Madde Detay
Güray Süngü
(d. 05 Ağustos 1976 / ö. -)
Yazar, İşçi, Pazarlamacı
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Terzi Hatice Hanım ile derici Mevlüt Bey'in oğlu olarak İstanbul’un sur içi mahallelerinden Kadırga’da dünyaya geldi. Çocukluk yılları Ayasofya ve Sultanahmet'te geçti. Gedikpaşa’da esnaf olan babası sayesinde çalışma hayatını erken yaşta tanıdı. İlk öğrenimini Kadırga İlkokulunda tamamladı. Mensucat Santral Lisesinden mezun olduktan sonra Uludağ Üniversitesi İktisat Fakültesini bitirdi. Üniversiteden mezun olana kadar bütün tatillerini Kapalıçarşı’da geçirdi. Farklı milletlerden, meşreplerden, dinlerden insanların arasında büyüdü. İstanbul Kapalıçarşı'da tezgâhtarlık (1992 - 1998) ve özel şirketlerde pazarlamacılık (1998 - 2004) yaptı (Yalçın 2010). 2004 - 2009 yılları arasında çeşitli sektörlerde satış müdürlüğü yaptıktan sonra yayın sektörüne geçti. 1990'lı yılların sonuna doğru yazı hayatına başlayan Güray Süngü eserleriyle çeşitli ödüllere layık görüldü. Yazar; Düş Kesiği (2010) adlı romanıyla -İhsan Oktay Anar'dan sonra- 2010 Oğuz Atay Roman Ödülü, Kış Bahçesi (2011) adlı romanıyla 2011 Türkiye Yazarlar Birliği Roman Ödülü, 2014 yılında Deli Gömleği (2010) ve Hiçbir şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi (2014) adlı hikâye kitapları ile Necip Fazıl Hikâye Ödülü gibi ödüllerin sahibi oldu. Ayrıca 2018 yılında 14. Kristal Lale ödüllerinde yılın edebiyatçısı seçildi. Evli olan yazar İstanbul'da yaşamakta ve yazı çalışmalarını burada sürdürmektedir.
Sanatçının Kapalıçarşı'da çalıştığı yıllarda Sahaflar Çarşısı'nı erken yaşlarda keşfetmesi yazarlığı açısından önemli bir ayrıntıdır. Çünkü yazarlığa başlamadan evvel zaman açısından eşik diyebileceğimiz bir dönemde nitelikli edebiyat ürünleri ve yayınlarla tanışmıştır. Yazarlık serüveninin başlangıcını "Yazmaya ve yazdıklarımın öykü ya da roman olması için çaba harcamaya üniversitede başladım. Mizah öyküleri yazıyordum ilkin. Arkadaşlarım okurken bir iki güler gibi oluyordu sonra öykü bitince çok hüzünleniyorlardı. Zaman içinde okumalarımın da etkisiyle öykülerim galiba biraz daha öyküye benzemeye başladı. Öncelikle Hece Dergisi. Bir okul oldu benim için. Sürekli okuduğum ve sürekli öykü gönderdiğim. Böyle başladı. Edebiyat dergileri ile başlar zaten, bu söylenirdi hep bize, biz de şimdi daha gençlere bunu söylüyoruz." cümleleriyle dile getiren sanatçının ilk öyküsü Aralık 1998'de Hece dergisinde yayımlanmıştır. Daha sonra kaleme aldığı hikâye ve yazılarını; Hece, Hece Öykü, E-edebiyat, Ada, Özgür Edebiyat, İtibar, İzdiham, Cafcaf, Hacamat, CF, Edebi Müdahale, Post Öykü, Cins ve Muhayyel gibi süreli yayınlarda belirli aralıklarla yayımlamayı sürdürmüştür. Sanatçı "Yazmak hayatın dışında, başarılmak için uğraşılan bir şey değil, hayatın tam da kendisi ise, hayatın bütün doğallığıyla içerdiği bir şeyse yanlış olur. Misal insanlar yürürler ve onlara yürüyüşünüz sırasında kırılma anları oldu mu diyemeyiz. Yavaşlama, hızlanma, ayağın burkulması, taşa takılma vesaire de o yürüyüşe dahildir çünkü. Bir araba gelirse yürümeye son verip ona binerim diyen zaten dengim değil." (Meşe 2016) cümleleriyle yazma eylemi konusundaki anlayışını dile getirmiştir.
Öğrencilik yıllarında kaleme aldığı ve Dördüncü Tekil Şahıs adını verdiği ilk romanıyla yazar, okurunun karşısına 2006'da romancı olarak çıkmıştır. Eserde Mustafa Nihat adlı deliliğin sınırlarında gezinen karakterin, otuz yıl ya da üç on dakikadan müteşekkil yarım saati anlatılmaktadır. Kötülüğün insan ruhunu ele geçirdiğini ve masumiyet için diyet ödemek gerektiğİ tezini savunan romanda, insanın içindeki ahlâk yasası uç karakterlere gem vurmaktadır. İkinci romanı Pencereden (2006)'de, son yıllarda Türk romanında sıklıkla karşımıza çıkan intihar izleğini tekrarlamakla birlikte Güray Süngü, gerek kurduğu dille gerek kahramanının iç dünyasına nüfuz eden anlatımıyla basit bir tekrara düşmekten kurtulmuştur. Evinde “titizlikle” koruduğu yalnızlığıyla yaşayan tuhaf genç bir adamın hikâyesini geriye dönüşlerle izliyoruz (Türkeş 2015). 2010'da yayımlanan Düş Kesiği (2010)'nde eşinin adının Z, kendi adının M ve mesleğinin güvenlik görevlisi olduğunu söyleyen karakterin, rüya imgesi ve çeşitli metaforlarla kimliğini buluşu anlatılmaktadır. Bedelleriyle var olmanın ve yazmanın heyecanını taşıyan Düş Kesiği, yabancılaşmanın, yalnızlığın ve aşkın da kitabı. Kahramanlarla birlikte okur bu kitapta, aynalardan yapılan bir labirentte kendine benzeyen yansımaların, kendilerine dönüşmesi tehlikesiyle karşı karşıya (Demir 2010). Yazar, Kış Bahçesi (2011)'nde ölüme yakın olan Harun ve yaşarken sendelemiş Aziz'in masumiyet ile ölümsüzlük arzuları arasında dolaşmaları, hayatı yeniden kurma gayretleri ekseninde okuyucuya yaşamın asıl değerinin sırlarınını sezdirmektedir. Mehmet’i Sakatlayan Serçe Parmağı (2015) yazarın postmodern kurguyla kaleme aldığı ve Türkiye'deki yirmi sekiz Şubat sürecini Mehmet, Çiğdem ve Faruk adlı karakterlerin şahsında anlattığı romanıdır. Romanın başarısı bir fikri anlatması değil hissettirmesidir. Bu romanda tam da bunu görüyoruz. Yazar yirmi sekiz şubat zulmünü Çiğdem’in yarası üzerinden anlatmıyor, hissettiriyor (Güngör 2017). Yazarın son romanı İbrahim’in Kaybettiğini Bulmasıdır (2018)'da İbrahim’in kaybettiği hayatını arayışı anlatılmaktadır. Bilgi, hikmet, akıl, kalp kapıları bu arayışta İbrahim’in önüne bir bir açılıyor (Öz 2018). Bu roman kurgusu ve kullanılan tekniğiyle yazarın olgunluk dönemi eseri olarak değerlendirilmektedir.
Roman ve hikâyeleri genel olarak değerlendirildiğinde yazarın postmodernizmin imkânlarından mümkün oldukça faydalandığı görülmektedir. Hikâyelerinde yer yer metinlerarasılıktan faydalanan yazarın karakterleri seçişi ve onları konuşturmasıyla özgün karakterler yarattığı söylenebilir. Eserlerde; kişiliğini arayan umutsuz kişiler, baba, oğul, anne, buzdolabı tamircisi, doktor ve sıradan insanlar gibi günlük hayatta karşılaşabileceğimiz karakterlere sıkça rastlanılır. Özellikle baba karakteri hemen hemen her romanda karşımıza çıkmaktadır. Olaylar ise; kimlik arayışı, hayata tutunma, iyilik-kötülük, ölüm-ölümsüzlük, intihar ve yabancılaşma gibi genellikle karakterlerin mücadele etmek zorunda kaldıkları birçok izlek ve tema etrafında dönmektedir. Kurgusu sağlam hikâye ve romanlarıyla Güray Süngü'nün popüler yazarlardan ayrılarak insanın varoluşunu ve gerçekliğini merkeze alan yazarlar arasında yer aldığı görülmektedir.
Kaynakça
Akbulut, Hatice Ebrar (2017). "Güray Süngü: Edebiyat Bana Güven Kazandırdı". dünyabizim. 31 Ekim 2017. https://www.dunyabizim.com/soylesi/guray-sungu-edebiyat-bana-guven-kazandirdi-h27208.html [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
Demir, Sedat (2010). "Güray Süngü’den ‘Düş Kesiği’-Aynalı Labirent". Cumhuriyet Kitap. 20 Eylül 2010. http://www.guraysungu.com/index.php/2015/03/03/dus-kesigi-uzerine/ [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
Güngör, Recep Şükrü (2017). "Bir 28 Şubat Romanı: Mehmet'i Sakatlayan Serçe Parmağı". dünyabizim. 2 Haziran 2017. https://www.dunyabizim.com/kitap/bir-28-subat-romani-mehmet-i-sakatlayan-serce-parmagi-h26650.html [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
İşler, Doğukan (2015). "Yaralardan Yaralı Olmayanlar Bahsederler". Yeni Şafak Kitap. 9 Aralık 2015. https://www.yenisafak.com/hayat/yaralardan-yarali-olmayanlar-bahsederler-2355046 [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
Kaya, Özkan (2012). "Güray Süngü İle Roman Üzerine Söyleşi". Hece. S. 182.
Meşe, Yunus (2016). "Güray Süngü ile Röportaj Yaptık". İzdiham. http://www.guraysungu.com/index.php/2015/03/01/guray-sungu-ile-soylesi/ [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
Öz, Hale Kaplan (2018). "Bulmak İçin Soran Kaybolduğunu Fark Edendir". Star. 11.Ekim.2018. https://www.star.com.tr/kitap/bulmak-icin-soran-kayboldugunu-fark-edendir-haber-1394594/ [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
Türkeş, A. Ömer (2015). "Pencere’den Üzerine Eleştiri". http://www.guraysungu.com/index.php/2015/03/03/pencereden-uzerine-elestiri/ [Erişim Tarihi: 30.05.2019]
Yalçın, Murat (ed.) (2010). "Süngü, Güray". Tanzimat'tan Bugüne Edebiyatçılar Ansiklopedisi. Cilt 2. İstanbul: Yapı Kredi Yayınları.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: İSA KOYUNCUYayın Tarihi: 09.06.2019Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Yayın Tarihi: 09.06.2019Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Hiçbir şey Anlatmayan Hikâyelerin İkincisi | Okur Kitaplığı / İstanbul | 2012 | Hikâye |
Köşe Başında Suret Bulan Tek Kişilik Aşk | Dedalus Kitap / İstanbul | 2014 | Hikâye |
Mehmet’i Sakatlayan Serçe Parmağı | Dedalus Kitap / İstanbul | 2015 | Roman |
Korkut Ata Ne Söyledi | İz Yayıcılık / İstanbul | 2016 | Hikâye |
Dördüncü Tekil Şahıs | İz Yayıncılık / İstanbul | 2018 | Roman |
Pencereden | İz Yayıncılık / İstanbul | 2018 | Roman |
Düş Kesiği | İz Yayıcılık / İstanbul | 2018 | Roman |
Deli Gömleği | İz Yayıcılık / İstanbul | 2018 | Hikâye |
Kış Bahçesi | İz Yayıncılık / İstanbul | 2018 | Roman |
İbrahim’in Kaybettiğini Bulmasıdır | İz Yayıncılık / İstanbul | 2018 | Roman |
Vicdan Sızlar | İz Yayıncılık / İstanbul | 2018 | Hikâye |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Kıvanç Nalça | d. 04 Nisan 1973 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Beki L. Bahar | d. 16 Aralık 1927 - ö. 19 Ağustos 2011 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | YESÂRÎ, Mehmed Es'ad Yesârî Efendi | d. 1798 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Ayça Erkol | d. 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Özgür Çoban | d. 07 Kasım 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KABİL KEDİROV | d. 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Ayşe Uçkan | d. 1972 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | Sevgi Soysal | d. 30 Eylül 1936 - ö. 22 Kasım 1976 | Meslek | Görüntüle |
9 | Enis Behiç Koryürek | d. 27 Mart 1893 - ö. 18 Ekim 1949 | Meslek | Görüntüle |
10 | Zeynep Güner Batımor | d. 05 Nisan 1966 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Levent Şentürk | d. 06 Temmuz 1974 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Atila Er | d. 17 Aralık 1956 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Güray Öz | d. 7 Eylül 1949 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |