VERDÎ, Şeyh Mehmed Kâsım Efendi

(d. 1044/1634-35 - ö. Cemâziyelâhır 1135/Mart-Nisan 1723)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 18. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Hayatına dair bilgiler sınırlıdır. Asıl adı Mehmed Kâsım olup Şeyh Mehmed Kâsım Efendi, Verdî Efendi, Şeyh Mehmed Efendi olarak tanındı. Babasının adı Yakup Efendi’dir. Yakup Efendi, Vefeyât-ı Ayvansarâyî (Ekinci 2013: 144) ve Tuhfe-i Nâilî (Kurnaz, M. Tatcı 2001: 1263)'de Yahya b. Kâsım Eyyûbî olarak kayıtlıdır. 1044/1634-1635’te Bursa’da dünyaya geldi. Bursa’da Çelebi Mehmed Medresesi’nde öğrenim gördükten sonra Ahmet Bey Mahallesi Camii’nde imamlık yaptı. Halvetiyye’nin Mısriyye kolunun kurucusu, mutasavvıf şair olan Şeyh Muhammed-i Mısrî (Niyazî-i Mısrî)’ye bağlandı. Şeyh Mehmed Kasım Efendi çoğunlukla Niyazî-i Mısrî’nin huzurunda bulundu ve yanından ayrılmadı. Bir ara Aksakzâde zaviyesine şeyh oldu. 1134/1721-22’de Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nın davetiyle İstanbul’a gitti (Aşkar 1998: 237). Akbıyık Zâviyesi’nde şeyhlik yaptı ve bu zâviyede şeyh iken Cemâziyelâhır 1135/Mart-Nisan 1723’te vefat etti. Vefat ettiğinde doksan bir yaşındaydı. İstanbul Eyüp’teki Yahyazâde Tekkesi’ne defnedildi (Ekinci 2013: 144). Niyazî-i Mısrî’nin kurduğu Halvetîyye’nin Mısrıyye koluna mensuptur. Şairin hayatına ait diğer bilgilerde olduğu gibi kaynaklarda ailesine dair bir bilgi de bulunmamaktadır. Ancak eserinden (Zöhre 2009: 6) hareketle evlendiği, çocukları olduğu ve çocuklarının ölümüyle derin üzüntüler yaşadığı anlaşılmaktadır.

Verdî Kâsım Efendi’nin bilinen tek eseri Dîvân'ıdır. Dîvân, Ankara Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu’nda 06 Mil Yz A 2589 ve 941 DVD numarası ile kayıtlıdır. Dîvân’da 168 gazel ile Niyâzî Mısrî’nin ölümüne düşülen biri bir beyit ve diğeri de bir mısralık iki tarih bulunmaktadır (Zöhre 2009: 6). Gazellerinin çoğunun konusu dinî ve tasavvufîdir. Allah, melekler, peygamberler, ahiret ile ilgili birtakım unsurlar, ibadet, küfr, şeytan vs. şiirlerinde işlenen başlıca konulardır. Bu konular çeşitli âyet iktibaslarıyla desteklenmiştir. Dîvân üzerine bir yüksek lisans (Zöhre 2009) çalışması yapılmıştır.

Şeyh Mehmed Kâsım Efendi’nin mahlası Verdî’dir.Verdî’nin şiirlerinde klasik edebiyat ile halk edebiyatının şekil ve muhteva özellikleri bir arada görülmektedir. Divan’ında çoğunlukla aruz ölçüsünü kullanmıştır. Bununla birlikte heceyle de şiirler kaleme almıştır. Aruzla yazdığı şiirlerinde birtakım kusurlar olsa da genelde başarılıdır. Mutasavvıf bir şair olan Verdî, şiirlerinde muhtevaya önem vermiş ve bu yüzden redif kullanmaya çaba sarf etmiştir. Klasik şiirin klişelerini ve mecazlarını şiirinde ustalıkla kullanmıştır. Şiirlerinde muhtevayı öne çıkardığı için de özellikle deyimlere ve günlük dilden gelen unsurlara çokça yer vererek sade ve yalın bir söyleyişe ulaşmıştır.

Kaynakça

Aşkar, Mustafa (1998). Niyâzî-i Mısrî ve Tasavvuf Anlayışı. Ankara: KB Yay. 237.

Aşkar, Mustafa (2007). “Niyâzî-i Mısrî”. İslâm Ansiklopedisi. C. 3. İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 166-169.

Ekinci, Ramazan (hzl.) (2013). Hâfız Hüseyin Ayvânsarâyî-Vefeyât-ı Ayvânsarâyî (İnceleme-Tenkitli Metin). İstanbul: Buhara Yay. 144.

Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. I-II. Ankara: Bizim Büro Yay. 1263.

Verdî Kâsım b. Yahyâ b. Kâsım. Dîvân. Ankara Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil Yz A 2589.

Zöhre, Armağan (2009). Verdî Kâsım Divânı, İnceleme-Metin. Yüksek Lisans Tezi. Gaziantep: Gaziantep Üniversitesi. 

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİK
Yayın Tarihi: 27.02.2014
Güncelleme Tarihi: 04.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Künûz-ı lâ-yezâlîden mahabbet eyledi peydâ

Muhammed nûrunu evvel mu‘azzam eyledi peydâ

Temevvücden duhân oldı yedi gökler vücûd buldı

Duhân-ı âteşi anın melekler eyledi peydâ

Ne deryâdır ki mevcine nihâyet yok ‘aceb kârda

Bu kesret yüzini bilin o mevcler eyledi peydâ

Felekler de idüp devri taleb eylediler sırrı

Gelince ‘âleme âdem (hevâyı) eyledi peydâ

Gece izhâr ider encüm güneş ile olur hep güm

Ziyâsından bütün ‘âlem görün ne eyledi peydâ

Gider her gün ulu kârbân necât kasd idüp begim

Kimi kârında ıssılar kimi nakş eyledi peydâ

Tecellînin nihâyâtı bilin yokdur dü ‘âlemde

Anınçün cennet ü nârı mü’ebbet eyledi peydâ

Her esmânın hüneri var ider zuhûr merâtibce

Kimi lutfa olur mazhar kimi kahr eyledi peydâ

Cemâliyle nazar itse celâli nevbetin gözler

Bil imdi bir gül açılsa ne harlar eyledi peydâ

Velîye çün celâl itse cemâlin gözledir özi

Bu iki ismin içinde ‘aceb sun‘eyledi peydâ

Velî insan durur maksûd iki ‘âlemde bil Verdî

Anunçün nev‘-i insânda kemâlin eyledi peydâ

(Zöhre, Armağan (2009). Verdî Kâsım Divânı, İnceleme-Metin. Yüksek Lisans Tezi. Gaziantep: Gaziantep Üniversitesi. 57-58.)

Gönül bir cevher-i pâkdir sakın sanma oldur fânî

Dü ‘âlem ana denk olmaz var imdi anla gör anı

Gönül beş hazretin aslı içinde ‘âlemin resmi

Ne cinsi var ne hod faslı basitdir ‘ilm ü ‘irfânı

Gönül bir gayb-ı mutlakdır hüviyyetde muhakkakdır

Anı nirân-ı heft görse dönerdi cennete şânı

Gönüldür me’men-i furkân ne furkân bil ki Kur’ândır

Kamuya ümm-i sultândır süren oldur bu devrânı

Gönüldür mâye-i Ahmed denilir ana Muhammed

Kamu isme müsemmâdır dürüst fehm it bu ‘irfânı

Yog iken dini vü ‘ukbâ gönül mutlakda kenz ider

Tekâzâ idicek eşyâ çıkardı dürr ü mercânı

Hudâ tılsımın kenzi gönül altındadır Verdî

Açılur sana ol kân olursun kulı kurbânı

(Zöhre, Armağan (2009). Verdî Kâsım Divânı, İnceleme-Metin. Yüksek Lisans Tezi. Gaziantap: Gaziantep Üniversitesi. 167-168.)


Niçe yıllar gören beni ‘acebleyüp deli derdi

Benim gibi deli görse elim öpüp velî derdi

Hudâ derdi velî itdi hayâtımda alup ‘aklum

Kodı kabdan kaba fikrim eşim dostum bu kim derdi

Yere insem kovarlardı göge çıksam sürerlerdi

Gören ‘âkil uşâklara vurun kovun şunu derdi

Ararım matlabı her bâr koma benlik buluna yâr

Erenler benligim alup yitigin sendedir derdi

Yakup sen ben tesekkin gözüm önünde üstâzım

Beni irşâd (itmek) içün bana bak sen de tiz derdi

O sen ben defterin yakup cehennemden halâs oldum

Açıldı cennet-i Hudâ kendüsi (de) gir derdi

Sebak verdi bana âdem didi sende çalap her dem

Hakın gayrı yokdur emânet budur al Verdî

(Zöhre, Armağan (2009). Verdî Kâsım Divânı, İnceleme-Metin. Yüksek Lisans Tezi. Gaziantap: Gaziantep Üniversitesi. 174-175.)



İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1İLÂHÎ-ZÂDE, Ali Efendid. ? - ö. 1618Doğum YeriGörüntüle
2Râşid, Râşid Mehmed Efendid. 1780-81 - ö. 1815-16Doğum YeriGörüntüle
3ÜFTÂDE-ZÂDE, Kutb İbrahim Sadık Efendid. 1581-82 - ö. 29 Ekim 1678Doğum YeriGörüntüle
4İLÂHÎ-ZÂDE, Ali Efendid. ? - ö. 1618Doğum YılıGörüntüle
5Râşid, Râşid Mehmed Efendid. 1780-81 - ö. 1815-16Doğum YılıGörüntüle
6ÜFTÂDE-ZÂDE, Kutb İbrahim Sadık Efendid. 1581-82 - ö. 29 Ekim 1678Doğum YılıGörüntüle
7İLÂHÎ-ZÂDE, Ali Efendid. ? - ö. 1618Ölüm YılıGörüntüle
8Râşid, Râşid Mehmed Efendid. 1780-81 - ö. 1815-16Ölüm YılıGörüntüle
9ÜFTÂDE-ZÂDE, Kutb İbrahim Sadık Efendid. 1581-82 - ö. 29 Ekim 1678Ölüm YılıGörüntüle
10İLÂHÎ-ZÂDE, Ali Efendid. ? - ö. 1618MeslekGörüntüle
11Râşid, Râşid Mehmed Efendid. 1780-81 - ö. 1815-16MeslekGörüntüle
12ÜFTÂDE-ZÂDE, Kutb İbrahim Sadık Efendid. 1581-82 - ö. 29 Ekim 1678MeslekGörüntüle
13İLÂHÎ-ZÂDE, Ali Efendid. ? - ö. 1618Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14Râşid, Râşid Mehmed Efendid. 1780-81 - ö. 1815-16Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15ÜFTÂDE-ZÂDE, Kutb İbrahim Sadık Efendid. 1581-82 - ö. 29 Ekim 1678Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16İLÂHÎ-ZÂDE, Ali Efendid. ? - ö. 1618Madde AdıGörüntüle
17Râşid, Râşid Mehmed Efendid. 1780-81 - ö. 1815-16Madde AdıGörüntüle
18ÜFTÂDE-ZÂDE, Kutb İbrahim Sadık Efendid. 1581-82 - ö. 29 Ekim 1678Madde AdıGörüntüle