ÂKİF/MÜŞTÂK, Hasan Âkif Efendi

(d. ?/? - ö. 1243/1827)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Hasan Âkif’tir. Şiirlerinde Âkif mahlasının yanı sıra Müştak mahlasını da kullandı. Selanik’te doğdu. Kaynaklarda ne zaman doğduğu hakkında bir bilgi yoktur. Selanikli Ali Ağa’nın oğludur. Tahsilini tamamladıktan sonra Evranos-zâdelerden Abdurrahman Bey ve Selim Sırrı Paşa’nın kâtipliğini yapmıştır. Siroslu Yûsuf Muhlis Paşa, müsellimlikle Selanik’e gittiği vakit şairi de kendi kâtipleri arasına almış, hatta Paşa başka bir vilayete tayin edildiğinde bile o sıralarda yaşı ilerlemiş olan Âkif Bey’in maaşını kesmeyerek Selanik’te bırakmıştır. Hasan Âkif Bey, 1243/1827 yılında Selanik’te vefat etmiştir. Selanik Mevlevîhânesi’ne defnedilmiştir. Ölümüne Selanikli Meşhûrî “Söyledim fevtine Meşhûrî mücevher târîh/Eylesün Âkif’e Hak kevser-i cennet ihsân” beytiyle tarih düşürmüştür.

Şairin bilinen tek eseri Dîvân’ıdır. Dîvân’ın Millet Kütüphanesi AE Mnz 269 ve Milli Kütüphane Yz A 8333 numarada iki nüshası bulunmaktadır. Millet Kütüphanesi'ndeki nüshadan hareketle bir yüksek lisans tezi yapılmıştır (Admış 2007). Dîvân’da 7 kaside, 38 tarih, 9 murabba, 7 tahmis, 5 muhammes, 2 müseddes, 3 tesdis, 2 müsebba, 1 müsemmen, 1 terkîb-i bend, 1 mesnevi, 131 gazel, 1 nazım, 10 kıt’a 1 nazım, 5 muamma, 37 müfred bulunmaktadır. Dîvân’ın başında Selanik mutasarrıfı İbrahim Paşa’nın divan kâtiplerinden Mehmed Nûrî’nin Arapça takrizi vardır. Eserde, çok iyiliğini gördüğü Yusuf Muhlis Paşa’ya karşı minnet duygularını birçok şiirde ifade etmiştir. Paşa’ya takdim olunan kasideler, manzum mektuplar ve tarihler, şairin ona olan yakınlığını göstermektedir. Yine Dîvân’da Yusuf Muhlis Paşa’nın bir takım gazellerini tahmis veya tesdis etmiştir. Ayrıca Fuzûlî, Nâbî, Nef’î, Fehîm ve Şeyh Gâlib gibi şairlere nazireler söylemiştir.

Âkif’in dikkat çeken bir diğer özelliği de Mevlevî olmasıdır. Dîvân’daki, “Kimseye kul degilim çâker-i Mevlânâ’yım” (Admış 2007: 424) mısrası, onun Mevlana’ya olan muhabbetini göstermesi bakımından dikkate değerdir. Ayrıca Mevlana’nın “Ah mine’l-aşkı ve hâlâtihi/Ahraka kalbi bi-harârâtihi” beytini tazmin ederek bir tahmis söylemiştir. Zaten kaynaklarda kendisi de samimi bir Mevlevî olarak anlatılmaktadır (Cunbur 1999: 127; Ergun 1936: 30). Bu bakımdan Mevlevî şairler arasında zikredilebilir. Dîvân’ında dinî ve tasavvufî muhteva ön plandadır. Genel olarak sade bir Türkçe kullanmakla birlikte yer yer ağdalı bir dille yazılmış manzumelere de rastlanılmaktadır. Âkif, içli bir şair olmakla beraber şiirlerinde pek başarılı sayılmaz. Ancak samimi üslubuyla 19. asrın Mevlevî şairleri arasında önemli bir yere sahiptir Hasan Âkif, şairliğinin yanı sıra hattattır (Cunbur 1999: 127). Hayırseverliğiyle de tanınmıştır. Selanik’in Vardak Kapısı haricinde iki çeşme yaptırmış ve bir sebze bahçesini bu çeşmeler için vakfetmiştir.

Kaynakça

Admış, Aysel (2007). Âkif Dîvânı: İnceleme-Transkripsiyonlu Metin. Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi.

Cunbur Müjgân (hzl.) (1999). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. 1. Ankara: AKM Yay.

Ergun, Saadettin Nüzhet (1936). “Âkif (Selânikli)”. Türk Şairleri. C. 1. İstanbul.

Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatcı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay.

Şemdeddîn Sâmî (1996). Kâmûsu’l-A’lâm. C. IV. Ankara: Kaşgar Neşriyat.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DOÇ. DR. HAKAN YEKBAŞ
Yayın Tarihi: 25.05.2014
Güncelleme Tarihi: 01.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Her ne dem ki bezme ol sâkî-i germ-ülfet gelir

Hâtır-ı nâ-şâda feyz-i şevk-germiyyet gelir

Nâz-perver dem firâkınla ne hâl oldı bana

Her hayâl etdikçe hâlin başka bir hâlet gelir

Her nigâh etdikçe neş’e-bahş la’l-i nâbına

Rûha râhat tab’a bir rengîn-keyfiyyet gelir

Nerede tenhâ düşürsem ol nihâl-i nev-resi

Çün giyâh anda beter bir nâ-halef elbet gelir

Bak riyâ-âlûd tavrıyla gelişin zâhidin

San tecessüm eylemiş lafzında bed-sıklet gelir

Eyle meyl üftâdene ey mâh-ı evc-i nâz kim

Hâke ragbet etdiginden şebneme rif’at gelir

Vâsıf-ı hoş-gû ile Âkif tegazzül etmede

Kilk-i istîhâlime bir başka mâhiyyet gelir

Gazel

Bir edâ-yı tâze vardır miknet-i eş’ârda

Şîve-i ârâm-ı dilber gibidir reftârda

Nazm-ı hoş ibhâm u işbâ’ ile şîrîn-ter gerek

Görmedin mi lezzet-i güftârı la’l-i yârda

Anasız bir tâzedir gûyâ ki nazm-ı sâde-rû

Ma’nî-i reng ü nikât-ı hûb gerek güftârda

Zîb-i mînâ-yı nazar olmak ne kâbil her sühan

Güldeki reng ü letâfet var mı her ezhârda

Şâh-râh-ı müstakîm-i Mevlevî’den dönmezem

Pây-ı pergâr-ı sebâtım merkez-i ikrârda

Âkifâ nâ-refte bir râh-ı sapa buldum bugün

Cüst-cû-yı nazm ederken vâdî-i efkârda

(Admış, Aysel (2007). Âkif Dîvânı: İnceleme-Transkripsiyonlu Metin. Yüksek Lisans Tezi. Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi. 373, 442.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903Doğum YeriGörüntüle
2Muazzez Tahsin Berkandd. 1899 - ö. 4 Ekim 1984Doğum YeriGörüntüle
3EMÎN, Nazîrî-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1712-13Doğum YeriGörüntüle
4NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903Doğum YılıGörüntüle
5Muazzez Tahsin Berkandd. 1899 - ö. 4 Ekim 1984Doğum YılıGörüntüle
6EMÎN, Nazîrî-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1712-13Doğum YılıGörüntüle
7NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903Ölüm YılıGörüntüle
8Muazzez Tahsin Berkandd. 1899 - ö. 4 Ekim 1984Ölüm YılıGörüntüle
9EMÎN, Nazîrî-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1712-13Ölüm YılıGörüntüle
10NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903MeslekGörüntüle
11Muazzez Tahsin Berkandd. 1899 - ö. 4 Ekim 1984MeslekGörüntüle
12EMÎN, Nazîrî-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1712-13MeslekGörüntüle
13NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Muazzez Tahsin Berkandd. 1899 - ö. 4 Ekim 1984Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15EMÎN, Nazîrî-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1712-13Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903Madde AdıGörüntüle
17Muazzez Tahsin Berkandd. 1899 - ö. 4 Ekim 1984Madde AdıGörüntüle
18EMÎN, Nazîrî-zâde Mehmed Efendid. ? - ö. 1712-13Madde AdıGörüntüle