Oktay Rifat

(d. 10 Haziran 1914 / ö. 18 Nisan 1988)
Avukat, Şair, Yazar
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Trabzon’da doğdu. Babası, Trabzon valisi ve daha sonra Türk Dil Kurumu’nun ilk kurucu başkanlığını yapacak olan ünlü şair Samih Rifat’tır. Annesi, Hasan Enver Paşa'nın kızı ve Nâzım Hikmet’in annesi Ayşe Celile’nin kız kardeşi Münevver Hanım’dır. Ailesi Manastır'da "Horozcu" adıyla anılır.

Ankara’nın muhtelif semtlerinde oturan aile, daha iyi yetişsin diye Oktay Rifat’ı İstanbul’a gönderir. Dedesi Hasan Enver Paşa’nın İstanbul’da Fransızca eğitim yapan özel bir okulu vardır. Burada Fransızcayı söker (Rifat 1992: 322) ve tekrar Ankara’ya gelir. Latife Hanım İlk Mektebi’ne yazıldı. Gazi İlk Mektebi adını taşıyan diğer okulda da Orhan Veli öğrencidir (Rifat 1992: 333). Oradan Taş Mektep’e, yani Ankara Lisesi’ne geçen şair, Orhan Veli’yle olan samimiyetini ilerlettiği gibi, Melih Cevdet Anday’la da tanıştı.

Üç arkadaşın ilk edebî çalışmaları, Ankara Erkek Lisesi'nin yayın organı olan Sesimiz dergisindedir. Oktay Rifat’ın ilk yazısı, derginin altıncı sayısının onuncu sayfasında çıkan mensur şiir tarzındaki “Hepsi Var. Sevgilim Yok”tur (Rifat 1931: 10). İkincisi “Nesir” başlığı altında yayımlanan “Ağlayan Evler. İskelet Parmaklı Kadın” (Rifat 1932: 5) isimli hikâye ve mensur şiir karışımı bir yazıdır. Aynı dergide yayımlanan bir diğer yazısı ise “Mide Karar Verirse” (Rifat 1932: 13) başlığını taşımaktadır.

Oktay Rifat’ın ilk şiiri, bu dergide yayımlanan “Mermer Merdivenler” (Rifat 1932: 12) şiiridir. Aynı dergide yazdığı “Yollar” (Rifat 1932: 5) ve “Hasret” (Rifat 1934: 9) şiirleri incelendiğinde bu dönem şiirlerinde henüz etkilenme dönemini yaşadığı görülür. “Bu şiirler, biçim ve içerik bakımından Beş Hececiler’in şiirini çağrışmaktadır.” (Sazyek 1992: 42). İmaj kültürü ve muhteva bakımından Ahmet Haşim ve Ahmet Hamdi Tanpınar estetiğinden izler taşır.

Üç arkadaş, Sesimiz dergisinin dışında Oktay Rifat’ın amcası Cevat Rifat’ın İzmir’de baş muhabirliğini ve yazı işleri müdürlüğünü yaptığı İnkılâp dergisinde Nisan 1933 tarihinden itibaren yazı ve şiirlerini yayımlamaya başlarlar. Oktay Samih Rifat, adıyla yazdığı bu şiirleri: “Merdiven”, “Kadife”, “Komşunun Balkonu”, “Kör Kuyu”, “Kupa Kızı”, “Bıçak Altında”, “Tramvay”, “Evler”, “Serinleme” ve “Taşlıkta Akşam” adlarını taşımaktadır. Aynı dergide “Mim Hanımdan Bir iki Çizgi” ve “Karanlıkta Kaybolan Gölge” adlarını taşıyan, mensur şiirle hikâye arasında iki çalışmasına da rastlamaktayız. Üçlü bir edebi muhitin zemini, sağlıklı bir biçimde oluşturulmaktadır. 1934'te Ankara Erkek Lisesi’ni üçüncülükle bitirdi.

Orhan Veli, 1933’te İstanbul’a giderek İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü'ne kaydoldu. İki arkadaşı ise Ankara’da kalır ve yükseköğrenimlerine burada devam ederler. İkisi de Hukuk Fakültesi'ndedir (Sazyek 1992: 4). Orhan Veli’nin İstanbul’da olduğu 1933-1936 yılları arasında üç şairin de sesi, soluğu kesilir. Onun 1936'da Ankara’ya dönmesiyle şiir çalışmalarına yeniden başladılar. Varlık dergisi Nahit Sırrı Örik ve Yaşar Nabi Nayır’ın yardımlarıyla 1936’nın son iki ayında üç şairin ürünlerini arka arkaya yayımlamaya başlar (Sazyek 1992: 44).

Kendilerinden önceki şiir anlayışlarının tümüne karşı çıkan bu hareket, kısa zamanda dal budak salarak köklenir. Örnekten poetikaya yönelme yönteminin takip edildiği Garip tarzı ilk on şiir “Şiirler” başlığı altında Varlık (Rifat-Veli 1937: 453) dergisinde yayımlandı. Bu şiirlerden “Ağaç” şiiri Orhan Veli ve Oktay Rifat tarafından ortaklaşa yazılırken, “Saksılar”, “Bir Kadın” ve “Yıldızlar” şiirleri de Oktay Rifat tarafından yazılmıştır. Geriye kalan şiirler ise üçü Mehmet Ali Sel müstear adıyla Orhan Veli tarafından yazılmış ve o sırada yurt dışında bulunan Melih Cevdet Anday’a ithaf edilmiştir. Sonradan yayımladığı Garip kitabına da aldığı bu şiirleri, vezinsiz ve kafiyesiz şiirlerdir. “1938’de Yaşar Nabi Nayır’la olan anlaşmazlıkları Varlık dergisinden kopmalarına sebep olur." (Sazyek 1992: 53). Ancak kendileri de bir hayli tanınmış ve yapmak istediklerini ortaya koymuşlardır. Oktay Rifat’ın bu dönemini Garip’in dışına taşımak mümkün değildir. Garip’in üç avaresi, üçüz kardeş gibi birbirlerine paralel bir biçimde hareket etmektedir. Sadece Oktay Rifat, Garip’in statik bir mektep fikriyle hareket etmesi hususunda arkadaşlarına karşı çıkar:

Orhan Veli’nin arzusuyla üç şairden seçilmiş şiirler 1941 yılının Mayıs ayında Garip adıyla çıkarılır. Oktay Rifat’ın, bu müşterek kitapta ikisi Orhan Veli’yle müşterek olmak üzere: -“Kuş ve Bulut” ile “Ağaç”-, yirmi üç şiiri bulunmaktadır. Aynı zamanda üçlünün şiir görüşlerinin bir yansıması olan ve çeşitli dergilerde yayımlanan makaleler, kitaba ön söz olarak konulur. Böylece Garip’in meşhur poetik görüşlerinin bir yansıması olan ön söz de tamamlanmış olur.

Oktay Rifat, 1 Eylül 1947 tarihinden 4 Haziran 1948 tarihine kadar Ankara’da Radyo Dairesi Müdürlüğü'nde şef olarak çalıştı. Ankara’daki çalışma hayatı 1955'e kadar devam etti. Bu sürede daha önceden Yaprak dergisinde yayımladığı sosyal muhtevalı şiirlerini 1952'de Aşağı Yukarı’yla kitaba dönüştürür. Yine aynı muhtevaya paralel şiirlerinin toplandığı Karga ile Tilki şiir kitabını 1954'te çıkardı. Bu kitap, kendisine 1955 Yeditepe Şiir Ödülü’nü kazandırır.

1956’da çıkan ve içindeki hiçbir şiiri herhangi bir dergide yayımlanmayan Perçemli Sokak adlı kitabıyla yeni bir şiir anlayışına yönelir. Garip şiirine tepki niteliğindeki İkinci Yeni şiir anlayışının önemli kitaplarından birisi olan Perçemli Sokak’la geçmişin bir özeleştirisini yapar. Garip hareketinden bütünüyle kopan şair, Perçemli Sokak’la imgenin ve dilin alanına girer. Yeni şiir anlayışını ilgili kitaba yazdığı ön sözle belirgin bir hâle getirir. Bu anlayışını 1958'de yayımladığı Âşık Merdiveni’yle de sürdürür.

30 Haziran 1959 tarihinde 64944 sicil numarasıyla TCDD Haydarpaşa Bölgesi Müdürlüğü’ne avukat olarak girer ve emekli olduğu 1 Ekim 1972 tarihine kadar buradaki memuriyetine devam eder. Bu arada 1960’lı yıllardan itibaren Yunan ve Latin ozanlarına yönelerek onlardan yaptığı çevirileri 1963'te Latin Ozanlarından Çeviriler ve 1964'te Yunan Antologyası adıyla kitaba dönüştürür. 1949'da oynanan ancak yayımlanmayan “Oyun İçinde Oyun” piyesinden sonra, kitaba dönüştürülen ilk tiyatro oyunu Birtakım İnsanlar'ı 1961'de yayımlar. Tanin gazetesinde “Söz Gelişi” başlığı altında şiir ve kültür alanında deneme ve makaleler yazar. Daha önce Ulus, Cumhuriyet, Yaprak, Yeditepe, Esi gibi gazete ve dergilerde şiirle ilgili yazılarıyla dikkat çeken Oktay Rifat, Tanin’de “Anıtlarımız”, “Mevlana ile Köylü”, “Uzay Yolcusu” ve “Şapka” gibi muhtelif mevzularda yazılarını yayımlar.

1960-1966’lı yıllar çeviri ve tiyatro çalışmalarıyla geçer. “Atlarla Filler” ile “Çil Horoz” isimli oyunlarını 1962'de yazan Oktay Rifat’ın bu oyunları, sahnelendikten yirmi yedi yıl sonra 1988'de ancak kitaba dönüştürülür. 1966'da yeniden şiire yönelen şair, Yunan ve Latin ozanlarından yaptığı çevirilerin birikimiyle biraz Yunan mitolojisine, biraz da topluma yaslanan Elleri Var Özgürlüğün kitabını yayımlar. Ekim 1967-Ekim 1969 arasında Yeni Dergi’nin 37. sayısından 61. sayısına kadar yayımladığı şiirlerini 1969'da Şiirler adıyla kitaplaştırır. Onun şiirinde bir aşama olarak kabul edilen bu kitabı, nesneden imgeye ve imgeden dile doğru gidişinin mükemmele vardığı noktadır.

1973'te Yeni Şiirler kitabını yayımlar. Yeni Dergi’nin Mart 1970-Aralık 1971 arasındaki 66-87. sayılarında yayımladığı bu şiirleri, “onun şiir çizgisinde bir zirve olarak kabul edilmektedir.” (Tanyol 1997: 64). Özellikle “Dağın Orda” başlığını taşıyan bölümdeki soneleri, görkemli parçalardır. 1974'te Balıkesir’in Altınova kazasında Ankara Üniversiteli Profesörler Tatil Sitesi’nde bir yazlık eve sahip olması, onun edebî çalışmalarındaki yönünü kentten kıra, toplumsaldan doğaya yöneltmesine yol açar. Bu, kentten ve toplumsaldan bütünüyle bir kopuş değildir. Bir bakış açısı değişikliğidir. Altınova’nın pamuk tarlaları, doğal çevresi, köy muhiti ve denizi Oktay Rifat’ın edebî hayatına olumlu yönde yansır. 1976'da yazdığı Çobanıl Şiirler’den itibaren doğaya yönelen şair-yazar bu tutumunu; Bir Cıgara İçimi (1979), Elifli (1980), Denize Doğru Konuşma (1982), Dilsiz ve Çıplak (1984) şiir kitaplarıyla 1976'da yılında yazdığı Bir Kadının Penceresinden ve bu yöreyi mekân olarak seçtiği Danaburnu (1980) romanlarında sürdürür.

“1980 yılında Bir Cıgara İçimi adlı şiir kitabıyla Sedat Simavi Vakfı Ödülü'nü kazanır. Yine, Yağmur Sıkıntısı adlı oyunu Ankara Sanat Sevenler Derneği’nin Yılın En İyi Oyunu Ödülü'nü ve TRT 1970 Sahne Eserleri Yarışması Başarı Ödülü'nü alır. Danaburnu adlı romanına ise 1981’de Madaralı Roman Ödülü verilir.” (Rifat 1985: 47)

1960’lardan sonra Milliyet Sanat, Cumhuriyet, Yazko Edebiyat, Yeni Dergi, Gösteri, Düşün gibi dergi ve gazetelerde şiir, deneme ve makalelerini yayımlayan Oktay Rifat, artık ölümün yaklaştığını hissetmektedir. Son şiir kitabı Koca Bir Yaz'ı bu endişeyle altı ay gibi kısa bir zamanda tamamlayarak, Ekim 1987’de yayımlar. Ancak çok yorgun düşmüştür. Bu yorgunluğa sanatkâr ve duyarlı yüreği dayanamayarak, “18 Nisan 1988 Pazartesi gecesi, geçirdiği bir kalp krizi neticesinde vefat eder.” (Cumhuriyet 1988: 1) Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verilir (Cumhuriyet 1988: 9)

Oktay Rifat’ın şiirlerinin edebî özellikleri, sanat anlayışındaki değişmeleri de göz önünde bulundurularak dört başlıkta ele alınabilir:

I. Garip Çizgisindeki Şiirleri: 1941'de yayımladıkları Garip kitabıyla 1945'te yayımladığı Yaşayıp Ölmek Aşk ve Avarelik üstüne isimli kitaplarında Garip’in poetik anlayışı ön plana çıkarılmıştır. Bu kitaplarındaki şiirler akıldan daha çok duyuların ön plana çıkarıldığı somut ve maddeci dinamikleri olan bir şiir anlayışıyla yazılmışlardır. Şiirler her türlü biçim endişesinin dışlandığı, dilin günlük konuşmaya yaslandığı bir tutumla kaleme alınmıştır.

II. Toplumcu Gerçekçi Çizgideki Şiirleri: 1942'de yayımladığı Aşağı Yukarı, 1945'te yayımladığı Karga İle Tilki kitapları toplumcu gerçekçi şiir anlayışının ilk ürünleridir. Daha sonra Perçemli Sokak’la İkinci Yeni çizgisine kayan şair Elleri Var Özgürlüğün (1966) kitabıyla yeniden toplumcu şiire dönüş yapar. Çobanıl Şiirler (1976) isimli kitabında toplumculuk kentten kıra doğru yön değiştirerek yeni bir ortamda şekillenirken Bir Cıgara İçimi (1979) köy ve köylü gerçeğini toplumcu gerçekçi bir yaklaşımla ele alır.

III. İkinci Yeni Çizgisindeki Şiirleri: 1956'da yazdığı Perçemli Sokak (1956) kitabıyla İkinci Yeni çizgisindeki ilk örneklerini verir. Perçemli Sokak’ın ön sözü niteliğindeki Ahmet’e hitabıyla başlayan yazısı İkinci Yeni’nin ilk poetik metnidir. İmge tikleşmesinin ve müptezel imgelerin egemen olduğu bu kitabını Elleri Var Özgürlüğün (1966) kitabındaki bazı şiirleriyle Âşık Merdiveni (1958) isimli kitapları takip eder. Ancak Perçemli Sokak'taki imge tikleşmesi Âşık Merdiveni’nde yerini özgün imgelere bırakır. “Garip döneminde, şiiri her türlü süsten arındırarak, tabii hâliyle karşımıza çıkan şair, İkinci Yeni döneminde ona kendi imaj dünyasının zengin ve renkli dil elbisesini giydirir.” (Özcan 2005: 39).

IV. Saf Şiir Özelliği Taşıyan Şiirleri: Şiirler (1969), Yeni Şiirler (1973), Elifli (1980), Denize Doğru Konuşma (1982), Dilsiz ve Çıplak (1984), Koca Bir Yaz (1987) isimli şiir kitapları daha çok saf şiir olgusunun ön plana çıkarıldığı şiirlerinden oluşur. Şiir dilinde ustalığı yakalayan şair, imgenin işlevsel ve özgün olduğu bir şiir düzeni kurar. Evrensel temalar, şiirin biçimsel düzeniyle birleşerek özgün yaratımlara yol açar. İnsan duyarlığı ve sevgisi başucu temalarıdır. Şiir dilindeki saflık ve olgunluk zirveye ulaşır.

Oktay Rifat, sanat hayatı boyunca Bir Kadının Penceresinden (1976), Danaburnu (1980) ve Bay Lear (1982) olmak üzere üç roman yazmıştır. Bir Kadının Penceresinden romanıyla Danaburnu romanları toplumsal sorunları irdeleyen konularıyla ön plana çıkarlar. Bir kadının kendisini gerçekleştirme ve var olma sürecini ideolojik anlamda irdeleyen Bir Kadının Penceresinden romanı, feminist bir eğilimle yazılmıştır. Danaburnu romanı çok zincirli olay örgüsüyle köy ve kasaba insanının içler acısı hâlini anlatmaktadır. Bay Lear, ayakta kalmak adına kızları ve damatlarıyla ölümcül bir mücadeleye girişen bireyin öyküsünü dillendirir. Postmodern romanın başarılı bir örneğidir.

Bir Kadının Penceresinden, az gelişmiş sosyal bir ortamda yetişmiş olan roman başkahramanı Filiz’in az gelişmişliğinin yönlendirdiği ilişkilerinin bir tahlilidir. Bu ilişkiler şebekesindeki bozukluk, roman başkahramanının hem kişisel hem de sosyal ilişkilerinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Roman, 1975 yılının sığ siyasi ortamını ele alan toplumcu gerçekçi bir eserdir Ancak diğer romanlarıyla karşılaştırdığımızda ilk eseri olmasının bazı acemiliklerini taşıdığını görürüz. Roman, yapısı bakımından geleneksel anlayışın sebep-sonuç mantığına dayalı olay örgüsüyle diğer romanlarından ayrılmaktadır.

Danaburnu romanı, Oktay Rifat’ın Bir Kadının Penceresinden romanına göre daha olgunlaştığı bir devrenin ürünüdür. Dört ayrı hikâyenin iç içe anlatıldığı romanın merkezinde Berber Recep’in öyküsü yer almaktadır. Yazar, romanın her ne kadar imgelem ürünü de olsa Danaburnu’nun temel olayını yıllarca önce Hürriyet gazetesinden aldığını (Rifat 1992: 319) belirtmektedir. Ancak yaşamı sanata dönüştürürken bir sanatkâr olarak gerekli yorumu yapmıştır. Toplumcu gerçekçi roman anlayışını bu eserinde de devam ettiren yazarın bu anlayışının ilkelerini yansıtması bakımından aşağıdaki ibareleri ilgi çekicidir: “Sosyal roman deyince, sosyal olayların şuuruna sahip romancıların, bu şuurun ışığında yazılmış eserlerini anlamak lazımdır.” (Rifat 1981: 53). Danaburnu romanı, Türkiye’nin 1970-1980’li yıllarının olumsuz sosyal ortamını yansıtmaktadır.

Üçüncü ve son romanı Bay Lear hakkında Oktay Rifat’ın kitabına yazdığı son söz dikkat çekicidir: “Bay Lear, yeni anlamıyla gerçekçi bir romandır. Bu kitap Joyce çizgisinden yola çıkılarak kısa sürede çalakalem yazılmıştır.” (Rifat 1982: 223) Bay Lear romanında, sadece Joyce’den gelen bir etkilenme söz konusu değildir. Soyut romanın özelliklerinden olan, olayı önemsememe, herhangi bir sonuca bağlamama ve yaşayan bir kişiyi öldürerek tekrar diriltip serüvene sokma gibi birçok özelliği bir arada görmekteyiz. Yine aynı romanda modernizmin doğurduğu kentleşme olgusuna karşı, postmodernist bir yalı gelenekçiliği savunulurken, zaman zaman alaya kaçan havası ve Tatarca, İngilizce, Fransızca gibi farklı dillerin kullanılmasıyla da Yeni Roman’a has özellikler yansıtılmaktadır.

Oktay Rifat'ın tiyatroları toplumcu gerçekçi sanat anlayışıyla yazılmış, bireyin kendi kaderiyle veya toplumsal koşullarla yaptığı mücadelesi üzerine oturtulmuştur. Ekonomik ve kültürel değişimlerin karşısında insanın uyum ve uyumsuzluk problemlerini dile getiren oyunlardır. Dil, şiirin ve insanın mensubu bulunduğu kesimlerle farklılaşan bir zenginliği taşımaktadır. İnsan tekinin duyarlığını ve çıkmazlarını ele alırlar.

Kaynakça

Cumhuriyet. “Oktay Rifat Vefat Etti”. 19 Nisan 1988. S. 22866.

Cumhuriyet. “Oktay Rifat Toprağa Verildi”. Nisan 1988 Perşembe. S. 22868.

Oktay, Ahmet (1992). “Oktay Rifat’la Konuşma”. Şiir Konuşması. İstanbul: Adam Yayınları.

Özcan, Tarık (2005). Şair ve Sözün Mahşeri Oktay Rifat. Ankara: Akçağ Yayınları.

Rifat, Oktay (1931). “Hepsi Var Sevgilim Yok”. Sesimiz. S. 6. s.1.

Rifat, Oktay (1932). “Ağlayan Evler. İskelet Parmaklı Kadın”. Sesimiz. S. 7. s. 5.

Rifat, Oktay (1932). “Mide Karar Verirse”. Sesimiz. S. 8. s. 13.

Rifat, Oktay ( 1932). “Mermer Merdivenler”. Sesimiz. S. 9. s.12.

Rifat, Oktay ( 1932). “Yollar”. Sesimiz. S. 10. s. 5.

Rifat, Oktay ( 1934). “Hasret”. Sesimiz. S. 13. s. 9.

Rifat, Oktay-Orhan Veli (1937). Varlık. C. 5. S. 101. s. 453.

Rifat, Oktay (1982). Bay Lear. İstanbul: Adam Yayınları.

Rifat, Oktay (1992). “Sanat ve Sosyal Meseleler”. Şiir Konuşması. İstanbul: Adam Yayınları.

Rifat, Oktay (1992). “Danaburnu’nun Temel Olayını Hürriyet’te Okumuştum”. Şiir Konuşması. İstanbul: Adam Yayınları.

Rifat, Samih (1985). “Oktay Rifat”. Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi. Anadolu Yayıncılık. C. 9.

Sazyek, Hakan (1992). Cumhuriyet Dönemi Türk Şiirinde Garip Hareketi. Ankara: Türkiye İş Bankası Yayınları.

Tanyol, Tuğrul (1997). “Oktay Rifat Üzerine Yazmamak”. Varlık. S. 1077. s. 64.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. TARIK ÖZCAN
Yayın Tarihi: 09.05.2019
Güncelleme Tarihi: 09.11.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
GaripResimli Ay Matbaası / İstanbul1941Şiir
Sevda Hekim (Molière’den)Millî Eğitim Basımevi, / Ankara1943Çeviri
Bir Kapı Ya Açık Durmalı Ya Kapalı (Alfred de Musset’ten)Millî Eğitim Basımevi / Ankara1943Çeviri
İlk Aşk (Turgenyev’den)Millî Eğitim Basımevi / Ankara1944Çeviri
Klara Miliç (Turgenyev’den)Millî Eğitim Basımevi / Ankara1944Çeviri
Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine ŞiirlerNebioğlu Yayınevi / İstanbul1945Şiir
GüzellemeÇankaya Matbaası / Ankara1945Şiir
Gecenin Sonu (François Mauriac’dan)Cumhuriyet Basım Evi / İstanbul1945Çeviri
Mutlak Peşinde (Balzac’tan)Millî Eğitim Basımevi / Ankara1945Çeviri
Louis Lambert (Balzac’tan)Millî Eğitim Basımevi / İstanbul1946Çeviri
Modeste Mignon (Balzac’tan)Millî eğitim Basımevi / Ankara1947Çeviri
Aşağı YukarıYeditepe Yayınları / İstanbul1952Şiir
Batıdan Şiirlerİstanbul Basımevi / İstanbul,1953Çeviri
Karga ile TilkiYeditepe / İstanbul1954Şiir
Perçemli SokakBaha Matbaası / İstanbul1956Şiir
Âşık MerdiveniYeditepe Yayınları / İstanbul1958Şiir
10. Elektra ( Jean Giraudoux’tan)Maarif Basımevi / İstanbul1959Çeviri
Birtakım İnsanlarVarlık Yayınları / İstanbul1961Tiyatro
Kanaldaki Ev (Georges Simenon)Varlık Yayınları / İstanbul1963Çeviri
Latin Ozanlarından ÇeviriÇan Yayınları / İstanbul1963Çeviri
Yunan AntologyasıÇan yayınları / İstanbul1964Çeviri
Şanlı Âşıklar (Molière'den)Millî Eğitim Basımevi / İstanbul1965Çeviri
Elleri Var ÖzgürlüğünDe Yayınevi / İstanbul1966Şiir
Kadınlar ArasındaMillî Eğitim Bakanlığı Basımevi / İstanbul1966Tiyatro
Üçlerden SizeSevinç Kitapları / Üsküp1967Şiir
ŞiirlerBilgi Yayınevi / Ankara1969Şiir
Yağmur SıkıntısıAdam Yayınları / İstanbul1969Tiyatro
Yeni Şiirlere Yayınları / İstanbul1973Şiir
Bir Kadının PenceresindenBilgi Yayınevi / Ankara1976Roman
Çobanıl ŞiirlerKoza Yayınları / İstanbul1976Şiir
Bir Cıgara İçimiAda Yayınları / İstanbul1979Şiir
ElifliAda Yayınları / İstanbul1980Şiir
DanaburnuKaracan Yayınları / İstanbul1980Roman
Denize Doğru KonuşmaAdam Yayınları / İstanbul1982Şiir
Bay LearAdam Yayınları / İstanbul1982Roman
Dilsiz ve ÇıplakAdam Yayınları / İstanbul1984Şiir
Yunan Antologyası ve Latin Ozanlarından ÇevirilerAdam Yayınları / İstanbul1986Çeviri
Koca Bir YazAdam Yayınları / İstanbul1987Şiir
Toplu Oyunlar (Kadınlar Arasında, Birtakım İnsanlar, Atlarla Filler, Çil Horoz, Yağmur Sıkıntısı)Adam Yayınları / İstanbul1988Tiyatro
Şiir KonuşmasıAdam Yayınları / İstanbul1992Deneme
Gece Yazı (Batı Şiirinden Çevirirler)Adam Yayınları / İstanbul1994Çeviri
Oyun İçinde Oyun- / --Tiyatro
Zabit Fatma’nın Kuzusu- / --Tiyatro
Kıskançlık- / --Tiyatro

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Mustafa Kemal Sayıld. 1 Ocak 1925 - ö. 12 Şubat 2015Doğum YeriGörüntüle
2Tayfun Pirselimoğlud. 1959 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Ziya (Trabzon)d. 1858 - ö. 28 Ocak 1921Doğum YeriGörüntüle
4Sami Gürtürkd. 1914 - ö. 22 Kasım 1996Doğum YılıGörüntüle
5ŞAMİLÎ/GEYRANÎ, Şamili Işıkdemird. 1914 - ö. 1987Doğum YılıGörüntüle
6Ramazan Gökalp Arkınd. 21 Ağustos 1914 - ö. 26 Ocak 2011Doğum YılıGörüntüle
7DERTLİ HAYDAR/HAYDAR, Haydar Özdemird. 1914 - ö. 1988Ölüm YılıGörüntüle
8MEHMET ÇAKIRTAŞd. 1920 - ö. 01.11.1988Ölüm YılıGörüntüle
9Attila Tokatlıd. 1934 - ö. 21 Şubat 1988Ölüm YılıGörüntüle
10Kenan Harund. 1925 - ö. 12 Şubat 2002MeslekGörüntüle
11HEMDEMÎ, Solak-zâde Mehmed Çelebid. ? - ö. 1657MeslekGörüntüle
12Çınar Çığd. 01 Mayıs 1938 - ö. 15.01.2020MeslekGörüntüle
13Talat Ülkerd. 26 Aralık 1963 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Celâleddin Ezined. 1910 - ö. 6 Ocak 1972Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Ruhsan İskifoğlud. 24 Aralık 1984 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16Turhan Oktayd. 1948 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Oktay Arayıcıd. 12 Şubat 1936 - ö. 21 Ocak 1985Madde AdıGörüntüle
18Mümtaz Oktay Akıncıd. 1949 - ö. ?Madde AdıGörüntüle