Madde Detay
BEŞKÖYLÜ, Adem Ekiz
(d. 1980 / ö. -)
kemençeli âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Adem
Ekiz, Trabzon’un Köprübaşı ilçesinin Beşköy beldesinin eski adı Kalis olan
Konuklu Mahallesi’nde 1980 yılında dünyaya gelmiştir. Bazı şiirlerinde Beşköylü
Adem mahlasını kullanan kemençeli âşık, Ekiz Alioğulları sülalesindendir. Baba
adı Hasan, anne adı Hatice’dir. İlkokulu Konuklu İlkokulunda, ortaokulu Beşköy
Ortaokulunda, liseyi ise Köprübaşı Lisesinde tamamlar. Askerliğini 2003-2005
yılları arasında Ankara’da tank çavuşu olarak yapar. Ekiz, ilk olarak altı
yaşında yörenin geleneksel çalgı aleti olan kavalla, yedi yaşında ise kemençe
ile tanışır. Bahattin Çamurali’nin kasetlerini dinler. Yörenin kemençe
üstatlarından Yusuf Cemal Keskin ve Mustafa Günay’dan etkilenir. Öncelikle bu
üstatlardan duyduğu mani ve türküleri kemençe eşliğinde söyleyerek usta malı şiirler
söyler. Bölgedeki ırgatlara, imecelere katılır. Çocuk olması nedeniyle
kadınların olduğu ırgatlara rahatlıkla katılma imkânı bulur. Yöredeki
düğünlere, Sultan Murat Yaylasındaki şenliklere katılır. 1995’e kadar yöresindeki
faaliyetlerde yer alır. 1995’ten sonra kendi yazdığı eserleri seslendirir. 1997’de
liseden mezun olduğunda İstanbul’a göç eder. 1999’da İstanbul’da sözleri
kendisine ait olan eserlerden oluşan “Yanarım Ateşine” adlı ilk kasetini
çıkarır. Akabinde yurt dışından davet alır. Almanya’ya gider. Sonrasında diğer
ülkelerden de davet alır, Yunanistan’da konser verir. Geleneksel anlamda ustası
olmayan Ekiz, kendisine usta olarak Hüseyin Dilaver, Fahrettin Dilaver,
Bahattin Çamurali ve Yusuf Cemal Keskin’i kabul eder. Çeşitli kurum, kuruluş,
dernek, belediye gibi yerlerden ödül alır. 2012 yılında Kudret Hanım ile
evlenen Ekiz, üç çocuk sahibidir. Ekiz,
2012 yılında memleketine döner ve hâlen doğduğu köyde ikamet etmektedir. Beslenmek,
donanmak ve yeni eserler ortaya koyabilmek için memleketine döndüğünü ifade
eden Ekiz, hâlen köyünde yaylacılık yapmakta ve aynı zamanda icra çalışmalarına
da devam etmektedir (Çakır 2020).
Ekiz,
eser ortaya koyabilmek için onu yaşamak gerektiğini düşünür. Örneğin yaylacılık
geleneğiyle ilgili bir şiir yazmak gerekiyorsa kişinin muhakkak bu kültürü
yaşaması, içinde olması gerekir. Kültürü bağlamında yaşamayan bir kişinin gelip
yaylacılığı anlatmasının mümkün olamayacağını, üretmek için doğrudan kültürün
içinden beslenmek gerektiğini savunur. Bu
durumu “hayal etmek ayrı, bir şey yaşamak ayrı bir şey” diyerek ifade eder
(Çakır 2020).
Şiirlerinde
hemen her konuyu ele alan Ekiz, özellikle hasret, gurbet, anne baba sevgisi gibi
duygular dışında sosyal yaşantıyı yansıtan olayları da şiirlerinde ele alır. Ayrıca
1998’de Beşköy’de gerçekleşen sel
felaketine atfen yazdığı ağıt buna örnektir. 7 Ağustos 1998 tarihinde
Trabzon’un Köprübaşı ilçesine bağlı Beşköy beldesinde meydana gelen ve 47
kişinin yaşamını yitirdiği sel felaketiyle ilgili şiiri, sözlü tarih açısından
önemli bir kayıttır: “98 yılının 7 Ağustosunda/ Sel afeti yaşandı/ Beşköy
Kasabasında/ Günlerden Cuma idi/ Üç sefer yağmur yağdi/Üçüncü yağışında/
Yürekler parçalandi/ Büyük baraj oluştu/ Onun patlamasıyla/ Beşköy yerle bir
oldu/Kasabayı görenler/ Dehşet içinde kaldi/Ordan kopan kayalar/ Tam 47 can
aldi/Bir sel daha olmuşti/ Yirmi dokuz yılında/Bir tek kişi ölmüşti/ O yıl
kasabamızda” (www.youtube.com) diyerek ve olayda can verenlerin isimlerini,
niteliklerini teker teker sayarak rahmette bulunur.
Ayrıca
yine yörenin sevilen ve devlete mal olmuş kişilerinin vefatı üzerine duyduğu
üzüntüyü de şiirleriyle dile getirir. Bu kapsamda ise merhum Recep Yazıcıoğlu
için bir şiir kaleme alır. Kendisine usta kabul ettiği Bahattin Çamurali ile
ilgili de şiir yazar. Yöre insanının sosyal ve psikolojik bakış açısını
şiirlerine yansıtır (Çakır 2020).
2020
yılında tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 küresel salgınıyla ilgili de
şiir yazar: “Korona musibeti/ Sardi bütün dünyayi/Dinleyin anlatayim/Size bu
koronayi/Çin’den Amerikaya/ İran’dan İtalya’ya/Bu korona virüsü/ Bela oldu
dünyaya/Bir sürü insan öldü/ Hastahaneler doldi/Dünyanın her yerinde/ Millet
seferber oldi/Dünya’da ne turizm/ Ne de ticaret kaldi/Gündemdeki sirayi/
Koronavirüs aldi/Kapattiler devletler/ Sinir kapilarini/Evlere kapattiler/
Bütün insanlarini/İnsanlar birbirine/ Zombi
diye bakayi/ Çok kolonya sürmekten/ Millet buldi kafayi/ Kolonya makarina/
Düştü kara borsaya/Sahtekar firsatçilar/ Çıktilar piyasaya/ Her taraf
kilitlendi/ Her taraf mühürkendi/Bu işten müzisyenler/ Çok fena
etkilendi/Sanatçi müzisyenler/ Nerde konser yapacak/ Bu gidişle konserler/
Balkonlarda olacak/Korkma insanoğlu/ Bu işler hallolacak/Bu illet hastalığın/
Çaresi bulunacak/Bütün dünya el ele/ Virüsü yeneceğiz/O neşeli günlere/ Beraber
(Yeniden) döneceğiz” (www.youtube.com). Ekiz’in
bu şiiri sözlü tarih açısından önemli bir kayıttır.
Beşköy’ün
önemli değerlerinden Vali Recep Yazıcıoğlu’nun ölümü üzerine duyduğu üzüntüyü
ise şu şekilde dile getirir: “1948 2 Haziran’ında/ Bir yıldız doğmiş idi/
Beşköy kasabasında/ Bu yıldızın aile/ Recep koydi adini/ Ne umutla büyütti
onlar o evladini/ Çocukluk ve gençliği/ Başarılarla geçti/ O süper zekasıyla/
Kendine bir yol seçti/ Okudu senelerce/ Çeşitli okularda/Kaymakamlık eyledi/
Yıllarca kazalarda/ Tokat ile Aydın’da/ Valiluklar eyledi/ Üstün başarılarla/
Erzincan’ı yüceltti/ 2003 yılında/ Denizli valilisiyken/ Azrail buldi oni/ Ankara’ya giderken/ Ölümüne milletun/ Perişan
oldi hâli/Seni unutamayız/ Aslan yürekli vali/Herkes hayran kalurdi/ O üstün
zekasına/ Tüm Türkiye ağladı/ Kıymetli valisina/ Türkiye’nun kırıldi/ İki
kanadi koli/ Önce Adnan Kahveci/ Sonra Yazıcioğlu/ Erzincan diyarindan/ Toprak
aldi geldiler/ Firat nehri suyundan/ Mezarına serptiler/ Senun gibi bir vali/
Doğmadi doğmayacak/ Bu dünya var oldukça/ İsmun hep anulacak/ Yoktur ecele
çare/ Fanidur insanoğli/ Mekanın cennet olsun/ Recep Yazıcioğli” (www.youtube.com). Ekiz bu
şiirinde ayrıca yörede sevilen bir diğer devlet adamı Adnan Kahveci’ye de
atıfta bulunur.
Şiirlerini
genellikle doğaçlama söyleyen Ekiz, bazen de yoğunlaşmak gerektiğini ve kâğıda
karalayarak şiirler yazdığını ifade eder. Kendi sözleri dışında yazılı
kaynaklardan da istifade eder. Şiirlerinin dili yöre ağzının özelliklerini yansıtır,
genellikle sade Türkçe ile söyler fakat Türkçe dışında yörede konuşulan Rumca
ile de şiirlerini icra eder. Rumca türkülerinde de aynı temaları işler (Çakır
2020).
Bölgede
kültürel yapı ve kollar üzerinde devlet düzeyinde ciddi çalışmalar yapılmadığını,
âşıkların kendi çabalarıyla bir şeyler yapmaya çalıştığını ifade eden Ekiz, ciddi
anlamda bu işe emek veren insanların zamanında yönlendirilmiş olsalar daha iyi ve
daha çok eserler ortaya koyacağını savunur. Böylece bu kişilerin, çok daha geniş
kitlelerin tanıdığı ve çok daha saygın kişiler olabileceklerini ifade eder
(Çakır 2020).
“Kendi
yöremizin genç kuşakları Youtube’yi doldurdu, böylece kültürel erozyon oldu”,
diyerek eleştirir. Yeni neslin kendine has bir üslup geliştirmekten ziyade,
kültürü yozlaştırdığını ifade eder. Örneğin bölgedeki ana saz, kaval ve
kemençedir. Yeni neslin bölgenin sazları dışında Batı tarzında enstrümanları
tercih ettiğini ifade eden Ekiz bu durumu eleştirir. Kaval ve kemençenin ana
saz olmaktan zamanla çıkmaya başladığı için bu uygulamaları yozlaşma olarak
değerlendirir. İyi niyetli hevesli gençlerin geleneğe zarar verdiğini, onun devamını
sağlamadığını söyler (Çakır 2020).
İstanbul Boğaziçi
Gösteri Sanatlarında gençlerle söyleşi yapar. Almanya’da Hakan Özkan’ın bölge
kültürüyle ilgili bitirme çalışmasında Ekiz hakkında bilgi verilir. İki kaseti,
altı tane de CD’si vardır (Çakır 2020).
Kaynakça
Çakır,
Emine (2020). Adem Ekiz, 1980 Trabzon Köprübaşı doğumlu, halk sanatçısı [15
Kasım 2020 tarihinde Emine Çakır tarafından Adem Ekiz ile yapılan görüşme kaydından alınmıştır]
https://www.youtube.com/watch?v=TA2zDSOvgAE;
Adem Ekiz, “Beşköy Sel Ağıtı” [erişim tarihi 28 Kasım 2020].
https://www.youtube.com/watch?v=AdRRBCcLIZ8;
Adem Ekiz, “Korona Musibeti”, [erişim tarihi 28 Kasım 2020].
https://www.youtube.com/watch?v=_eUiXsAdpQA;
Beşköylü Adem, “Recep Yazıcıoğlu”, [erişim tarihi 28 Kasım 2020].
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: Dr. Öğretim Üyesi Emine ÇAKIRYayın Tarihi: 18.12.2020Güncelleme Tarihi: 01.12.2021
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 18.12.2020Güncelleme Tarihi: 01.12.2021
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 01.12.2021
İlişkili Maddeler
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Ali Haydar Karahacıoğlu | d. 31 Temmuz 1931 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Oktay Rifat | d. 10 Haziran 1914 - ö. 18 Nisan 1988 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | FEHMÎ, Malkoç-zâde Hacı Mehmed Fehmî | d. 1823 - ö. 1874 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Mehmet İhsan Tatari | d. 25 Temmuz 1980 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Mine Sultan Ünver | d. 1980 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | NARGİLE MEHTİYEVA | d. 03.06.1980 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Mehmet İhsan Tatari | d. 25 Temmuz 1980 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Mine Sultan Ünver | d. 1980 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | NARGİLE MEHTİYEVA | d. 03.06.1980 - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Mehmet İhsan Tatari | d. 25 Temmuz 1980 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Mine Sultan Ünver | d. 1980 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | NARGİLE MEHTİYEVA | d. 03.06.1980 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | Mehmet İhsan Tatari | d. 25 Temmuz 1980 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Mine Sultan Ünver | d. 1980 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | NARGİLE MEHTİYEVA | d. 03.06.1980 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Mehmet İhsan Tatari | d. 25 Temmuz 1980 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Mine Sultan Ünver | d. 1980 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | NARGİLE MEHTİYEVA | d. 03.06.1980 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |