Madde Detay

Batman'da doğdu, çocukluğu babasının mesleği nedeniyle çeşitli şehirlerde geçti. 1995'te TED Batman Kolejinden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesinin ardından Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Psikiyatri Bölümünden de mezun olarak mesleğine başladı. Bodrum'da yaşayan Demet Danki Erken, hâlen muayenehanesinde psikiyatrist ve psikoterapist olarak çalışmaya devam etmekte ve yazarlık çalışmalarını burada sürdürmektedir.

Demat Danki Erken, "Yazmanın asıl hevesim olduğunu anlamam için senelerin geçmesi gerekti. Okuma yazmayı öğrenir öğrenmez öyküler yazmaya başladım. Ölümü sorguluyordum. Öykülerimde de karakterleri bir şekilde öldürüyordum. Biri kuyuya düşüyordu, diğeri de onun üstüne düşüp ölüyordu. Sessiz ve içe kapanık bir çocuk olduğumdan bunları annemle babama göstermem cesaret istedi. Onlara okuttuğumda önce hafif bir tebessüm ettiler. Sonrasında bu durum kahkahaya dönüştü. Ölen ölene. Şimdi düşününce benim de gülesim geliyor ama yedi yaş için zor bir durum olsa gerek. Ağlamaya başladım ve onlara, yazmaya küstüm. Özür dilediler ama nafile. Okumak, nefes almak gibiydi hayatımda. Filin hortumu gücünde çekerek okuyordum ama yazma hayalimi düşünmeyi reddettim." (Çalı 2019) şeklinde hem yazı hayatına nasıl başladığını hem de öykü anlayışında zaman içerisinde meydana gelen gelişim ve değişim çizgisini dile getirmiştir. Çocukluk çağından beri kelime sevdalısı olduğunu belirten Demet Danki Erken'in Düşerken adını verdiği ilk öyküsü, Okuyanus Yayınları'nın 2004 yılında yayımlanan Edebiyatçı Psikiyatristler adlı öykü seçkisinde yer almıştır. Hayatı boyunca okuma ve yazı çalışmaları devam etse de, aktif olarak 2018 yılında edebî çalışmalarına ağırlık vermiştir. Aynı yıl içinde Varlık, Oggito ve Notos gibi süreli yayınlarda öyküleri yayımlanmıştır. Ertesi yıl Pardon Çıkaramadım adıyla da öykülerini kitaplaştırmıştır. "Öykünün dikeyliğini, derinliğini seviyorum. Fazladan bir kelimeyi bile kabul etmemesini. Kısa ama vurucu olması heyecanlandırıyor." diyerek edebiyattaki tercihini öyküden yana kullanan sanatçının, özgün ve estetik bir dünyaya sahip olan öykülerinin dili ustalıkla kurulmuştur. Olaylara geniş pencereden bakabilmenin yanı sıra gerçek ve kurgu dengesini tutturarak somut bir dil kullanırken yeri geldiğinde de hiç çekinmeden soyutlamaya yönelebilmektedir. Öykülerinin merkezine "insan"ı koyan sanatçı, hâlen ağırlıklı olarak Oggito'da ve diğer süreli yayınlarda öykülerini yayımlamayı sürdürmektedir.