Madde Detay
EHLÎ, TAYYİB-ZÂDE EHLÎ EFENDİ
(d. ?/? - ö. 1009/1600)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 16. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul’da doğdu. Asıl adı Mehmed’dir. Galata kadısı Remzî Çelebi’nün torunu, Edirneli Kadı Tayyib Efendi’nin de oğludur. Bu yüzden Tayyib-zâde sanıyla meşhur oldu. Aynı zamanda Âşık Çelebi’nin de akrabasıdır. Ehlî, öğrenimini tamamlayarak Hoca-zâde Şems Çelebi’den mülazım olduktan sonra Edirne’de Sultaniye Medresesi’nde müderrisliğe başladı. Bir müddet görev yaptıktan sonra kadılık mesleğine geçti. Nev’i-zâde Atâyî, Ehlî’nin Vardar Yenicesi ve Serez’de kadılık yaptıktan sonra 1009/1600 yılında Rodos kadılığı esnasında burada öldüğünü belirtir (Özcan 1989: 446). Ancak Riyâzî, Ehlî’nin ölüm yeri olarak Mısır’ı gösterir (Riyâzî vr. 44a). Riyâzî ve Fâizî de Ehlî’nin ölüm tarihi olarak 1009/1600 yılında hem-fikirdir (Riyâzî vr. 44a, Kaf-zâde Fâ’izî vr. 11b). “Rahmet ide rûh-ı Ehlîye Allâh” mısraı şairin ölümüne tarih düşürülmüştür.
Faizî, Ehlî’nin Dîvân sahibi olduğunu (Kaf-zâde Fâ’izî vr. 11b), Mehmed Süreyyâ da şairin Hüsn ü Dil adında bir mesnevisinin bulunduğunu belirtir (Akbayar 1998: 446). Ancak şairin her iki eseri de şimdilik elde değildir. Fakat çeşitli mecmualarda şiirlerine rastlanmaktadır.
Kaynaklar, Ehlî’nin şairliğinden övgüyle bahsederler. Âşık Çelebi, Ehlî’nin devrindeki şairlerin aksine kadın düşkünlüğü gibi bazı kötü alışkanlıklardan uzak olduğunu söyleyerek onun gıpta edilecek şiirler yazdığını söyler (Kılıç 2010: 404). Hasan Çelebi ise Ehlî’nin tasavvufi ilimlere merak saldığını ve bu alanda şöhreti yakaladığını söyleyerek yazdığı hoş ve nazik şiirlerle şairler arasında meşhur olmayı başardığını ifade eder (Sungurhan 2009: 161-62). Nev’i-zâde Atâyî de şairin şiirdeki başarısını onu İran’ın ünlü şairlerinden Selman ve Ehlî’ye denk tutarak açıklamaya çalışır (Özcan 1989: 446).
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyya, Sicill-i Osmânî . C. 2. İstanbul: KB-Tarih Vakfı Yay.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936). Türk Şairleri. C. 3. İstanbul.
İpekten, Halûk, Mustafa İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1998). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Gelibolulu Âlî, Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Akçağ Yay.
Kaf-zâde Fâ’izî, Zübdetü’l-Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı, Belediye 11. vr. 11b-12a.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ-İnceleme-Metin. C. 1. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. C. 2. Ankara: Bizim Büro Yay.
Özcan, Abdulkadir (hzl.) (1989). Şeyhî Mehmed Efendi, Şakâ’ik-i Nu’mâniyye ve Zeyilleri, Şakâyık-ı Nev’i-zâde. İstanbul: Çağrı Yay.
Riyâzî, Riyâzu’ş-Şu’arâ. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu, 06 Hk 1275. vr. 22b-23a.
Solmaz, Süleyman (hzl.) (2005). Ahdî, Gülşen-i Şu’arâ (İnceleme-Metin). Ankara: AKM Yay.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkîretü’ş-Şu’arâ. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 01.02.2014].
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [Erişim Tarihi: 01.02.2014].
Şemseddin Sâmî (1314). Kâmûsu’l-Âlâm. C. 2. İstanbul: Mihran Matbaası.
Zavotçu, Gencay (2009). Zehr-i Mâr-zâde Seyyid Mehmet Rızâ, Hayatı, Eserleri, Edebî Kişiliği ve Tezkiresi. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83506/zehr-i-mrzade-seyyid-mehmed-riza---tezkire-i-riza.html. [erişim tarihi: 01.01.2014].
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 21.02.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musavver levh-i dilde nakş-ı yâr-ı bî-misâlüm var
Gönül eglencesi bir sûret-i zîbâ cemâlüm var
Gam-ı mâzîden el çekdüm visâli itdüm istikbâl
Hayâl-i vasl-ı yâr ile benüm bir özge hâlüm var
Bana sermâye ancak gam durur bâzâr-ı ‘ışk içre
Metâ’-ı gussadan özge ne mâlum ne menâlüm var
Meger âb-ı revânumdan bulupdur perveriş benzer
Zemîn-i sînede pür bergi tîründen nihâlüm var
N’ola Mecnûn gibi deşt-i belâda zâr olam Ehlî
Ki bir Leylî-sıfat sâhib-cemâl-i bâ-kemâlüm var
(Bilgin, Üzeyir (2002). Pervâne Beg Nazire Mecmuası (131a-164b). Transkripsiyonlu ve Edisyon Kritikli Metin. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 39.)
Salup dil fülkini ‘ummâna kıldum var mı bir bâd
Muhâlif rûzgâr olursa olsun her çe bâd-â-bâd
***
Yâre sormışlar beni ol bî-vefâ çıkmış bilmiş
Sana ‘âşıkdur dimişler bilmezen anı dimiş
***
Kopar fitne kadem bassa o kaddi serv bâg üzre
Kıyâm-ı kâmetin görse cihân kalkar ayag üzre
***
Zulmi az eylese ey dil o perî cânun idi
Cevri insâf ile itse hele cânânun idi
***
Bagrumı yakdı dile nâr-ı mahabbet düşdi
N’ola âh eyler isem câna harâret düşdi
Seyr kıldum ten-i sîminini hammâm içre
‘Arz-ı hâl eyledüm ol dil-bere halvet düşdi
***
Yolda eyler bizi görmezlenüp eflâke nazar
Gitdi ol şâh-ı kerem eylemedi hâke nazar
***
Ser-i kûyundan ayrılmam felek bir yane salmazsa
Yolunda ölmedür kasdum eger Hak cânum almazsa
***
Cânı bir düşnâmuna virdüm senün ey bî-vefâ
Gel ziyân görmezsen andan anı al da sun bana
***
Bilmez sırr-ı miyânını hayâlât Ehlî
Açmaz râz-ı lebin keşf ü kerâmât ehlî
(Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 01.02.2014]. 162-63.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 21.02.2014Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musavver levh-i dilde nakş-ı yâr-ı bî-misâlüm var
Gönül eglencesi bir sûret-i zîbâ cemâlüm var
Gam-ı mâzîden el çekdüm visâli itdüm istikbâl
Hayâl-i vasl-ı yâr ile benüm bir özge hâlüm var
Bana sermâye ancak gam durur bâzâr-ı ‘ışk içre
Metâ’-ı gussadan özge ne mâlum ne menâlüm var
Meger âb-ı revânumdan bulupdur perveriş benzer
Zemîn-i sînede pür bergi tîründen nihâlüm var
N’ola Mecnûn gibi deşt-i belâda zâr olam Ehlî
Ki bir Leylî-sıfat sâhib-cemâl-i bâ-kemâlüm var
(Bilgin, Üzeyir (2002). Pervâne Beg Nazire Mecmuası (131a-164b). Transkripsiyonlu ve Edisyon Kritikli Metin. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 39.)
Salup dil fülkini ‘ummâna kıldum var mı bir bâd
Muhâlif rûzgâr olursa olsun her çe bâd-â-bâd
***
Yâre sormışlar beni ol bî-vefâ çıkmış bilmiş
Sana ‘âşıkdur dimişler bilmezen anı dimiş
***
Kopar fitne kadem bassa o kaddi serv bâg üzre
Kıyâm-ı kâmetin görse cihân kalkar ayag üzre
***
Zulmi az eylese ey dil o perî cânun idi
Cevri insâf ile itse hele cânânun idi
***
Bagrumı yakdı dile nâr-ı mahabbet düşdi
N’ola âh eyler isem câna harâret düşdi
Seyr kıldum ten-i sîminini hammâm içre
‘Arz-ı hâl eyledüm ol dil-bere halvet düşdi
***
Yolda eyler bizi görmezlenüp eflâke nazar
Gitdi ol şâh-ı kerem eylemedi hâke nazar
***
Ser-i kûyundan ayrılmam felek bir yane salmazsa
Yolunda ölmedür kasdum eger Hak cânum almazsa
***
Cânı bir düşnâmuna virdüm senün ey bî-vefâ
Gel ziyân görmezsen andan anı al da sun bana
***
Bilmez sırr-ı miyânını hayâlât Ehlî
Açmaz râz-ı lebin keşf ü kerâmât ehlî
(Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 01.02.2014]. 162-63.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 09.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musavver levh-i dilde nakş-ı yâr-ı bî-misâlüm var
Gönül eglencesi bir sûret-i zîbâ cemâlüm var
Gam-ı mâzîden el çekdüm visâli itdüm istikbâl
Hayâl-i vasl-ı yâr ile benüm bir özge hâlüm var
Bana sermâye ancak gam durur bâzâr-ı ‘ışk içre
Metâ’-ı gussadan özge ne mâlum ne menâlüm var
Meger âb-ı revânumdan bulupdur perveriş benzer
Zemîn-i sînede pür bergi tîründen nihâlüm var
N’ola Mecnûn gibi deşt-i belâda zâr olam Ehlî
Ki bir Leylî-sıfat sâhib-cemâl-i bâ-kemâlüm var
(Bilgin, Üzeyir (2002). Pervâne Beg Nazire Mecmuası (131a-164b). Transkripsiyonlu ve Edisyon Kritikli Metin. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 39.)
Salup dil fülkini ‘ummâna kıldum var mı bir bâd
Muhâlif rûzgâr olursa olsun her çe bâd-â-bâd
***
Yâre sormışlar beni ol bî-vefâ çıkmış bilmiş
Sana ‘âşıkdur dimişler bilmezen anı dimiş
***
Kopar fitne kadem bassa o kaddi serv bâg üzre
Kıyâm-ı kâmetin görse cihân kalkar ayag üzre
***
Zulmi az eylese ey dil o perî cânun idi
Cevri insâf ile itse hele cânânun idi
***
Bagrumı yakdı dile nâr-ı mahabbet düşdi
N’ola âh eyler isem câna harâret düşdi
Seyr kıldum ten-i sîminini hammâm içre
‘Arz-ı hâl eyledüm ol dil-bere halvet düşdi
***
Yolda eyler bizi görmezlenüp eflâke nazar
Gitdi ol şâh-ı kerem eylemedi hâke nazar
***
Ser-i kûyundan ayrılmam felek bir yane salmazsa
Yolunda ölmedür kasdum eger Hak cânum almazsa
***
Cânı bir düşnâmuna virdüm senün ey bî-vefâ
Gel ziyân görmezsen andan anı al da sun bana
***
Bilmez sırr-ı miyânını hayâlât Ehlî
Açmaz râz-ı lebin keşf ü kerâmât ehlî
(Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 01.02.2014]. 162-63.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Musavver levh-i dilde nakş-ı yâr-ı bî-misâlüm var
Gönül eglencesi bir sûret-i zîbâ cemâlüm var
Gam-ı mâzîden el çekdüm visâli itdüm istikbâl
Hayâl-i vasl-ı yâr ile benüm bir özge hâlüm var
Bana sermâye ancak gam durur bâzâr-ı ‘ışk içre
Metâ’-ı gussadan özge ne mâlum ne menâlüm var
Meger âb-ı revânumdan bulupdur perveriş benzer
Zemîn-i sînede pür bergi tîründen nihâlüm var
N’ola Mecnûn gibi deşt-i belâda zâr olam Ehlî
Ki bir Leylî-sıfat sâhib-cemâl-i bâ-kemâlüm var
(Bilgin, Üzeyir (2002). Pervâne Beg Nazire Mecmuası (131a-164b). Transkripsiyonlu ve Edisyon Kritikli Metin. Yüksek Lisans Tezi. İstanbul: Marmara Üniversitesi. 39.)
Salup dil fülkini ‘ummâna kıldum var mı bir bâd
Muhâlif rûzgâr olursa olsun her çe bâd-â-bâd
***
Yâre sormışlar beni ol bî-vefâ çıkmış bilmiş
Sana ‘âşıkdur dimişler bilmezen anı dimiş
***
Kopar fitne kadem bassa o kaddi serv bâg üzre
Kıyâm-ı kâmetin görse cihân kalkar ayag üzre
***
Zulmi az eylese ey dil o perî cânun idi
Cevri insâf ile itse hele cânânun idi
***
Bagrumı yakdı dile nâr-ı mahabbet düşdi
N’ola âh eyler isem câna harâret düşdi
Seyr kıldum ten-i sîminini hammâm içre
‘Arz-ı hâl eyledüm ol dil-bere halvet düşdi
***
Yolda eyler bizi görmezlenüp eflâke nazar
Gitdi ol şâh-ı kerem eylemedi hâke nazar
***
Ser-i kûyundan ayrılmam felek bir yane salmazsa
Yolunda ölmedür kasdum eger Hak cânum almazsa
***
Cânı bir düşnâmuna virdüm senün ey bî-vefâ
Gel ziyân görmezsen andan anı al da sun bana
***
Bilmez sırr-ı miyânını hayâlât Ehlî
Açmaz râz-ı lebin keşf ü kerâmât ehlî
(Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin B. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 01.02.2014]. 162-63.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | İSHÂK, Ebûishâk-zâde İshâk Efendi | d. 1678-79 - ö. 1734 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Ercüment Ekrem Talu | d. 1888 - ö. 16 Aralık 1956 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | İSHÂK, Ebûishâk-zâde İshâk Efendi | d. 1678-79 - ö. 1734 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Ercüment Ekrem Talu | d. 1888 - ö. 16 Aralık 1956 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | İSHÂK, Ebûishâk-zâde İshâk Efendi | d. 1678-79 - ö. 1734 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Ercüment Ekrem Talu | d. 1888 - ö. 16 Aralık 1956 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | İSHÂK, Ebûishâk-zâde İshâk Efendi | d. 1678-79 - ö. 1734 | Meslek | Görüntüle |
11 | Ercüment Ekrem Talu | d. 1888 - ö. 16 Aralık 1956 | Meslek | Görüntüle |
12 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Meslek | Görüntüle |
13 | İSHÂK, Ebûishâk-zâde İshâk Efendi | d. 1678-79 - ö. 1734 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Ercüment Ekrem Talu | d. 1888 - ö. 16 Aralık 1956 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | İSHÂK, Ebûishâk-zâde İshâk Efendi | d. 1678-79 - ö. 1734 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Ercüment Ekrem Talu | d. 1888 - ö. 16 Aralık 1956 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | KEVSERÎ, Ali Kevserî Çelebi | d. ? - ö. III. Mehmed dönemi (1595-1603) başları | Madde Adı | Görüntüle |