AVNÎ, Trabzonlu Kara Osmân Avni Efendi

(d. ?/? - ö. 1309/1892)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 19. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Giresun’un Görele ilçesine bağlı Haydarî (Haydarlı) köyünde doğdu. Adı Osman’dır. Karaosman oğulları ailesindendi. Trabzonlu Kara Osman Avnî Efendi olarak tanındı. Dîvânçe'sindeki “Unvan-ı Nazm” adlı manzumesinde belirtildiğine göre annesinin adının Zehra, babasının adı da muhtemelen Hasan idi. Öğrenim durumu hakkında edinebildiğimiz tek bilgi yine eserindeki manzumelerden hareketledir. Osman Avnî Efendi, Dîvânçe'sinde ümmî olduğunu ifade etmektedir. Fakat bir manzumesinde Gümülcineli, son devir Osmanlı âlimi, kazasker, huzur dersi mukarriri, Dersiam Ahmet Âsım Efendi’den dinî dersler aldığını bildirmektedir. Bu durumda Osman Avnî Efendi’nin ümmiliği dinî bir çevrede bulunması ve Dersiam Ahmet Âsım Efendi’den dinî dersler almış olması hasebiyle gerçek olabileceği gibi, Hz. Muhammed’e karşı beslemiş olduğu derin sevginin ve duymuş olduğu saygının bir gereği de olabilir. Eserindeki “Lisân-ı aheri bilmem dilimce söyledim destân” mısraından Türkçeden başka dil bilmediği anlaşılmaktadır. Eserinde Avnî mahlasını Nakşî’den birinin verdiğini söylemesinden Nakşî olduğu anlaşılmaktadır. Osman Avnî Efendi, Aydın iline gidip Sığacık Kalesi'ne yerleşti. Fakat burada ne işle uğraştığı bilinmemektedir. Ahmet Asım Efendi’den ders almış olması bir ara İstanbul’a da gelmiş olabileceğini düşündürmektedir. 1309/1892’de vefat etti. Vefat ettiğinde muhtemelen ellili yaşlarda idi.

Eserleri şunlardır: 

1. Dîvân-ı Avnî: Osman Avnî’nin, kendisinin de ifade ettiği gibi, ikisi bir arada bulunan bir Dîvân'ı vardır; ama bunlara Dîvân yerine Dîvânçe demek daha doğru olacaktır. Bu Dîvânçe'lerden birincisi yirmi dört sayfadan ibaret olup yirmi dokuz manzumeden meydana gelmiştir. Bu manzumelerden, sekizi gazeldir. Diğerleri ise yine gazel kafiyesi ve aruz vezni ile kaleme alınmış Halk edebiyatı nazım şekillerindendir. Bunların yedisi kalenderî, sekizi semaî ve altısı da divandır. Dîvânçe 1290/1873-1874 tarihlidir.

2. Dîvânçe: İkinci Dîvânçe, gazel kafiyesi ile beş beyitten oluşan ve Dersiam Ahmet Asım Efendi övgüsünde yazılan manzum bir dibace ile başlamaktadır. Sonra “Dîvân-ı Avnî” ibaresi ile diğer manzumelere geçilir. Bu Dîvânçe ise 18 gazel, gazel kafiyesi ile yazılmış 12 semaî, Hz. Peygamber övgüsünde kaside nazım şekliyle yazılmış bir na't ve biri “Unvan-ı Nazm” başlıklı olmak üzere 2 mesneviden oluşmaktadır. Bu şiirlerin konusu dinî-tasavvufidir.

Dîvân’ın, tam ve her iki Dîvânçe'yi de kapsayan nüshası, İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi Nadir Eserler Bölümü numara 679’da kayıtlıdır. 48 sayfadan oluşan bu Dîvân'ın sonunda “Trabzonlu Osman Avnî Efendi’nin eş‘ârı olup Asâkir-i Şâhâne Serçavuşlarından Rüşdî Efendi’nin ma'rifetiyle tab‘ u temsil kılınmıştır. 14 Haziran Sene 1303” ibaresi bulunmaktadır. Dîvân’ın tespit edebildiğimiz diğer bir nüshası Atatürk Üniversitesi Kütüphanesi numara T. 811.219’da kayıtlıdır ve bu nüshada 1290 tarihli Dîvânçe yer almaktadır. Dîvân üzerinde bir yüksek lisans (Ülker 2006) tezi yapılmıştır.

Avnî’nin şiirlerinde konu olarak aşk bahsi önemli bir yer tutmaktadır. Şiirlerini iki döneme ayıran şair, ilk devre şiirlerini mecazi, ikinci devre şiirlerini de hakiki olarak nitelendirmektedir. 1290 tarihli birinci Dîvânçe'sindeki şiirlerdeki aşk temine baktığımızda çoklukla mecazi/dünyevi bir aşkın konu edildiği, 1300 tarihli Dîvânçe'sinde ise aşkın tasavvufi örüntüde ele alındığı görülmektedir. Avnî’nin şiirlerinde kullandığı mazmunlar ve benzetmeler de klasik şiir geleneğine uygun bir özellik gösterir; fakat divan şiirine yeni bir anlayış, yeni bir söyleyiş getirdiği söylenemez. Şiirlerini, halk Türkçesi ile söylemiştir. Dîvân’ın tamamına bakıldığında Farsça terkipler, divan şiiri geleneği yüzyıllara göre değerlendirildiğinde, yok denecek kadar azdır. Aruzu Türkçe mısralar üzerinde tatbik etmeye çaba sarf etmiş, zaman zaman da kusursuz kullanmıştır.

Kaynakça

Cunbur, Müjgan (hzl.) (1999). İbnü'l-Emin Mahmud Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri. C. 1. Ankara: AKM Yay.

Engin, Nihat (1989). “Ahmed Asım Efendi, Gümülcineli”. İslâm Ansiklopedisi. C. 2. Ankara: Türkiye Diyanet Vakfı Yay. 44-45.

Kesik, Beyhan (2008). “Göreleli Bir Divan Şairi: Osman Avnî”. Giresun ve Doğu Karadeniz Sosyal Bilimler Sempozyumu. Bildiriler. C. II. ed. Gazanfer İltar. Giresun: Giresun Belediyesi Yay. 599-610.

Kutlar, Fatma Sabiha (2005). “XIX. Yüzyıl Şairi Trabzonlu Avnî ve Divan’ları-I”, Türkbilig: Türkoloji Araştırmaları. (9): 113-131.

Meydan Larousse Büyük Lugat ve Ansiklopedi (1969). “Trabzonlu Osman Avnî (Karaosman)”. C. 1. İstanbul: Meydan Yayınevi. 886.

Sungurhan Eyduran, Aysun, H. Duran (2002). “Avnî”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 2. Ankara: AKM Yay. 44.

Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi (1977).“Avnî (Trabzonlu)”. C. 1. İstanbul: Dergâh Yay. 231.

Ülker, Selma (2006). Trabzonlu Avni Divanı İnceleme-Transkripsiyonlu Metin-Sözlük. Yüksek Lisans Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi.

Yüksel, Murat (1993). Geçmişten Günümüze Trabzon Şairleri (Osmanlı Dönemi). C. 1. Trabzon: Yunus Dergisi Yay.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: PROF. DR. BEYHAN KESİK
Yayın Tarihi: 25.05.2014
Güncelleme Tarihi: 14.12.2020

Eserlerinden Örnekler

Gazel

Ey dilâ ‘aşkın şarâbın nûş iden olmaz ferâh

‘Aşk ile deryâ misâli cûş iden olmaz ferâh

 

Ol güzeller şâhının esrârına vâkıf olup

Hem bu sırrı gûşına mengûş iden olmaz ferâh

 

Çün bu esrârı bilenler ‘âşıkı ta‘n eylemez

‘Aşk meyiyle özini ser-hôş iden olmaz ferâh

 

Derd-mend-i dil-figârın hâlini bilmez ‘adû

Dost bilür kim kendini hâmûş iden olmaz ferâh

 

Evvelâ Mecnûn ile Leylâya bak da ‘ibret al

Bunların gâhîce hâlin gûş iden olmaz ferâh

 

Ba‘dezâ Şîrîn ile Ferhâd gör kim n’oldılar

Anların da cevrini saguş iden olmaz ferâh

 

Yâs u mâtem günleridir karalar gey ‘Avniyâ

Ayrılık derdine kendin dûş iden olmaz ferâh

 

Gazel

Yâ Muhammed kıl şefâ‘at cürmüm oldı bî-hisâb

Senden olmazsa ‘inâyet kime idem ben hıtâb

 

“Rahmeten li’l-‘âlemîn” nazmı gelüpdür şânına

Anı ikrâr eyleyenler oldılar ‘âl-i cenâb

 

Serviler baş indirir serv-i hırâmânın görüp

Tûtîler devrân ider çevrende misl-i âsiyâb

 

Enbiyânın rehberisin kâ’inâtın serveri

Nûr-ı vechinden alındı mâh [u] ahter âfitâb

 

İns ü cinn sultânı sensin cümlesi kuldur sana

Nûr-ı cismin şu‘lesidir gicelerde mâh-tâb

 

Ey dilâ yanmaz mısın ol Mustafâ’nın ‘aşkına

Cümle yandı sende yak bu cism ü cânı kıl kebâb

 

‘Avniyâ “sallu ‘aleyhi” emri geldi nâmına

Kıl ‘inâyat kevserinden içmek istersen şarâb

(Ülker, Selma (2006). Trabzonlu Avni Divanı İnceleme-Transkripsiyonlu Metin-Sözlük. Yüksek Lisans Tezi. Sakarya: Sakarya Üniversitesi. 47-48, 79.)


İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1İSMAİL, İsmail Zihnid. 1939 - ö. -Doğum YeriGörüntüle
2SÜLEYMAN SIRRI AYGÜNd. 1876 - ö. 12.04.1948Doğum YeriGörüntüle
3Murat Urazd. 14 Eylül 1892 (1894) - ö. 10 Aralık 1981Doğum YeriGörüntüle
4İSMAİL, İsmail Zihnid. 1939 - ö. -Doğum YılıGörüntüle
5SÜLEYMAN SIRRI AYGÜNd. 1876 - ö. 12.04.1948Doğum YılıGörüntüle
6Murat Urazd. 14 Eylül 1892 (1894) - ö. 10 Aralık 1981Doğum YılıGörüntüle
7İSMAİL, İsmail Zihnid. 1939 - ö. -Ölüm YılıGörüntüle
8SÜLEYMAN SIRRI AYGÜNd. 1876 - ö. 12.04.1948Ölüm YılıGörüntüle
9Murat Urazd. 14 Eylül 1892 (1894) - ö. 10 Aralık 1981Ölüm YılıGörüntüle
10İSMAİL, İsmail Zihnid. 1939 - ö. -Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11SÜLEYMAN SIRRI AYGÜNd. 1876 - ö. 12.04.1948Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Murat Urazd. 14 Eylül 1892 (1894) - ö. 10 Aralık 1981Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13İSMAİL, İsmail Zihnid. 1939 - ö. -Madde AdıGörüntüle
14SÜLEYMAN SIRRI AYGÜNd. 1876 - ö. 12.04.1948Madde AdıGörüntüle
15Murat Urazd. 14 Eylül 1892 (1894) - ö. 10 Aralık 1981Madde AdıGörüntüle