Madde Detay
YÂVER, Yâver Efendi
(d. ?/? - ö. ?/19. yy.)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Trabzon’da doğdu. Asıl adı Yaver Efendi’dir. İstanbul’a geldi. Bir süre Divan-ı Hümayun kalemine devam etti. Bazı vezirlere divan kâtipliği yaptı. Uzun süre bazı yerlerin tahrirat kâtipliğinde bulundu. Hacegân sınıfına dâhil oldu. Daha sonra Yanya tahrirat kâtipliğine atandı. Sultan Abdülmecîd devrinde (1839-1861) vefat etti. Kaplan Üstüner'e göre Enderunlu Hasan Yâver ile karıştırıldığı olmuştur. Fakat ikisi farklı şairdir (2010: 1-2).
Eserlerine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Fatîn bir manzumesini örnek olarak verdikten sonra “Haylice eş‘âr u güftârı vardır.” demektedir (1271: 455-456).
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1996). Mehmed Süreyyâ Sicill-i Osmanî. C. 5. İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yay.
Fatîn Dâvud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul.
İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
Kurnaz, Cemâl ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmed Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî - Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C.II. Ankara: Bizim Büro Yay.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1998). “Yâver Hasan Efendi”. C. 8. İstanbul: Dergâh Yay. 567.
Ünver, Niyazi (2007). “Yaver”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 8. Ankara: AKM Yay. 591.
Üstüner, Kaplan (2010). Enderunlu Hasan Yâver-Divan [İnceleme-Metin-Çeviri-Dizin]. Şanlıurfa: http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/Eklenti/10608,enderunlu-hasan-yaver-divanipdf.pdf?0 [erişim tarihi: 25.06.2014]
Yüksel, Murat (1993). Geçmişten Günümüze Trabzon Şairleri (Osmanlı Dönemi). C. 1. Trabzon: Yunus Dergisi Yay. 65-66.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİKYayın Tarihi: 28.06.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel-i Musanna‘ San‘at-ı Kalb-i Lafza
Ey rûyı verd-i hande-i gülzâr-ı zîb-edâ
Âdâb-ı nâz-ı mevhibe olmak gerek sana
Eksik olur mu sîh-i firâkında bâr-ı derd
Deryâ ki derd-i hecrine kes bulmadı devâ
Od yakdı cângâhına uşşâkın ey dirîg
Gayr-i vedâd-ı hûbda yokdur dilâ bekâ
İkbâl dûn u baht denî tâli‘im yaman
Nâmım Utârid ansa yanar encüm-i semâ
Emsem lebini aynıma gelmez şarâb-ı huld
Dil-haste şübhe var mı bulur dil-berâ şifâ
İfşâ eder mi sırr-ı dehânın bilen hazîn
Ney zâr ederse zârını eyler mi rû-nümâ
Amân amân çarha inanmakda var mı sûd
Dûş-ı felekde gördü mü kes hâliyâ vefâ
Efvâha düşdü gerdiş-i nâvengin ey felek
Gel fârig ol ki gayri gamın oldu hem-kazâ
Ufk-ı merâma mihr-i emel varsa an-karîb
Bî-reybdir husûle gelir kâm-ı âşinâ
İnşâ olurdu bin gazel ol şûh-ı bâ-ferâh
Harf-i visâli gelse firâk üzre câ-be-câ
Aç bâr-ı cevri hecr günü kim çeker müdâm
Mâdâm ki âşıkâne ola derd u gam revâ
Urmaz mı âh o hûb cigergâha dâg-ı zehr
Reh-zen nigâhı tîg-zeni eyler iddi‘â
A‘dâyı gerçi redd edemez ol melek-reviş
Şûride kânı aynına almaz o dil-rübâ
Ebr-i le’îm-i zulmü yakar âh-ı sûz-nâk
Kânûn-ı gamda bir nefesim eylemem hebâ
Ebhem olaydı râz-ı derûn gibi ukdede
Hüdhüd olur mu nâme ile âzim-i sabâ
Ebsem ruhunda nakl-ı safâ vardır âdeme
Hem-dem olaydı bâri bu şeb bezmde dilâ
Elde bulundu gayret-i irfân olur revây
Yâver bize degildir emel şöhret ü riyâ
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 455-456.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 28.06.2014Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel-i Musanna‘ San‘at-ı Kalb-i Lafza
Ey rûyı verd-i hande-i gülzâr-ı zîb-edâ
Âdâb-ı nâz-ı mevhibe olmak gerek sana
Eksik olur mu sîh-i firâkında bâr-ı derd
Deryâ ki derd-i hecrine kes bulmadı devâ
Od yakdı cângâhına uşşâkın ey dirîg
Gayr-i vedâd-ı hûbda yokdur dilâ bekâ
İkbâl dûn u baht denî tâli‘im yaman
Nâmım Utârid ansa yanar encüm-i semâ
Emsem lebini aynıma gelmez şarâb-ı huld
Dil-haste şübhe var mı bulur dil-berâ şifâ
İfşâ eder mi sırr-ı dehânın bilen hazîn
Ney zâr ederse zârını eyler mi rû-nümâ
Amân amân çarha inanmakda var mı sûd
Dûş-ı felekde gördü mü kes hâliyâ vefâ
Efvâha düşdü gerdiş-i nâvengin ey felek
Gel fârig ol ki gayri gamın oldu hem-kazâ
Ufk-ı merâma mihr-i emel varsa an-karîb
Bî-reybdir husûle gelir kâm-ı âşinâ
İnşâ olurdu bin gazel ol şûh-ı bâ-ferâh
Harf-i visâli gelse firâk üzre câ-be-câ
Aç bâr-ı cevri hecr günü kim çeker müdâm
Mâdâm ki âşıkâne ola derd u gam revâ
Urmaz mı âh o hûb cigergâha dâg-ı zehr
Reh-zen nigâhı tîg-zeni eyler iddi‘â
A‘dâyı gerçi redd edemez ol melek-reviş
Şûride kânı aynına almaz o dil-rübâ
Ebr-i le’îm-i zulmü yakar âh-ı sûz-nâk
Kânûn-ı gamda bir nefesim eylemem hebâ
Ebhem olaydı râz-ı derûn gibi ukdede
Hüdhüd olur mu nâme ile âzim-i sabâ
Ebsem ruhunda nakl-ı safâ vardır âdeme
Hem-dem olaydı bâri bu şeb bezmde dilâ
Elde bulundu gayret-i irfân olur revây
Yâver bize degildir emel şöhret ü riyâ
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 455-456.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 29.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel-i Musanna‘ San‘at-ı Kalb-i Lafza
Ey rûyı verd-i hande-i gülzâr-ı zîb-edâ
Âdâb-ı nâz-ı mevhibe olmak gerek sana
Eksik olur mu sîh-i firâkında bâr-ı derd
Deryâ ki derd-i hecrine kes bulmadı devâ
Od yakdı cângâhına uşşâkın ey dirîg
Gayr-i vedâd-ı hûbda yokdur dilâ bekâ
İkbâl dûn u baht denî tâli‘im yaman
Nâmım Utârid ansa yanar encüm-i semâ
Emsem lebini aynıma gelmez şarâb-ı huld
Dil-haste şübhe var mı bulur dil-berâ şifâ
İfşâ eder mi sırr-ı dehânın bilen hazîn
Ney zâr ederse zârını eyler mi rû-nümâ
Amân amân çarha inanmakda var mı sûd
Dûş-ı felekde gördü mü kes hâliyâ vefâ
Efvâha düşdü gerdiş-i nâvengin ey felek
Gel fârig ol ki gayri gamın oldu hem-kazâ
Ufk-ı merâma mihr-i emel varsa an-karîb
Bî-reybdir husûle gelir kâm-ı âşinâ
İnşâ olurdu bin gazel ol şûh-ı bâ-ferâh
Harf-i visâli gelse firâk üzre câ-be-câ
Aç bâr-ı cevri hecr günü kim çeker müdâm
Mâdâm ki âşıkâne ola derd u gam revâ
Urmaz mı âh o hûb cigergâha dâg-ı zehr
Reh-zen nigâhı tîg-zeni eyler iddi‘â
A‘dâyı gerçi redd edemez ol melek-reviş
Şûride kânı aynına almaz o dil-rübâ
Ebr-i le’îm-i zulmü yakar âh-ı sûz-nâk
Kânûn-ı gamda bir nefesim eylemem hebâ
Ebhem olaydı râz-ı derûn gibi ukdede
Hüdhüd olur mu nâme ile âzim-i sabâ
Ebsem ruhunda nakl-ı safâ vardır âdeme
Hem-dem olaydı bâri bu şeb bezmde dilâ
Elde bulundu gayret-i irfân olur revây
Yâver bize degildir emel şöhret ü riyâ
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 455-456.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel-i Musanna‘ San‘at-ı Kalb-i Lafza
Ey rûyı verd-i hande-i gülzâr-ı zîb-edâ
Âdâb-ı nâz-ı mevhibe olmak gerek sana
Eksik olur mu sîh-i firâkında bâr-ı derd
Deryâ ki derd-i hecrine kes bulmadı devâ
Od yakdı cângâhına uşşâkın ey dirîg
Gayr-i vedâd-ı hûbda yokdur dilâ bekâ
İkbâl dûn u baht denî tâli‘im yaman
Nâmım Utârid ansa yanar encüm-i semâ
Emsem lebini aynıma gelmez şarâb-ı huld
Dil-haste şübhe var mı bulur dil-berâ şifâ
İfşâ eder mi sırr-ı dehânın bilen hazîn
Ney zâr ederse zârını eyler mi rû-nümâ
Amân amân çarha inanmakda var mı sûd
Dûş-ı felekde gördü mü kes hâliyâ vefâ
Efvâha düşdü gerdiş-i nâvengin ey felek
Gel fârig ol ki gayri gamın oldu hem-kazâ
Ufk-ı merâma mihr-i emel varsa an-karîb
Bî-reybdir husûle gelir kâm-ı âşinâ
İnşâ olurdu bin gazel ol şûh-ı bâ-ferâh
Harf-i visâli gelse firâk üzre câ-be-câ
Aç bâr-ı cevri hecr günü kim çeker müdâm
Mâdâm ki âşıkâne ola derd u gam revâ
Urmaz mı âh o hûb cigergâha dâg-ı zehr
Reh-zen nigâhı tîg-zeni eyler iddi‘â
A‘dâyı gerçi redd edemez ol melek-reviş
Şûride kânı aynına almaz o dil-rübâ
Ebr-i le’îm-i zulmü yakar âh-ı sûz-nâk
Kânûn-ı gamda bir nefesim eylemem hebâ
Ebhem olaydı râz-ı derûn gibi ukdede
Hüdhüd olur mu nâme ile âzim-i sabâ
Ebsem ruhunda nakl-ı safâ vardır âdeme
Hem-dem olaydı bâri bu şeb bezmde dilâ
Elde bulundu gayret-i irfân olur revây
Yâver bize degildir emel şöhret ü riyâ
(Fatin Davud (1271). Tezkire-i Hâtimetü’l-Eş'âr. İstanbul. 455-456.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | KAYA/MANİOĞLU, Hasan Kaya Manioğlu | d. 1920 - ö. 1982 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | RÜŞDÎ | d. ? - ö. 1895-96\'da hayatta | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | MUSTAFA TANRIVERDİ | d. 1939 - ö. 2012 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | KAYA/MANİOĞLU, Hasan Kaya Manioğlu | d. 1920 - ö. 1982 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | RÜŞDÎ | d. ? - ö. 1895-96\'da hayatta | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | MUSTAFA TANRIVERDİ | d. 1939 - ö. 2012 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | KAYA/MANİOĞLU, Hasan Kaya Manioğlu | d. 1920 - ö. 1982 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | RÜŞDÎ | d. ? - ö. 1895-96\'da hayatta | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | MUSTAFA TANRIVERDİ | d. 1939 - ö. 2012 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | KAYA/MANİOĞLU, Hasan Kaya Manioğlu | d. 1920 - ö. 1982 | Meslek | Görüntüle |
11 | RÜŞDÎ | d. ? - ö. 1895-96\'da hayatta | Meslek | Görüntüle |
12 | MUSTAFA TANRIVERDİ | d. 1939 - ö. 2012 | Meslek | Görüntüle |
13 | KAYA/MANİOĞLU, Hasan Kaya Manioğlu | d. 1920 - ö. 1982 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | RÜŞDÎ | d. ? - ö. 1895-96\'da hayatta | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | MUSTAFA TANRIVERDİ | d. 1939 - ö. 2012 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | KAYA/MANİOĞLU, Hasan Kaya Manioğlu | d. 1920 - ö. 1982 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | RÜŞDÎ | d. ? - ö. 1895-96\'da hayatta | Madde Adı | Görüntüle |
18 | MUSTAFA TANRIVERDİ | d. 1939 - ö. 2012 | Madde Adı | Görüntüle |