VÂZEH/VÂZIH, Mirza Şefi

(d. 1208-09/1794 - ö. 1269/1852)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Şefi’dir. Şiirlerinde Vâzeh veya Vâzıh mahlasını kullanmıştır. Azerbaycan’ın Gence şehrinde 1208-1209/1794 tarihinde doğmuştur. Babası Gence’de mimarlık ve ustalık yapan Kerbelâyî Sâdık isimli bir kişidir. Babasını erken yaşlarda kaybettiği için onu, Hacı Abdullah adlı bir akrabası himayesine almıştır. Eğitiminin ilk yıllarından başlayarak mektepte Arapça ve Farsçayı öğrenmiş, Hâfız ve Nizâmî’nin şiirlerini okumuştur. Mektepteki hocalarına karşı bazı davranışları hoş karşılanmadığı için mektepten uzaklaştırılmış, eğitimine kendi gayretleri ile devam etmiştir. İlerleyen yıllarda Gence hanı Cevâd Han'ın kızı Puste Hanım'ın yanında onun mülklerini idare etmeye başlamıştır. Bu devlet görevinden dolayı da “mirza” adını almıştır. 1826’daki Rus-İran savaşındaki kargaşa sebebiyle Puste Hanım'ın kardeşi Uğurlu Han ile İran’a gitmiş, bu yıllarda kendini himaye eden Hacı Abdullah vefat etmiştir. Zor yıllar geçiren Vâzeh, Gence’ye dönmüş ve Şah Abbas Camisi yakınında bir medresede hüsn-i hat dersleri vermeye başlamıştır. O, özellikle nestalik yazıda üstat kabul edilmiştir. 1830’lu yıllarda Farsça ve Azerbaycan Türkçesi ile yazdığı şiirleriyle dikkat çekmeye başlamıştır. Gence’de 1832 yılında Mirza Feteli Ahundov onun öğrencisi olmuş ve ondan şiir ve hüsnü hat dersleri almıştır. Bu sırada Vâzeh, Ahundov’a modern eğitim hakkında bazı telkinlerde bulunmuş ve bu sebeple Ahundov, medrese eğitimini yarıda bırakmıştır. Vâzeh, 1840’ta Gence’den Tiflis’e gitmiş ve Ahundov’un da yardımıyla burada şeriat dersleri öğretmeni olarak göreve başlamıştır. Ayrıca Farsça, Azerbaycan Türkçesi ve Doğu edebiyatı derslerini de okutmuştur. Vâzeh, öğretmenlik görevinin yanı sıra Tiflis’te kültür ve sanat hayatının içinde de yer almıştır. 1844 yılında kurduğu ve reisliğini yaptığı Divan-ı Hikmet adlı edebî mecliste, farklı milletlere mensup edebiyatseverlerle şiir sohbetleri yapmıştır. Bu meclise, Tiflis’te yaşayan Türkler, Gürcüler, Ruslar, Ermeniler katılmaktaydı. Hatta o yıllarda Tiflis’te bulunan ve Almanca öğretmenliği yapan Alman seyyahı; Rusça, Farsça ve Azerbaycan Türkçesinde yazılmış şiirleri Almancaya tercüme eden bir araştırmacı olan Friedrich Martin von Bodenstedt (1819-1892) de bu edebî meclisin katılımcıları arasındaydı. Bodenstedt, 1847 yılında Tiflis’ten ayrılıp Almanya’ya dönerken Vâzeh, ona kendi el yazısı ile yazdığı şiirlerin bulunduğu bir şiir kitapçığını hediye etmiştir. Vâzeh, bir ara Gence’de açılan Rus okuluna öğretmen olarak atanmış, 1848 yılında Gence’ye gitmiş, daha sonra 1850 yılında tekrar Tiflis’e dönmüş ve burada bir süre daha öğretmenlik görevine devam etmiştir. 15 Safer 1269/28 Kasım 1852 tarihinde Tiflis’te vefat etmiştir.

Vâzeh’in eserleri arasında, Azerbaycan Türkçesi ile ilgili bir eser olan Kitâb-ı Türkî, Bodenstedt’e hediye ettiği kitapçıkta bulunan Türkçe ve Farsça şiirler ve bir ders kitabı bulunmaktadır. Bu ders kitabı Azerbaycan Türkçesinin öğretimi ile ilgili bir eserdir. Tatarskaya Kherestomatiya Azerbaydjanskogo Nareçiya (Müntehabât) adlı iki bölüm ve bir sözlük kısmından oluşmaktaydı ve 1851 yılında İvan Grigoryev ile birlikte hazırlamıştı. 1851’de Tebriz’de ve 1856’da Tiflis’te basılmış ancak sansürden geçemediği için ders kitabı olarak kullanılmamıştır. 

Vâzeh, şiirlerini daha çok âşıkâne ve rindâne bir tarzda yazmıştır. Şiirlerinde Ömer Hayyam’ın üslubuna yakın bir üslubu yakalamak mümkündür. Zaman zaman hiciv denilebilecek ve satirik özellikler gösteren şiirler de kaleme almıştır. Azerbaycan edebiyatının klasik tarzdan modern tarza geçiş yaptığı dönemin başlarında yer alan bir edebî şahsiyettir. Vâzeh’ten etkilenen diğer şair ve yazarlar, Azerbaycan’da modern edebiyatın örneklerini vermeye başlamışlardır. Bunların başında Mirza Feteli Ahundov gelmektedir. Vâzeh, şiirlerinde bazı insanları hicvetmiştir. Bunların başında, kendi menfaatlerine dinî konuları alet eden mollalar vardır. Onun bu tip insanlara bakış açısının şekillenmesinde, çocukluğunda kendisini himaye etmiş olan Hacı Abdullah adlı akrabasının etkisi olduğu söylenebilir. Çünkü bu kişinin etkisiyle ilerleyen yaşlarında Vâzeh, klasik edebiyattaki zahit tipindeki bu insanlardan uzak durmayı tercih etmiştir. Mirza Şefi Vâzeh’in şiirleri, Bodenstedt’e hediye ettiği şiirlerin, Almancaya tercüme edilmesi ile dünya edebiyatına mal olmuştur. Bodenstedt, bu şiirleri 1850 ve 1851’de yayımlamıştır. Bu şiirlerin yoğun ilgi görmesi üzerine 1873’ten sonra, şiirleri sanki kendisininmiş gibi yayımlamaya devam etmiştir. Azerbaycan edebiyatı tarihi uzmanları, buldukları bazı metinler ile bu şiirlerin aslında Vâzeh’e ait olduğunu ispat etmişlerdir.

Kaynakça

Akpınar, Yavuz (2012). “Vâzıh, Mirza Şefi”. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi. C. 42. İstanbul: TDV Yay. 579.

Muhtaroğlu, Vilayet (1993). “Mirza Şefi Vazeh”. Başlangıcından Günümüze Türkiye Dışındaki Türk Edebiyatları Antolojisi, Azerbaycan Türk Edebiyatı. C. 3. Ankara: KB Yay. 197-199.

Sadıkzade, Firuz (hzl.) (2004). Mirze Şefi Vazeh, Neğmeler. Bakı: Şerg-Gerb. 

Salman, Mümtaz (2005). Mirze Şefi Vazeh. Bakı: Nurlan.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖMER BAYRAM
Yayın Tarihi: 11.02.2015
Güncelleme Tarihi: 28.11.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Ne kadar kim feleğin sâbit ü seyyâresi var

Ol kadar sînede gamzen okunun yâresi var

Değil eflâkde kevkeb görünen çerh-i bülend

Oluban dîde ser-â-pâ sana nezzâresi var

Rûzgârı kara dâim gecesi târ geçer

Her kimin aşkda bir yâr-ı sitem-kâresi var

Nice kan cûşa gelip eylemesin âh u figân

Gönlümün dîde-i giryân gibi fevvâresi var

Ol gazeldir ki bu Vâzeh dedi bir derd ehli

Zâhiren lâle otağında konak kâresi var

Muhammes

Ey nezâket çemeni içre hırâmân Sûseni

Hûbluk kişverinin tahtına sultân Sûseni

Sadağın yayı kaşın sadkası kurbân Sûseni

Bir bakışla yaraşır kim ala yüz cân Sûseni

Bele gitse tez olur dillere destân Sûseni

Harekât ü revişin kıldı sehî serviyi pest

Sünbüle turre-i zülfün şikeni verdi şikest

Lâleyi dâğa salıp rûyun edip bâde-perest

Ey gönül kaş göz arada ne gezersin bele mest

Yokdu vehmin ki ara yerde döke kân Sûseni

Ey melek ebr yüzün gündü mü ya bedr-i tamâm

Kim ki rûyundan olur mest ona bâde harâm

Perdesiz cilvelenip nâz ile ver kadde kıyâm

Küfr-i zülfün dağıtıp mest çıkıp eyle hırâm

Bileler tâ ki nedir küfr ile îmân Sûseni

Bu kad ü kâmetine atlas u hârâ yaraşır

Kaşların kûşesine katlime îmâ yaraşır

Ede ger zinde lebin lafzı Mesîhâ yaraşır

Seni her kim ki sever başına sevdâ yaraşır

Ola ser-geşte vü dîvâne vü hayrân Sûseni

Gün ki her gün çıkar dergehine secde eder

Serv reftâra gelir kılsa kadin bâğa güzer

Gonca ger ağzın ile karşı dura boynun eğer

Küfr-i aşkın yetişip bir yere kim ey kâfer

Deseler Vâzeh’e bühtândı Müsülmân Sûseni

(Sadıkzade, Firuz (hzl.) (2004). Mirze Şefi Vazeh, Neğmeler. Bakı: Şerg-Gerb. 59, 60-61.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SITKI ALİ GARGALULUd. 1904 - ö. 1984Doğum YeriGörüntüle
2KEL BAHŞİ, Annaberdi Aydoğduoğlud. 1850 - ö. 1923Doğum YeriGörüntüle
3ABBASKULU, Abbaskulu Mehemmed Tağıoğlud. 1852 - ö. 1936Doğum YeriGörüntüle
4ÂTIF, Çavuş-zâde Âtıf Ahmed Beyd. 1794 - ö. 1846Doğum YılıGörüntüle
5KUDSÎ, Abbaskulu Ağa Bakıhanovd. 1794 - ö. 1846Doğum YılıGörüntüle
6SERMED, Mehmed Sermed, İstanbullud. 1794 - ö. 1847Doğum YılıGörüntüle
7RESÂ, Mustafâ Maksûd Resâ Efendid. 1800-01 - ö. 1852-53Ölüm YılıGörüntüle
8SÂKIB, Seyyid Mehmed Sâkıb Efendid. 1736 - ö. 1852-54Ölüm YılıGörüntüle
9MUHLİS, Hasırî-zâde Muhlis Efendid. 1815-16 - ö. 1852-53\'ten sonraÖlüm YılıGörüntüle
10Ata Atacanovd. 15 Aralık 1922 - ö. 10 Temmuz 1989MeslekGörüntüle
11Neriman Kulaçd. 1930 - ö. ?MeslekGörüntüle
12Abdullah Turan Uzunlard. 1910 - ö. 8 Ağustos 1959MeslekGörüntüle
13DÎDE, Mirza Nasrullahd. 1797 - ö. 1870Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14SÂLİK, Ordubâdîd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MÜCRİM, Kerîm Vardânîd. ? - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16SÜREYYÂ PAŞA, İstanbullud. 1845 - ö. 1894Madde AdıGörüntüle
17YAHYA EFENDİ, Tekirdağlıd. 1794 - ö. 1855Madde AdıGörüntüle
18CEMÂL-İ HALVETÎd. ? - ö. 1497Madde AdıGörüntüle