Madde Detay
SÜREYYÂ BEY, Mehmed Süreyyâ
(d. 1261/1845 - ö. 1327/1909)
biyografi yazarı
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
1261/1845 yılında İstanbul'da doğdu. Asıl adı Mehmed Süreyyâ'dır. İstanbul'da komisyon üyeliklerinde ve çeşitli devlet hizmetlerinde bulunan Mehmed Hüsnî Efendi'nin ikinci oğludur. Babasının anne tarafından atası 1170/1756 yılında Belgrad'da şehit düşmüş olan İbrâhim Paşa'dır. Babasının baba tarafından dedesi ise Yağlıkçılar Kethüdâsı Hacı Mehmed Ağa'dır. İlk tahsilini tamamladıktan sonra Dâru'l-Ma'ârif'ten mezun oldu. Özel olarak da Arapça, Farsça ve Fransızca dersleri aldı. 1280/1863 yılında ilk resmî görevi olan Bâbiâlî Tercüme Odası'na girdi ve burada saniye rütbesine kadar yükseldi. Aynı zamanda ilk Osmanlı özel gazetesi olan Cerîde-i Havâdis gazetesinin yazı heyetine dahil olarak daha sonra bütün hayatını kapsayacak olan araştırmalarına da bu vesile ile başladı. 1293/1876 senesinde ilk eseri olan Nuhbetü'l-Vekâyi' adlı kitabını cüz cüz yayımlamaya başladı. Bu çalışmasını Sultan Abdulhamîd takdir ederek onu 1304/1886 senesinde Meclis-i Kebîr-i Ma'ârif üyeliğine getirdi. Böylece araştırmaları için geniş zaman bulan Süreyyâ Bey, bir yandan kütüphaneleri tararken bir yandan da mezarlık, tekke, medrese, cami gibi yerleri dolaşarak, mezar kitabelerini bir bir okuyarak Osmanlı şahıslar kütüğünü meydana getirmeye çalıştı. Bu görevini 1326/1908 senesine kadar sürdürdü. Bu görevdeyken önce mütemâyiz, sonra da ûlâ sânîsi rütbelerini aldı. 1325/1907 yılında hastalanmıştı. Uzun süren bu hastalığı neticesi 1327/1909 yılında vefat etti ve Karaca Ahmet Kabristanı'nda babasının yanına defnedildi.
Eserleri Şunlardır:
1. Nuhbetü'l-Vekâyi': Birinci cildi İstanbul'da tarihsiz olarak 354 sayfa hâlinde basılmıştır. Mehmed Süreyyâ'nın ilk eseri olan ve 1831-1875 yılları arasında bazı Osmanlı devlet adamlarının tayin, azil ve ölüm tarihlerini veren iki ciltlik eserin yalnız 1853 yılı sonuna kadar gelen birinci cildidir. Zikredilen tarihler arasında Osmanlı teşkilat ve müesseselerindeki değişiklikleri de belirtme amacı güden eserin başlıca kaynakları Takvîm-i Vekâyi' ve Cerîde-i Havâdis gibi dönemin ilk gazeteleridir. Esere tevcihatla ilgili bazı hatt-ı hümâyunlar da eklenmiştir. Nuhbetü'l-Vekâyi'nin basılmayan kısmının bir kopyası Osman Ferit Sağlam'ın Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'ne intikal eden kitapları arasında yer almaktadır.
2. Sicill-i Osmânî: Tezkire-i Meşâhir-i Osmâniyye adıyla da anılan bu eser 4 cilt hâlinde İstanbul'da yayımlanmıştır. Birinci cilt 1308'de 451, ikinci cilt 1311'de 442, üçüncü cilt 1311'de 621, dördüncü cilt tarihsiz olarak 906 sayfa hâlinde basılmıştır. Kısmen Osmanlı öncesi Türk-İslam ve İslam büyüklerine yer veren Sicill-i Osmânî'nin asıl konusu Osmanlı dönemi ricalidir. Osmanlı devletinin kuruluşundan 1317/1899 yılı sonuna kadar yaşamış çeşitli meslek erbabının biyografilerini ihtiva eden bu ansiklopedik eser Osmanlı tarih ve edebiyat araştırmacılarının başlıca müracaat kitaplarından birisi olmuştur. Arşiv belgeleri, hususi ve resmi vekâyinâmeler başta olmak üzere diğer ana kaynaklara ve biyografi araştırmacıları için büyük önemi olan mezar taşı kitabelerine dayanması esere orijinal bir nitelik kazandırırken hayatları hakkındaki bilgiler sınırlı olan ikinci, üçüncü ve dördüncü derecedeki kişilerden de söz etmesi Sicill-i Osmânî'nin önemini artıran bir başka sebeptir. Bazı yanlışlıklara, karışıklık ve tekrarlarla bol miktarlardaki matbaa hatalarına ve düzensizliğine rağmen tek kişi tarafından büyük emekle hazırlanan bu tarih kaynağı henüz aşılamamıştır. Eserde önce Osmanlı hanedanının erkek ve kadın bütün fertlerinden bahsedilmiş, ardından özel isimlere ve ölüm tarihlerine göre alfabetik olarak yüksek rütbeli devlet görevlileri, tarikat şeyhleri, alimler, tarihçiler, coğrafyacılar, kurralar, hattatlar, mühendisler ve matematikçilerle diğer şahsiyetlere ait 20.000 civarında biyografi sıralanmıştır. IV. ciltte 679'dan sonra gelen sayfalarda kuruluştan itibaren zâdegân denilen ünlü ailelerin alfabetik listesi; 713. sayfadan itibaren "Tezyîl" başlığı altında bölümler ve alt başlıklar hâlinde padişah damatlarının, padişah hocalarının, imâm-ı sultânîlerin ve hekimbaşıların listesi yer alır. Daha sonra dârüssa'âde ağalarından, silahdar ağalardan ve bunun devamı niteliğinde olan mâbeyn müşirlerinden, serkurenâ denilen yâverlerden, mâbeyn başkâtiplerinden ve büyük mirâhurlardan söz edilir; ardından vüzerâ, kazasker, Bâbıâlî ve Tanzimat ricalinin, şeyhülislamların, yeniçeri ağalarının, seraskerlerin, topçubaşı ve tophane nazırlarının, kapdan-ı deryaların; Mühendishane, Harbiye ve Bahriye mekteplerinden yetişmiş müşirlerin listesi bulunur. Daha sonra kalemiyye sınıfına geçilerek nişancıların, reisülküttabların ve hâriciye nazırlarının, sadâret kethudaları ve dâhiliye nazırları ile sadâret müsteşarlarının, çavuşbaşıların ve deâvî nazırlarının, başdefterdarların ve mâliye nazırlarının, rüsûmât eminlerinin, Evkâf-ı Hümâyun nazırlarının, darbhâne nazırlarının listeleri verilir. Son kısımda yine alt başlıklar hâlinde Kırım hanlarının, Mısır ve Budin (Macaristan) valilerinin, tarikat pirlerinin listeleri sıralandıktan sonra eserin basımı esnasında vefat eden önemli kişilerin yine alfabetik olarak kısaca hayat hikâyeleri anlatılır. Bu arada kitabın basımı sırasında devlet hizmetinde bulunan gayri müslim ricale, ayrıca lakabı ve şöhreti isminden daha çok bilinen kişilerin listesine de yer verilir. Müellif eserine aldığı kişilerin önce adını, lakabını, şöhretini veya nisbesini zikreder, daha sonra resmî hayatına geçerek eserleri hakkında kısaca bilgi verir; ardından ölüm yılını, mezarının bulunduğu yeri belirtir, evlat ve torunlarından söz eder. Mehmed Süreyya'nın ömür boyu topladığı notların sadece bir kısmını ihtiva eden bu çalışmasını daha mükemmel hâle getirmek ve bazı yanlışlarını düzeltmek istediği, bu amaçla Tekmile-i Sicill-i Osmânî ve Zeylü'z-Zeyl adı altında ilaveler yaptığı, ancak bunları neşredemediği bilinmektedir. Mehmed Zeki Pakalın tarafından Sicill-i Osmânî Zeyli (Son Osmanlı Büyükleri) adıyla on dokuz ciltlik bir zeyl hazırlanmıştır (Özcan 2003: 528).
Bursalı Mehmed Tâhir, müellifin ailesinden naklen 1808-1876 arasını kapsayan Târîh-i Mehmed Süreyyâ isminde dokuz ciltlik bir 19. yy. tarihinden; Mir'ât-ı Târîh-i İslâm adında dört ciltlik islam tarihinden; ilm-i hadise dair El-Yâkût ve'l-Lü'lü, Secedâtü'l-Kur'ân; Arapça, Farsça, Osmanlı ve Çağatay Türkçeleri ile diğer Türk lehçelerini ihtiva eden Burhânü'ş-Şeref (Lugât-ı Hamse) isminde yedi ciltten oluşan bir sözlüğü ile Hamiyet Veyahut Merak, Sefihler, Gece Kuşu, Çiftlik Âlemi adlarında dört romanından; ayrıca muhtelif meselelerden bahseden altı risalesi olduğundan söz etmektedir (Bursalı Mehmed Tahir 1342: 36-37).
Süreyyâ Bey çalışkanlıkta emsaline az rastlanır bir insandı. Hayatı boyunca bütün gücünü Türk ve İslam tarih ve kültürlerini araştırmaya harcamıştır. Mehmed Süreyyâ'nın evinde yorulmak bilmez bir gayretle ömür boyunca kütüphaneleri ve mezarlıkları dolaşarak tespit ettiği İstanbul mezar kitabelerine ait çuvallar dolusu evrak ile 40 cildi aşmakta olan basılmamış eserleri 1916 yılında Cihangir yangınında tamamen yanmıştır. Mehmed Süreyyâ, devlet görevleri dışında hemen bütün mesaisini Osmanlı döneminin ünlü şahsiyetlerinin biyografilerinin ortaya çıkarılmasına ayırmıştır. Kendisinin açıkça belirtmemesine rağmen bu çalışmasında başlıca kaynakları arşiv belgeleri, yazma ve matbu eserlerle mezar kitabeleri olmuştur. Biyografi türünde İbnü'l-Emin Mahmud Kemal tarafından Tekmiletü'ş-Şakâ'ik müellifi Fındıklılı İsmet Efendi ile, Abdurrahmân Şeref tarafından Kâmûsu'l-A'lâm müellifi Şemseddîn Sâmî ile kıyaslanan Mehmed Süreyyâ Bey, bunlardan ilkinin takdirine, ikincisinin biraz insafsız eleştirilerine hedef olmuştur (Özcan 2003: 528).
Kaynakça
Abdurrahman Şeref (1339). Tarih Musâhabeleri. İstanbul.
Bursalı Mehmed Tahir (1342). Osmanlı Müellifleri. C. III. İstanbul.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul.
Özcan, Abdülkadir (2003). "Mehmed Süreyya". İslam Ansiklopedisi. C. 28. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 528.
Ünver, Niyazi (2007). "Süreyya Bey". Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. VII. Ankara: AKM Yay. 673.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. MEHMET ARSLANYayın Tarihi: 04.08.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Babasının Tercüme-i Hâli
Hüsnî Bey: Yağlıkçılar kethudâsı Hacı Mehmed Ağa bin İsmâ'il'in mahdûmı olup 1237 Ramazânında vefât iden Ahmed Efendi'nin mahdûmudur. Pederi vefâtında kırk günlük idi. Ceddi dahi 1254'de vefât idüp li-ümmin ammîsi Mustafâ Efendi ile Konya'ya gitdi. Ba'de'l-avde Galata Gümrügi kâtibi ve ikinci kâtibi ve ba'dehû ser-müdîri ve mücâvirlerin ilticâsında mihmân-dârı, 68'da Zağra-i Atîk kâ'im-makâmı ve ba'de'l-azl 69 Zilka'desinde Zaho ve 70'de ordu kâ'im-makâmı oldı. 71'de Erzurum'a Çerkes Hâfız Paşa'ya mu'âvenete gitdi. 72 Ramazânında Gümüş-hâne kâ'im-makâmı, 77 Rebîülevvelinde infisâl ile ba'dehû Rüsûmât Meclisi teşekkülünde a'zâ ve 79'de Anatolı müfettiş mu'âvini ve 81'de İslimye Bekâyâ Me'mûrı, 83'de Harîk Komisyonu a'zâlığıyla Kulle-i Zemîn Komisyonu re'îsi oldı. Ba'de'l-infisâl 95'de Fâtih ciheti muhâcirîn fahrî re'îsi olup hastalığı hasebiyle isti'fâ itdi. 1297 Ramazânının yirmi birinde irtihâl eylemişdir. Karaca Ahmed'de medfûndur. Zaho'da Kürdlerle ve Erzurum'da Ruslarla harb itmiş şecî', sâdık, dîndâr, sahî, natûk idi. Büyük mahdûmı Ahmed Lutfî Bey 1282 Zilhiccesinde Mektûbî-i Hâriciyye hulefâlığında vefât eyledi. Mahdûm-ı sânîsi mü'ellif-i hakîrdir. Bu âcizden sonra üç kerîmesi olup büyügü Nâciye Fâtıma Hanım sagîren 1268'de vefât eylemişdir. Dâmâdları İzmir Topçı Mîrâlâyı Ahmed Beg'le Yâsinci-zâdelerden müderris Abdülvehhâb Efendi'dir.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul. 177-178.
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 04.08.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Babasının Tercüme-i Hâli
Hüsnî Bey: Yağlıkçılar kethudâsı Hacı Mehmed Ağa bin İsmâ'il'in mahdûmı olup 1237 Ramazânında vefât iden Ahmed Efendi'nin mahdûmudur. Pederi vefâtında kırk günlük idi. Ceddi dahi 1254'de vefât idüp li-ümmin ammîsi Mustafâ Efendi ile Konya'ya gitdi. Ba'de'l-avde Galata Gümrügi kâtibi ve ikinci kâtibi ve ba'dehû ser-müdîri ve mücâvirlerin ilticâsında mihmân-dârı, 68'da Zağra-i Atîk kâ'im-makâmı ve ba'de'l-azl 69 Zilka'desinde Zaho ve 70'de ordu kâ'im-makâmı oldı. 71'de Erzurum'a Çerkes Hâfız Paşa'ya mu'âvenete gitdi. 72 Ramazânında Gümüş-hâne kâ'im-makâmı, 77 Rebîülevvelinde infisâl ile ba'dehû Rüsûmât Meclisi teşekkülünde a'zâ ve 79'de Anatolı müfettiş mu'âvini ve 81'de İslimye Bekâyâ Me'mûrı, 83'de Harîk Komisyonu a'zâlığıyla Kulle-i Zemîn Komisyonu re'îsi oldı. Ba'de'l-infisâl 95'de Fâtih ciheti muhâcirîn fahrî re'îsi olup hastalığı hasebiyle isti'fâ itdi. 1297 Ramazânının yirmi birinde irtihâl eylemişdir. Karaca Ahmed'de medfûndur. Zaho'da Kürdlerle ve Erzurum'da Ruslarla harb itmiş şecî', sâdık, dîndâr, sahî, natûk idi. Büyük mahdûmı Ahmed Lutfî Bey 1282 Zilhiccesinde Mektûbî-i Hâriciyye hulefâlığında vefât eyledi. Mahdûm-ı sânîsi mü'ellif-i hakîrdir. Bu âcizden sonra üç kerîmesi olup büyügü Nâciye Fâtıma Hanım sagîren 1268'de vefât eylemişdir. Dâmâdları İzmir Topçı Mîrâlâyı Ahmed Beg'le Yâsinci-zâdelerden müderris Abdülvehhâb Efendi'dir.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul. 177-178.
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Babasının Tercüme-i Hâli
Hüsnî Bey: Yağlıkçılar kethudâsı Hacı Mehmed Ağa bin İsmâ'il'in mahdûmı olup 1237 Ramazânında vefât iden Ahmed Efendi'nin mahdûmudur. Pederi vefâtında kırk günlük idi. Ceddi dahi 1254'de vefât idüp li-ümmin ammîsi Mustafâ Efendi ile Konya'ya gitdi. Ba'de'l-avde Galata Gümrügi kâtibi ve ikinci kâtibi ve ba'dehû ser-müdîri ve mücâvirlerin ilticâsında mihmân-dârı, 68'da Zağra-i Atîk kâ'im-makâmı ve ba'de'l-azl 69 Zilka'desinde Zaho ve 70'de ordu kâ'im-makâmı oldı. 71'de Erzurum'a Çerkes Hâfız Paşa'ya mu'âvenete gitdi. 72 Ramazânında Gümüş-hâne kâ'im-makâmı, 77 Rebîülevvelinde infisâl ile ba'dehû Rüsûmât Meclisi teşekkülünde a'zâ ve 79'de Anatolı müfettiş mu'âvini ve 81'de İslimye Bekâyâ Me'mûrı, 83'de Harîk Komisyonu a'zâlığıyla Kulle-i Zemîn Komisyonu re'îsi oldı. Ba'de'l-infisâl 95'de Fâtih ciheti muhâcirîn fahrî re'îsi olup hastalığı hasebiyle isti'fâ itdi. 1297 Ramazânının yirmi birinde irtihâl eylemişdir. Karaca Ahmed'de medfûndur. Zaho'da Kürdlerle ve Erzurum'da Ruslarla harb itmiş şecî', sâdık, dîndâr, sahî, natûk idi. Büyük mahdûmı Ahmed Lutfî Bey 1282 Zilhiccesinde Mektûbî-i Hâriciyye hulefâlığında vefât eyledi. Mahdûm-ı sânîsi mü'ellif-i hakîrdir. Bu âcizden sonra üç kerîmesi olup büyügü Nâciye Fâtıma Hanım sagîren 1268'de vefât eylemişdir. Dâmâdları İzmir Topçı Mîrâlâyı Ahmed Beg'le Yâsinci-zâdelerden müderris Abdülvehhâb Efendi'dir.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul. 177-178.
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Babasının Tercüme-i Hâli
Hüsnî Bey: Yağlıkçılar kethudâsı Hacı Mehmed Ağa bin İsmâ'il'in mahdûmı olup 1237 Ramazânında vefât iden Ahmed Efendi'nin mahdûmudur. Pederi vefâtında kırk günlük idi. Ceddi dahi 1254'de vefât idüp li-ümmin ammîsi Mustafâ Efendi ile Konya'ya gitdi. Ba'de'l-avde Galata Gümrügi kâtibi ve ikinci kâtibi ve ba'dehû ser-müdîri ve mücâvirlerin ilticâsında mihmân-dârı, 68'da Zağra-i Atîk kâ'im-makâmı ve ba'de'l-azl 69 Zilka'desinde Zaho ve 70'de ordu kâ'im-makâmı oldı. 71'de Erzurum'a Çerkes Hâfız Paşa'ya mu'âvenete gitdi. 72 Ramazânında Gümüş-hâne kâ'im-makâmı, 77 Rebîülevvelinde infisâl ile ba'dehû Rüsûmât Meclisi teşekkülünde a'zâ ve 79'de Anatolı müfettiş mu'âvini ve 81'de İslimye Bekâyâ Me'mûrı, 83'de Harîk Komisyonu a'zâlığıyla Kulle-i Zemîn Komisyonu re'îsi oldı. Ba'de'l-infisâl 95'de Fâtih ciheti muhâcirîn fahrî re'îsi olup hastalığı hasebiyle isti'fâ itdi. 1297 Ramazânının yirmi birinde irtihâl eylemişdir. Karaca Ahmed'de medfûndur. Zaho'da Kürdlerle ve Erzurum'da Ruslarla harb itmiş şecî', sâdık, dîndâr, sahî, natûk idi. Büyük mahdûmı Ahmed Lutfî Bey 1282 Zilhiccesinde Mektûbî-i Hâriciyye hulefâlığında vefât eyledi. Mahdûm-ı sânîsi mü'ellif-i hakîrdir. Bu âcizden sonra üç kerîmesi olup büyügü Nâciye Fâtıma Hanım sagîren 1268'de vefât eylemişdir. Dâmâdları İzmir Topçı Mîrâlâyı Ahmed Beg'le Yâsinci-zâdelerden müderris Abdülvehhâb Efendi'dir.
Mehmed Süreyya (1311). Sicill-i Osmânî. C. II. İstanbul. 177-178.
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | DERVİŞ, Kemâl Efendi-zâde Derviş Çelebi | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | SEBZÎ, Hüseyin | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KELÎM, Seyyid Kelîm Efendi | d. ? - ö. 1738-39/1740 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | NECATİ, İbrahim | d. 1845 - ö. 1896 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | SÜREYYÂ PAŞA, İstanbullu | d. 1845 - ö. 1894 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MEHMED ÂRİF BEY, Erzurumlu | d. 1845 - ö. 1897 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | FERDÎ, Rasim | d. 1854 - ö. 1907-1909? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | KERESTECİYAN, Bedros | d. 1840 - ö. 1909 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | FÂNÎ EFENDİ, Ebûbekir-zâde Mehmed Abdülbâkî Fânî Efendi | d. 1850 - ö. 1909 ds. | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | Amil Çelebioğlu | d. 20 Nisan 1934 - ö. 02 Temmuz 1990 | Meslek | Görüntüle |
11 | Zafer Aracagök | d. 23 Haziran 1960 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
12 | Muhsine Arda | d. 1952 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
13 | ÖMER NÂCÎ | d. 1878 - ö. 1916 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | ALİ CEMÂLEDDÎN | d. ? - ö. 1874-5\'ten sonra | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | KÂSIMÎ, Kerküklü | d. 1785 - ö. 1845 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | Dülbend-zâde/Tülbendci-zâde, Mehmed Efendi | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | KUL MEHMED | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
18 | FETHÎ/ALÎ, Osmân Beyzâde Fethî Mehmed Alî Efendi | d. 1804-5 - ö. 1857 | Madde Adı | Görüntüle |