Madde Detay
Ayşegül Devecioğlu,
(d. 1956 / ö. -)
Yazar
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Ankara’da doğmuştur. Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nde eğitim görmüş ancak eğitimini tamamlamadan ayrılmıştır. (Ağaoğlu 2013: 138) Yazar, 1977’de ayrıldığı ODTÜ’nün hayatındaki rolünü şu sözlerle ifade etmiştir: “Dünyanın daha iyi ve insanca bir hale dönüşebileceğine hâlâ inanıyorsam bunda ODTÜ'lü yılların payı büyük” (Yaşar 2004: 25). Üniversite yıllarında Devrimci Yol hareketine katılan Devecioğlu 1976'da Behçet Dinlerer ile evlenmiştir. Behçet Dinlerer, 23 Kasım 1980’de yakalanmış ve gördüğü işkenceler dolayısıyla 13 Aralık 1980 tarihinde vefat etmiştir. Yazar, kendisiyle yapılan bir söyleşide şu bilgiyi vermiştir: “Eşim Behçet Dinlerer askeri darbenin hemen ardından yakalandı ve dönemin ünlü işkencehanesi olan DAL’da (Derinlemesine Araştırma Laboratuarı) işkencede öldürüldü” (Matara 2008).
İstanbul'da yaşamını sürdüren Devecioğlu, Barış ve Demokrasi Partisi’nin Parti Meclisi üyesi olarak politik faaliyetlere katılmıştır. Anayasa Komisyonu üyeliği yapmıştır. Birikim, Bianet ve Özgür Gündem gibi yayın organlarında yazılarını yayımlamaya devam etmektedir.
Ayşegül Devecioğlu, roman ve öykülerinde yabancılaşma, yara, yalnızlık, hayal kırıklığı, yitim gibi temaları sıkça işlemiştir. “Ben edebiyatla kendime bir direniş cephesi kurdum. Bunun ne kadar bilinçli olduğunu bilemem. Daha çok oraya aktım, oraya sığındım, oradan hayata yeniden baktım” (Gülcan 2011) diyen yazar, ‘‘1980 öncesinde yaşananları darbe mağdurlarının gözünden değerlendiren’’ (Ağaoğlu 2013: 139) eserleri ile tanınmıştır. Devecioğlu, “12 Eylül diye adlandırılan zaman parçasını hapsolduğu mitten kurtarma arzusu ile” (Gümüş 2015:71) yazmaktadır. “Yazdıklarım o tarihin içinden çıkıyor ve ne yazarsam yazayım o tarihin içinden çıkacak” (Gümüş 2015: 70) diyen yazar, roman ve öykülerinin edebi değerini koruyan dil ve kurgu özellikleri ile dikkat çekmektedir. “Onun yazdıkları her ne kadar 12 Eylül öncesi ve sonrasından asla bağımsız olmasa da, üsluplarıyla, dilleriyle ve kurgudaki derinlikleriyle son derece edebi eserlerdir.” (Enki 2015).
Devecioğlu, 12 Eylül’le birlikte yas ve yitim gibi kavramların anlam taşıdığı toplumsal zeminin kaybolması, anlaşılabilir ve değiştirilebilir dünyanın yerini kaotik, anlaşılması ve dolayısıyla değiştirilmesi mümkün olmayan bir dünya tasavvuruna bırakmasının melankolik bir ruh hali yarattığını (Babanur, 2015) savunmaktadır.“Kayıp zamanın kumaşını yeniden dokumak için, çok fazla şeyi anımsatmak zorunda kalmak, o döneme duyulan büyük sorumluluk edebi kaygı taşıyan insan için zorlayıcı” (Günçıkan 2004) diyen yazar,“toplumun unutmaya eğilimli belleğini uyaran” (Gündüz 2007: 487) eserlerinde bugünü ve geleceği geçmiş hesaplaşması üzerinden sorgulamaktadır.
Yazarın “büyük bir travma” olarak tanımladığı 12 Eylül dönemi, Kuş Diline Öykünen adlı romanında anlatılmaktadır. Yazar “otobiyografik karakterli” (Gündüz, 2007:487) bu romanı yazma amacını kimliğinin “büyük ölçüde şekillendiği bu kayıp döneme duyduğu bir nevi sorumluluk duygusu, hesaplaşma kaygısı” (Yaşar 2004:25) ile açıklamaktadır. Roman, “devrime inanan gerçek hayattan kahramanları, tarihsel arka planı, mekân ve atmosfer yaratmaktaki başarısı, güçlü betimlemeleriyle” dönemin önemli eserleri arasında yer almaktadır. (Öğüt 2004) Yazarın kendi deneyimleri, tespitleri, anıları, yakın çevresinde tanık oldukları veya dinledikleri, mektuplar metnin kurgusunun gerçeklik ile bağını sağlamlaştırmaktadır. ‘‘Edebi kaygıların geri planda bırakılmaması, metnin yalnızca didaktik olmaması gerektiğini” (Ertem 2006: 107) savunan yazar, gerçeklik-kurmaca dengesi ile içtenlikli bir anlatım sağlamaktadır.
Devecioğlu, “12 Eylül dönemine yalnızca bir yönden değil pek çok açıdan yaklaşır. Bu dönemin uygulamalarının bir toplumun ahlaki değerlerini, sınıfsal yapısını, günlük yaşamını nasıl etkilediğini inceler.” (Ertem 2006:126) “Ağlayan Dağ Susan Nehir’de gerçekle yalanın iç içe geçtiği bir öyküyü Naciye Abla kurgularken kültürel belleğe dikkat çekmektedir. 12 Eylül döneminde bir süreliğine bir Çingene mahallesinde bulunan ve romanında Çingenelerin dünyasını anlatan Devecioğlu’nun Ağlayan Dağ Susan Nehir adlı kitabı ‘‘anlamak, bakmak, görmek, duymak ve hatırlamak üzerine politik bir metin aynı zamanda.” (Aslan, 2007) “Benim anlatıcım, ikinci üçüncü kuşak bir Cumhuriyet ailesinin, pozitivist eğitim almış çokbilmiş bir ferdi. Saf aklın kamaştırdığı zihniyle çevresinde devinmekte olan farklı bir kültürü sezmeye, anlamaya çalışıyor.” (Aslan, 2007) diyen yazar; yaşları, eğitim durumları ve kültürel özellikleri birbirinden farklı karakterlerin ortak acılarda buluşmalarını sağlamaktadır. Romanda Naciye’nin anlattığı masallar, iç içe geçmiş metin katmanlarını oluşturmaktadır. “Bu özellik, Ağlayan Dağ Susan Nehir romanını metinler arası ilişkiler kapsamında değerlendirilen iç anlatı tekniğinin uygulandığı başarılı bir örnek haline getirmiştir.” (Demiryürek 2010: 134).
Ara Tonlar, geçmişin acı deneyimleri yüzünden yalnızlaşan karakterlerin iç dünyasının zenginliğini ve derinliğini yansıtmayı amaçlayan bir romandır. “Gençlik yıllarında yarım kalmış aşkları arayanların” romanı olan Ara Tonlar da 12 Eylül döneminin izlerini sorgulayan “siyasal bir romandır” (Gümüş 2015: 72) “Dönemi anlatırken tekil olandan ziyade yaygın refleksler ve ruh hallerini yansıttım” (Babanur 2015) Romanlarında dilin sınırlarını zorlayan yazar, şiirsel söyleyişi ile dikkat çekmektedir. “Romanları eril dilinin temsilciliğiyle değil, kendiyle bağlantılı, kaygan ve akıcıdır.” (Öğüt 2007:8) dikkat çeker.
“Dünyayı bana göründüğü haliyle dile getiriyorum” diyen yazar, öykü kitaplarında işkence görmüş, tecavüze uğramış kadın karakterleri, yoksul bireyleri, ezen-ezilen çelişkisinin yarattığı çaresizliği, önüne geçilemeyen toplumsal çürümeyi gerçekçi bir bakış açısı ile yansıtmaktadır. Ayşegül Devecioğlu, kitaplarının “toplumsal gerçekçi” diye adlandırılan metinler arasına girmediğinin altını çizmektedir. “Öykü ile hayat arasındaki sınırların çoktan kaybolduğunu” vurgulayan yazara göre, “en bireysel anlatıda hatta bir bireyin değil herhangi bir canlının ya da doğa parçasının ya da bir nesnenin de hikâyesi anlatılsa da burada toplumsalın izi kaçınılmaz olarak vardır” (Akbulut, 2016).
“Politika dünyayı anlamlandırma yollarımdan biri ve bakışımı da şekillendiriyor ki bu doğaldır.” (Babanur 2015) diyen Ayşegül Devecioğlu’nun Kış Uykusu kitabında yer alan öykülerin iç dünyasında kendiliğinden büyüdüğünü belirtir. Belirgin hiç bir şey amaçlamadan ortaya çıkmış öykülerde toplumsal ortamı ‘’12 Eylül sonrası Türkiye’de, bütün görünen ve görünmeyen veçheleriyle’’ anlatmaya çalıştığını vurgular. ‘’İnsani-siyasi-toplumsal-ekonomik durumun belirlediği‘’ bir zamanın ve kendi tarihinin ürünü olan öykü kitabında ‘’12 Eylül’le hesaplaşmak gibi bir derdi” nin (Aslan 2009) olduğunu dile getirir.
Başka Aşklar adlı öykü kitabında aşk kavramını yokluk üzerinden ele alan, aşkı ancak “yabancıların ve “ötekilerin satır arasında takip edebileceğimiz hikâyelerinde görebildiğimiz’’ bir eserdir. (Enki 2015) ‘’Devecioğlu, bu ülkede yaşanan, yaşanmakta olan acıların da uzağında durmayan bir yazar. Başka Aşklar kitabının son iki öyküsünde “Kurşun Memed” ve “Xet”de daha çok ortaya çıkıyor bu durum. ‘Başka Aşklar’, birbirinden farklı gibi görünse de benzer bir duyarlıktan süzülmesiyle benzeşen öykülerden oluşuyor. Aşklar var bu öykülerde evet, ama genelde ya yaşanmamış ya da gizli kapaklı, tek taraflı yaşanıyor’’ (Tosun 2011).
Ayşegül Devecioğlu; Seval Şahin ve Tevfika İkiz tarafından
yayına hazırlanıp 2018’de basılan Aşk
Mektupları ve 2020’de basılan Yeni/Den
Yeni: 19. Yüzyılı Yeniden Yazmak adlı kitaplara öyküleri ile katkıda
bulunmuştur.
Devecioğlu’nun roman ve öykülerindeki hüzünlü sese rağmen umudu hep koruduğu görülmektedir. Gerçekliğin acımasız ve keskin yüzü karşısında karakterler daldıkları düşlerle yaşama tutunmaları söz konusudur. İnsanlar düşe dalınca umut uykudan uyanır diyen yazara göre “düşe dalmak hayatı ellerimizle değiştirebileceğimize iman etmektir yeniden” (Kaplan Öz 2009) Bu bakımdan yazarın roman ve öyküleri, yansıttıkları karamsar tabloya rağmen geleceğe dair umudu da ifade eden metinlerdir. “Yaşadığımız siyasal hayatların nasıl yazılabileceğini iyi örnekleyen roman ve öyküler” (Gümüş 2013:248) kurgulayan Devecioğlu, bu bakımdan edebiyatımızın önemli kalemleri arasında yer almakta ve yazma serüvenini sürdürmektedir.
Kaynakça
Ağaoğlu. Neriman; Saral. Zerrin (2013). Edebiyatımızda Kadın Yazarlar Sözlüğü. Ankara: Phoenix Yayınevi.
Akbulut. Hatice Ebrar (2016). “Öykü ile Hayat Arasındaki Sınırlar Çoktan Kayboldu” Söyleşi. dunyabizim.com. 22 Haziran (Elektronik Kaynak: https://www.dunyabizim.com/soylesi/oyku-ile-hayat-arasindaki-sinirlar-coktan-kayboldu-h24366.html )
Aslan. Sema (2007). "Birlikte Yaşamak Macera Değil" Söyleşi". Milliyet Sanat. Mart 2007 (Elektronik Kaynak: http://www.metiskitap.com/Metis/Catalog/Interview/2966)
Aslan. Sema (2009). "Öykülerim ima etmiyor, açıkça söylüyor..." Söyleşi. Radikal Kitap Eki. 29 Mayıs 2009 (Elektronik Kaynak: https://www.metiskitap.com/catalog/interview/3017)
Babanur. Seda (2015). ‘‘Toplumdan Bağımsız Birey Tasavvuru Mümkün Değil” Cumhuriyet Kitap 22 Nisanhttp://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kitap/260349/Aysegul_Devecioglu_ndan__Ara_Tonlar_.html Elektronik Kaynak)
Demiryürek. Meral (2010) “Ayşegül Devecioğlu’nun Ağlayan Dağ Susan Nehir Romanında Yapı. Tema. Dil ve Anlatım” Modern Türklük Araştırmaları Dergisi. 7(2). 122-135.
Doğru. Havva Ezgi (2010) Lıvıng To Tell The Tale: Reading 12 September Coup D’état Through Novels Wrıtten By Socıalıst And Natıonalıst Authors. Cultural Studies. MA Thesis (Sibel Irzık) Sabancı University: İstanbul.
Enki .Yankı (2015).“Kayıp Devrimin İzinde” Cumhuriyet Kitap 22 Nisan (Elektronik Kaynak: http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kitap/260349/Aysegul_Devecioglu_ndan__Ara_Tonlar_.html )
Ertem. Ece Cihan (2006). Romanlarda 12 Eylül Askeri Müdahalesi. (Danışman:Fulya Atacan) Basılmamış Yüksek Lisans Tezi. Yıldız Teknik Üniversitesi: İstanbul.
Gülcan. Emel (2011). ‘‘Hiçbir Hayat Sıradan Değildir’’ Söyleşi. Bianet. 12 Kasım (Elektronik Kaynak: https://bianet.org/biamag/kultur/133984-hicbir-hayat-siradan-degildir)
Gülcan. Emel (2015). ‘’Dönmek Mümkün mü Artık Dönmek?’’ Söyleşi. Bianet. 16 Mayıs (Elektronik Kaynak: https://bianet.org/biamag/toplum/164570-donmek-mumkun-mu-artik-donmek )
Gümüş. Semih (2013). Edebiyat ve Yeni Zamanların Kültürü. İstanbul: Can Yayınları.
Gümüş. Semih (2015). “Edebiyatla Anlatmak Eşsiz Bir Yol” Söyleşi. Notos. S.52. Haziran Temmuz. 70-73.
Günçıkan. Berat (2004). "Zamana Hükmederken" Söyleşi. Cumhuriyet Dergi. 12 Eylül 2004 (Elektronik Kaynak: https://www.metiskitap.com/catalog/interview/2914)
Gündüz. Osman (2007). ‘’Cumhuriyet Dönemi Türk Romanı’’ Yeni Türk Edebiyatı El Kitabı. Ankara: Grafiker Yayınları.
Matara. Ufuk (2008). "Çingenelerin Dili Şifalı Zehir" Akşam Kitap Eki. 29 Haziran 2008 (Elektronik Kaynak: https://www.metiskitap.com/catalog/interview/3007)
Öğüt. Hande (2007). “Ayşegül Devecioğlu Romanları: Söylenemeyeni Söyleyebilme Erdemi” Mesele. Haziran. S.6. 5-8.
Öğüt. Hande (2004). "Üsküdar'a gidelim kuşu". Radikal Kitap. 13 Şubat (Elektronik Kaynak: https://www.metiskitap.com/catalog/text/61100)
Öz. Hale Kaplan (2009). “Dünyanın değişeceğine iman etmeli” Söyleşi. Yeni Şafak. 8 Temmuz (Elektronik Kaynak: https://www.yenisafak.com/kitap/dunyanin-degisecegine-iman-etmeli-197112
Tosun. Yalçın (2011) "Gülümsedi. Güliz içine çekti". Radikal Kitap. 30 Eylül (Elektronik Kaynak: https://www.metiskitap.com/catalog/text/85264).
Yaşar. Özay (2004). "Kuş Diline Öykünen" Baraka. İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği Yayını. Şubat (Elektronik Kaynak: https://www.metiskitap.com/catalog/interview/2911).
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DR. ALEV ÖNDERYayın Tarihi: 14.03.2019Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Yayın Tarihi: 14.03.2019Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Güncelleme Tarihi: 19.12.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Kış Uykusu | Metis Yayınları / İstanbul | 2010 | Hikâye |
Başka Aşklar | Metis Yayınları / İstanbul | 2011 | Hikâye |
Kuş Diline Öykünen | Metis Yayınları / İstanbul | 2013 | Roman |
Ara Tonlar | Metis Yayınları / İstanbul | 2015 | Roman |
Ağlayan Dağ Susan Nehir | Metis Yayınları / İstanbul | 2017 | Roman |
Güzel Ölümün Öyküsü | Metis Yayınları / İstanbul | 2019 | Roman |
Arkası Mutlaka Gelir | Metis Yayınları / İstanbul | 2020 | Hikâye |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Esra Zeynep | d. 1966 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Alper Beşe | d. 30 Eylül 1983 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | NAZİLE, Nazile Demir | d. 1955 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | GÜRANİ DOĞAN, İsmail Doğan Kamışlı | d. 1956 - ö. - | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | BEKİR GÜZELDAĞ | d. 1956 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Cemal Kurnaz | d. 1956 - ö. - | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | F. Cemal Oğuz Öcal | d. 1913 - ö. 4 Aralık 1971 | Meslek | Görüntüle |
8 | Cevat Akkanat | d. 06 Ocak 1964 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
9 | Orhan Hançerlioğlu | d. 19 Ağustos 1916 - ö. 9 Temmuz 1991 | Meslek | Görüntüle |
10 | Mehmet Açar | d. 17 Mayıs 1963 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Selahattin Yolgiden | d. 07 Mart 1977 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Necdet Subaşı | d. 01 Ağustos 1961 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Ayşegül Tercan | d. 1965 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Nuri Demirci | d. 17 Ağustos 1950 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Ayşegül Genç | d. 18 Mart 1978 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |