İZZET MOLLÂ, Keçeci-zâde Mehmed İzzet Efendi

(d. 1200/1786 - ö. 1245/1829)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

1200/1786 yılında İstanbul'da doğdu. Dönemin ünlü âlimlerinden Rumeli payeli Keçeci-zâde Mehmed Sâlih Efendi'nin (1737-1800) oğludur. Aile aslen Konyalıdır. Çocukluk yılları hakkında fazlaca bilgi bulunmayan şairin, babasının ölümüne kadar nispeten rahat bir çocukluk dönemi geçirdiği söylenebilir. Babası gibi ilmiye yoluna yönelmiş ve muhtemelen yine babası vasıtasıyla dahil olduğu ilişkiler sayesinde çocuk denecek bir yaşta 1212/1797-98'de müderris rüusu almıştır. Babasından ve ilmiye mensubu yakın aile çevresinden dersler alan, babasının vefatından sonra da kendini yetiştirmeye çalışan şairin düzenli bir medrese eğitimi aldığına dair kesin bilgi yoktur. İzzet Mollâ'nın gençliğinde bir dönem bunalıma girip intiharı düşündüğü de bilinmektedir. Şairin kayıtlara geçen ilk resmî görevi 1224/1809'da atandığı Bursa müfettişliğidir. Bu tarihten bir süre sonra önemli devlet adamı ve Mevlevi muhibbi Hâlet Efendi'yle tanışıp himayesi altına giren ve onun çevresine dahil olan İzzet Mollâ bu yolla kısa zamanda üst düzey devlet yöneticileri arasında da tanınmaya başlamış ve yine Hâlet Efendi sayesinde zaten aileden dahil olduğu Mevlevi muhitindeki itibarı daha da artmıştır. İzzet Mollâ bu arada önce "hâmise" rütbesiyle Şahkulu Medresesine müderris olarak atanmış, daha sonra 1237/1821-22'de önemli bir makam olan Galata kadılığına getirilmiştir. 1234/1819 yılında vuku bulan Düzoğlu müsaderesi sırasında hamisi Halet Efendi ile anlaşmazlığa düşen şair yavaş yavaş bu çevreden kopmaya başlamıştır. İzzet Mollâ'nın 1236/1821 Yunan isyanı sırasında Hâlet Efendi'nin tutumunu tekrar eleştirmesiyle ikili arasındaki ilişki tam olarak kopma noktasına gelmiş, hatta Hâlet Efendi İzzet Mollâ'yı sürdürtmeyi bile düşünmüştür. Bununla beraber isyanın büyümesi ve II. Mahmûd'un Hâlet Efendi'ye karşı tavır alıp nihayet onu önce Konya'ya sürgün edip sonra da öldürtmesi aynı zamanda Hâlet Efendi'nin çevresindeki kişilerin de kovuşturmaya uğramasına yol açmıştır. İzzet Mollâ bu sırada Hâlet Efendi ile arası bozuk olmasına rağmen eski hamisi olması sebebiyle kendisinden yana tavır almış ve bu tutumu neticesinde II. Mahmûd tarafından mansıbına dokunulmadan Keşan'a sürgün edilmiştir. Şairin tam bir yıl süren ve Sadrazam Gâlib Paşa'ya yazdığı bir kaside üzerine son bulan Keşan sürgünü (15 Cumadelahire 1238/28 Şubat 1823-15 Cumadelahire 1239/15 Şubat 1824) Mihnet-Keşân mesnevisinin yazılmasına vesile olmuştur. Sürgün dönüşü bir süre mazul Galata kadısı olarak kalan İzzet Mollâ, nüfuzlu dostlarının yardımı ve II. Mahmûd için yazdığı çeşitli kaside ve tarih manzumelerinin etkisiyle kısa sürede yeniden ilmiye bürokrasisi içinde yükselmeye başlamıştır. 1241/1826-27 yılında Mekke payesi alan şair 1242/1826-7 yılında yeniçeri ocağının kaldırılması sebebiyle yapılan müzakereler esnasında bizzat II. Mahmûd'la tanışmış ve aynı yıl padişah tarafından "Memâlik-i Osmâniyyenin dahl u harcını tahkik" görevine getirilmiştir. 4 Şaban 1243/2 Mart 1828'de üst düzey bir görev olan Eyâlât Tevzii Defteri Müfettişi olan şair aynı yıl İstanbul payesi alarak Haremeyn müfettişi de olmuştur. İzzet Mollâ, Rusya'nın Osmanlı Devleti'ne savaş ilan ettiği 1243/1828 yılında savaş karşıtı görüşlerini ilmiye bürokrasisi içinde dile getirmiş ve hatta Defterdar Kesedarı Ömer Râsim Efendi ile birlikte düşüncelerini bu konudaki muhaliflerini eleştirerek kısa bir layiha şeklinde çeşitli meclislere sunmuştur. Onun bu konudaki düşünceleri muhaliflerinin de etkisiyle savaş taraftarı olan II. Mahmûd'u kızdırmış ve İzzet Mollâ'nın idamı için bir hatt-ı humayun çıkmıştır. Bununla beraber bazı üst düzey devlet yöneticilerinin devreye girmesiyle şairin cezası önce Kıbrıs sürgününe, daha sonra da Sivas kalebentliğine çevrilmiştir. 1 Cumadelahire 1244/22 Aralık 1822'de sürgün yeri Sivas'a ulaşan şair, bu şehirde Safer 1244/Ağustos 1829'da vefat etmiştir. İzzet Mollâ'nın sürgünde padişahın emriyle öldürtüldüğü yolunda rivayetlerin yanında şairin ölümüne yakın bir zamanda affedildiği yolunda iddialar da bulunmaktadır. Bununla beraber ikinci ihtimal daha muhtemel görünmektedir. Sivas'ta Garipler Mezarlığı'na gömülen şairin naaşı ölümünden yıllar sonra İstanbul Cerrahpaşa'daki Canbaziye Camisi haziresindeki aile kabristanına nakl edilmiştir.

İki evlilik yapan İzzet Mollâ'nın büyük oğlu Tanzimat döneminin meşhur hariciye vekili ve sadrazamı Keçeci-zâde Fuad Paşa'dır.

Kronolojik sırayla şairin edebi eserleri şunlardır:

1. Devhatü'l-mehâmid fî-tercemeti'l-vâlid: 1226/1811'de yazılan bu mensur eser şairin babası Keçeci-zâde Sâlih Efendi'nin biyografisidir. Aynı zamanda münşiyane edebî üslubun son başarılı örneklerinden bir olan eserde hem şairin çocukluk yıllarına ait ayrıntılar hem de dönemin ilmiye mensupları arasındaki ilişkiler bakımından kayda değer tespitler mevcuttur. Eser, 1332/1916 yılında Târîh-i Osmanî Encümeni Mecmuası'nın 37. sayısında yayımlanmıştır. Şairin torunlarından Hikmet Fuad Bey, bu esere zeyl olarak bir İzzet Mollâ biyografisi kaleme almıştır.

2. Gülşen-i Aşk: 295 beyitten oluşan bu kısa mesnevi İzzet Mollâ'nın ilk manzum eseri olup 1227/1812 yılında yazılmıştır. Şeyh Gâlib'in Hüsn ü Aşk'ından izler taşıyan eserin başkahramanı İzzet, şairin kendisidir. Sonu vuslatla biten bir seyr ü sülûk hikâyesinin anlatıldığı eserde başkahraman İzzet'in yanısıra Mecnûn, Ferhâd ve Mevlânâ gibi kahramanlar sembolik olarak yer almaktadır. Divan şiiri geleneklerini zorlayan bir eser olarak görülen Gülşen-i Aşk kurgu açısından çok güçlü olmasa da şairin ruh halini yansıtması bakımından önemlidir. 4 adet yazma nüshası bilinen eser, 1264/1847 ve 1293/1876'da İstanbul'da iki kere basılan eser Latin harfleriyle de yayımlanmıştır (Karacasu 2009).

3. Mihnet-Keşân: İzzet Mollâ'nın 1238-1239/1823-1824 yılları arasındaki Keşan sürgünü vesilesiyle yazılan ve 1240/1825 yılında tamamlanan şairin bu ikinci mesnevi 4167 beyitten oluşmaktadır. Yanlış olarak Mihnet-i Keşân diye de anılan ve içinde 6 gazel, 6 kıta, 4 kaside, 4 rubai, 1 tahmis ve kısa bir mensur mektup da bulunan eserde şairin sürgün sırasında yazıştığı Talat adlı dostunun manzumelerine de yer verilmiştir. Sergüzeşt-name veya hasbihal türünde yazılmış bir eser olan Mihnet-Keşân şairin sürgüne çıkış hikâyesiyle başlar ve Keşan'a gidinceye kadar yol boyunca uğradığı şehir ve kasabaların renkli tasvirlerini içerir; daha sonra şairin Keşan'a girişi, şehrin ve şehirdeki çeşitli kişilerin tasvirleri ve bir yıl içinde şairin başından geçen ilginç olaylar gerçekçi, samimi, yer yer eleştirel tespitler ve gözlemler eşliğinde dile getirilir. Eserin sonlarına doğru İzzet Mollâ'nın uşağı ile bir Rum kadın arasında yaşanan aşk hikâyesi de esere dahil olmuş ve mesnevi, şairin Edirne üzerinden İstanbul'a dönüşüyle son bulmuştur. Aynı zamanda mizahi bir vurgunun daima kendini hissettirdiği Mihnet-Keşân şairin en popüler ve önemsenen eseri olarak kabul edilmiş Tanpınar'dan itibaren mesnevinin Türk edebiyatındaki modernleşmenin habercisi ve öncüsü olduğu, Tanzimat edebiyatını müjdelediği dile getirilmiştir. Eserdeki gerçekçi tasvirler, taşra hayatına dair izlenimler ve yer yer divan şiirinin sınırlarını zorlayan bireysellik eğilimi dikkat çekmektedir. Tanpınar'a göre eser yeni bir insan tipinin müjdecisidir. 20 yazma nüshası bulunan ve ilk olarak 1269/1852'de İstanbul'da yayımlanan eserin tenkitli metni de şair ve eser üzerine geniş bir incelemeyle beraber yayımlanmıştır (Özyıldırım, 2007). Ayrıca popüler neşri de yapılan (Ceylan-Yılmaz 2007) mesnevi üzerine çeşitli incelemeler kaleme alınmıştır.

4. Bahâr-ı Efkâr: İzzet Mollâ'nın ilk divanı olan eser 1241/1825-6 yılında şairin yakın dostu Ârif Hikmet Beyefendi'nin teşvikleriyle tertip edilmiştir. 8 bölüme ayrılan ve bir dibaceyle başlayan eserde toplam 44 kaside, 319 tarih manzumesi, 544 gazel, 22 musammat, 24 rubai, 40 kıta, 28 nazım, 8 kısa mesnevi, 1 bahr-ı tavil, 125 matla, kaside nazım biçimiyle bir sakiname ve silsilename, 22 müfred ve 100 mısra bulunmaktadır. Şair alışılmışın aksine bütün gazellerinin sonunda Mevlânâ övgüsünde bir beyte yer vermiştir. 16 yazma nüshası bilinen eser Mısır-Bulak'da 1255/1839'da yayımlanmış olup eserin tenkitli metni de hazırlanmıştır (Şahin 2004). Ayrıca Bahârı Efkâr'ın popüler neşri de bulunmaktadır (Ceylan-Yılmaz 2005).

5. Hazân-ı Âsâr: İzzet Mollâ'nın ikinci divanıdır. Şairin ölümünden sonra muhtemelen ailesi veya dostları tarafından tertip edildiği anlaşılan ve ilkine göre hayli küçük olan bu esere divançe demek daha doğrudur. Eserde bir kısmı Sivas'ta yazılmış olan 4 kaside, 39 tarih manzumesi, 41 gazel ve farklı nazım biçimlerinde 24 kısa manzume yer almaktadır. Şairin her gazelin sonunda Şah-ı Nakşbend'i anan bir beyte yer vermesi onun Nakşbendilikle ilişkisini göstermesi bakımından önemlidir. 12 yazma nüshası bilinen ve 1257/1841'de İstanbul'da basılan eserin tenkitli metni hazırlanmıştır (Şahin 2004).

6. Nâz u Niyâz: Şairin sadece başlangıç kısımlarını yazabildiği ve ölümü sebebiyle tamamlayamadığı bu mesnevinin müsvedde hâlinde 2 nüshası bilinmektedir. Mevcut hali 301 beyitten ibaret olan eserin sebeb-i telif kısmı dahi tamamlanabilmiş değildir. Eserde yer alan bir Mevlânâ övgüsü yayımlanmıştır (Şahin 2007).

Bunlardan başka İzzet Mollâ'nın Şerh-i Lugaz-ı Râgıb Paşa adlı 9 varaklık bir risale kaleme aldığı da söylenmektedir (Nişli 1945). Fakat İzzet adlı bir yazara ait olan bu eserin Keçeci-zâde tarafından yazıldığını gösteren kesin bir bilgi yoktur. İzzet Mollâ'nın bu edebî eserleri dışında dönemin bürokratik ve siyasi hayatı içindeki görevleri dolayısıyla kaleme aldığı iki layihası da bulunmaktadır. Bunların ilki 1242/1826-7 yılında kaleme alınan ıslahat layihasıdır. Bir mukaddime, on iki bölüm ve bir hatimeden oluşan layiha tez olarak hazırlanmış ve dönemin tarihi olayları çerçevesinde incelenmiştir (Doğan 2000; Akdemir 2003). Şairin ikinci layihası ise Sivas sürgününe sebep olan Osmanlı-Rus savaşı aleyhinde kaleme aldığı kısa bir rapordur ve yayımlanmıştır (Sungu 1941).

Divan şiirinin son büyük temsilcisi kabul edilen İzzet Mollâ Gülşen-i Aşk'la erken bir dönemde özgün mesneviler yazacağını müjdelese de bir mesnevi şairi olarak Mihnet-Keşân ile özdeşleşmiştir. Başından geçen Keşan sürgününü, samimi, mizahi ve gerçekçi bir üslupla hikâye eden bu eser hem divan şiirinin son klasik mesnevisi hem de yeni ve gerçekçi bir edebî geleneğin habercisi olarak kabul edilmektedir. İzzet Mollâ iki divan sahibi üretken bir gazel ve kaside şairi olarak da devrinde etkili olmuş ve ölümünden sonra da uzunca bir süre sevilerek okunmuştur. Gazellerinde Sâbit-Nedîm-Vâsıf çizgisinin etkisi altında kalan İzzet Mollâ üzerinde aynı zamanda özellikle Nâbî ve Râgıb Paşa ile özdeşleşen Saibane Hind üslubunun da kayda değer izlerini görmek mümkündür. Bu açıdan kendisini 17. ve 18. yüzyıl divan şiirinin mirasını başarılı bir şekilde sentezleyerek kendine has bir üslup oluşturabilmiş son şair olarak görmek mümkündür. Ayrıca nükteci bir mizaca sahip olan İzzet Mollâ hakkında fıkra tipinde birçok anekdot yıllarca dilden dile aktarılmıştır.

Kaynakça

Ahmed Muhtar Paşa (1928). 1244-1245 Türkiye Rusya Seferi ve Edirne Muahedesi. Ankara: Büyük Erkân-ı Harbiye Reisliği.

Akdemir, Elif Su (2003). Siyaset Sahnesinde Bir Şair: Keçecizade İzzet Molla’nın Siyasi Düşünceleri. Yüksek lisans tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.

Aksoy, Ömer Asım (1955). "Mihnetkeşan mı Mihnet-i Keşan mı?". Türk Dili. 5 (51): 148-149.

Arslan, Mustafa, (2012). “Şeyh Gâlib ile Keçeci-zâde İzzet Molla’nın Gazelleri Arasında Nazire İlişkisi”. Turkish Studies 7 (2): 251-282.

Bülbül, İbrahim (1989). Keçecizade İzzet Molla. Ankara: KB Yay.

Bülbül, İbrahim (2001). “İzzet Molla ve Ziya Paşa’nın Şiirlerinde Tematik Yakınlıklar Üzerine Bazı Dikkatler”. Prof. Dr. Necmeddin Sefercioğlu Armağanı. Ankara: 207-222.

Ceylan, Ömür, Ozan Yılmaz (hzl.) (2005). Hazana Sürgün Bahar. İstanbul: Sahaflar Kitap Sarayı.

Ceylan, Ömür, Ozan Yılmaz (hzl.) (2007). Bir Sürgün Şaheseri: Mihnet-keşân. İstanbul: Sahaflar Kitap Sarayı.

Dadaş, Cevdet (2003). “Keçecizade İzzet Molla’nın Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre Sürgün Hayatı”. I. Edirne Kültür Araştırmaları Sempozyumu Bildirileri. Edirne.

Doğan, Lutfi (2000). Keçecizade İzzet Molla'nın Islah-ı Nizam-ı Devlete Ait Layihası. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi.

Ertaylan, İsmail Hikmet (1925). Türk Edebiyatı Tarihi. C. 1. Bakü: Azer-neşr.

Esad Efendi. Takrîz-i Mihnet-keşân. Süleymaniye Ktp. Esad Ef. no. 3852, vk. 26b-28a.

Fatîn Dâvud (1271). Hâtimetü'l-Eş'âr. İstanbul.

Gibb, E. J. Wilkinson (1967). A History of Ottoman Poetry. C. 4. Londra.

Gökalp, Haluk (2009). Eski Türk Edebiyatında Manzum Sergüzeştnameler. İstanbul: Kitabevi Yay.

Hezarfen, Ahmed (hzl.) (1999). Lutfî Efendi-Tarih-i Lutfî. 4 C. İstanbul: Yapı Kredi Yay.

Hikmet Fuad. Zeyl-i Devhatü’l-Mehâmid fî-Tercemeti’l-Vâlid. Keçeci Ailesi Özel Kitaplığı.

İnal, İbnülemin Mahmud Kemal (1988). Son Asır Türk Şairleri. 4 C. İstanbul: Dergâh Yay.

Kapıcı, Özhan (2013). "Bir Osmanlı Mollasının Fikir Dünyasından Fragmanlar Keçecizade İzzet Molla ve II. Mahmud Dönemi Osmanlı Siyaset Düşüncesi". Osmanlı Araştırmaları (42): 275-315.

Karacasu, Barış (2009). "Keçeci-zade İzzet Molla ve Gülşen-i Aşk'ı". Turkish Studies 4 (2): 723-759.

Kavalcı, Osman (1990). "Gülşen-i Aşk'ta Sembolik Karakterler". Türk Dünyası Araştırmaları 66: 135-142.

Kazancıgil, Ratip-Murat Tuğrul (2006). “Mihnet-keşân’daki Keşan ve Rüstem Baba Bektaşi Dergahı”, Keşan Sempozyumu 15-16 Mayıs 2003 Bildiri Tam Metinleri. İstanbul: Keşan Belediyesi Yay. 95-101.

Kazıcı, Ziya (hzl.) (2000). Esad Efendi -Vakanüvis Esad Efendi Tarihi (Bahir Efendi'nin Zeyl ve İlaveleriyle). İstanbul: Osmanlı Araştırmaları Vakfı Yay.

Keçeci-zâde İzzet Molla (1255). Divan-ı İzzet (Bahâr-ı Efkâr). Bulak.

Keçeci-zâde İzzet Molla (1257). Dîvânçe-i İzzet (Hazân-ı Asâr). İstanbul.

Keçeci-zâde İzzet Molla (1293). Gülşen-i Aşk. İstanbul.

Keçeci-zâde İzzet Molla (1332). "Devhatü'l-mehâmid fî-tercemeti'l-vâlid". Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası (37): 3-22.

Korkmaz, Ramazan (1988). Keçecizade İzzet Molla ve Mihnet-keşân Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.

Korkmaz, Ramazan (2000). "Keçecizade İzzet Molla (Hayatı-Sanatı-Edebî Kişiliği)". Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi 10 (1): 93-117.

Kurnaz, Cemal, Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nail Tuman, Tuhfe-i Nailî. Ankara: Bizim Büro Yay.

Maştakova, E.İ. (1976). “Stradinya v Kesane Izzeta Mollı”. Turcologica: Leningrad: 274-283.

Mehmed Tahir (Bursalı) (1333-1342). Osmanlı Müellifleri. 3 C. İstanbul.

Nişli, Faruk (1945). Keçecizade İzzet Molla, Hayatı, Esrerleri, Edebî Şahsiyeti. Mezuniyet Tezi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Türkiyat Enstitüsü.

Oy, Aydın (1974). "Mihnet-keşan'da 150 yıl Önceki Tekirdağ". Türk Folkloru Araştırmaları (302): 7079-7081.

Özcan, Abdülkadir (1982). "Keçeci-zade İzzet Molla ve II. Mahmud'a Bir Kasidesi". Türk Dünyası Araştırmaları (21): 177-186.

Özgül, Metin Kayahan (2006). Divan Yolu’ndan Pera’ya Selametle Modern Türk Şiirine Doğru. Ankara: Hece Yay.

Özyıldırım, Ali Emre (2006). “Keçeci-zade İzzet Molla’nın Mihnet-keşân’ında Keşan ve Çevresi”. Keşan Sempozyumu 15-16 Mayıs 2003 Bildiri Tam Metinleri. İstanbul: Keşan Belediyesi Yay. 87-94.

Özyıldırım, Ali Emre (2007). Keçecizade İzzet Molla ve Mihnet-keşan'ı. 2 C. Harvard Universitesi Yakındoğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü.

Reşad Fuad [Keçeci-zâde] (1332). "Keçeci-zâde İzzet Monla". Tarih-i Osmani Encümeni Mecmuası. 41: 285-297.

Reşad Fuad [Keçeci-zâde]. Zeyl-i Devhatü'l-Mehâmid. Keçeci Ailesi Özel Kütüphanesi.

Şahin, Ebubekir Sıddık (2004). Keçeci-zade İzzet Molla’nın Divanları: Bahar-ı Efkar ve Hazan-ı Asar. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi.

Şahin, Ebubekir Sıddık (2007). “Keçeci-zade İzzet Molla’nın Eserlerinde Mevlevilik ve Şairin Yayımlanmamış Bir Na’t-ı Mevlanası”. Türk Kültürü Edebiyatı ve Sanatında Mevlevilik Ulusal Sempozyumu-Bildiriler-. Konya: 94-97.

Şahin, Ebubekir Sıddık (2011). “Keçeci-zade İzzet Molla’nın Yazdığı Tarih Manzumeleri". Gazi Türkiyat. (8): 149-163.

Sungu, İhsan (1941). "Mahmud II. nin İzzet Molla ve Asâkir-i Mansure Hakkında Bir Hattı". Tarih Vesikaları 1 (3): 162-183.

Tanpınar, Ahmed Hamdi (1985). 19 uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Çağlayan Kitabevi.

Tansel, Fevziye Abdullah (1953). "Keçecizade İzzet Molla". Fuad Köprülü Armağanı. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi. İstanbul. 131-151.

Tansel, Fevziye Abdullah (1988). "İzzet Molla". MEB İslam Ansiklopedisi. 5 (II). 1264-1267.

Tural, Sadık Kemal (1976). "Mihnet-i Keşan'ın Yenileşme Tarihimizdeki Yeri". Türk Kültürü 163: 430 (46) - 445 (61).

Tüzin, Derya (2008). Sürgün Yolunda Bir Yenileşme Serüveni: Mihnet-keşan. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Bilkent Üniversitesi.

Uzunçarşılı, İ. Hakkı (1951). "Keçecizade İzzet Molla". Tarih Dünyası 3 (24): 1003-1005.

Yıldız, Mehmed (hzl) (2013). Abdülhak Molla, Tarih-i Liva. Ankara: TTK Yay.

Yöntem, Ali Canib (1927). "Keçecizade İzzet Molla ve Kaleme Aldığı Vatanperverâne ve Cesurâne Bir Layiha". Hayat (8): 143-146.

Ziya Paşa (1291). Harâbât. 3 C. İstanbul.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ALİ EMRE ÖZYILDIRIM
Yayın Tarihi: 29.12.2014
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Mihnet-Keşân'dan

Âgâz-ı destân ve şikâyet ez-cihân

Benim ile derd ortağıdır kalem

Nola ser-güzeştim ederse rakam

 

Galata kazâsında hâkim idim

Ne sâhib-adâlet ne zâlim idim

 

Edip dûdmân-ı kazâ iltihâb

Tutuşdu bizim dâmen-i intisâb

 

Ne hâlet ise oldu ol ber-taraf

Yine kavl-i âlem olup muhtelef

 

Kimi der kim urma kimi der kim ur

Adûlarda hîç yok idi tur otur

 

Kimi der ki yüz mü düyûnu aceb

Bolay kim çekeydi o yüzden taab

 

Kimi der ki dün ağzını kokladım

Bakalım ne dermiş diyü yokladım

 

Kimi der ki aslâ degil hâceti

Yerinde herîfin yine devleti

 

Mecâlisde nefyim havâdis idi

Benim kîl ü kâlim mebâhis idi

 

Beş ay böyle etdi zamânım mürûr

O pençe bana haylice verdi zûr

 

Bana şâh-ı âlem kerem eyledi

Cihânı bu illet verem eyledi

 

Fakat ben mi gördüm o şehden kerem

Odur kâinâta veliyyü'n-niam

 

Sözüm yok hased eylese şâirân

Neden hasmım oldu biraz kaltabân

 

Kaçıp gitdim İstavroz'a bir zamân

Yine kalmadı bildiginden cihân

 

Sükût eyledim kahrı var dediler

Biraz söyledim zahrı var dediler

 

Şaşırdım hulâsa pes ü pîşimi

Bırakdım Hudâya bütün işimi

 

Dedim ey hudâvend-i bî-kes-nevâz

Benim etdigime göre bunlar az

 

Velâkin cihâna ne tavr eyledim

Sitanbulluya ben ne cevr eyledim

 

Kimin hânesin eyledim târ u mâr

Neden bu belâya ben oldum dûçâr

 

Çalışdım ne münkirlerin define

Savaşdım niçe şerlerin refine

 

Neler çekdigim Hak taâlâ bilir

Birazın dahı halk-ı dünyâ bilir

 

Yedim Hâlet’in nân-ı ihsânını

Çalışdım halâs etmege cânını

 

Kaderle meğer pençeleşmek imiş

Demir pehlevânla güleşmek imiş

(Özyıldırım, Ali Emre (2007). Keçecizade İzzet Molla ve Mihnet-keşan'ı. 2 C. Harvard Universitesi Yakındoğu Dilleri ve Medeniyetleri Bölümü. 34-35.)

 

Dîvân-ı Bahâr-ı Efkâr'dan

Gazel

Bu gice görmiş idüm hânemi vîrân olmış
Çıkdı ta'bîri hat-ı yâr nümâyân olmış

 

Kurı bir şöhreti var tâk-ı zer-endûde ile
Var mı bir çeşme-i hur-şîdde reyyân olmış

 

Aklı gelsün deyü zülf-i siyehe bend ideli
Dil-i sevdâ-zede gitdükce perîşân olmış

 

Şimdi bildüm dögilince yüregüm kûs gibi
Yeni bir şâh serîr-i dile hâkân olmış

 

O bütün gûşe-i ebrûsını kılmış mihrâb
Kâfir-i zülfine şaşdum ki müselmân olmış

 

Olmaz ikr'ar-ı hatâ şûh-ı hat-âverde dahı
Görmedük eyledigi cevre peşîmân olmış

 

Her biri behre-i ihsânını görmiş İzzet
Bâb-ı Monlâ’da çok abdâl gazel-hân olmış

(Şahin, Ebubekir Sıddık (2004). Keçeci-zade İzzet Molla’nın Divanları: Bahar-ı Efkar ve Hazan-ı Asar. Doktora Tezi. Ankara: Ankara Üniversitesi. 428.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Asaf Hâlet Çelebid. 27 Aralık 1907 - ö. 15 Ekim 1958Doğum YeriGörüntüle
2SÎRET, Osman Sîret Efendid. 1817 - ö. 1859Doğum YeriGörüntüle
3Nüvit Özdoğrud. 5 Mayıs 1925 - ö. 20 Haziran 2002Doğum YeriGörüntüle
4ABDÜLHAK, Abdülhak Molla Efendid. 1786 - ö. 1854Doğum YılıGörüntüle
5TURÂBÎ, Yanbolulu Alid. 1786 - ö. 1868Doğum YılıGörüntüle
6KÜRŞADÎ, Süleymand. 1785-1786? - ö. 1839-1840?Doğum YılıGörüntüle
7TELİMHANd. 1742 - ö. 1829Ölüm YılıGörüntüle
8MÛNİS, Şir Muhammed, Harezmîd. 1778 - ö. 1829Ölüm YılıGörüntüle
9KİRÂMÎ, Buhâralıd. ? - ö. 1829Ölüm YılıGörüntüle
10AŞKÎ/IŞKÎ, Aşkî-i Kadîm, Muhammed Abdürrezzâkd. XV. yüzyıl başı ? - ö. 1483’ten sonra ?MeslekGörüntüle
11AŞKÎ, Hacetci-zâde Hüseyin Aşkî Efendid. 1809 - ö. 1889Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12AVNÎ, Yenişehirlid. 1826 - ö. 1883Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13RÂTİB, Hacı Mahmûd Râtib Beyd. 1826 - ö. 1899Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14SÂLİM, Mirzâ-zâde Mehmed (Emin) Efendid. 1688 - ö. 1743Madde AdıGörüntüle
15LİSÂNÎ, Derviş Lisânî Deded. ? - ö. 1716-17Madde AdıGörüntüle
16HAYDAR, Hasan Haydar Paşa, Dramalıd. ? - ö. 1853Madde AdıGörüntüle