REŞİD FÂNÎ, Mehmed Reşid

(d. ?/2 Ocak 1877 - ö. ?/?)
şair, kaymakam
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Edebiyat tarihimizde unutulmuş isimlerden biri olan Reşid Fânî’nin ismi, son dönemde yazılmış biyografik kaynaklarda ve şuara tezkirelerinde geçmemektedir. 1877 yılında Varna’da dünyaya gelen şairin asıl adı Mehmed Reşid’dir. 1907 yılına kadar şiirlerinde Reşid mahlasını kullanan şair, bu tarihten sonra Fânî mahlasını kullanmaya başlamıştır.

Reşid Fânî’nin babası İbrahim Rağıb Efendi, annesi Hatice Kişver Nur Hanım’dır. İbrahim Rağıb Efendi mahkeme reisliği ve kaymakamlık görevlerinde bulunmuş, 1912 yılında vefat etmiştir.

1899 yılında Mekteb-i Mülkiyye-i Şâhâne’den mezun olan şairin ilk görev yeri Şûrâ-yı Devlet Tanzimat Dairesidir. Sonrasında İzmit sancağı mutasarrıflığında kaymakamlık stajını tamamlayarak 14 Eylül 1902 tarihinde Sivas vilayetinin Tokat sancağına bağlı Erbaa kazasına kaymakam olarak atanmış ve ilk kaymakamlık görevine burada başlamıştır. Buradaki görevinin ardından sırasıyla; Mecitözü, Gümüşhacıköy, Koniçe, Kirmasti, Bolvadin, Yenişehir, Derik, Lâdik, Giresun, Boyabat, Karacabey ve Ilgaz kaymakamlığı yapan şair, 1925 yılında Ilgaz Kaymakamı iken emekli edilmiştir. Hayatına Ilgaz’da bir süre devam eden Reşid Fânî’nin burada Ilgaz Saray karyesi muallim vekâleti ve Ilgaz Kütüphanesi memurluğunda çalıştığı bilinmektedir. Reşid Fânî’nin vefat yeri ve tarihi, yaptığımız araştırmalar sonucu ortaya çıkarılamamıştır. 1930-1932 tarihlerinde Ilgaz civarında vefat etmiş olabileceği düşünülmektedir.

Reşid Fânî’nin edebiyat yolculuğunda önemli bir detay, dönemin tanınmış edebiyatçılarından İsmail Safa ile olan ilişkisidir. Vefa İdadisindeki eğitimi esnasında İsmail Safa’dan ders almıştır. Reşid Fânî, 1913 yılında Kocamustafapaşa’da bulunan Küçük Hüseyin Efendi’ye intisap ederek Nakşibendiyye tarikatına girmiştir. Bu tarihten sonra yazdığı şiirlerinde tasavvufi ve dinî içeriklerin ağırlık kazandığı görülmektedir. Tasavvufun derinliklerinden ilham alarak yazdığı şiirler, onun edebî kimliğinin önemli bir özelliğini oluşturmaktadır.

Şairin bazı dergi ve gazetelerde şiirlerinin yayımlandığı görülmektedir. Reşid Fânî’nin şiirlerinin yayımlandığı dergiler; Cerîde-i Sûfiyye, Halka Doğru Mecmuası, Sinop Gazetesi, Irmak Mecmuası, Işık Mecmuası, İzler Mecmuası, Necat Gazetesi, Halk Yolu Mecmuası’dır. Şairin en çok Cerîde-i Sûfiyye’de şiiri yayımlanmıştır. Bu mecmua vasıtasıyla dönemin şairleriyle irtibat hâlinde olmuş özellikle Recep Vahyî, Mustafa Fevzi gibi şairlerle yakın dostluklar kurmuştur.

Eserleri:

Reşid Fânî’nin kendisinin tertip ettiği Fânî Çiçekler, Türk Güneşi Türk’ün Eşi, Öyleyse Dostlar adlı üç adet eseri Şevket Enes Samancıoğlu’nun şahsi kütüphanesinde yer almaktadır. Fânî Çiçekler şairin en hacimli eseri olup Şevket Enes Samancıoğlu, şair ve eser üzerine bir doktora çalışması hazırlamıştır. Yaklaşık 371 manzumenin yer aldığı eser içerisinde; Reşid Fânî’nin çocuk yaşlarında yazdığı şiirlerden, tarih manzumelerine kadar birçok nazım türünde yazılmış manzumeler bulunmaktadır. Eser içerisindeki önemli bölümlerden biri de Reşid Fânî’nin kendisi için oluşturduğu Dîvânçe-i Fânî başlığıdır. Bu bölüm içerisindeki şiirler ve şairin gazel nazım şekli ile yazmış olduğu diğer manzumeler Divançe-i Fânî adıyla 2024 yılında yayımlanmıştır.

Reşid Fânî, Divan edebiyatı geleneğine bağlı bir şair olmasına rağmen yeni usulleri de şiirlerinde kullanmıştır. Özellikle Millî Mücadele döneminde yazdığı manzumeleri ve diğer şiirlerinde, Türk milletinin kahramanlığını, vatan sevgisini ve millî duyguları şiirlerinde dile getirmiştir. Bu bağlamda, onu “ikinci sınıf bir Millî Edebiyat şairi” olarak nitelendirmek mümkündür. Reşid Fânî, çevresi tarafından şair yönüyle tanınıp değer görmüş olsa da şiirlerinin yayımlandığı dergilerin etki alanı sınırlı kalmış ve şöhreti diğer edebî muhitlere yeterince ulaşmamıştır. Bundan dolayı son dönem biyografik eserlerde adı geçmemiş, edebiyat ve şiir dünyası tarafından unutulmuştur.

Kaynakça

Şevket Enes Samancıoğlu (2023). Reşid Fânî Hayatı ve Fânî Çiçekler Adlı Eseri (İnceleme-Metin). Doktora Tezi. Konya: Necmettin Erbakan Üniversitesi.

Şevket Enes Samancıoğlu (2024). Divançe-i Fanî. Ankara: İlahiyat Yayınları.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞEVKET ENES SAMANCIOĞLU
Yayın Tarihi:
Güncelleme Tarihi: 14.11.2024

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Bâ-i bismillâh ile etdim kitâba ibtidâ

Nokta-i kalbimdeki cânâna kıldım iktidâ


Bir haber geldi bana ‘ilm-i ledünden dinledim

Müstetir kalmış idi ol cümle içre mübtedâ


Fâ’il u mef’ûle bakdım cümle-i fi’liyyede

Görmedim bir sîgaya ef’âl içinde intihâ


Mantık-ı gülzâra geldim sarf u nahvi terk edip

Bî-kıyâs olmuş çiçeklerden dahi düşdüm cüdâ


Çok kazâyâ var fakat sugrâsı yok kübrâsı yok

Ol me’ânîden beyân eyler zebân-ı bî-sadâ


Terk edip ‘ilmi habîre bî-haber kaldım müdâm

Sâkî-i bezm-i eleste eyledim âhir nidâ


Toldurup peymâneyi çekdim pey-â-pey ‘aşk ile

Kad enâre’l-’aşkı li’l-’uşşâkı minhâce’l-hüdâ


Kayd-ı ferdâdan geçip teslîm-i ferd olmuş kulum

Lâ-mekân şehrinde yokdur zât-ı Hak’dan mâ-’ada


Mâ-sivâyı perde etme göster Allâh’ım yüzün

Fâni-i kemter tecelliyyâtına olsun fedâ (Samancıoğlu, 2024: 131).

Şarkı

Bî-nevâ bir ‘âşıkım ben mübtelâ-yı nâleyim

Yâr elinde aglayan gâhî gülen dîvâneyim

Şem’-i ruhsârında sûzân bir garîb pervâneyim

Yâr elinde aglayan gâhî gülen divaneyim

 

Âh ne tâli’siz başım varmış bu mihnet-hânede

Geçdi ‘ömrüm âh ile pîrâmen-i cânânede

Rûh-ı nâlânım hemîşe pür-enîn bu lânede

Yâr elinde aglayan gâhî gülen dîvâneyim

 

Şiddet-i sevdâya düşmüş bagrı yanmış bülbülüm

Zemherîr-i hicr ile solmuş sararmış bir gülüm

Dâm-ı dil-berde esîrim mübtelâ-yı kâkülüm

Yâr elinde aglayan gâhî gülen divaneyim (Samancıoğlu, 2023: 861-862).

 

Gazel

Cemâlin pertevi subh-ı sa’âdet yâ Resûlallâh

Alır mirʾât-ı Hak senden sabâhat yâ Resûlallâh


Tecellâ-yı cemâl-i pâkine mazhar olan ‘âşık

Kalır müstagrak-ı envâr-ı vahdet yâ Resûlallâh


‘Arak-rîz-i letâfet ruhlarından şemm alır şeydâ

Ki sensin ravza-i ezhâr-ı safvet yâ Resûlallâh


Serîr-i lî-me’allâh‘a şeref verdin vücûdunla

Ki sensin dürre-i ser-tâc-ı hilkat yâ Resûlallâh


Leʾâlî-i hüküm senden sudûr eyler bu eflâke

Dehânın hokka-i aklâm-ı hikmet yâ Resûlallâh


Serâʾir-pâş olan binbir hicâbı ref’ edip her gâh

Bize îsâr eder dürr-i hakîkat yâ Resûlallâh


alâlet zulmeti ref’ oldu envâr-ı vücûdunla

Çiçekler açdı ravzât-ı hidâyet yâ Resûlallâh


Öter bülbülleri pür-şevk-i vuslat bâg-ı îmânın

Cihân pür-nûr-ı gülzâr-ı melâhat yâ Resûlallâh


Bu denli ni’metin hakkıyla takdîr etmedik kadrin

Bizi gark eyledi bahr-ı hacâlet yâ Resûlallâh


Bu ‘isyân ümmetinden oldu sen dâʾim münezzehsin

Yine mücrimlere senden ‘inâyet yâ Resûlallâh


Kapunda rû-siyâh Fânî-i pür-taksîr gene söyler

“Garîk-i bahr-ı ‘isyânız şefâ’at yâ Resûlallâh” (Samancıoğlu, 2024: 298-299).


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1BÂKÎ, Türbedâr Birâderi-zâde Abdülbâkî Efendid. ? - ö. 1773-74Doğum YeriGörüntüle
2Enise Kantemird. 1920 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Turhan Rasievd. 1940 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4İhsan Raifd. 1877 - ö. Nisan 1926Doğum YılıGörüntüle
5Sami Sabit Karamand. 1877 - ö. 4 Eylül 1957Doğum YılıGörüntüle
6Halit Eyüp (Yenişehirlizâde)d. 1877 - ö. 7 Şubat 1902Doğum YılıGörüntüle
7İhsan Raifd. 1877 - ö. Nisan 1926Ölüm YılıGörüntüle
8Sami Sabit Karamand. 1877 - ö. 4 Eylül 1957Ölüm YılıGörüntüle
9Halit Eyüp (Yenişehirlizâde)d. 1877 - ö. 7 Şubat 1902Ölüm YılıGörüntüle
10İhsan Raifd. 1877 - ö. Nisan 1926Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Sami Sabit Karamand. 1877 - ö. 4 Eylül 1957Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Halit Eyüp (Yenişehirlizâde)d. 1877 - ö. 7 Şubat 1902Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13İhsan Raifd. 1877 - ö. Nisan 1926Madde AdıGörüntüle
14Sami Sabit Karamand. 1877 - ö. 4 Eylül 1957Madde AdıGörüntüle
15Halit Eyüp (Yenişehirlizâde)d. 1877 - ö. 7 Şubat 1902Madde AdıGörüntüle