Menemenlizade Tahir

(d. 1863 / ö. 12 Mart 1903)
Şair, gazeteci, öğretmen
(Yeni Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hicri 1279’da (1862-1863) Adana’nın Çeceli (Karaisalı) kazasında doğdu. Adana’nın köklü ailelerinden biri olan Menemenli ailesine mensuptur. Haşim Habib Bey ve Atika Hanım’ın tek oğludur. Ailesinin 1865 yılında İstanbul’daki zorunlu ikametinden sonra eğitiminin ilk yıllarını babasının arazi işleriyle uğraştığı Çukurova’da Karaisalı ve Adana Sıbyan mekteplerinde tamamladı. İstanbul’a döndükten sonra 1878’de Soğukçeşme Askeri Rüştiyesini bitirdi ve mülkiyenin idadi kısmına devam ederken Recaizade M. Ekrem’in öğrencisi oldu. 1883’te mülkiyeden mezun oldu. Fransızcayı okulda Arapçayı özel hocalardan öğrenmiştir. Ziraat Nezareti Tercüme-i Fünun kalemindeyken 1884’te Şerif Mahmut Paşa’nın kızı Leman Hanım’la evlendi. Üç sene çalıştığı kalem lağvedilince 1887’de Şura-yı Devlet Dâhiliye dairesinde küçük bir memuriyetle işine devam etti. Daha iyi bir memuriyete geçmeyişinin sebebi mezun olur olmaz yoğun bir edebi faaliyet içine girmiş olmasıdır. 1889’daki Adana Vilayeti Müdürlüğüne sekiz aylık geçici tayininden sonra Aydın vilayeti Maarif Müdürlüğüne geçti. Buradaki başarılı eğitim ve öğretim çalışmaları Hizmet gazetesinin dikkatini çekmiş böylece İzmir’in aydın ve sanat çevrelerinde tanınmıştır. İzmir’in irfan hayatına katkıları hep hayırla yâd edilmiştir. (Uşaklıgil 2008: 387-388) İzmir, Karataş mahallesindeki evi bir edebiyat, kültür ve sanat merkezi olmuştur. 27 Ekim 1891’de Selanik Maarif Müdürü, 23 Nisan 1893’te İstanbul’da Maarif Nezaret-i Celilesi Mektubi Kalemi Müdürü görevinde bulundu. Ayrıca Maarif Müdürleri Vezaifini Tayin Komisyonu, İdadi Ders Programı Hazırlama Komisyonu azalıkları Maarif Nezareti Mühimme Kalemi Müdürlüğü’nü de yürütmüş bir yandan da Mülkiye’nin lise ve yüksek kısımlarında Edebiyat ve Kitabet-i Resmiye, Darülfünun’un Edebiyat Şubesinde İlm-i Usul-i Terbiye ve Tedris dersleri vermiştir. 12 Mart 1903 gecesi bir kalp krizi sonucu vefat etmiştir. (Birinci 1988: 1-8) İbnülemin, füc’eten vefat ettiğini ve Karacaahmet kabristanına defnolunduğunu kaydeder. (İnal 1970: 1818)

Hakkında Recaizade M. Ekrem’in “Takdir-i Elhan” başlıklı uzunca bir takrizinin bulunduğu Elhan (1303) isimli şiir kitabına, on yedi yaşından beri söylemiş olduğu bazı şiirlerini eklediğini ifade etmektedir. (Mehmet Tahir 1303/1887: 12) Bir mukaddime, 24 manzume, 4 gazel ve resimlerinin arkasına yazdığı birkaç mısradan oluşan bu kitabıyla matbuat âlemine ilk adımını attığını söyler. Recaizadenin yazdığı takriz Türk edebiyatında eski-yeni edebiyat tartışmalarını başlatan metinler arasındadır. Ancak hükümetin müdahelesiyle sonlanan bu tartışma ile basında tanınmaya başlamıştır. Victor Hugo monografisinin yayımlandığı 1885-1886’ya kadar edebiyatta bariz bir şekilde kendini belli eden romantizm ve Victor Hugo sevgisinin bir örneği olarak değerlendirilebilecek “Victor Hugo’ya Mersiye” manzumesi Elhan’da yer almaktadır. İkinci şiir kitabı Yâd-ı Mazi (1887) 22 sayfalık bir hikâyeden oluşan tek manzumelik bir eserdir. Şair burada klasik şiir zevkinin dışına çıkarak gençlik, aşk ve tabiatı santimantal bir duyarlılık içinde anlatır. Leyla ile Mecnun ve Hüsn ü Aşk hikâyelerinin yapısından uzaklaştığı için divan şiir geleneğine bağlı olanlar ve edebiyat fenninin kaidelerini esas alanlarca eleştirilebileceğinin de farkındadır. Ancak hali eski edebiyat ve edebiyat kaideleri arasında kaybetme endişesini taşıdığından bu iki fırkayı esas almamaktadır (Mehmet Tahir 1304: 2-3). Manzum ve mensur yazılarını bir araya getirmek ve eski şiirlerinde bir takım yenilikler yapmak için okuduğu Fransızca bir kitaptan aldığı ilhamla eserlerini 1311/1895’te Âsâr-ı Perişân başlığı altında ayrı ciltler halinde yayımlamaya başlar (Mehmet Tahir 1311: 3). Eserin ilk cildi Kısm-ı Elhan’dır. 11 sayfadan ibaret dördüncü şiir kitabı Terane-i Zafer (1313/1897) milli ve dini duygular etrafında şekillenir. II. Abdülhamit döneminin önemli devlet adamlarından Zühtü Paşa’nın Maarif Nazırlığı döneminde idadilerin muntazam bir programa göre düzenlenmesi ve buna uygun ders kitaplarının yazılması kararlaştırıldığında Mülkiye-i Şahane’nin idadi sınıflarında okutulmak üzere Osmanlı Edebiyatı (1898/1899) isimli bir belagat ders kitabı hazırlamıştır. Eser basıldığı tarihten II. Meşrutiyet’e kadar adı geçen sınıflarda edebiyata dair genel bilgileri veren tek ders kitabı olarak okutulmuştur. (Özön 1945: 364) İdadi mekteplerin üçüncü senesinde okutulmak üzere hazırladığı Mükemmel Coğrafya-yı Osmani (1316/1900)de Osmanlı coğrafyasını anlatır. İlm-i Servet isimli bir kitabı vardır. Güneş dergisinde tefrika edilen Bir Sergüzeşt romanındaki istiğrak bahsi ve aşırı santimantalizm Hayaliyun-Hakikiyun tartışmasında Hüseyin Rahmi’nin Tercüman-ı Hakikat’te tefrika edilen İstiğrak-ı Seheri isimli piyesiyle alaya alınacaktır. Roman yayımlanmadan yarıda kalmıştır.

Türk edebiyatında “Ara Nesil (mutavassıtîn)” olarak bilinen yazarlardandır. Edebiyatın farklı türlerinde eserler vermesinin yanı sıra şair ve münşiliğine dikkat çekilmiştir (Bursalı 1338: 300). İlk şiirlerinde Muallim Naci’den etkilenmiş sonraları Recaizade M. Ekrem ve Abdülhak Hamit’in tesiri altında kalmıştır. Şiirlerinin yayımlandığı gazete ve dergilerin Ceride-i Havadis, Tercüman-ı Hakikat, Mürüvvet, Mir’at, Mizan, Sabah, Âsâr, Berk, Envar-ı Zekâ, Gayret, Gülşen, Güneş, Haver, Hazine-i Fünun, İrtika, Maarif, Maarif Risalesi, Malumat, Marifet, Mektep, Muhit, Musavver Fen ve Edep, Mütalaa, Nokta, Pul Mecmuası, Risale-i Hafi, Servet-i Fünun gibi geniş bir koleksiyona yayıldığı düşünülürse XIX. asır matbuatında çıkan edebi içerikli gazete ve dergilerin çoğunda şiirlerinin bulunduğu anlaşılır. Bu koleksiyonun içinde yüz on beş şiiri vardır. Gazete ve dergilerde yer almayan, sadece şiir kitaplarında bulunan on dokuz şiiri yer almaktadır. Şiire çok genç yaşta başlamış, ilk şiiri “Bir Kız” Tercüman-ı Hakikat’te yayımlanmıştır. Şiirlerinde ağırlıklı olarak aşk, hüzün, tabiat, sanat, kahramanlık, tarih ve dini duygu gibi temleri işlemiştir. Şiir ve şair tarifinde aşırı santimantal bir duyarlılığa sahiptir. Bu tariflerin bir kısmı Mai ve Siyah’ta Ahmet Cemil’in ağzından tekrarlanır. Divan edebiyatının tabiata uygun olmadığını ve tabiiyet ve letafetten uzak bulunduğunu söyler (Mehmet Tahir 1313: 47-48). Edebi sanatların gelişigüzel kullanımına karşıdır. Teşbih içeren şiirlerin hakikate uygun olması gerektiği kanaatindedir ve hakikatin hayal ile süslenmesini ister (Mehmet Tahir 1886: 15-16). 1896’da Hasan Asaf’ın “Bürhan-ı Kudret” isimli şiiri etrafında oluşan abes-muktebes tartışmasında kafiye göz için midir yoksa kulak için midir? sorularının tartışıldığı bir ortamda kafiyenin kulak için olduğunun bahse bile konu olamayacak kadar açık olduğunu ifade etmiştir (Mehmet Tahir 1311: 374-376). Edebi bir fikrin ispatı için mutlaka Arap ve Acem edebiyatından delillere ihtiyaç duyar. Dil mevzularını işlerken dönemindeki pek çok yazar gibi dili, edebiyat ve fen sahalarında görülen birçok gelişmenin yegâne vasıtası sayar. Dil konusu üzerindeki dikkatleri özellikle lügat ve kavaid mevzularıyla yakından alakalıdır. (Birinci 2000: 87) Tenkidin Türk edebiyatında henüz bir edebi tür olarak telakki edilmediği bir devirde tenkidin bir eserin başarılı veya başarısız yönlerini ortaya koymak olduğunu ve edebi veya fenni her eserin tenkit edilebileceğini dile getirmiştir. Bu düşünceleriyle de dönemin birçok eleştirmeninin görüşlerine katılmış olur. Basın ve yayınla da ilgilenmiş Envâr-ı Zekâ’da yazıları çıkmıştır. Muallim Naci ile birlikte Hâver dergisinin edebi kısmını hazırlamış ve 1886’da Gayret dergisini çıkarmıştır. Otuz üç sayı devam eden dergide kendi şiirlerinin yanı sıra Namık Kemal, Abdülhak Hamit gibi başka şairlerin şiirlerine de yer vermiştir. Abdülhak Hamit’in “Bir Hüsnün Hüznü”, “Hayde Parktan Geçerken”, Hîçâhîç” ve “Nâ-kâfi” şiirleri ilk defa burada yayımlanmıştır. Dergi, Türk edebiyatı tarihinde Hayaliyun-Hakikiyun Tartışması olarak bilinen tartışmanın da başlamasına sebep olan yayınlar arasındadır. Beşir Fuat’ın Victor Hugo monografisine dair değerlendirmeleri, esere yönelik eleştirileri ve bunu müteakip Gayret’te M.C. imzalı bir manzumeyi yayımlaması tartışmanın seyrini ve üslubunu değiştirmiş başka kişilerin de tartışmaya dâhil olmasına neden olmuştur. Tartışmada zevk-i selim, hüsn-i tabiattan hareket ederek şairlerin teşbih, mecaz ve tasvirleri kullanarak hakikati hayalle süslemelerinin gereğine vurgu yapmıştır. Şairlerin mübalağa kullanımlarına ilişkin eleştirilere cevap verirken kimi mübalağaları şiirden dışlamakla birlikte güzelliği tam anlamıyla ifade edemediği için insanların mübalağaya ihtiyaç duyduklarını söylemiştir (Mehmet Tahir 1886: 115) Bu mevzuda hocası Recaizade M. Ekrem ve Namık Kemal’in mübalağa hakkındaki görüşlerini tekrar ettiği görülmektedir. Bir edebiyat akımı olarak romantizmi savunmuş, hakikatin hayalle süslenmesine taraftar olmuştur. Ancak edebiyattaki fen-şiir, hayal-hakikat tartışmalarından sonra aşırı hayalciliğine rağmen yine de edebiyatta fen ve hakikatin önemini kabul etmiştir. Şiirlerindeki romantik duyuşu şiir ve şair tariflerine de yansıtırken mutlak bir şiir tanımından ziyade şiirin tariflerini çoğaltan santimantal bir duyarlılık geliştirmiştir. Şair ve şiirin istiğrak hallerini önemseyen bu duyuşuyla hayalci bir şair tipinin örneği olarak müstağrak şairler sınıfına dâhil edilebilir. Şiirleriyle Türk şiirinin formunu etkileyecek seviyede bir şair olduğu söylenemese de edebiyat ders kitapları, maarif ve basın yayınla ilgili çalışmaları, edebiyat akımları ve edebi eserlere ilişkin değerlendirme ve eleştirileriyle hatırlanabilecek bir yazardır.

Kaynakça

Birinci, Necat (1988). Menemenlizâde Mehmed Tahir. İstanbul: Kültür ve Turizm Bakanlığı Yay.

Birinci, Necat (2000). Edebiyat Üzerine İncelemeler. İstanbul: Kitabevi Yay.

Bursalı Mehmet Tahir (1338/1922). “Tahir Mehmed Bey Menemenlizâde”. Osmanlı Müellifleri. C. II. İstanbul: Ali Şükrü Matbaası. 300-301.

İnal, İbnülemin Mahmut Kemal (1970). “Tahir”. Son Asır Türk Şairleri. c. IV. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi. 1818-1819.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1303/1887-1888). Elhan. Kostantiniye: Matbaa-yı Ebuzziya.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1303/1888-1889). Yâd-ı Mazi. İstanbul: Cemal Efendi Matbaası.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1311/1895). Âsâr-ı Perişân. İstanbul: İstapan Matbaası.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1313/1897-1898). “Yeni Edebiyat-ı Cedide”. Servet-i Fünun, Nüsha-i Mümtaze. İstanbul: 47-59.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1886). “Victor Hugo”. Gayret. S. 4. İstanbul: 15-16.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1886). “Beşir Fuat Beyefendinin Victor Hugo Ünvanlı Eserlerine Dair Yazdığım Makaleye Mukabil Saadet Gazetesiyle Neşrettikleri Varakaya Cevaptır”. Gayret. S. 29. İstanbul: 113-116.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1311/1895). “Kafiye”. Servet-i Fünun. S. 258. İstanbul: 374-376.

Menemenlizade Mehmet Tahir (1887). “Edebiyatımıza Dair Bir İki Söz”. Mürüvvet, S. 34. İstanbul: 36-38.

Özön, Mustafa Nihad (1945). Son Asır Türk Edebiyatı Tarihi. İstanbul: Milli Eğitim Basımevi.

Uşaklıgil, Halit Ziya (2008). Kırk Yıl. Hzl. Nur Özmel Akın. İstanbul: Özgür Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HALEF NAS
Yayın Tarihi: 09.05.2018
Güncelleme Tarihi: 20.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Takdir-i ElhanMatbaa-i Ebuzziya / Kostantiniye1303/1887Şiir
Yâd-ı MaziCemal Efendi Matbaası / İstanbul1887Şiir
Âsâr-ı Perişân, Kısm-ı Elhan, Cüz 1İstapan Matbaası / İstanbul1311/1895Şiir
Terane-i ZaferBabıali Cad. 25 nolu matbaa / İstanbul1313/1897Şiir
Osmanlı EdebiyatıKaspar Matbaası / İstanbul1898/1899Diğer
Mükemmel Coğrafya-yı OsmaniKaspar Matbaası / İstanbul1316/1900Araştırma

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1Emine Bayındırd. 20 Şubat 1980 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2SÖZDOĞURAN, Hacı Mustafa Çolakd. 1891 - ö. 1949Doğum YeriGörüntüle
3SIDKÎ, Şaband. 1898 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4SÜNBÜLE KADIN, Rukiyed. 1863 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
5Zakir Hadid. 1863 - ö. 1933Doğum YılıGörüntüle
6KÂŞİF, Hafız Mehmed Kâşif Efendid. 1863 - ö. 1921Doğum YılıGörüntüle
7HİLMÎ, Ahmed Muhtar Hilmî Efendid. 1838 - ö. 1903Ölüm YılıGörüntüle
8NÛRÎ, Osman Nûrî Efendi, Selaniklid. 1842 - ö. 1903Ölüm YılıGörüntüle
9GÂNÎ, Seyyid Mehmedd. ? - ö. 1903Ölüm YılıGörüntüle
10Gülümser Çankayad. 20 Kasım 1966 - ö. ?MeslekGörüntüle
11Nusret Merdand. 1948 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Hüseyin Karahand. 1931 - ö. ?MeslekGörüntüle
13Feraizcizade Mehmed Şakird. 1853 - ö. 1911Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Faik Şemsettin Benlioğlud. 1889 - ö. 1949Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15Hüsnü Açıksözd. 1896 - ö. 27 Ağustos 1939Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16KARÂRÎ, Tahird. 1835/1826 - ö. 1915Madde AdıGörüntüle
17TÂHİR EFENDİ, Kadı-zâded. 1751 - ö. 1838Madde AdıGörüntüle
18TAHİRÎ, Tahird. 1861 - ö. 1926Madde AdıGörüntüle