VAHYÎ, Şeyh Mehmed Efendi

(d. Ramazan 1070/Mayıs 1660 - ö. 21 Şaban 1130/20 Temmuz 1718)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmed’dir. Şeyh Seyyid Mehmed Vahyî Efendi olarak tanındı. Babası, Halvetî şeylerinden Balat şeyhi Hasan Nuri Efendi (ö. 1099/1688)’dir. Dedesi Eyüp türbedarı diye bilinen Sünbüliyye Âsitânesi şeyhi Seyyid Mehmed Eyyûbî Efendi’dir (Yılmaz 2007: 80). Hakkında bilgi bulunan kaynaklarda Şeyh Mehmed Efendi’nin doğum tarihi belirtilmemiştir. Fakat Divan’ının British Museum Add. 7934’te kayıtlı yazmasının unvan sayfasında doğum tarihi olarak Ramazan 1070/Mayıs 1660 kaydı bulunmaktadır (Taş 2004: 5-6). Vefeyât (Ekinci 2013: 84)’taki altmış yaşında öldüğüne dair bilgi bu tarihi doğrular niteliktedir. İlköğrenimini babasından aldı ve iyi bir öğrenim gördü. Babasının 21 Muharrem 1100/16 Kasım 1688’de ölmesi üzerine Balat Ferruh Kethüda Tekkesi’ne şeyh (Yılmaz 2007: 80) ve tekkenin yanındaki camie imam oldu. Bir ara Şeyhülharem Tekkesi’nde de şeyhlik yaptı. Şevval 1125/Ekim-Kasım 1713’te Zâkirzâde Şeyh Abdullah Efendi yerine Tophane Kılıç Ali Paşa Camii vaizliğine getirildi. Sonra Zilkâde 1127/Ekim-Kasım 1715’te Arapzâde Hasan Efendi yerine Eyüp Sultan ve Zilhicce 1128/Kasım-Aralık 1716’da Sultan Selim camilerine vaiz olarak atandı. Bu görevde iken 21 Şaban 1130/20 Temmuz 1718’de vefat etti. Cenaze namazı Fatih Camiinde kılındıktan sonra Eğrikapı dışında silahhaneye bitişik kabristandan ileriye doğru giden yol üzerinde babasının yanına gömüldü (Özcan 1989: 432; Mehmed Tahir 2000: 481; Ekinci 2013: 84; Kurnaz, M. Tatçı 2001: 1160; Yılmaz 2007: 81). Vahyî’nin Mustafa, Hüseyin ve Muhammed adlı kardeşleri vardır. Sivasî şeyhlerinden Mehmed Nazmî Efendi’nin kızı ile evlendi ve iki çocukları oldu (Yılmaz 2007: 80-81) Kaynaklarda (Ekinci 2013: 85; Mehmed Tahir: 2000: 481; Akbayar 1996: 534) yalnızca oğlu Feyzullah Efendi (ö. 1142/1730 ) hakkında bilgi bulunmaktadır. Şair olan Feyzullah Efendi, Vahyî’nin yerine şeyhlik makamına oturmuştur. Mehmed Süreyya (Akbayar 1996: 1649)’nın “müfessir, muhaddis, şair ve ilahici” olarak tanıttığı Vahyî Efendi, Mehmed Tahir (2000: 481)’de “nâzımlığı ile meşhur vecd ve hâl sahibi bir zat” olarak yer almıştır. Şeyhî Mehmed Efendi (Özcan 1989: 432)’ye göre ise tuti dilli, tatlı sözlü, hoş-sohbet, muhaddis, müfessir, âlim, âbid, zâhid ve itikadı sağlam bir kişidir. 

Dîvân-ı Vahyî: Şairinin bilinen tek eseridir. Divan’ın biri British Museum Add. 7934’te, diğeri İstanbul Millet Kütüphanesi Ali Emiri Kitaplığı Manzum 492’de kayıtlı bilinen iki yazması vardır (Taş 2004: 241). Divan’daki büyük bölümü na‘t türünde olan 36 kaside bulunmaktadır. III. Ahmed’in damadı Sadrazam Ali Paşa dışında hiçbir devlet büyüğü için kaside yazmayan şairin bu tutumunu tasavvufî kimliğinin bir sonucu olarak değerlendirmek mümkündür. Vahyî’nin divanında devrine ışık tutan musammat şeklinde bir duânâme, mesnevi nazım şeklinde bir muhabbetnâme ve sevgilinin bütün organlarını tavsif eden, gazel nazım biçimiyle kaleme alınmış iki bahr-i tavîl bulunmaktadır. Divanda ayrıca 264 gazel, otuz üç tarih manzumesi, otuz üç lugaz, elli sekiz muamma (ikisi müveşşah tarzında), on üç mukatta‘ (biri Arapça, ikisi Farsça), on musammat, beş metâli‘ yer alır. Divan’da ayrıca iki de mensur mektup yer alır (Taş 2012: 451).Divan üzerinde bir yüksek lisans (Sukan 2005) ve bir de doktora çalışması (Taş 2004) yapılmıştır.

Vahyî'nin Arapça ve Farsça tamlamaların yoğun bulunduğu dili süslü ve külfetlidir. Zaman zaman yalın söyleyişler görülse de dönemin bir üslûp özelliği olarak duyulmamış Arapça ve Farsça kelimeler kullanmıştır. Klasik şiir tarzından sebk-i Hindî’ye geçişin meydana geldiği bir dönemde yaşayan şair şiirlerinde bu arada kalmışlığın izlerini yansıtmaktadır. Vahyî’nin, divanında belli unsurlar dışında tasavvufa ait konulara yer vermediği dikkati çekmektedir. Muhteva bakımından zengin sayılan eser döneminin edebî ve tarihî özelliklerini aydınlatacak bazı bilgiler de içermektedir (Taş 2012: 451).

Kaynakça

Abdülkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü’l-Âsâr Li-Zeyli Zübdetü’l-Eş’âr. Ankara: AKM Yay. 520-521.

Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ Sicill-i Osmanî, C. 5. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay. 1649.

Bursalı Mehmed Tâhir (2000). Osmânlı Müellifleri. C. II. Ankara: Bizim Büro Yay. 481

Cunbur, Müjgân (2007). “Tâib”. Türk Dünyası Ortak Edebiyatı, Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 8. Ankara: AKM Yay. 490-491.

Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safâyî Efendi Tezkire-i Safâyî, İnceleme-Metin-İndeks. Ankara: AKM Yay. 704-706.

Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvânsarâyî-Vefeyât-ı Ayvânsarâyî (İnceleme-Tenkitli Metin). ed. Âdem Ceyhan. İstanbul: Buhara Yay. 84, 85.

İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şu‘arâ Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay. 

İpekten, Halûk, M. İsen, R. Toparlı, N. Okçu, T. Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay. 517.

Kurnaz, Cemâl, M. Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri, C. I-II. Ankara: Bizim Büro Yay. 1160

Müstakîm-zâde Süleyman Sa’deddin Efendi (2000). Mecelletü’n-Nisâb (Tıpkıbasım). Ankara: KB Yay. 435a.

Özcan, Abdulkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi Şakaik-ı Nu’mâniye ve Zeyilleri-Vekâyiü’l-Fudalâ II-III. İstanbul: Çağrı Yay. 432-433.

Sukan, Murat (2005). Seyyid Mehmed Vahyî Divanı’nın Bilimsel Yayını ile Eserin Şekil ve Muhteva Bakımından İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Mimar Sinan Ünv.

Taş, Hakan (2004). Vahyî Divanı ve İncelemesi. C. 1-2. Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Ünv.

Taş, Hakan (2012). “Vahyî”. İslâm Ansiklopedisi. C. 42. İstanbul: TDV Yay. 451-452.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1998). C. 8. “Vahyî Mehmed Efendi (Seyyid)”. İstanbul: Dergâh Yay. 500-501.

Yılmaz, Necdet (2007). Osmanlı Toplumunda Tasavvuf-Sûfîler, Devlet ve Ulemâ. İstanbul: Osmanlı Araştırmaları Vakfı Yay. 80-81.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİK
Yayın Tarihi: 28.02.2014
Güncelleme Tarihi: 23.11.2020

Eserlerinden Örnekler

 Münâcât-ı Bârî ‘Azze Şânuhu

‘Işkun dile hem dem eyle yâ Rab

‘Uşşâkuna mahrem eyle yâ Rab 

Câm-ı mey-i lutfun ile cânı

Mest eyle de bî-gam eyle yâ Rab

Çeşm-i eleme ‘izâr-ı kâmı

Düş eyle de mükrem eyle yâ Rab

Lutfun meyine idüp dili câm

Pür-neş’e vü pür-dem eyle yâ Rab

Kalbümde esâs-ı kâh-ı ‘ışkun

Lutfun gibi muhkem eyle yâ Rab

Esrâr-ı nihân-ı küntü kenzün

Fehmiyle mu‘azzam eyle yâ Rab

Nefs itdi fesâd iddi‘âsın

Fazlun ile mülzem eyle yâ Rab

Her-bâr likâ-yı zât-ı pâkün

Kalbümde musammem eyle yâ Rab

Hem-vâre peyâm-ı vasl-ı zâtun 

Bî-dillere mülhem eyle yâ Rab

Lutf u keremünle ehl-i ‘ışkı

Her-bâr mükerrem eyle yâ Rab

Esrâr-ı tecellî-i cemâle

‘Âşıkları a‘lem eyle yâ Rab

Bu bende de hisse-yâb olsun

İhsânı mu‘ammem eyle yâ Rab 

Pür-zahm güneh durur ten-i zâr

‘Afvun ile merhem eyle yâ Rab

Çok çekdi gam-ı firâkı gönlüm

Şimden-girü hurrem eyle yâ Rab

Gülzâr-ı vas[ı]lda eşk-i çeşmüm

Berg-i güle şeb-nem eyle yâ Rab

Vahyî-i gam-âşnâya lutfun

Her lahza vü her dem eyle yâ Rab

(Taş, Hakan (2004). Vahyî Divanı ve İncelemesi. C. 1-2. Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 244-245.)

 Kasîdeyiçe Der-Vasf-ı Kâğıd-hâne

Sahn-ı Kâgıd-hânedür ehl-i dile cây-ı karâr

Kim komaz nezzâresi âyîne-i dilde gubâr

Bir zemîn-i pâki var neşr olsa tohm-ı hâr eger

Hüsn-i te’sîri ider gülzâr-ı ra‘nâ âşkâr

Bir nesîm-i sâfı var kim dûzaha itse güzer

Cennetâsâ i‘tidâl ile bulurdı iştihâr

Katre-i cûyı eger olsa çekîde Kevsere

Cûş idüp şevkinden eylerdi cihânı hissedâr

Habbezâ cevlangeh-i hûbân-ı pâk- iz‘ân-ı Rûm

Kim sabâ-yı zevki eyler zülf-i hecri târmâr

Serv-kâmetler temâşâgâhıdur olmaz ba‘îd

Reh-güzârında kıyâm itse niçe bâlâ çenâr

Yâ kenâr-ı cûyda ol kasr-ı rûh-efzâ nedür

Bir cüvân-ı al-pûş-i meh-cebîn ü gül- ‘izâr

Seyr iden Yûsuf-likâ gül-pîrehen dil-berlerin

Nice kîtûn-ı Züleyhâyı satup itmez nisâr

Sad hased ol mihr-i baht-âşüfteye kim mâhını

Eyleyüp der-hâle-i âgûş ide zevk-i kenâr

Kasr-ı ra‘nâ sâye-i râhat-nümâ âb u hevâ

Kûh u sahrâ dil-berân-ı pür-vefâ vakt-i bahâr 

Eyleyüp tahrîk tab‘-ı pâk-i i‘câz-âferin

N’ola tarh itsem bu gûne nazm-ı sâf u âbdâr

Nazm-ı pâkün Vahyîyâ bir âb-ı efsûn-mevcdür

Sâye-i vasf-ı kad-i cânândan eyler güzâr

Zabta nutk ile ne hâsıl fahr-i dûr-â-dûrdan

Sen ol şâ‘irsin ki fahr eyler senünle rûzgâr

(Taş, Hakan (2004). Vahyî Divanı ve İncelemesi. C. 1-2. Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 319-320.)

 Be-nâm-ı Ahmed

İsm-i cânân ki harfi çâr olur

Birin ihrâc idince biri kalur 

(Taş, Hakan (2004). Vahyî Divanı ve İncelemesi. C. 1-2. Doktora Tezi. İstanbul: Marmara Ünv. 553.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1TÂ'İB, Osman-zâde Ahmedd. 1659-1660 - ö. 1724Doğum YılıGörüntüle
2EYYÛBd. 1660 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
3BÂHİR, Emrudcu-zâde Halîl Bâhir Efendid. ? - ö. 1718Ölüm YılıGörüntüle
4REŞKÎ, HALİL REŞKÎ EFENDİd. ? - ö. 1718-19Ölüm YılıGörüntüle
5AFÎF, Balcı-zâde Mustafa Efendid. ? - ö. 1718/1719Ölüm YılıGörüntüle
6HALÎMÎ, Selîmd. 1793-94 - ö. 1854MeslekGörüntüle
7SA’ÎD, Babaefendi-zâde Şeyh Mehmed Sa’îd Efendid. ? - ö. 1871MeslekGörüntüle
8HİLMÎ, Mustafa, Bostan-ı Evvel Çelebid. 1553 - ö. 1630MeslekGörüntüle
9ÂSIMÎ, Mehmed Âsımî Efendid. ? - ö. 10 Ekim 1666Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
10Sâmi'î, Zorba (?) Hasan Ağa-zâde Abdülkerîm Efendid. ? - ö. 1684-85Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11SÛZÎ, Ahî-zâde Mahmud Sûzî Efendid. 1574 - ö. Temmuz-Ağustos 1627Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12ALİ DİVANÎ, Ali Kiziroğlud. 01.02.1951 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
13NA'TÎ, Ahmed Hüsameddin Deded. 1839 - ö. 1900Madde AdıGörüntüle
14BATTAL, Battal Dalkılıçd. 1948 - ö. ?Madde AdıGörüntüle