Madde Detay

Rize’nin Pazar ilçesinde doğdu. İlk ve ortaokulu Aktepe’de, lise öğrenimi ise Pazar ilçesinde tamamladı. 1979 yılında Ankara Gazi Eğitim Fakültesi Resim Öğretmenliği bölümünü kazandı ama çeşitli sebeplere bağlı olarak eğitimini yarıda bıraktı. 1980 yılında Milli Eğitim Bakanlığı Yaygın Eğitim Genel Müdürlüğü'nde memur olarak göreve başladı. Yurdun çeşitli illerinde memuriyetini sürdürdü. Görev yapmakta iken İşletme Fakültesi'ni bitirdi. 2002’de emekli olan yazar, bu süreden sonra vaktini çocuk edebiyatı alanıyla ilgili eser, yazı ve etkinliklere ayırdı. Resimle de ilgili olan yazar; Arkadaşım Sarıkız, Alican'ın Pantolonu, Fidan adlı eserlerinde kendi çizgi ve resimlerine yer vermiştir.

Halen Ankara'da yaşamakta olan yazar, evli ve iki çocuk annesidır.

Daha çok masal türünde eserler kaleme almışsa da Fırtına Vadisi adlı romanıyla adından söz ettirdi. Çocuk dünyasını temel alan romanlarında ve fantastik unsurlarla bezenmiş anlatılarında, köy ve taşra yaşamı, büyükşehirin özellikle apartman yaşantısının insanî değerlerden yoksunluğu, dar bir mahalle çevresinde geçen arkadaşlık ilişkileri titizlikle işlemiştir. Güçlü merak unsurlarıyla örülmüş olay anlatımları, âdeta çocuklara okuma sevgisi aşılamak niyetiyle kaleme alınmış gibidir.

Altı çocuklu bir ailenin en küçük çocuğu olmak benim en büyük şansımdı. Ne mutlu ki masal anlatılan bir çocuktum. Edebiyatın masalla, müziğin ninniyle başladığına inanıyorum." sözlerinden de anlaşılacağı üzere kalabalık bir aile ortamında büyümenin sağladığı imkânları çocuk edebiyatına nakletmeyi amaçladığını belirten yazar, uçsuz bucaksız bir dünyayı özgün tasvirleriyle çocukların istifadesine sundu. Özellikle çocukluk çağlarında dinlediği masalların izleri satırlarında belirgin ölçüde yekun tutmaktadır, hem üslubunda hem de konu seçiminde, çocuk dünyasını ve hassasiyetlerini okuruna taşıyan desenlere rastlamak mümkündür. Eserlerinde karşımıza çıkan büyülü dünya ve çocuk duyarlılıkları, yer yer gözlemlerinden yer yer hayal dünyasından kesitler sunmaktadır. Halk edebiyatı söyleyişleri, günlük konuşma ağzı, ünlemler, heyecanlar özgün bir dil örgüsü içinde satır aralıklarına nakşedilmiştir.

Sadeliği ve akıcılığı temel alan dili yazarın şahsiyetini belirleyen temel ölçütlerdir. Esrlerindeki çocuk ilgisini sürekli canlı tutan serüvenler, kimi zaman düşlerle kimi zaman gerçeklikle iç içedir. Toplumsal değerlerin edebî metinler üzerinden daha etkili ve verimli aktarılacağının şuurunda olan yazarın hemen hemen bütün eserlerinde bu amaçlara bağlı işlevler belirgin olarak kendini göstermektedir. Yazarın, eserleriyle kaybolmakta olan kimi sosyal değerleri çocukların dünyasına kazandırmayı amaç edindiği söylenebilir.