AZİZ ŞEHNAZÎ, Aziz Ramiş

(d. 1929 / ö. 01.07.1995)
?
(Âşık / 20. Yüzyıl / Azeri)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Aziz Ramiş, 1929’da Azerbaycan Gence’de doğmuştur. Beşinci sınıfa kadar burada eğitim gören âşığın mahlası Aziz Şehnazî’dir (Feyzullahî Vahid 1990: 29; Şeyda 2008: 6; Kafkasyalı 2009: 84). Âşık Aziz Şehnazî’nin babası Musa, 15-16 yaşlarındayken Şeyh Muhammet Hıyabanî’nin başkanlığında Tebriz’de kurulan Azerbaycan Demokratik Hükümeti’nin, diğer adıyla Azadistan Devleti’nin, Şah güçleri tarafından yıkılmasından sonra ülkede Şah fanatikleri tarafından sürdürülen terör ve zulümden kurtulmak için birçok İran Türkü gibi Eher’den Gence’ye göç etmek zorunda kalır. Aziz Şehnazî de bu sebeple Gence’de dünyaya gelir (Feyzullahî Vahid 1990: 29; Kafkasyalı 2009: 84). Moskova hükûmeti, İran’dan Azerbaycan’a yerleşen göçmenleri İran’a iade etme kararı alınca Aziz’in ailesi de 1938'de Gence’den, ata yurdu olan İran’ın Eher şehrine yerleşir. Âşık Aziz Şehnazî de bu sebeple eğitimine Eher’de, “Molla Mirza İbrahim Mektebi”nde devam etmeye başlar: Ancak beş yıl sonra buradan da “Mezra-yi Cihangir” kasabasına göç edince Âşık Şehnazî’nin çocukluğu dolaşmakla geçer (Feyzullahî Vahid 1990: 29; Kafkasyalı 2009: 84). Eher’de bir süre tarımla uğraşan Âşık Aziz Şehnazî, küçük yaşlardan beri istediği âşıklık eğitimine başlamaya karar verir. İlk saz derslerini “Mezra-yi Cihangir” kasabasında Abdül Sultanî’den alan Âşık Aziz, daha sonra eğitimine Meşkin’in Hisarkent kasabasında yaşayan büyük üstat Âşık Esed’in yanında devam eder ve iki yıllık eğitimin ardından 16-17 yaşlarında âşıklığa başlar (Feyzullahî Vahid 1990: 29; Kafkasyalı 2009: 84). Ancak 1969'da yaşadığı bölgedeki Şah güçlerinin baskısından dolayı bu kez de Tebriz’e göç etmek zorunda kalan Âşık Aziz Şehnazî, ölene dek burada meskûn olacaktır (Feyzullahî Vahid 1990: 29). Aziz Şehnazî, 1 Temmuz 1995’te Tebriz Behmen Hastanesi’nde vefat etmiştir (Şeyda 2008: 7).

Âşık şiirinin hemen hemen her türünde yarattığı şiirlerini sadece Türkçe yazan Şehnazî, hayatında iki olayın şiirlerinde etkili olduğunu söyler. Bunların ilki, uzun süre gurbette yaşaması, diğeri ise ulaşılmaz bir aşka yakalanmasıdır (Kafkasyalı 2009: 84). Şiirlerinde bireysel ve toplumsal konulara yer veren Âşık Aziz Şehnazî, muhayyilesinde kurduğu ideal insanın; nasıl olması gerektiği, olumlu ya da olumsuz özelliklerini sıralar ya da bu insanın yapması gerekenleri dile getirir (Kafkasyalı 2007: 231; Özdamar 2014: 210). Âşığa göre bu ideal insan tipinin yetişmesi için dünyada var olan tüm kötülüklerin ortadan kaldırılması gerekir. Böyle bir gücün eline geçmesi durumunda neler yapabileceğini bir diğer şiirinde anlatır; “Yaradan verseydi mene ihtiyar/ Tikanın ömrünü güle verirdim” (Alirıza 1990: 7). Âşık Aziz Şehnazî’nin şiirlerinde karşımıza çıkan bir diğer husus da onun atasözü ve deyimleri sıklıkla kullanmasıdır. “Kırmızı” redifli şirinde; "Kısas kalmaz kıyamete, ataların sözü var/ Bu kısası senden alar bir gün dövran kırmızı” mısralarında görüldüğü gibi atasözlerini şiirinde ustalıkla kullanır (Alirıza 1990: 7).

Âşık Aziz Şehnazî’nin; Âşık Hüseyin Saî, Âşık Cengiz Biriya ve Âşık Yedullah Eyvezpur ile atışması vardır (Abbasi vd. 2013: 342; 365; Özdamar 2014: 79-80). Bu atışmaların biri olan Âşık Yedullah Eyvezpur ile yaptığı atışmada Muhsin Deryabâr hakemlik yapar ve atışmanın sonucunda galip gelenin, diğerinden yüklü miktarda para ile sazını alacağı söylenir. Atışmaya başlayan Şehnazî’nin; “Seni düşmen gurub salıb meydana/ Gayıt (geri dönmek) düşme kec hiyale Yedullah/ Har olarsan ömrün geder garate (mahvolmak)/ Başın düşer galmagala (dert) Yedullah” mısralarına Yedullah; “Men nadan deyilem uyam fellere (kötü eylem)/ Bir el anasıyam her yana Eziz/ Esirgeme her ne gelirse elinnen/ Bismillah girirem meydana Eziz” diye karşılık verir. Bu atışma, 12 saat sürdükten sonra ertelenir, sonrasında ise devam ettirilmez (Özdamar 2014: 79-80).

Diğer âşıklar dışında kendisinin yarattığı şiirlerde iki unsurun karşılıklı konuşturulduğu atışmalar da vardır. Bunlar arasında; “Nefs ile Marifetin Deyişmesi” ve “Yer ile Göğün Deyişmesi” sayılabilir (Şehnazî 2008: 262-265; 266-270). Günümüz Tebriz âşıkları arasında; Âşık Hüseyin Saî, Âşık Hasan İskenderî, Âşık Cafer Hakpur, Âşık Beyazali Haydarî, Âşık Oruc Nacivend, Âşık Beytullah Mehemmedî, Feridun Hudayî, Âşık Zeki Türkedârî, Âşık Mahmut Cihangirî, Âşık Nusret Rızayî, Âşık Mehbup Asgerî, Âşık Ali Bayramî, Âşık Hüseyin Alizade, Âşık Ersalan Zariî, Âşık Ali Mukadem, Âşık Hafız Purhasan, Âşık Abbas Hazretî, Âşık Mehemmed Emuyî, Âşık Sehavet Mehemmedî, Âşık Evez İbadpur, Âşık İsmail Kamberî gibi birçok âşığa ustalık yapan Âşık Aziz Şehnazî, Tebriz’de kasetlere kaydettirdiği şiir ve destanlarla öldükten sonra da günümüzde yetişen çıraklara da ustalık yapmaya devam etmektedir (Abbasi vd. 2013: 340-382). Şiirlerinin bir kısmını “Bu Torpaglıyam” adlı kitabında toplayarak 1990'da yayımlatan Âşık Aziz Şehnazî, ikinci kitabı olan “Veten Oğluyam” adlı eserini yaşadığı dönemde yayımlayamaz. Bu kitap, Şehnazî’nin ölümünden sonra 2008 yılında Musa Ramiş (Şehnazî) tarafından yayımlanır.

Bu kitapları dışında Âşık Aziz Şehnazî’nin bir diğer önemli bir çalışması da Firdevsi’nin Şehname adlı meşhur eserini manzum hâlde Türkçeye çevirmesidir (Kafkasyalı 2009: 84). Yarattığı şiirlerinde “Aziz ve Şehnazî” mahlaslarını kullanan, onlarca destan anlatabilen ve yüzlerce usta malı şiir okuyabilen Âşık Aziz Şehnazî, 1 Temmuz 1995’te Tebriz Behmen Hastanesi’nde vefat eder (Şeyda 2008: 7).

Kaynakça

Abbasi, Kazım, Ahad Ferehmendi, Ali Berazende, Mehemmed Alipur Makadem (2013). Tebriz Folkloru 1. Kitap (Tebriz’den Toplanmış Folklor Örnekleri). Bakü: Nurlan.

Alirıza, Miyanalı (1369/1990). “Önsöz”. Bu Torpaklıyam. Tahran: İntişarat-ı Keyhan. 4-12.

Feyzullahî Vahid, Hüseyin (1369/1990). Âşıklar (Muasır Azerbaycan Âşıkları). Tebriz: Müessese-i İntişarat-ı Yârân.

Kafkasyalı, Ali (2009). İran Türkleri Âşık Muhitleri. 2. Baskı, Erzurum: Salkımsöğüt Yay.

Özdamar, Fazıl (2014). Tebriz Âşıklık Geleneği ve Tebrizli Âşık Ali (Ali Feyzullahî Vahid). Ankara: Berikan Yay.

Şehnazî, Âşık Aziz (1387/2008). Veten Oğluyam. Tebriz: Neşr-i Ahter.

Şeyda, Yahya (1387/2008). “Mukaddime”. Veten Oğluyam. Tebriz: Neşr-i Ahter.

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. FAZIL ÖZDAMAR
Yayın Tarihi: 06.03.2019
Güncelleme Tarihi: 05.12.2020

Eser AdıYayın eviBasım yılıEser türü
Bu Torpaklıyamİntişarat-ı Keyhan / Tahran1369/1990Şiir
Veten OğluyamNeşr-i Ahter / Tebriz1387/2008Şiir

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1MEHERREM HÜSEYNLİ, Meherrem Hüseyn oğlu Hüseynlid. 1959 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2EZİZHAN HAKVERDİYEV, Ezizhan Elihan oğlu Hakverdiyevd. 1932 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
3ABDULLAHd. ? - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4KARA HASAN, Hasan Kumd. 1929 - ö. 2009Doğum YılıGörüntüle
5Nazmi Akımand. 1929 - ö. ?Doğum YılıGörüntüle
6Mustafa Necati Karaerd. 2 Nisan 1929 - ö. 15 Mart 1995Doğum YılıGörüntüle
7KARA HASAN, Hasan Kumd. 1929 - ö. 2009Ölüm YılıGörüntüle
8Nazmi Akımand. 1929 - ö. ?Ölüm YılıGörüntüle
9Mustafa Necati Karaerd. 2 Nisan 1929 - ö. 15 Mart 1995Ölüm YılıGörüntüle
10KARA HASAN, Hasan Kumd. 1929 - ö. 2009Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
11Nazmi Akımand. 1929 - ö. ?Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
12Mustafa Necati Karaerd. 2 Nisan 1929 - ö. 15 Mart 1995Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
13KARA HASAN, Hasan Kumd. 1929 - ö. 2009Madde AdıGörüntüle
14Nazmi Akımand. 1929 - ö. ?Madde AdıGörüntüle
15Mustafa Necati Karaerd. 2 Nisan 1929 - ö. 15 Mart 1995Madde AdıGörüntüle