Madde Detay
MÜNÎF, Antâkî/Antakyalı Münîf Mustafa Efendi
(d. ?/? - ö. 1156/1743-44)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Antakya’da doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Asıl adı Mustafa’dır. Antâkî/Antakyalı Münif Mustafa Efendi olarak tanındı. Babası Antakya’da yetişmiş âlimlerden Mehmed Efendi’dir. Hüsn-i hatt meşk etti. Öğrenimini tamamladıktan sonra 1130/1717-18 yılında Antakya’dan ayrılarak İstanbul’a geldi. Müverrih Râşid Efendi’nin Üsküdar’daki Sahilhanesi’ne misafir oldu. Râşid Efendi’nin ilgisini ve dostluğunu kazandı. Elçi olarak görevlendirilen Râşid Efendi ile birlikte 1141/1728-29 yılında İsfahan’a gitti. Bir süre sonra İstanbul’a döndü. Kaptan Mehmed Paşa’nın vasfında söylediği bir kaside ile kendisine mülâzemet verildi. Sadrazam İbrahim Paşa’ya sunduğu kaside ve Nedim’in telkiniyle Hısn-ı Mansur kazası kadılığına getirildi (1141/1729). Fakat kadılığının iptali üzerine (1142/1730) kısa bir süre inzivaya çekildi. Hısn-ı Mansur kadılığının verilmesi için İshak Efendi’ye kaside sundu. Ancak bu isteği yerine getirilmedi. Eli boş dönmemesi için bu isteğine dayanılarak kendisine “mektûbiyân-ı sadr-ı a‘zâmî” mülâzemeti verildi. Kısa bir süre sonra da intisap ettiği Defterdar-ı Evvel Atıf Efendi’nin yardımlarıyla “daire-i mektûbiyân-ı dafterdârî”ye devam etti. Arkasından Defterdar Boz İbrahim Paşa’nın kîsedârlığına getirildi. Hâcegânlık rütbesiyle kethudâ-yı sadr-ı âlî kâtipliği, divan-ı sultanî yazıcılığı, ruznamçecilik, iki kez de maliye tezkireciliği yaptı. Ayrıca önce Lehistan tarafına ve sonra da Tahmasp Kulu Nadir Han tarafına “sefaret-i name-berî” gibi önemli bir görevle gönderildi.
Münif, İran sefâretiyle görevlendirilen Kara Mustafa Paşa ile birlikte İsakçı seferine katıldı. Birkaç menzil sonra hastalanarak yola devam edemedi. Birkaç gün dinlendikten sonra yeni bir fermanla, İsakçı seferine katılmak için istifa ettiği orduya döndü. Burada Kethüda Osman Efendi’nin kâtipliğine getirilerek ordu ile İstanbul’a döndü. Bir süre sonra görevinden azledildi. Daha sonra Vezir-i az‘am Yeğen Ahmed Paşa’nın kaymakamlığı sırasında kaymakam mektupçusu oldu. Bu görev ruznamçe-i sânî kâtipliği ile değiştirildi (1152/1739-40) ve bir süre sonra da azledildi. Molla Gürânî Câmiine bitişik Ballı Saray adlı konağı satın aldı. 1153/1740 yılında kitâbet-i mâliye görevini üstlense de fazla bir süre geçmeden azledildi. 1155/1742-43 yılında Yeğen Ahmed Paşa ile Bâbü’l-Ebvâb (Derbend)’a gitti ve görevi tamamlanınca İstanbul’a döndü. Hekimbaşı-zâde Ali Paşa’nın ikinci kez vezarete getirilmesi üzerine maliye kâtipliğine getirildi. Hamisi Âtıf Efendi’nin 1156/1743-44 yılında vefat etmesi üzerine çok üzüldü. Bunun üzerine Dîvân’ındaki “sensüz” redifli gazelini (Küçük 1999: 4) kaleme aldı. İnzivaya çekilerek suskunluk dönemine girdi. Artık nazım ve nesir alanlarında eser veremez hâle geldi. Bu derin üzüntüye daha fazla dayanamayarak 1156/1743-44 yılında, İstanbul’da, genç yaşta vefat etti. Müstakim-zâde (1928: 542), vefat tarihini 1155/1742-43 olarak göstermiş ve “te‘âkub-ı intikâl 1155” terkibi ile de tarih düşürmüştür. Üsküdar kabristanında Haydarpaşa’ya giden deniz tarafındaki cadde üzerinde defnedilmiştir.
İlk şiirlerinde Hezârî, İstanbul’a gelince de Râşid’in tesiriyle Münîf mahlasını aldı. Derviş yaradılışlı, hoş sohbet, zarif, hazır cevap, samimi, dürüst ve halis bir kimseydi. Şiirin yanında musiki ile de uğraştı. Türk, Acem, Irak ve Arap makamlarına vakıf iyi bir icracı oldu. Ney çalmada da maharet sahibiydi (Küçük 1999: 4; Kurnaz 1995: 111; Horata 2006: 470).
Eserleri şunlardır:
1. Dîvân: Sultan I. Mahmud’a sunulan eser, kaside ile başlar. Eserde 23 kaside, 22 tarih, 5 tahmis, 1'i Farsça 73 gazel, 4'ü Arapça ve Farsça olan 22 kıt‘a ve rubai, 65 müfret ve 2 lügaz bulunmaktadır. Dîvân’ın İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi’nde 12, Süleymaniye Kütüphanesi’nde 9, Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi’nde 5 ve Millet Kütüphanesi Ali Emiri Efendi Manzum Eserler, Manisa İl Halk Kütüphanesi, Kayseri Raşid Efendi Kütüphanesi ile Bayezıt Devlet Kitaplığı’nda 1'er nüshası bulunmaktadır (Küçük 1999: 10-12). Divan, diğer eserleriyle birlikte İstanbul’da (yty.) basıldı (Horata 2006: 470). Dîvân üzerine iki yüksek lisans çalışması (Kılıç 1995; Özgen 2000) yapıldı. Dîvân, Küçük (1999) tarafından yayımlandı.
2. Hadîs-i Erba‘în Tercümesi: Abdurrahman Câmî’den Türkçeye nazmen çevirdiği kırk hadis, yazma divanların büyük bir kısmında bulunmaktadır. Bir nüshası da Süleymaniye Kütüphanesi Mihrişâh Sultan 368/1’dedir (Küçük 1999: 13). Şair, eserini kendisinden öncekilere uyarak kıt‘alar hâlinde kaleme almıştır. Şair, nazım tekniğine olan hâkimiyetini bu tercümelerde de göstermiştir. Sanat gösterme endişesi taşımayan bu tercümelerde, öğreticilik ön plandadır. Tercümelerin dili, zamanına göre külfetsiz olmakla birlikte, Arapça ve Farsça kelimelerle yüklü olup sadelikten uzaktır. Münif’in tercüme ettiği hadislerde, ferdin bir Müslüman olarak taşıması gereken vasıfları ile toplumun hayat düzeni karşısında üzerine düşen görev ve sorumluluklar işlenmiştir. (Küçük 1997: 92-93). Eser, Küçük (1997) tarafından yayımlandı.
Zafer-nâme-i Mansûre ve Fetih-nâme-i Belgrad adlı iki manzum zafernamesi ve Münşeât’ı bulunmaktadır (Horata 2006: 470). Zafer-nâmelerde Osmanlı-Avusturya (1736-1739) savaşları sonunda Belgrad kalesinin kurtarılışı anlatılmaktadır. Süleymaniye Kütüphanesi Esad Efendi 3655/3, Pertev Paşa 437/3, Raşid Efendi 992/7’de kayıtlı nüshaları bulunmaktadır (Küçük 1999: 13).
Muallim Naci (Kurnaz 1995: 111)’ye göre sahip olduğu kabiliyete nazaran, birinci derecede şairlerimizden sayılmazsa da, ortadakilerden üstün görünmektedir. Kocatürk (1970: 520)’e göre Nedim’in koruyucularına kasideler yazmıştır. Fakat Nedim’in temsil ettiği zarif ve yeni tarza kendini uyduramamış, Nef’î, Nâbî ve Sâbit tesirinde klasik, asil edalı şiirler meydana getirmiştir. Dili düzgün ve sağlamdır. Kasidelerinde vakur bir eda vardır. Müptezel ifadelerden kaçınmıştır. Taklit ettiği söylenen Nâbî’nin kasideleriyle kıyaslandığında onlardan üstün sayılmaz. Gazellerinde geleneğe bağlı olmakla birlikte Nâbî tarzında gazeller de söylemiştir. Gazelleri kasidelerinden üstün değildir. Küçük (1999: 6)’e göre hikemî tarzda şiirler söylemiştir. Fakat bu tarzın kurucusu Nâbî kadar başarılı olamamıştır. Horata (2006: 470)’ya göre Türkçenin yanında Arapça ve Farsça şiirleri de olan Münif, hamileri Atıf ve Râşid gibi Nâbî tarzında hikemî şiirler söyleyen ve devrinde özellikle de kasideleriyle kendinden söz ettiren bir şairdir.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ Sicill-i Osmanî. C. 4. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay. 1216.
Bursalı Mehmed Tâhir (2000). Osmânlı Müellifleri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay. 418-419.
Büyük Türk Klasikleri (1987). “Münîf”. C. 6. İstanbul: Ötüken-Söğüt Yay. 339-340.
Çifçi, Ömer (hzl.) (yty). Fatîn Davud Hâtimetü’l- Eş‘âr (Fatîn Tezkiresi). http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10736,metinpdf.pdf?0 [erişim tarihi: 30.05.2014]. 383-384.
Horata, Osman (2006). “Münif”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 6. Ankara: AKM Yay. 469-470.
İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 308.
Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şairleri. Ankara: Akçağ Yayınları. 278-279.
Kılıç, Muharrem (hzl.) (1995). Münif Antakî Hayatı, Edebi Kişiliği, Eserleri, Divanının Tenkitli Metni ve İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. Erzurum: Atatürk Üniversitesi.
Kocatürk, Vasfi Mahir (1970). Türk Edebiyatı Tarihi. Ankara: Edebiyat Yayınevi Yay. 520.
Kurnaz, Cemal (hzl.) (1995). Osmanlı Şairleri-Muallim Naci. İstanbul: MEB Yay.110-113.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.I-II. Ankara: Bizim Büro Yay. 985-986.
Küçük, Sabahattin (1997). "Münif'in Kırk Hadis Tercümesi". A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türkoloji Dergisi. (XII): 89-105.
Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay.
Müstakimzâde Süleyman Sa’deddin (1928). Tuhfe-i Hattâtîn. İstanbul: Devlet Matbaası. 541-542.
Özgen, Felek (2000). (Antakyalı) Münif Divanı Tahlili. Yüksek Lisans Tezi. Elazığ: Fırat Üniversitesi.
Şemsettin Sami (1996). Kâmûsu’l-‘Alâm. Tıpkıbasım. C. 6. Ankara: Kaşgar Neşriyat Yay. 4458.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1986). “Münif Mustafa Efendi”. C. 6. İstanbul: Dergâh Yay. 472.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİKYayın Tarihi: 04.06.2014Güncelleme Tarihi: 22.08.2021Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Gazel-i Nâbî
I
Sırr-ı sürûr kâlbüd-i peykerümdedür
Bûy-ı ferah hamîr-i mizâc-ı terümdedür
Reng-i tarab safâ-yı dil-i enverümdedür
Mevc-i murâd bâde-i cân-perverümdedür
Harf-i neşât zîr-i leb-i sâgarumdadur
II
Gîrende şâh-bâz-ı sebük-bâl-i izzetüm
Gurrende şerze şîr-i neyistân-ı fıtratum
Derrende nerre bebr-i künâm-ı tabî‘atum
Bâz-ı şikâr-gîr-i çerâgâh-ı himmetüm
Kâm-ı dü-kevn cünbiş-i bâl ü perümdedür
III
Açdum sürâdık-ı harem-i sırr-ı a‘zamı
Gördüm besâ’it-i eser-i nûr-ı akdemi
Buldum hulâsa cevher-i terkîb-i âdemi
Benden sorun hakâyık-ı esrâr-ı âlemi
Te’lîf-i râz-nâme-i dehr ez-berümdedür
IV
Metnümdedür sevâd-ı tefâsîl-i sad şürûh
Harfümdedür me’âd-ı mebâdî-i ömr-i Nûh
Destümdedür vedî‘a-i ıklîd-i her fütûh
Âhumdadur kilîd-i tılısmât-ı genc-i rûh
Âb-ı hayât lücce-i çeşm-i terümdedür
V
Faslında yok bahâr-ı nev-â-nevden infikâk
Peyveste anda Sidreye her bir kemend-i tâk
Hâk-i Münîf müşk ile hem-kadr-i iştirâk
Nâbî ider şükûfeleri dehr-i ıtrnâk
Bâg-ı bihişt hâtır-ı nâzükterümdedür
(Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 154-155).
Gazel
Fürûg-ı mihr mir’ât-ı dile jengârdur sensüz
Harîr-i pertev-i meh dûş-ı câna bârdur sensüz
N’ola halhâl-i sâk-ı arş olursa halka-i mevci
Felek eşk-i firâvânumla tûfânzârdur sensüz
Degül hâmûş olursa cây-ı hayret her gören nâmem
Elümde hâme mîl-i sürme-i güftârdur sensüz
Medâr-ı halka-i merdümden olmaz pâ-birûn hergiz
Nigeh çeşmümde hem çün gerdiş-i pergârdur sensüz
Eger âyîne-i şevk olsa her bir zerre-i âlem
Bana aksüm dahı hem-sûret-i agyârdur sensüz
Kemend-i vahdet ile şu‘le cevvâle-i şem‘i
İbâdet-hâne-i endîşeme zünnârdur sensüz
Geçer hûrşîd geçse şem‘ ile fikr-i Münîfâdan
Güzergâh-ı hayâli şöyle teng ü târdur sensüz
( Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 183).
Hadîs-i Erba‘în Tercümesi
I
Ey olan kârgâh-ı âlemde
Tâlib-i dest-mâye-i a‘mâl
İster isen fevâ’id-i dâreyn
İt nükûd-ı semâhati i‘mâl
II
Kiştzâr-ı fenâda hemvâre
Ol ki tohm-efken-i mekârimdür
Berk-i minnetden anı hıfz itsün
K’âfet-i hırmen-i mekârimdür
III
Hastgârân-ı fark-ı rütbe-i halk
Eylesün bu ibâreti ez-ber
Hayr-ı nâs ol ki cümle-i halka
Gayrdan ola nef‘i efzûnter
IV
Dü güvâh-ı rüsûh-i îmândur
Mü’mine hüsn-i hulk u bezl-i kerem
Anun içün derûn-ı mü’minde
Buhl u bed-hûyî olamaz bâ-hem
V
Müktezâ-yı cezâsı ihsânun
İltizâm-ı şürût-ı ihsândur
Bilmemek şükr-i ni‘met-i halkı
Mutlakâ terk-i şükr-i Yezdândur
VI
Hıfz-ı eczâ-yı meyl-i hubba sebeb
Rabt-ı şîrâze-i tehâdîdür
Kıl te‘âtî hediye ile müdâm
Ki zimâm-ı dil-i e‘âdîdür
VII
Bu hadîs-i şerîf ile amel it
Sa‘ir emrün buna kıyâs eyle
Behre-i hayr ü bülga-i keremi
Hûb-rûyândan iltimâs eyle
VIII
Lütf-ı âlem-şümûl-i Mevlâdan
Behrever gerçi ser-te-ser âlem
Dûrdur lîk rahmet-i Hakdan
Abd-i dînâr u bende-i dirhem
IX
Hakka hâhişger-i takarrüb isen
Yek-dil ü yek-zebân u yek-rû ol
Eyleme halka cebheni pür-çîn
Nerm-hûy u güşâde-ebrû ol
X
Ol ki Hak ola mutlakâ kasdı
Hûbb u bugz ile men men‘ u i‘tâda
Nakd-i îmânını bulur kâmil
O mehekk-i kabûl-i Mevlâda
XI
Mü’min olmaz o kimse her ne kadar
Bulsa hüsn-i amelde ömr-i fenâ
Her ne isterse nefsine tâ kim
Anı ihvâna dahı göre sezâ
XII
Her ne kim ola zîver-i nutkun
Anı icrâya ol nesak-perdâz
Farzdur zimmet-i kirâmda va‘d
Anı deyn oldı eylemek incâz
XIII
Şekve-senc olma fâkadan mâdâm
Ola dâmân-ı câmen âlûde
Ol tâhâretle dâ’imâ k’olasın
Sâ‘at-i rûze ile âsûde
......
(Küçük, Sabahattin (1997). "Münif'in Kırk Hadis Tercümesi". A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türkoloji Dergisi .(XII): 95-97).
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 04.06.2014Güncelleme Tarihi: 22.08.2021Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Gazel-i Nâbî
I
Sırr-ı sürûr kâlbüd-i peykerümdedür
Bûy-ı ferah hamîr-i mizâc-ı terümdedür
Reng-i tarab safâ-yı dil-i enverümdedür
Mevc-i murâd bâde-i cân-perverümdedür
Harf-i neşât zîr-i leb-i sâgarumdadur
II
Gîrende şâh-bâz-ı sebük-bâl-i izzetüm
Gurrende şerze şîr-i neyistân-ı fıtratum
Derrende nerre bebr-i künâm-ı tabî‘atum
Bâz-ı şikâr-gîr-i çerâgâh-ı himmetüm
Kâm-ı dü-kevn cünbiş-i bâl ü perümdedür
III
Açdum sürâdık-ı harem-i sırr-ı a‘zamı
Gördüm besâ’it-i eser-i nûr-ı akdemi
Buldum hulâsa cevher-i terkîb-i âdemi
Benden sorun hakâyık-ı esrâr-ı âlemi
Te’lîf-i râz-nâme-i dehr ez-berümdedür
IV
Metnümdedür sevâd-ı tefâsîl-i sad şürûh
Harfümdedür me’âd-ı mebâdî-i ömr-i Nûh
Destümdedür vedî‘a-i ıklîd-i her fütûh
Âhumdadur kilîd-i tılısmât-ı genc-i rûh
Âb-ı hayât lücce-i çeşm-i terümdedür
V
Faslında yok bahâr-ı nev-â-nevden infikâk
Peyveste anda Sidreye her bir kemend-i tâk
Hâk-i Münîf müşk ile hem-kadr-i iştirâk
Nâbî ider şükûfeleri dehr-i ıtrnâk
Bâg-ı bihişt hâtır-ı nâzükterümdedür
(Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 154-155).
Gazel
Fürûg-ı mihr mir’ât-ı dile jengârdur sensüz
Harîr-i pertev-i meh dûş-ı câna bârdur sensüz
N’ola halhâl-i sâk-ı arş olursa halka-i mevci
Felek eşk-i firâvânumla tûfânzârdur sensüz
Degül hâmûş olursa cây-ı hayret her gören nâmem
Elümde hâme mîl-i sürme-i güftârdur sensüz
Medâr-ı halka-i merdümden olmaz pâ-birûn hergiz
Nigeh çeşmümde hem çün gerdiş-i pergârdur sensüz
Eger âyîne-i şevk olsa her bir zerre-i âlem
Bana aksüm dahı hem-sûret-i agyârdur sensüz
Kemend-i vahdet ile şu‘le cevvâle-i şem‘i
İbâdet-hâne-i endîşeme zünnârdur sensüz
Geçer hûrşîd geçse şem‘ ile fikr-i Münîfâdan
Güzergâh-ı hayâli şöyle teng ü târdur sensüz
( Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 183).
Hadîs-i Erba‘în Tercümesi
I
Ey olan kârgâh-ı âlemde
Tâlib-i dest-mâye-i a‘mâl
İster isen fevâ’id-i dâreyn
İt nükûd-ı semâhati i‘mâl
II
Kiştzâr-ı fenâda hemvâre
Ol ki tohm-efken-i mekârimdür
Berk-i minnetden anı hıfz itsün
K’âfet-i hırmen-i mekârimdür
III
Hastgârân-ı fark-ı rütbe-i halk
Eylesün bu ibâreti ez-ber
Hayr-ı nâs ol ki cümle-i halka
Gayrdan ola nef‘i efzûnter
IV
Dü güvâh-ı rüsûh-i îmândur
Mü’mine hüsn-i hulk u bezl-i kerem
Anun içün derûn-ı mü’minde
Buhl u bed-hûyî olamaz bâ-hem
V
Müktezâ-yı cezâsı ihsânun
İltizâm-ı şürût-ı ihsândur
Bilmemek şükr-i ni‘met-i halkı
Mutlakâ terk-i şükr-i Yezdândur
VI
Hıfz-ı eczâ-yı meyl-i hubba sebeb
Rabt-ı şîrâze-i tehâdîdür
Kıl te‘âtî hediye ile müdâm
Ki zimâm-ı dil-i e‘âdîdür
VII
Bu hadîs-i şerîf ile amel it
Sa‘ir emrün buna kıyâs eyle
Behre-i hayr ü bülga-i keremi
Hûb-rûyândan iltimâs eyle
VIII
Lütf-ı âlem-şümûl-i Mevlâdan
Behrever gerçi ser-te-ser âlem
Dûrdur lîk rahmet-i Hakdan
Abd-i dînâr u bende-i dirhem
IX
Hakka hâhişger-i takarrüb isen
Yek-dil ü yek-zebân u yek-rû ol
Eyleme halka cebheni pür-çîn
Nerm-hûy u güşâde-ebrû ol
X
Ol ki Hak ola mutlakâ kasdı
Hûbb u bugz ile men men‘ u i‘tâda
Nakd-i îmânını bulur kâmil
O mehekk-i kabûl-i Mevlâda
XI
Mü’min olmaz o kimse her ne kadar
Bulsa hüsn-i amelde ömr-i fenâ
Her ne isterse nefsine tâ kim
Anı ihvâna dahı göre sezâ
XII
Her ne kim ola zîver-i nutkun
Anı icrâya ol nesak-perdâz
Farzdur zimmet-i kirâmda va‘d
Anı deyn oldı eylemek incâz
XIII
Şekve-senc olma fâkadan mâdâm
Ola dâmân-ı câmen âlûde
Ol tâhâretle dâ’imâ k’olasın
Sâ‘at-i rûze ile âsûde
......
(Küçük, Sabahattin (1997). "Münif'in Kırk Hadis Tercümesi". A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türkoloji Dergisi .(XII): 95-97).
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 22.08.2021Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Gazel-i Nâbî
I
Sırr-ı sürûr kâlbüd-i peykerümdedür
Bûy-ı ferah hamîr-i mizâc-ı terümdedür
Reng-i tarab safâ-yı dil-i enverümdedür
Mevc-i murâd bâde-i cân-perverümdedür
Harf-i neşât zîr-i leb-i sâgarumdadur
II
Gîrende şâh-bâz-ı sebük-bâl-i izzetüm
Gurrende şerze şîr-i neyistân-ı fıtratum
Derrende nerre bebr-i künâm-ı tabî‘atum
Bâz-ı şikâr-gîr-i çerâgâh-ı himmetüm
Kâm-ı dü-kevn cünbiş-i bâl ü perümdedür
III
Açdum sürâdık-ı harem-i sırr-ı a‘zamı
Gördüm besâ’it-i eser-i nûr-ı akdemi
Buldum hulâsa cevher-i terkîb-i âdemi
Benden sorun hakâyık-ı esrâr-ı âlemi
Te’lîf-i râz-nâme-i dehr ez-berümdedür
IV
Metnümdedür sevâd-ı tefâsîl-i sad şürûh
Harfümdedür me’âd-ı mebâdî-i ömr-i Nûh
Destümdedür vedî‘a-i ıklîd-i her fütûh
Âhumdadur kilîd-i tılısmât-ı genc-i rûh
Âb-ı hayât lücce-i çeşm-i terümdedür
V
Faslında yok bahâr-ı nev-â-nevden infikâk
Peyveste anda Sidreye her bir kemend-i tâk
Hâk-i Münîf müşk ile hem-kadr-i iştirâk
Nâbî ider şükûfeleri dehr-i ıtrnâk
Bâg-ı bihişt hâtır-ı nâzükterümdedür
(Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 154-155).
Gazel
Fürûg-ı mihr mir’ât-ı dile jengârdur sensüz
Harîr-i pertev-i meh dûş-ı câna bârdur sensüz
N’ola halhâl-i sâk-ı arş olursa halka-i mevci
Felek eşk-i firâvânumla tûfânzârdur sensüz
Degül hâmûş olursa cây-ı hayret her gören nâmem
Elümde hâme mîl-i sürme-i güftârdur sensüz
Medâr-ı halka-i merdümden olmaz pâ-birûn hergiz
Nigeh çeşmümde hem çün gerdiş-i pergârdur sensüz
Eger âyîne-i şevk olsa her bir zerre-i âlem
Bana aksüm dahı hem-sûret-i agyârdur sensüz
Kemend-i vahdet ile şu‘le cevvâle-i şem‘i
İbâdet-hâne-i endîşeme zünnârdur sensüz
Geçer hûrşîd geçse şem‘ ile fikr-i Münîfâdan
Güzergâh-ı hayâli şöyle teng ü târdur sensüz
( Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 183).
Hadîs-i Erba‘în Tercümesi
I
Ey olan kârgâh-ı âlemde
Tâlib-i dest-mâye-i a‘mâl
İster isen fevâ’id-i dâreyn
İt nükûd-ı semâhati i‘mâl
II
Kiştzâr-ı fenâda hemvâre
Ol ki tohm-efken-i mekârimdür
Berk-i minnetden anı hıfz itsün
K’âfet-i hırmen-i mekârimdür
III
Hastgârân-ı fark-ı rütbe-i halk
Eylesün bu ibâreti ez-ber
Hayr-ı nâs ol ki cümle-i halka
Gayrdan ola nef‘i efzûnter
IV
Dü güvâh-ı rüsûh-i îmândur
Mü’mine hüsn-i hulk u bezl-i kerem
Anun içün derûn-ı mü’minde
Buhl u bed-hûyî olamaz bâ-hem
V
Müktezâ-yı cezâsı ihsânun
İltizâm-ı şürût-ı ihsândur
Bilmemek şükr-i ni‘met-i halkı
Mutlakâ terk-i şükr-i Yezdândur
VI
Hıfz-ı eczâ-yı meyl-i hubba sebeb
Rabt-ı şîrâze-i tehâdîdür
Kıl te‘âtî hediye ile müdâm
Ki zimâm-ı dil-i e‘âdîdür
VII
Bu hadîs-i şerîf ile amel it
Sa‘ir emrün buna kıyâs eyle
Behre-i hayr ü bülga-i keremi
Hûb-rûyândan iltimâs eyle
VIII
Lütf-ı âlem-şümûl-i Mevlâdan
Behrever gerçi ser-te-ser âlem
Dûrdur lîk rahmet-i Hakdan
Abd-i dînâr u bende-i dirhem
IX
Hakka hâhişger-i takarrüb isen
Yek-dil ü yek-zebân u yek-rû ol
Eyleme halka cebheni pür-çîn
Nerm-hûy u güşâde-ebrû ol
X
Ol ki Hak ola mutlakâ kasdı
Hûbb u bugz ile men men‘ u i‘tâda
Nakd-i îmânını bulur kâmil
O mehekk-i kabûl-i Mevlâda
XI
Mü’min olmaz o kimse her ne kadar
Bulsa hüsn-i amelde ömr-i fenâ
Her ne isterse nefsine tâ kim
Anı ihvâna dahı göre sezâ
XII
Her ne kim ola zîver-i nutkun
Anı icrâya ol nesak-perdâz
Farzdur zimmet-i kirâmda va‘d
Anı deyn oldı eylemek incâz
XIII
Şekve-senc olma fâkadan mâdâm
Ola dâmân-ı câmen âlûde
Ol tâhâretle dâ’imâ k’olasın
Sâ‘at-i rûze ile âsûde
......
(Küçük, Sabahattin (1997). "Münif'in Kırk Hadis Tercümesi". A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türkoloji Dergisi .(XII): 95-97).
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Tahmîs-i Gazel-i Nâbî
I
Sırr-ı sürûr kâlbüd-i peykerümdedür
Bûy-ı ferah hamîr-i mizâc-ı terümdedür
Reng-i tarab safâ-yı dil-i enverümdedür
Mevc-i murâd bâde-i cân-perverümdedür
Harf-i neşât zîr-i leb-i sâgarumdadur
II
Gîrende şâh-bâz-ı sebük-bâl-i izzetüm
Gurrende şerze şîr-i neyistân-ı fıtratum
Derrende nerre bebr-i künâm-ı tabî‘atum
Bâz-ı şikâr-gîr-i çerâgâh-ı himmetüm
Kâm-ı dü-kevn cünbiş-i bâl ü perümdedür
III
Açdum sürâdık-ı harem-i sırr-ı a‘zamı
Gördüm besâ’it-i eser-i nûr-ı akdemi
Buldum hulâsa cevher-i terkîb-i âdemi
Benden sorun hakâyık-ı esrâr-ı âlemi
Te’lîf-i râz-nâme-i dehr ez-berümdedür
IV
Metnümdedür sevâd-ı tefâsîl-i sad şürûh
Harfümdedür me’âd-ı mebâdî-i ömr-i Nûh
Destümdedür vedî‘a-i ıklîd-i her fütûh
Âhumdadur kilîd-i tılısmât-ı genc-i rûh
Âb-ı hayât lücce-i çeşm-i terümdedür
V
Faslında yok bahâr-ı nev-â-nevden infikâk
Peyveste anda Sidreye her bir kemend-i tâk
Hâk-i Münîf müşk ile hem-kadr-i iştirâk
Nâbî ider şükûfeleri dehr-i ıtrnâk
Bâg-ı bihişt hâtır-ı nâzükterümdedür
(Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 154-155).
Gazel
Fürûg-ı mihr mir’ât-ı dile jengârdur sensüz
Harîr-i pertev-i meh dûş-ı câna bârdur sensüz
N’ola halhâl-i sâk-ı arş olursa halka-i mevci
Felek eşk-i firâvânumla tûfânzârdur sensüz
Degül hâmûş olursa cây-ı hayret her gören nâmem
Elümde hâme mîl-i sürme-i güftârdur sensüz
Medâr-ı halka-i merdümden olmaz pâ-birûn hergiz
Nigeh çeşmümde hem çün gerdiş-i pergârdur sensüz
Eger âyîne-i şevk olsa her bir zerre-i âlem
Bana aksüm dahı hem-sûret-i agyârdur sensüz
Kemend-i vahdet ile şu‘le cevvâle-i şem‘i
İbâdet-hâne-i endîşeme zünnârdur sensüz
Geçer hûrşîd geçse şem‘ ile fikr-i Münîfâdan
Güzergâh-ı hayâli şöyle teng ü târdur sensüz
( Küçük, Sabahattin (hzl.)(1999). Antakyalı Münif Divanı. Ankara: KB Yay. 183).
Hadîs-i Erba‘în Tercümesi
I
Ey olan kârgâh-ı âlemde
Tâlib-i dest-mâye-i a‘mâl
İster isen fevâ’id-i dâreyn
İt nükûd-ı semâhati i‘mâl
II
Kiştzâr-ı fenâda hemvâre
Ol ki tohm-efken-i mekârimdür
Berk-i minnetden anı hıfz itsün
K’âfet-i hırmen-i mekârimdür
III
Hastgârân-ı fark-ı rütbe-i halk
Eylesün bu ibâreti ez-ber
Hayr-ı nâs ol ki cümle-i halka
Gayrdan ola nef‘i efzûnter
IV
Dü güvâh-ı rüsûh-i îmândur
Mü’mine hüsn-i hulk u bezl-i kerem
Anun içün derûn-ı mü’minde
Buhl u bed-hûyî olamaz bâ-hem
V
Müktezâ-yı cezâsı ihsânun
İltizâm-ı şürût-ı ihsândur
Bilmemek şükr-i ni‘met-i halkı
Mutlakâ terk-i şükr-i Yezdândur
VI
Hıfz-ı eczâ-yı meyl-i hubba sebeb
Rabt-ı şîrâze-i tehâdîdür
Kıl te‘âtî hediye ile müdâm
Ki zimâm-ı dil-i e‘âdîdür
VII
Bu hadîs-i şerîf ile amel it
Sa‘ir emrün buna kıyâs eyle
Behre-i hayr ü bülga-i keremi
Hûb-rûyândan iltimâs eyle
VIII
Lütf-ı âlem-şümûl-i Mevlâdan
Behrever gerçi ser-te-ser âlem
Dûrdur lîk rahmet-i Hakdan
Abd-i dînâr u bende-i dirhem
IX
Hakka hâhişger-i takarrüb isen
Yek-dil ü yek-zebân u yek-rû ol
Eyleme halka cebheni pür-çîn
Nerm-hûy u güşâde-ebrû ol
X
Ol ki Hak ola mutlakâ kasdı
Hûbb u bugz ile men men‘ u i‘tâda
Nakd-i îmânını bulur kâmil
O mehekk-i kabûl-i Mevlâda
XI
Mü’min olmaz o kimse her ne kadar
Bulsa hüsn-i amelde ömr-i fenâ
Her ne isterse nefsine tâ kim
Anı ihvâna dahı göre sezâ
XII
Her ne kim ola zîver-i nutkun
Anı icrâya ol nesak-perdâz
Farzdur zimmet-i kirâmda va‘d
Anı deyn oldı eylemek incâz
XIII
Şekve-senc olma fâkadan mâdâm
Ola dâmân-ı câmen âlûde
Ol tâhâretle dâ’imâ k’olasın
Sâ‘at-i rûze ile âsûde
......
(Küçük, Sabahattin (1997). "Münif'in Kırk Hadis Tercümesi". A.Ü. Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Türkoloji Dergisi .(XII): 95-97).
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | ŞEHDÎ, Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1727 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ARİF COŞKUN | d. 1 Mart 1928 - ö. 21 Mayıs 1995 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | ŞEHDÎ, Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1727 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | ARİF COŞKUN | d. 1 Mart 1928 - ö. 21 Mayıs 1995 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | ŞEHDÎ, Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1727 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | ARİF COŞKUN | d. 1 Mart 1928 - ö. 21 Mayıs 1995 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | ŞEHDÎ, Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1727 | Meslek | Görüntüle |
11 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Meslek | Görüntüle |
12 | ARİF COŞKUN | d. 1 Mart 1928 - ö. 21 Mayıs 1995 | Meslek | Görüntüle |
13 | ŞEHDÎ, Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1727 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | ARİF COŞKUN | d. 1 Mart 1928 - ö. 21 Mayıs 1995 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | ŞEHDÎ, Mustafa Efendi | d. ? - ö. 1727 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Bekir Sıtkı Kunt | d. 1905 - ö. 8 Mart 1959 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | ARİF COŞKUN | d. 1 Mart 1928 - ö. 21 Mayıs 1995 | Madde Adı | Görüntüle |