Madde Detay
İSHÂK BİN MURÂD
(d. ?/? - ö. ?/?)
nâsir, mütercim
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İshâk bin Murâd’ın hayatı hakkında kaynaklarda yer alan bilgiler sınırlıdır. Yıldırım Bâyezîd dönemi hekimlerindendir. Doğum tarihi bilinmemektedir. Gerede’de doğmuştur. Bilinen iki eseri vardır:
1. Edviye-i Müfrede: İshâk bin Murâd’ın 792/1387 yılında Gerede kalesinde kaleme aldığı bu kitap, bilindiği kadarıyla Türkçe ilk tıp metnidir. İsmi çeşitli nüshalarında Müntehâbü’ş-Şifâ, Havâssü’l-Edviye ve Hulâsatü’t-Tıb şeklinde geçen eserde birtakım ilaçların etkileri kısaca ve basit bir yolla anlatılmıştır. Bu bilgilerin büyük kısmı Zeyneddîn bin İsmâ’îl Cürcânî’nin Zahîre-i Harezmşahî’sinden ve İbn Sînâ’nın Kânûn’undan alınmıştır (Adıvar 1982: 20). Dört bölümden oluşan Edviye-i Müfrede’nin ilk bölümünde Türkçe, Arapça ve Farsça isimleri alfabetik sırayla verilen bitkilerin kullanılış şekillerine dair açıklamalar yapılmıştır. İkinci bölümünde uygulamalı tıbba, yani tedaviye ilişkin konuların yer aldığı dört fasıl, üçüncü bölümünde Zahîre-i Harezmşâhî ve İbn Sînâ’dan alınan bölümlerin ardından çeşitli ilaçlar terkipleri, dördüncü bölümünde ise Arapça, Farsça ve Türkçe bir tıp terimleri sözlüğü mevcuttur (Canpolat vd. 2007: 12-13). Eser Mustafa Canpolat ve Zafer Önler tarafından yayımlanmıştır (2007).
2. Takvîmü’l-Edvân Tercümesi: İbn Cezle’nin 352 çeşit hastalığın teşhis ve tedavisini, her birinde sekiz hastalığın yer aldığı kırk tabloda tanımlayan el kitabının tercümesidir. Ancak İshâk bin Murâd’ın bu eserinin nüshası günümüze ulaşmamıştır.
Kaynakça
Adıvar, A. Adnan (1982). Osmanlı Türklerinde İlim. İstanbul.
Bursalı Mehmed Tâhir (1333). Osmânlı Müellifleri. C. II. İstanbul.
Canpolat, Mustafa (1973). “XIV. Yüzyılda Yazılmış Değerli Bir Tıp Eseri: Edviye-i Müfrede”. Türkoloji Dergisi V (1): 21-47.
Canpolat, Mustafa, Z. Önler (hzl.) (2007). İshâk bin Murâd, Edviye-i Müfrede. Ankara: TDK Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. MEHMET NURİ ÇINARCIYayın Tarihi: 02.12.2014Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Edviye-i Müfrede’den
Ebem gömeci dedükleri ot ki Fârsîce adı hûrperestdür ve penîrekdür ve Arabca ana hubâzî derler ve Şâm’da ol bûstânîdür, ekerler, anda ana mulûhıya derler, andan aş eylerler ve Şâm kavmı ana rağbet ederler ve yerler. Ol ebem gömecinden bir dürlüdür ve dükeli bir cinsdür, mizâcı sovukdur, birez telyîni vardur, yağıla bâdâmla bişüricek, yeyicek eski öksürüge müfîddür ve ma’deyi arıdur, mu’tedil hazmı var, nemle ve humre rencine nâfi’dür. Yaprağını dögüp zeyt yağına karıcak od gönügine yaku ederlerse fâyide eder. Ve eger anı kaynadup suyın dahi nutûl ederlerse yarar. Ve eger biregünün dişleri eti yense ve ağzı koksa yaprağından birkaç gez çeynese, tükürse etin bitürür ve kokusın giderür. Ve eger tohmını sarmısağıla dögüp nemle üzerine dürterlerse kurıdur. Ve eger kimse ziyânlu otlar yemiş olurısa dibini yaprağıyıla kaynadalar, yeyeler ziyânın men’ ider. Ve eger ağulu nesneler dahı yemiş olursa fi’l-hâl kusdurur, giderür. Ve yaprağını zeyt yağıyıla ovup merhem bigi eylerlerise aru sokmış yere vursalar ağusın çeker, zahmetin giderür.
(Canpolat, Mustafa, Z. Önler (hzl.) (2007). İshâk bin Murâd, Edviye-i Müfrede. Ankara: TDK Yay. 16-17.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 02.12.2014Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Edviye-i Müfrede’den
Ebem gömeci dedükleri ot ki Fârsîce adı hûrperestdür ve penîrekdür ve Arabca ana hubâzî derler ve Şâm’da ol bûstânîdür, ekerler, anda ana mulûhıya derler, andan aş eylerler ve Şâm kavmı ana rağbet ederler ve yerler. Ol ebem gömecinden bir dürlüdür ve dükeli bir cinsdür, mizâcı sovukdur, birez telyîni vardur, yağıla bâdâmla bişüricek, yeyicek eski öksürüge müfîddür ve ma’deyi arıdur, mu’tedil hazmı var, nemle ve humre rencine nâfi’dür. Yaprağını dögüp zeyt yağına karıcak od gönügine yaku ederlerse fâyide eder. Ve eger anı kaynadup suyın dahi nutûl ederlerse yarar. Ve eger biregünün dişleri eti yense ve ağzı koksa yaprağından birkaç gez çeynese, tükürse etin bitürür ve kokusın giderür. Ve eger tohmını sarmısağıla dögüp nemle üzerine dürterlerse kurıdur. Ve eger kimse ziyânlu otlar yemiş olurısa dibini yaprağıyıla kaynadalar, yeyeler ziyânın men’ ider. Ve eger ağulu nesneler dahı yemiş olursa fi’l-hâl kusdurur, giderür. Ve yaprağını zeyt yağıyıla ovup merhem bigi eylerlerise aru sokmış yere vursalar ağusın çeker, zahmetin giderür.
(Canpolat, Mustafa, Z. Önler (hzl.) (2007). İshâk bin Murâd, Edviye-i Müfrede. Ankara: TDK Yay. 16-17.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 05.11.2020Eserlerinden Örnekler
Edviye-i Müfrede’den
Ebem gömeci dedükleri ot ki Fârsîce adı hûrperestdür ve penîrekdür ve Arabca ana hubâzî derler ve Şâm’da ol bûstânîdür, ekerler, anda ana mulûhıya derler, andan aş eylerler ve Şâm kavmı ana rağbet ederler ve yerler. Ol ebem gömecinden bir dürlüdür ve dükeli bir cinsdür, mizâcı sovukdur, birez telyîni vardur, yağıla bâdâmla bişüricek, yeyicek eski öksürüge müfîddür ve ma’deyi arıdur, mu’tedil hazmı var, nemle ve humre rencine nâfi’dür. Yaprağını dögüp zeyt yağına karıcak od gönügine yaku ederlerse fâyide eder. Ve eger anı kaynadup suyın dahi nutûl ederlerse yarar. Ve eger biregünün dişleri eti yense ve ağzı koksa yaprağından birkaç gez çeynese, tükürse etin bitürür ve kokusın giderür. Ve eger tohmını sarmısağıla dögüp nemle üzerine dürterlerse kurıdur. Ve eger kimse ziyânlu otlar yemiş olurısa dibini yaprağıyıla kaynadalar, yeyeler ziyânın men’ ider. Ve eger ağulu nesneler dahı yemiş olursa fi’l-hâl kusdurur, giderür. Ve yaprağını zeyt yağıyıla ovup merhem bigi eylerlerise aru sokmış yere vursalar ağusın çeker, zahmetin giderür.
(Canpolat, Mustafa, Z. Önler (hzl.) (2007). İshâk bin Murâd, Edviye-i Müfrede. Ankara: TDK Yay. 16-17.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Edviye-i Müfrede’den
Ebem gömeci dedükleri ot ki Fârsîce adı hûrperestdür ve penîrekdür ve Arabca ana hubâzî derler ve Şâm’da ol bûstânîdür, ekerler, anda ana mulûhıya derler, andan aş eylerler ve Şâm kavmı ana rağbet ederler ve yerler. Ol ebem gömecinden bir dürlüdür ve dükeli bir cinsdür, mizâcı sovukdur, birez telyîni vardur, yağıla bâdâmla bişüricek, yeyicek eski öksürüge müfîddür ve ma’deyi arıdur, mu’tedil hazmı var, nemle ve humre rencine nâfi’dür. Yaprağını dögüp zeyt yağına karıcak od gönügine yaku ederlerse fâyide eder. Ve eger anı kaynadup suyın dahi nutûl ederlerse yarar. Ve eger biregünün dişleri eti yense ve ağzı koksa yaprağından birkaç gez çeynese, tükürse etin bitürür ve kokusın giderür. Ve eger tohmını sarmısağıla dögüp nemle üzerine dürterlerse kurıdur. Ve eger kimse ziyânlu otlar yemiş olurısa dibini yaprağıyıla kaynadalar, yeyeler ziyânın men’ ider. Ve eger ağulu nesneler dahı yemiş olursa fi’l-hâl kusdurur, giderür. Ve yaprağını zeyt yağıyıla ovup merhem bigi eylerlerise aru sokmış yere vursalar ağusın çeker, zahmetin giderür.
(Canpolat, Mustafa, Z. Önler (hzl.) (2007). İshâk bin Murâd, Edviye-i Müfrede. Ankara: TDK Yay. 16-17.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | MUSTAFA RÛMÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | ÎSÂ MAHVÎ, Sukûkî-zâde, Şeyh Îsâ Mahvî Efendi | d. 1637/38 - ö. 21 Eylül 1715 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | AZİZ, Geredeli Şeyh Halil Halvetî | d. 1785 - ö. 1843 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | MUSTAFA RÛMÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | ÎSÂ MAHVÎ, Sukûkî-zâde, Şeyh Îsâ Mahvî Efendi | d. 1637/38 - ö. 21 Eylül 1715 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | AZİZ, Geredeli Şeyh Halil Halvetî | d. 1785 - ö. 1843 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | MUSTAFA RÛMÎ | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | ÎSÂ MAHVÎ, Sukûkî-zâde, Şeyh Îsâ Mahvî Efendi | d. 1637/38 - ö. 21 Eylül 1715 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | AZİZ, Geredeli Şeyh Halil Halvetî | d. 1785 - ö. 1843 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | MUSTAFA RÛMÎ | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | ÎSÂ MAHVÎ, Sukûkî-zâde, Şeyh Îsâ Mahvî Efendi | d. 1637/38 - ö. 21 Eylül 1715 | Meslek | Görüntüle |
12 | AZİZ, Geredeli Şeyh Halil Halvetî | d. 1785 - ö. 1843 | Meslek | Görüntüle |
13 | MUSTAFA RÛMÎ | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ÎSÂ MAHVÎ, Sukûkî-zâde, Şeyh Îsâ Mahvî Efendi | d. 1637/38 - ö. 21 Eylül 1715 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | AZİZ, Geredeli Şeyh Halil Halvetî | d. 1785 - ö. 1843 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | MUSTAFA RÛMÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | ÎSÂ MAHVÎ, Sukûkî-zâde, Şeyh Îsâ Mahvî Efendi | d. 1637/38 - ö. 21 Eylül 1715 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | AZİZ, Geredeli Şeyh Halil Halvetî | d. 1785 - ö. 1843 | Madde Adı | Görüntüle |