AZMİ BEKİR, Bekir

(d. 1870 / ö. 20.03.1926)
Çiftçi
(Tekke / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Bekir 1870 yılında Kayseri’nin Sarız ilçesine bağlı Çörekdere (Hacı Veliler) köyünde doğmuştur. Aynı köyde Hacı Veli Oğulları adıyla tanınmış bir aileden olup babasının adı Kara Mehmet’tir (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257). Küçüklüğünde köy imamının yanında biraz okuduktan sonra Kayseri’de medreseye gitmiştir. Burada Eski Saray Medresesinde Yörükoğlu Müderris Hacı Mustafa Efendi’den bir yıl ders görmüştür. Bu esnada Tuhfe-i Vehbî'yi okumuş ve iyi derecede Arapça ve Farsça öğrenmiştir. Ölümüne kadar ziraat ve dağ hayatı ile meşgul olmuştur (FB 426: 242, 244/6'dan akt. Çapraz 2014: 257, 262). Fahri Bilge’nin derlemeleri sayesinde hakkında ayrıntılı bilgilere sahip olunan âşık, Fahri Bilge’ye ait bir defterde orta boylu, beyzî simalı, iri gözlü, seyrek sarı sakallı, kalender meşrep biri olarak tanıtılır (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257). Ayrıca defterde âşığın üç oğlu olduğu da belirtilir. Bekir 1896 veya 1897 yılında Kayseri’nin Akçakaya köyünde Hacı Süleyman adnındaki bir Nakşî şeyhine intisap etmiş ve bu sayede Nakşîbendilik tarikatıyla da bağ kurmuştur. Başka tarikatlara intisabı olmayan âşık, 20 Mart 1926’da köyünde vefat etmiştir (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257).

Azmi Bekir, tıpkı gelenekte olduğu gibi âşıklığa yirmi yaşlarında iken rüyasında pir elinden bade içerek başlamıştır. Yine pir tarafından kendisine gösterilen Kırımlı bir güzele âşık olmuştur. Bade içtikten sonra Kırımlı sevgilisinin aşkıyla tutuşan ve kuvvetli bir şiir söyleme yeteneğine de kavuşan âşık, sevgilisini bulabilmek için bir müddet seyahate çıkıp diyar diyar gezmiştir. Bu dönemdeki şiirlerinde hep bu sevgilisini dile getiren deyişler söylemiştir (Kalkan 1988: 72; FB 426: 242 akt. Çapraz 2014: 257).

Şiirlerinde Azmi Bekir mahlasını kullanan (Kalkan 1988: 176) âşık, bütün şiirlerini irticalen söylemiştir (Kalkan 1988: 72). Fahri Bilge’nin belirttiğine göre Azmi Bekir, “bahar gelip sular bulandığı zaman coşarmış. Yani tabiatın bütün güzellikleri muvacehesinde aşkı galeyana gelirmiş. En güzel şiirlerini o mevsimde yazarmış.” (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257). Ayrıca Fahri Bilge’nin kaynak kişilerinden Amber Ağa da Azmi Bekir’e ait bir türküyü Afşarlar arasında “abdal” diye tabir edilen bir çingenenin ağzından duyduğunu ve bu coşkunluğu bizzat yaşadığını ifade etmiştir (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257).

Fahri Bilge’nin aktardığı bilgilere göre âşık, şiirlerini iki defterde toplamıştır. Fakat, bir hocanın bu şiirleri saklamanın günah olduğunu ailesine söyleyip menfi telkinlerde bulunmasından ötürü ailesi tarafından şiirleri vefatından sonra yakılarak imha edilmiştir (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257). Onun günümüze kadar gelen şiirleri, ancak çevre halkının belleklerinde kaldığı kadardır. Emir Kalkan’ın ayrıca aktardığı bilgilere göre âşığın tespit edilen deyişleri icra edildiği çevrede “türkü” olarak ve “semai ezgisi” ile okunmuştur (Kalkan 1988: 72).

Azmi Bekir’e ait şiirlerin çoğu Fahri Bilge’nin derlemelerinde yer alır (FB 426: 242-248'den akt. Çapraz 2014: 257-273). Daha ziyade “türkülü-hikâye” karakteri taşıyan bu şiirler, muhtemelen âşığın biyografisini de barındıran halk hikâyesinin kalıntılarıdır. Fahri Bilge’ye ait defterde Azmi Bekir’in âşık olduğu Şerife adındaki bir kıza hitaben söylediği ilk şiiri de bulunur (FB 426 242'den akt. Çapraz 2014: 257). Hemen bu türkünün arkasından gelen türkü de Şerife’ye söylenmiştir (FB 426: 243'ten akt. Çapraz 2014: 258). Ona ait diğer türkülü hikâyelerin vaka kısımlarına bakıldığında, onun gördüğü bir rüya neticesinde türküyü söylemesi (FB 426: 242'den akt. Çapraz 2014: 257), Sarız’ın merkezindeki Köyyeri’ne gittiğinde Dudu adında çok güzel bir kadını görüp kendinden geçmesi üzerine türküyü söylemesi (FB 426: 243'ten akt. Çapraz 2014: 258-259), annesi tarafından akrabası olan birinin vefatı üzerine bir türkü söylemesi (FB 426: 243'ten akt. Çapraz 2014: 258-259) ve Sarız’ın nahiye müdürünün şikâyeti üzerine nahiyeye gelen müfettişin arzusuyla Azmi Bekir’in huzura gelip türkü söylemesinin söz konusu olduğu görülür (FB 426: 247'den akt. Çapraz 2014: 264). Defterde ona ait vaka kısmı bulun(a)mayan ve birer deyiş özelliği taşıyan pek çok türkülü hikâye de vardır. Bunların yanında defterde Azmi Bekir’in gazel tarzında yazılmış ilahileri de bulunur. Hatta defterlerde elif-ba sırasına göre bir nevi akrostiş tarzında bir naat ve nazire temelinde Azmi Bekir’in Kul Haydar ile dinî nitelikte öğütlerini karşılıklı soru cevap şeklinde sıraladıkları bir atışma da yer alır (FB 426: 233'ten akt. Çapraz 2014: 250).

Azmi Bekir şekil ve söyleyiş bakımından daha ziyade âşık tarzı şiir geleneğine bağlıdır. Fakat, aldığı medrese tahsiline bağlı olarak âşık şiirinin klâsik-sade teşbih ve söyleyişlerinin yanında, şiirlerinde ism-i muntazam, âşık-ı sadık, aşk-ı zatın, hame-i kudret gibi klâsik kültüre yakın tabirlerin de yer aldığı görülür. Hatta gazel tarzında yaratmış olduğu ilahileri de bu durumu açıkça ortaya koyar. Dolayısıyla Azmi Bekir için de M. Öcal Oğuz’un Yozgatlı Nâzî için sarf ettiği “mahallî-klâsik” tabirini kullanabiliriz. Aşkın ön planda olduğu türkülü-hikâyelerinde hece vezni ile birlikte koşma ve semaiye; tarikata dönük söylemlerin ön planda olduğu şiirlerinde ise koşma ve semailerin yanında gazel tarzına, dolayısıyla aruz veznine de yer vermiştir. Âşığın şiirlerine yakından bakıldığında bunların daha ziyade irfan ve hikmet çizgisinde olduğu, Yunus Emre’yi andıran ve yöre ağzı deyişleri de içeren klâsik kültürün kelime dünyasına yakın bir dil ve anlatım özelliği taşıdığı ifade edilebilir.

Kaynakça

Çapraz, Erhan (2014). Fahri Bilge Derlemeleri / Kayseri ve Yöresi Halk Şairleri. Kayseri: Talas Belediyesi Kültür Yay.

FB 426: A. Ârifî [=Fahri Bilge]. [Defter]. Kayseri 1938-1941. Millî Kütüphane İbni Sina Yazmaları. Nu.: 06 Mil Yz.FB.426

Kalkan, Emir (1988). Çağlar Boyunca Kayseri Şairleri. Kayseri: Kayseri İl Özel İdare Müdürlüğü ve Kayseri Belediyesi Birliği Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ERHAN ÇAPRAZ
Yayın Tarihi: 26.03.2019
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1BELÎĞ, Mehmed (Abdullâh)d. ? - ö. 1744-45Doğum YeriGörüntüle
2Önder Çağırand. 19 Ocak 1962 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3Şerife Katırcıd. 1955 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4ZEHRA BACId. 1870? - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Fatih Kerimid. 30 Mart 1870 - ö. 27 Eylül 1937Doğum YılıGörüntüle
6Abdürehim Esedoğlu Hakverdiyevd. 4 Mayıs 1870 - ö. 12 Aralık 1933Doğum YılıGörüntüle
7ZEHRA BACId. 1870? - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
8Fatih Kerimid. 30 Mart 1870 - ö. 27 Eylül 1937Ölüm YılıGörüntüle
9Abdürehim Esedoğlu Hakverdiyevd. 4 Mayıs 1870 - ö. 12 Aralık 1933Ölüm YılıGörüntüle
10ZEHRA BACId. 1870? - ö. ?MeslekGörüntüle
11Fatih Kerimid. 30 Mart 1870 - ö. 27 Eylül 1937MeslekGörüntüle
12Abdürehim Esedoğlu Hakverdiyevd. 4 Mayıs 1870 - ö. 12 Aralık 1933MeslekGörüntüle
13ZEHRA BACId. 1870? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Fatih Kerimid. 30 Mart 1870 - ö. 27 Eylül 1937Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Abdürehim Esedoğlu Hakverdiyevd. 4 Mayıs 1870 - ö. 12 Aralık 1933Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16ZEHRA BACId. 1870? - ö. ?Madde AdıGörüntüle
17Fatih Kerimid. 30 Mart 1870 - ö. 27 Eylül 1937Madde AdıGörüntüle
18Abdürehim Esedoğlu Hakverdiyevd. 4 Mayıs 1870 - ö. 12 Aralık 1933Madde AdıGörüntüle