ARAP BİLÂL, Bilâl

(d. ?/1872 - ö. ?/1937)
Âşık
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Şiirlerinde Arap Bilal mahlasını kullanan âşığın asıl adı Bilâl’dir. 1872 yılında İstanbul'da doğmuştur (Yücel 2002: 276). Kaynaklarda hayatı hakkında ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. M. Halit Bayrı Türk Dili Dergisi’ndeki “Âşık Bilâl” başlıklı makalesinde İkinci Abdülhamid’in saltanat yıllarında ve meşrutiyet devrinin ilk senelerinde yaşadığını ve İstanbul’un muhtelif semtlerindeki semai kahvelerinde destan, koşma ve mani okuyan meydan şairleri arasında Arap Bilâl adında birinin de bulunduğunu, kendisinin eline geçen yirmi sekiz dörtlükten ibaret bir destanından anladığını ifade etmiştir. Ayrıca Arap Bilâl’in bu destanının, Darıca’da 17 Kasım 1910 tarihinde çıkan büyük yangın münasebetiyle söylenmiş olduğuna ve Darıca yangını ile ilgili ayrıntılı bilgi verdiğine dikkat çekmiştir (Bayrı 1954: 156). Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi’nde ise Bilâl’in hüviyetinin aydınlatılamadığı ancak tulumbacı ocağına mensup, belki de okuma yazmadan mahrum olduğu belirtilmiştir (1977: 428). 1937 yılında vefat etmiştir.

M. Halit Bayrı, Arap Bilâl’in Darıca yangınını anlatan bu destanının dışında bazı destanlarla birçok koşma, semai, kalenderi, divan ve mani söylemiş olması ihtimalinin kuvvetli olduğunu dile getirmiş ancak başka bir eserinin tespit edilemediğini ifade etmiştir (1954: 156-160).

Kaynakça

Bayrı, M. Halit (1954). “Âşık Bilâl”, Türk Dili. 39: 156 - 160.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977). C.1. İstanbul: Dergâh Yay. 

Yücel, Ayşe (2002). "Bilâl". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. Ankara: Atatürk Kültür Merkezi Başkanlığı Yay. 276.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: ARAŞ. GÖR. ZEYNEP SAFİYE BAKİ-ARAŞ. GÖR. GÖZDE TEKİN
Yayın Tarihi: 18.02.2015
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Koşma

Görün ne müthiştir Harik-ı efzun

Bilinmez ki nedir sebeb ü hikmet

Birdenbire zuhur eyledi bir gün

Ağlattı cihanı bu dilsuz âfet

 

Yıl bin üç yüz yirmi altı idi tam

Bir çarşamba günü olmuştu akşam

Saat ona geldi kapladı alâm

Herkesi evinde bürümüş gaflet.

 

Tahrir edem size bir bir beyanı

Tamam dördündeydi Teşrinisani

Akıllar ermez bir sırr-ı süphani

Her yanı kapladı bir dud ü zulmet.

 

Darıca denilir İzmit körfezi

Bir gecede yakup yıktı herkesi

Döktü sokaklara nice bikesi

Varmış isyanımız, bilirmiş Kudret.

 

Hacımalı derler oldukça tüccar

Darıca halkını bend etmiş nâçâr

Gece beşte oğlu dükkânı açar

İki üç kişiyle etmekçün sohbet.

 

Dükkâna ilk gelen Zanbilin oğlu

Elinde bir binlik rakiyle dolu

Bir de fahişeyle hem de pek sulu

Girdiler içeri beş idi saat.

 

Saat ona kadar ederler cünbüş

Cümlesi oldular fazlaca sarhoş

Kimi baygın düşer kimisi bihûş

Devrilir mangal, yok birinde takat.

 

Duyan yatağından sıçrayup kalktı

Evlâd ü ayalin evde bıraktı

Rüzgâr ile yangın etrafa sarktı

Gittikçe artmakta ateş pür sürat.

 

Yangın kol kol olur dört yana gider

Kiliseye kadar uzanup irer

Gören döğünüyör hep birer birer

Asumanı kaplar sadayı dehşet.

 

Ayanikolayı tutar bir kolu

Ahali kapladı caddeyi, yolu

Ateş sardı artık sağ ile solu

Faide vermezdi edilen gayret.

 

Bir kol Kanlıkoz'a gidüp dayandı

Bir kadın bağırır: vah kızım yandı

Ateş aman vermez, etraf dumandı

Allahtan bekleriz yalnız şefaat.

 

Osmanlı çarşusun dört yandan sardı

Anası evlâdın durmaz arardı

Yalınız ortada bir cami kaldı

Anda mutekitler etsin ibadet.

 

Bırakmadı nişan saat ikide

Dediler yanıyor Ayaniki de

Bir daskalos yandı yazık yiğide

Yetişmez mi Haktan eser-i himmet.

 

Şaşırmıştı bir kız yangına daldı

Etrafın nâgihan alevler sardı

Atladı ocağın Kâzım kurtardı

Allah verdi ona böyle cesaret.

 

Bir ihtiyar gaip yangın yerinden

Yanmış yukarısı yarı belinden

Neresin tutarsan kopar serinden

Kim kime bakacak kopmuş kıyamet.

 

Alup götürdüler hep karakola

Doldu akrabası sağ ile sola

Kızı torunları saçların yola

Bu ne hicran, derler, bu ne kabahat

 

Gündüz saat dörtten irmişti beşe

Sokakların hepsi dolmuştu lâşe

Kim bakar koyuna, ata, camusa

Yarı yanmış bağırır bütün hayvanat.

 

İmdat yok kesildi her yerden umut

Yürüyordu ateş misal-i Nemrut

Komuşlardı gûya her yere barut

Belki Allah eder bize inayet

 

Seyredenler der ki zulümattır bu

Tulumbalar durmaz sıkarlardı su

Kalbleri bastıkça basardı kaygu

Üsküdar'dan geldi bir resmî heyet.

 

Yazmağa çıktılar iki müfettiş

Ahvali ettiler bilcümle teftiş

Dediler ki yazık önümüz de kış

Bin çadır kurdular vermekçün rahat.

 

Yazdılar yanmıştı dokuzyüz hane

Dediler bir ziyan var mıdır cana

Hakkın bir zulmüdür bu hâl insana

Başka türlü gelmez böyle felâket.

 

Gece mezarlıkta kaldı her kişi

Harmanlara doldu erkekle dişi

Yetmemişti sanki yangın ateşi

Bir de gece yağdı süratle rahmet.

 

Titredi subhadek orda kalanlar

Gebze'ye gittiler hısmı olanlar

Başlarını soktu bir yer bulanlar

Arabalar ile ettiler avdet.

 

Kimsesizler mezarlıkta bağlandı

Anaların ciğerciği dağlandı

Sabiler gözyaşı döker ağlardı

Karnımız aç diye yalvarır ümmet.

 

Kimi deli oldu saçların yoldu

Kimi açıktadır kimi yer buldu

Eskihisar hemen lebalep doldu

Muhacir düştüler eyleyüp hicret.

 

Bir takımı gitti şol Tavşanlı’ya

Bir takımı göçtü Aydınalı’ya

Her kişi bakıyor can kurtarmaya

Genci ihtiyarı çıktılar gurbet.

 

Kimi Allah diyor ne güne kaldık

Unuttuk Hakkı da isyana daldık

Günahımız almaz defterler artık

Bize bakup âlem alsunlar ibret.

 

Bu kadarla nazma verdim nihaye

Benden çok bilenler kılsun hikâye

Cümlemizi Mevlâ etsin vikaye

Arap Bilâl verdi söze nihayet

Bayrı, M. Halit (1954). “Âşık Bilâl”, Türk Dili. 39. 156 - 160. 


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Can Yüceld. 21 Ağustos 1926 - ö. 12 Ağustos 1999Doğum YeriGörüntüle
2Barış Pirhasand. 1951 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3HİLÂLÎ, Ramazan Çelebid. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4Ömer Lütfi Fikrid. 1872 - ö. 7 Ekim 1934Doğum YılıGörüntüle
5ŞİRVANLI BİLALd. 1872 - ö. 1937/1938?Doğum YılıGörüntüle
6ŞEMSÎ, Hüseyin Şemsi Ergüneşd. 1871-1872 - ö. 30.01.1968Doğum YılıGörüntüle
7Ahmet Cevatd. 5 Mayıs 1892 - ö. 1937Ölüm YılıGörüntüle
8SÜLEYMANCIK, Süleyman Kuruoğlud. 1864 - ö. 07.02.1937Ölüm YılıGörüntüle
9Ömer Faik Numanzaded. 1872 - ö. 1937Ölüm YılıGörüntüle
10DİLER, Mehmet Dilerd. 1904 - ö. 09.01.1971Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11KUL AŞUR, Aşur Koçakd. 1932 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12HASAN, Hasan Enver Şahind. 1953 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13SEFER, Sefer Baysald. 1936 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
14KUL COŞGUN, Nurettin Coşgund. 1956 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15KÂTİBÎ, Osmand. ? - ö. ?Madde AdıGörüntüle