Madde Detay

Tunceli’de doğdu. A. Ü. Kamu Yönetimi bölümünü bitirdi. Yayıncılık, kitapçılık ve kütüphanecilik sektörlerinde çalıştı. Tarih, felsefe, resim, teoloji ve sanat tarihi gibi alanlarda özel dersler aldı. Öyküleri Adam Öykü, Üçüncü Öyküler dergileriyle E Dergisi seçkisinde yayımlandı. Eleştiri ve inceleme türündeki yazılarıyla Virgül, Varlık, Cumhuriyet Kitap ve Radikal Kitap’ta yer aldı. İlk öykü kitabı Bin Yapraklı Lotus 2003’te basıldı. İçimizdeki Şato (2005) ve Kureyş’in Kurtları (2015) öykü türünde; İblisname: Bir Hayalin Gerçek Tarihi (2007) ve Uzun Bir Ömür İçin Uzun Bir Elbise (2013) ise roman türünde yazdığı kitaplardır. Şahmaran ile Lokman Hekim’in Hikâyesi (2015) resimli öykü, Ludingirra İle Attika: Yenilik Aynası İmparatorluğu (2015) ise resimli roman başlığı altında yayımlanmış çocuk kitaplarıdır. Bunların dışında 2008’de Doğu Öyküleri adlı bir seçki hazırlamış, Mevlana Kimdi? (2010) adlı bir çocuk kitabı yazmıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün İlk Aşkı: Manastırlı Eleni (2016)’de ise Atatürk’ün ilk aşkını anlatır. 2016 yılında Kureyş’in Kurtları ile öykü dalında verilen Yunus Nadi Ödülü’nü kazanmıştır. Ödülü Yalçın Tosun’la paylaşmıştır.

İlk kitabı Bin Yapraklı Lotus’la dikkatleri üzerine çeken İnan Çetin; masal, düş ve efsanelerden beslenerek yazdığı kurgularla dikkat çeker. Okurunu düşsel yolculuklara çıkaran yazar, gerçekle gerçeküstüyü harmanlayarak simge ve metaforlarla yüklü bir anlatım tarzı oluşturur. Kafkaesk olarak adlandırılan bu üslubu nedeniyle Kafka’ya benzetilmiştir. Böylece Çetin, hem batının hem de doğunun anlatma geleneğinden gelen unsurları harmanlamış olur. Bin Yapraklı Lotus, on iki öyküden oluşur. Burada daha içe dönük, kişisel öyküler yer aldığı gibi yakın tarihimizde yaşanan olaylara değinen, güncel öyküler de vardır. Dört öyküden meydana gelen İçimizdeki Şato, dilsizlik ve körlük izlekleri etrafında ilerleyen ve kendi içinde bütünlüğü olan bir kitaptır.

Uzun Bir Ömür İçin Uzun Bir Elbise romanı, 1940 İstanbul’unda geçer. Balat semtinde yaşayan bir Türk genciyle Musevi bir kızın aşkının anlatıldığı romanda kişisel bir hikâye toplumsal arka planıyla birlikte verilir. Bir arayış romanı olarak nitelenen İblisname: Bir Hayalin Gerçek Tarihi ise evini terk eden karısı Oya’yı arayan Emir’in K. kentindeki Merhamet Evi adlı mekânda geçen sırlarla dolu hikâyesidir. Kahraman anlatıcının bakış açısıyla yazılan romanda, Emir karakteri hem karısını aramakta hem de bu eve dair gizemleri çözmeye çalışmaktadır. Romanın diğer bir karakteri Elif ise savaşta ölen kocasını anlatan İblisname adında Osmanlıca bir eser yazmıştır. Ersan Üldes, teknik açıdan başarılı bulduğu romanı şu sözlerle över: “İblisname; postmodern unsur ve tekniklere kucak açan, ancak aynı anda klâsik anlatımdan asla taviz vermeyen, ‘okur’ sathında roman deyince ‘ilginç’ bulunan tüm metafizik temayüllerden (masal, şeytan, efsane, gizem) istifade etmekten çekinmeyen, bütün bunların yanında da roman sanatının tarihi gelişiminden ziyadesiyle haberdar, tüm iyi niyeti ve çabasıyla o tarihe eklemlenmeye çalışan bir ilk roman… Tüm bu özellikleriyle de biraz Pamuk’su…” Bu alıntıdan da anlaşılabileceği gibi Çetin, romanda hem klasik anlatılardan gelen dil ve üslup özelliklerini kullanır hem de postmodern tekniklere açılır. Farklı türlerde eser veren üretken bir isim olan Çetin, yazmaya ve editörlük yapmaya devam etmektedir.