadan görür çağırmadan duyardı
Bin deveyi bir akçeye yayardı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Güdeceği deve binden çok idi
Bağın bahçenin üzümü yok idi
Ziyan etmem deyu sözü sağ idi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bir gün develeri bir bağa doldu
Çırptı parmağını çubuğun yoldu
Bağ sahibi geldi deveci sindi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bağ sahibi geldi deveci yoktur
Yayladığı yerin üzümü çoktur
Ol zaman bildi ki deveci haktır
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Âdet kaldı budadılar bağları
İcat etti ağaları beyleri
Kahve karanfil bitirdi dağları
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Meğerse kahvenin piri ol imiş
Muhammet Ali’nin yârı ol imiş
Onsekiz bin âlem nuru ol imiş
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Hırka ile tacı gönderdi Bâri
Ol idi Muhammet Mustafa’nın yârı
“Veli”m ider iki cihanın nuru
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 393-394.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 12.12.2020Eserlerinden Örnekler
Nefes
Akdeniz yakası Aydın yalısı
Kuşlar gider bizim Abdal Musaya
Cemalin görünce yürüdü dağlar,
Taşlar gider bizim Adal Musa’ya
Katardan ayrılan Turna sürüler
Her andıkça sinelerim sızılar
İrili ufaklı emlik kuzular
Koçlar gider bizim Abdal Musa’ya
Baba Kaygusuzdan almış cehdini
Gördün mü İbrahim Ethem vaktini
Padişahlar tacı ile tahtını
Postlar gider bizim Abdal Musa’ya
Seyit Ali Abdal Musa
Üçü bir kardaştürür Ehlibeyte
Cümle âlemi kaydetmiş deftere
Başlar gider bizim Abdal Musa’ya
“Veli”m eder dört dergâhtan evveli
Seyit Ali Abdal Musa Bektaş Veli
Şah Hüseyin Aşkına didemin yaşı
Çağlar gider bizim abda Musa’ya
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 392-393.
Nefes
Bin deveyi bir akçeye güderdi
Sultan Üveys kar yemen elinde
Anı hak yoluna sadaka verdi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Yastığı taş idi hırkası postu
Ol idi mevlânın sevgili dostu
Mümin kullarına eylemez kastı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Kırk düğümden kuşağı var belinde
Düğümünü tesbih etmiş dilinde
Bezirgânbaşıdır Yemen elinde,
Sultan Üveys kara Yemen Elinde
Deve yükünden hırka şal giyerdi
Bakmadan görür çağırmadan duyardı
Bin deveyi bir akçeye yayardı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Güdeceği deve binden çok idi
Bağın bahçenin üzümü yok idi
Ziyan etmem deyu sözü sağ idi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bir gün develeri bir bağa doldu
Çırptı parmağını çubuğun yoldu
Bağ sahibi geldi deveci sindi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bağ sahibi geldi deveci yoktur
Yayladığı yerin üzümü çoktur
Ol zaman bildi ki deveci haktır
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Âdet kaldı budadılar bağları
İcat etti ağaları beyleri
Kahve karanfil bitirdi dağları
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Meğerse kahvenin piri ol imiş
Muhammet Ali’nin yârı ol imiş
Onsekiz bin âlem nuru ol imiş
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Hırka ile tacı gönderdi Bâri
Ol idi Muhammet Mustafa’nın yârı
“Veli”m ider iki cihanın nuru
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 393-394.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Nefes
Akdeniz yakası Aydın yalısı
Kuşlar gider bizim Abdal Musaya
Cemalin görünce yürüdü dağlar,
Taşlar gider bizim Adal Musa’ya
Katardan ayrılan Turna sürüler
Her andıkça sinelerim sızılar
İrili ufaklı emlik kuzular
Koçlar gider bizim Abdal Musa’ya
Baba Kaygusuzdan almış cehdini
Gördün mü İbrahim Ethem vaktini
Padişahlar tacı ile tahtını
Postlar gider bizim Abdal Musa’ya
Seyit Ali Abdal Musa
Üçü bir kardaştürür Ehlibeyte
Cümle âlemi kaydetmiş deftere
Başlar gider bizim Abdal Musa’ya
“Veli”m eder dört dergâhtan evveli
Seyit Ali Abdal Musa Bektaş Veli
Şah Hüseyin Aşkına didemin yaşı
Çağlar gider bizim abda Musa’ya
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 392-393.
Nefes
Bin deveyi bir akçeye güderdi
Sultan Üveys kar yemen elinde
Anı hak yoluna sadaka verdi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Yastığı taş idi hırkası postu
Ol idi mevlânın sevgili dostu
Mümin kullarına eylemez kastı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Kırk düğümden kuşağı var belinde
Düğümünü tesbih etmiş dilinde
Bezirgânbaşıdır Yemen elinde,
Sultan Üveys kara Yemen Elinde
Deve yükünden hırka şal giyerdi
Bakmadan görür çağırmadan duyardı
Bin deveyi bir akçeye yayardı
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Güdeceği deve binden çok idi
Bağın bahçenin üzümü yok idi
Ziyan etmem deyu sözü sağ idi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bir gün develeri bir bağa doldu
Çırptı parmağını çubuğun yoldu
Bağ sahibi geldi deveci sindi
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Bağ sahibi geldi deveci yoktur
Yayladığı yerin üzümü çoktur
Ol zaman bildi ki deveci haktır
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Âdet kaldı budadılar bağları
İcat etti ağaları beyleri
Kahve karanfil bitirdi dağları
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Meğerse kahvenin piri ol imiş
Muhammet Ali’nin yârı ol imiş
Onsekiz bin âlem nuru ol imiş
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Hırka ile tacı gönderdi Bâri
Ol idi Muhammet Mustafa’nın yârı
“Veli”m ider iki cihanın nuru
Sultan Üveys kara Yemen elinde
Ergun, Sadettin Nüzhet (1930). Bektaşi Şairleri. İstanbul: Maarif Matbaası. 393-394.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Halil İbrahim Göktürk | d. 1920 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Hidayet Karakuş | d. 1946 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NÂMÎ, Cafer Nâmî Efendi | d. ? - ö. III. Murat devri (1574-95) | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Halil İbrahim Göktürk | d. 1920 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Hidayet Karakuş | d. 1946 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NÂMÎ, Cafer Nâmî Efendi | d. ? - ö. III. Murat devri (1574-95) | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Halil İbrahim Göktürk | d. 1920 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Hidayet Karakuş | d. 1946 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NÂMÎ, Cafer Nâmî Efendi | d. ? - ö. III. Murat devri (1574-95) | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Halil İbrahim Göktürk | d. 1920 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Hidayet Karakuş | d. 1946 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | NÂMÎ, Cafer Nâmî Efendi | d. ? - ö. III. Murat devri (1574-95) | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Halil İbrahim Göktürk | d. 1920 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Hidayet Karakuş | d. 1946 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | NÂMÎ, Cafer Nâmî Efendi | d. ? - ö. III. Murat devri (1574-95) | Madde Adı | Görüntüle |