Madde Detay
ŞEYHÎ, Şeyh Salman
(d. ?/? - ö. ?/?)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
16. yüzyılda Antep’te yaşamıştır. Hayatı hakkında kaynaklarda bilgi bulunmayan Şeyhî’nin elimizde şu an iki gazeli vardır. Cemil Cahit Güzelbey, Şeyh Salman’ın tekkesini zamanında görmüş ve üzerindeki kitabede 965/1559 tarihini tespit etmiştir. Bu tekke, Gaziantep Şehitler Caddesi üzerindeki Ağa Camii‘nin batısındaki Kalender Sokağı ile Tahtacı Sokağı’nın birleştiği yerde imiş. Mahalle bir döneme kadar tekkenin kurucusu Şeyh Salman’ın adıyla anılagelmiştir. Tekkenin varlığı, Antep Şer‘i Mahkeme Sicillerinde kayıtlıdır. Tekkeye gelir getiren dört dükkan varmış. Şeyh Salman’ın soyundan gelenler bugün Akbaba soyadını taşımaktadır. Cemil Cahit Güzelbey Şeyhî’nin bir divan sahibi olduğunu, torunlarından aldığı bilgiye dayanarak verse de divanı günümüzde kayıptır.
Kaynakça
Güzelbey, Cemil Cahit (1988). Gaziantep Büyükleri ve Gaziantep Meşahirine Ek. Ankara: Ajans-Türk.
Güzelbey, Cemil Cahit (1990). Gaziantep Evliyaları. Gaziantep.
Güzelbey, Cemil Cahit (1961). “Şıh Salman”. Gaziantep Kültür Dergisi 4: 129,130,143.
Yakar, Halil İbrahim (2013). Antepli Divan Şairleri. Gaziantep: Yaşar Cevizli Mağazaları.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. HALİL İBRAHİM YAKARYayın Tarihi: 10.10.2013Güncelleme Tarihi: 28.10.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Eger âkil isen say‘ it birâder ilm ü irfâna
Tefekkür eylesen bir kez ne nimetdür bu insâna
Temennî eylerüz bâg-ı cihânun bülbüli olmak
Açık kapı giren girsin salâdır bu gülistâna
Bu bahr içre şinâverlik iden elbet bulur dârı
İçen âb-ı hayâtı bezl ider ahbâba yârâna
Tarîkatda çeken zahmet safâsını bulur elbet
Cefâyı çekmeyen âşık irişmez lutf u ihsâna
Safâ-yı zevk ile kesb-i ulûm olmaz eyâ Şeyhî
Hemen renc-i belâya sabr iden gelsin bu meydâna
GAZEL
Câm-ı aşkı nûş idenler vâlih ü hayrân olur
Feyz alur feyyâz-ı Hakdan bahr iken ummân olur
Her kime kılsa hidâyet ol kerîm-i zü’l-celâl
Her kelâmı dürr ü gevher lâl ile mercân olur
Basmayan bilmez bu remzi tekke-i aşka kadem
Mürşidün her bir kelâmı dertlere dermân olur
Tan idersün zâhidâ sen devr ile devrânımuz
Arşun etrâfında dâ’im devr ile devrân olur
İçmeyen câm-ı elestden anlamaz hû ismini
Âşıkın kalbi içinde Sûre-i Rahmân olur
Zikr-i Hakkı kim vücûdun şehrine şâh eylese
Kenz açılur ol gönülden âleme sultân olur
Cânı başı aşk yolında şol veren Mansûr-veş
Kim ki cânından geçer ol vâsıl-ı cânân olur
Var idi râh-ı muhabbet beynimüzde sâbıka
Şeyhîyâ şimdi kelâmın hüccet-i buhrân olur
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 10.10.2013Güncelleme Tarihi: 28.10.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Eger âkil isen say‘ it birâder ilm ü irfâna
Tefekkür eylesen bir kez ne nimetdür bu insâna
Temennî eylerüz bâg-ı cihânun bülbüli olmak
Açık kapı giren girsin salâdır bu gülistâna
Bu bahr içre şinâverlik iden elbet bulur dârı
İçen âb-ı hayâtı bezl ider ahbâba yârâna
Tarîkatda çeken zahmet safâsını bulur elbet
Cefâyı çekmeyen âşık irişmez lutf u ihsâna
Safâ-yı zevk ile kesb-i ulûm olmaz eyâ Şeyhî
Hemen renc-i belâya sabr iden gelsin bu meydâna
GAZEL
Câm-ı aşkı nûş idenler vâlih ü hayrân olur
Feyz alur feyyâz-ı Hakdan bahr iken ummân olur
Her kime kılsa hidâyet ol kerîm-i zü’l-celâl
Her kelâmı dürr ü gevher lâl ile mercân olur
Basmayan bilmez bu remzi tekke-i aşka kadem
Mürşidün her bir kelâmı dertlere dermân olur
Tan idersün zâhidâ sen devr ile devrânımuz
Arşun etrâfında dâ’im devr ile devrân olur
İçmeyen câm-ı elestden anlamaz hû ismini
Âşıkın kalbi içinde Sûre-i Rahmân olur
Zikr-i Hakkı kim vücûdun şehrine şâh eylese
Kenz açılur ol gönülden âleme sultân olur
Cânı başı aşk yolında şol veren Mansûr-veş
Kim ki cânından geçer ol vâsıl-ı cânân olur
Var idi râh-ı muhabbet beynimüzde sâbıka
Şeyhîyâ şimdi kelâmın hüccet-i buhrân olur
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 28.10.2020Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Eger âkil isen say‘ it birâder ilm ü irfâna
Tefekkür eylesen bir kez ne nimetdür bu insâna
Temennî eylerüz bâg-ı cihânun bülbüli olmak
Açık kapı giren girsin salâdır bu gülistâna
Bu bahr içre şinâverlik iden elbet bulur dârı
İçen âb-ı hayâtı bezl ider ahbâba yârâna
Tarîkatda çeken zahmet safâsını bulur elbet
Cefâyı çekmeyen âşık irişmez lutf u ihsâna
Safâ-yı zevk ile kesb-i ulûm olmaz eyâ Şeyhî
Hemen renc-i belâya sabr iden gelsin bu meydâna
GAZEL
Câm-ı aşkı nûş idenler vâlih ü hayrân olur
Feyz alur feyyâz-ı Hakdan bahr iken ummân olur
Her kime kılsa hidâyet ol kerîm-i zü’l-celâl
Her kelâmı dürr ü gevher lâl ile mercân olur
Basmayan bilmez bu remzi tekke-i aşka kadem
Mürşidün her bir kelâmı dertlere dermân olur
Tan idersün zâhidâ sen devr ile devrânımuz
Arşun etrâfında dâ’im devr ile devrân olur
İçmeyen câm-ı elestden anlamaz hû ismini
Âşıkın kalbi içinde Sûre-i Rahmân olur
Zikr-i Hakkı kim vücûdun şehrine şâh eylese
Kenz açılur ol gönülden âleme sultân olur
Cânı başı aşk yolında şol veren Mansûr-veş
Kim ki cânından geçer ol vâsıl-ı cânân olur
Var idi râh-ı muhabbet beynimüzde sâbıka
Şeyhîyâ şimdi kelâmın hüccet-i buhrân olur
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
GAZEL
Eger âkil isen say‘ it birâder ilm ü irfâna
Tefekkür eylesen bir kez ne nimetdür bu insâna
Temennî eylerüz bâg-ı cihânun bülbüli olmak
Açık kapı giren girsin salâdır bu gülistâna
Bu bahr içre şinâverlik iden elbet bulur dârı
İçen âb-ı hayâtı bezl ider ahbâba yârâna
Tarîkatda çeken zahmet safâsını bulur elbet
Cefâyı çekmeyen âşık irişmez lutf u ihsâna
Safâ-yı zevk ile kesb-i ulûm olmaz eyâ Şeyhî
Hemen renc-i belâya sabr iden gelsin bu meydâna
GAZEL
Câm-ı aşkı nûş idenler vâlih ü hayrân olur
Feyz alur feyyâz-ı Hakdan bahr iken ummân olur
Her kime kılsa hidâyet ol kerîm-i zü’l-celâl
Her kelâmı dürr ü gevher lâl ile mercân olur
Basmayan bilmez bu remzi tekke-i aşka kadem
Mürşidün her bir kelâmı dertlere dermân olur
Tan idersün zâhidâ sen devr ile devrânımuz
Arşun etrâfında dâ’im devr ile devrân olur
İçmeyen câm-ı elestden anlamaz hû ismini
Âşıkın kalbi içinde Sûre-i Rahmân olur
Zikr-i Hakkı kim vücûdun şehrine şâh eylese
Kenz açılur ol gönülden âleme sultân olur
Cânı başı aşk yolında şol veren Mansûr-veş
Kim ki cânından geçer ol vâsıl-ı cânân olur
Var idi râh-ı muhabbet beynimüzde sâbıka
Şeyhîyâ şimdi kelâmın hüccet-i buhrân olur
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | SABRÎ | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | MAZHAR, Mazhar Efendi | d. 1850 - ö. 1889 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | ŞÂKİR BABA | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | EMÎN/ÂRİF, Tokadî Şeyh Mehmed Emîn Efendi | d. 1664-65 - ö. 12 Eylül 1745 | Meslek | Görüntüle |
5 | SÜKÛNÎ, Şeyh Mehmed Efendi | d. ? - ö. 1691-92 | Meslek | Görüntüle |
6 | OSMÂN, Seyyid Osmân | d. ? - ö. 1833 ds. | Meslek | Görüntüle |
7 | HARÎRÎ, Abdü’l-celîl Efendi | d. ? - ö. 1537\\\'den sonra | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
8 | ALİ PAŞA, Temerrüd, Temerrüd Hacı Ali Paşa | d. ? - ö. 2 Haziran 1572 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
9 | NA'ÎMÎ, Naîmî Efendi | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
10 | TAYYİB, Attâr-zâde Mustafa | d. ? - ö. 1714 | Madde Adı | Görüntüle |
11 | AKLÎ, Mehmed Aklî Efendi | d. ? - ö. 1687-88 | Madde Adı | Görüntüle |
12 | AHMED-İ HARÎRÎ | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |