Madde Detay
FÂİK, Mahmud Efendi
(d. d. ?/d. ? - ö. ö.ö. 1127/ö. 1715)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / 17. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
Asıl adı Mahmud'dur. Şiirlerinde Fâik mahlasını kullandı. Fiziksel özelliğinden dolayı Fâik-i Leng (Aksak Fâik) diye tanındı. Urfa’da doğdu. Doğum tarihi bilinmemektedir. Fâ’ik, divan şairi Nâbî’nin yakın akrabasıdır. Medrese öğrenimi gördükten sonra bir süre müderrislik yaptı. Antalya ve İznik’te kadılık görevlerinde bulundu. İznik’te 1127/1715 yılında öldü (Özcan 1989: 554; İnce 2005: 536-538; Çapan 2005: 475-478; Abdulkadiroğlu 1999: 392-395).
Fâik’in bilinen tek eseri Divan’ıdır.
Divan’da 10 kaside, 145 gazel, 73 kıta, 23 rubai, 20 matla ve 9 müfret bulunmaktadır. Beş nüshası bilinen Divan üzerinde yüksek lisans çalışması yapılmıştır (Koçak 2006).
Devrinin tanınmış şahsiyetlerinden olan Fâik hoş sohbet, zarif, şakadan hoşlanan ve rint yaratılışlı bir şairdir. Şeyhülislam Feyzullah Efendi ve RâmÎ Paşa gibi devlet büyükleri ile iyi ilişkileri olan şair, isteklerini onlara sunduğu manzumelerle dile getirmiştir. Nâbî ile karşılıklı şiirler yazan şairin akıcı, güzel ve latif şiirleri vardır. Şeyhî, Sâlim ve Safâyî, Fâik ve şiirinden övgü ile söz etmişlerdir (Özcan 1989: 554; İnce 2005: 536-538; Çapan 2005: 475-478) .
Kaynakça
Abdulkadiroğlu, Abdulkerim (hzl.) (1999). İsmail Belîğ Nuhbetü'l-Âsâr li-Zeyli Zübdeti'l-Eş'âr. Ankara: AKM Yay.
Çapan, Pervin (hzl.) (2005). Mustafa Safayî Efendi Tezkire-i Safayî. Ankara: AKM Yay.
Erdem, Sadık (2006). “Fâik”. Türk Dünyası Edebiyatçıları Ansiklopedisi. C. 4. Ankara: AKM Yay.
Ergun, Sadettin Nüzhet (1936), Türk Şairleri. C. 4. İstanbul.
İnce, Adnan (hzl.) (2005). Tezkiretü’ş-Şuara - Sâlim Efendi. Ankara: AKM Yay.
İpekten Haluk vd. (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı İsimler Sözlüğü. Ankara: KB Yay.
Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa Tatçı (hzl.) (2001). Mehmet Nâil Tuman, Tuhfe-i Nâilî-Divan Şairlerinin Muhtasar Biyografileri. Ankara: Bizim Büro Yay.
Müstakîmzâde Süleymân Sadeddîn (2000). Mecelletü'n-Nisâb. Tıpkıbasım. Ankara: KB Yay.
Özcan, Abdülkadir (hzl.)(1989). Şeyhî Mehmed Efendi Vekâyi’u’l-Fuzâlâ. C. 2. İstanbul: Çağrı Yay.
Türk Dili ve Edebiyatı Ansiklopedisi. “Fâik Mahmud”. C. 3. İstanbul: Dergah Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. KAPLAN ÜSTÜNERYayın Tarihi: 27.01.2014Güncelleme Tarihi: 26.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sanman ki bu iksîr-i muhabbet ‘amelîdür
Bu neşve bize neşe-i feyz-i ezelîdür
Sermâye-i hüsn olsa sezâ zülfine ammâ
Ebrû varak-ı hüsnine bir hatt-ı celîdür
Elbetde olur renc-i humârı mey-i nâbun
Hicrün elemi keyf-i visâlün keselidür
Fehm eyleyemez nükte-şinâsân-ı zamâne
Her bir sühan-ı müşkili bir cifr-i Alîdür
Ben dahl idemem gayrılarun şi‘rine ammâ
Tahsîn idicek Fâik-i zârun gazelidür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 120-121.)
Gazel
Kişi cihâna ne câha ne mâla gelmişdür
Hakîkat üzre hemân bir kemâle gelmişdür
Hezâr zahm ile gül pâre pâredür ammâ
Bu bâga dâg-ı derûniyle lâle gelmişdür
Görindi mahkeme-i rûy-ı yârde yine hat
Şehâdet sened-i hasen-i hâle gelmişdür
O gonçe-leb bizi meclisde görmez oldı meger
Gözine neşe-i keyf-i piyâle gelmişdür
Elinde hancer-i hûn-rîzi dâ’imâ Fâik
O şûh ‘âleme gûyâ kıtâle gelmişdür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.143.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 27.01.2014Güncelleme Tarihi: 26.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sanman ki bu iksîr-i muhabbet ‘amelîdür
Bu neşve bize neşe-i feyz-i ezelîdür
Sermâye-i hüsn olsa sezâ zülfine ammâ
Ebrû varak-ı hüsnine bir hatt-ı celîdür
Elbetde olur renc-i humârı mey-i nâbun
Hicrün elemi keyf-i visâlün keselidür
Fehm eyleyemez nükte-şinâsân-ı zamâne
Her bir sühan-ı müşkili bir cifr-i Alîdür
Ben dahl idemem gayrılarun şi‘rine ammâ
Tahsîn idicek Fâik-i zârun gazelidür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 120-121.)
Gazel
Kişi cihâna ne câha ne mâla gelmişdür
Hakîkat üzre hemân bir kemâle gelmişdür
Hezâr zahm ile gül pâre pâredür ammâ
Bu bâga dâg-ı derûniyle lâle gelmişdür
Görindi mahkeme-i rûy-ı yârde yine hat
Şehâdet sened-i hasen-i hâle gelmişdür
O gonçe-leb bizi meclisde görmez oldı meger
Gözine neşe-i keyf-i piyâle gelmişdür
Elinde hancer-i hûn-rîzi dâ’imâ Fâik
O şûh ‘âleme gûyâ kıtâle gelmişdür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.143.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 26.11.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sanman ki bu iksîr-i muhabbet ‘amelîdür
Bu neşve bize neşe-i feyz-i ezelîdür
Sermâye-i hüsn olsa sezâ zülfine ammâ
Ebrû varak-ı hüsnine bir hatt-ı celîdür
Elbetde olur renc-i humârı mey-i nâbun
Hicrün elemi keyf-i visâlün keselidür
Fehm eyleyemez nükte-şinâsân-ı zamâne
Her bir sühan-ı müşkili bir cifr-i Alîdür
Ben dahl idemem gayrılarun şi‘rine ammâ
Tahsîn idicek Fâik-i zârun gazelidür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 120-121.)
Gazel
Kişi cihâna ne câha ne mâla gelmişdür
Hakîkat üzre hemân bir kemâle gelmişdür
Hezâr zahm ile gül pâre pâredür ammâ
Bu bâga dâg-ı derûniyle lâle gelmişdür
Görindi mahkeme-i rûy-ı yârde yine hat
Şehâdet sened-i hasen-i hâle gelmişdür
O gonçe-leb bizi meclisde görmez oldı meger
Gözine neşe-i keyf-i piyâle gelmişdür
Elinde hancer-i hûn-rîzi dâ’imâ Fâik
O şûh ‘âleme gûyâ kıtâle gelmişdür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.143.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Sanman ki bu iksîr-i muhabbet ‘amelîdür
Bu neşve bize neşe-i feyz-i ezelîdür
Sermâye-i hüsn olsa sezâ zülfine ammâ
Ebrû varak-ı hüsnine bir hatt-ı celîdür
Elbetde olur renc-i humârı mey-i nâbun
Hicrün elemi keyf-i visâlün keselidür
Fehm eyleyemez nükte-şinâsân-ı zamâne
Her bir sühan-ı müşkili bir cifr-i Alîdür
Ben dahl idemem gayrılarun şi‘rine ammâ
Tahsîn idicek Fâik-i zârun gazelidür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi. 120-121.)
Gazel
Kişi cihâna ne câha ne mâla gelmişdür
Hakîkat üzre hemân bir kemâle gelmişdür
Hezâr zahm ile gül pâre pâredür ammâ
Bu bâga dâg-ı derûniyle lâle gelmişdür
Görindi mahkeme-i rûy-ı yârde yine hat
Şehâdet sened-i hasen-i hâle gelmişdür
O gonçe-leb bizi meclisde görmez oldı meger
Gözine neşe-i keyf-i piyâle gelmişdür
Elinde hancer-i hûn-rîzi dâ’imâ Fâik
O şûh ‘âleme gûyâ kıtâle gelmişdür
(Koçak, Fatma (2006), Fâik Mahmud ve Divanı. Yüksek Lisans Tezi. Ankara: Gazi Üniversitesi.143.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | TAKÎ, Abdurrahman, Urfalı | d. 1848 - ö. 1909 | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Suut Kemal Yetkin | d. 13 Eylül 1903 - ö. 18 Nisan 1980 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | BERÂ'Î, Berâ'î Çelebi | d. ? - ö. 1773/74 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | TAKÎ, Abdurrahman, Urfalı | d. 1848 - ö. 1909 | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Suut Kemal Yetkin | d. 13 Eylül 1903 - ö. 18 Nisan 1980 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | BERÂ'Î, Berâ'î Çelebi | d. ? - ö. 1773/74 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | TAKÎ, Abdurrahman, Urfalı | d. 1848 - ö. 1909 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Suut Kemal Yetkin | d. 13 Eylül 1903 - ö. 18 Nisan 1980 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | BERÂ'Î, Berâ'î Çelebi | d. ? - ö. 1773/74 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | TAKÎ, Abdurrahman, Urfalı | d. 1848 - ö. 1909 | Meslek | Görüntüle |
11 | Suut Kemal Yetkin | d. 13 Eylül 1903 - ö. 18 Nisan 1980 | Meslek | Görüntüle |
12 | BERÂ'Î, Berâ'î Çelebi | d. ? - ö. 1773/74 | Meslek | Görüntüle |
13 | TAKÎ, Abdurrahman, Urfalı | d. 1848 - ö. 1909 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Suut Kemal Yetkin | d. 13 Eylül 1903 - ö. 18 Nisan 1980 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | BERÂ'Î, Berâ'î Çelebi | d. ? - ö. 1773/74 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | TAKÎ, Abdurrahman, Urfalı | d. 1848 - ö. 1909 | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Suut Kemal Yetkin | d. 13 Eylül 1903 - ö. 18 Nisan 1980 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | BERÂ'Î, Berâ'î Çelebi | d. ? - ö. 1773/74 | Madde Adı | Görüntüle |