HACI, Mustafa Şahan

(d. 1879 / ö. 23.12.1972)
çiftçi
(Âşık / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4

Asıl adı Mustafa Şahan olan âşık, resmî kayıtlara göre 1879 yılında Hatay'ın Kırıkhan ilçesine bağlı Ceylanlı köyünde doğmuştur. Oğlu Hasan Şahan'a göre, âşığın doğum yılı 1893'tür. Babası Gırış Musa, annesi ise Tulaşa Hanım'dır. Halep Vilayeti'nin Beylan (Belen) kazası nüfusuna, o yıllarda Soyadı Kanunu olmadığı için, sadece Mustafa adıyla kaydedilir. Ancak 1934'te Soyadı Kanunu yürürlüğe girince "Şahan" soyadını alır. Resmî işler haricinde Mustafa adını pek kullanmayan âşık, yöre halkı tarafından Âşık Hacı lakabı ile tanınır. Çanakkale cephesinde uzun süre istihkamcı olarak hizmet görür. Beş buçuk yıl askerlik yapan Şahan, Birinci Dünya Savaşı esnasında Çanakkale cephesindeyken havada katarlanmış turnaları görünce onlara açık adresini verdiği şu dörtlüğünü söyler: "Âşık Hacım der ki sorarsan sılan/ Vilayeti Halep kazamız Beylan/ Eli Ireyhanlı yaylamız Alan/ Obamız Ceylanlı sorun durnalar." Askerliği bitirip memleketine dönen âşık İskenderun, Belen, Antakya ve Kırıkhan'ın Fransızlar tarafından işgal edilmiş olduğunu görür. Fransızlara karşı savaşan çete reisi Tiyekli Mehmet Bey, âşığı mavzer ve fişeklerle silahlandırır. Fransızlar, âşığı üç kez yakalar ve hapse atar. Hapishaneden onu her defasında Tiyekli Mehmet Bey kurtarır. Hacı, askerlik sırasında tanışıp evlendiği Saadet Hanım'dan askerlik sonrası ayrılır. Bunu takiben, ilk göz ağrısı olan Emine Hanım ile evlenir. Bir müddet sonra ilk eşi olan Saadet Hanım'dan da bir oğlu olduğunu öğrenir. Bu durumu uzun bir müddet herkesten gizler. Emine Hanım'dan da Kul, Musa, Hüseyin ve Kemal adlı çocukları dünyaya gelir. Âşık, bazen başına çete telliği geçirir bazen de düğün ve toplantıların baş konuğu olur. Köye bir misafir geldiğinde, bir düğün kurulduğunda veya Antakya'da kültür şenliği olduğunda Âşık Hacı çağrılır. Mustafa Şahan 23 Aralık 1972'de Ceylanlı'da vefat eder. Mezarı, Ceylanlı ile Terbizek köyleri arasında bir yerdedir (Göv 2013: 203-208).

Araştırmacı gazeteci Vasi Köse'den alınan bilgiye göre Âşık Hacı, zengin bir âşıklık geleneği içinde yetişmiş ve şiir söylemeye çocukluk yıllarında başlamıştır. Bilhassa yörenin tarihî bir kimlik kazanan Gallep Abdullah ve Âşık Meryem gibi ustalarından etkilenen âşık, yöredeki birçok âşığı da derinden etkilemiştir. Âşıklığa nasıl ve ne zaman başladığıyla ilgili bilgi bulunmamaktadır. Yörede bariz şekilde hissedilen Karacaoğlan geleneği, yörenin birçok âşığını etkilediği gibi bunu da etkilemiştir. Buna bağlı olarak başta Karacaoğlan etkisinin görüldüğü Âşık Hacı'da ilaveten yörede yaşamış olan Deli Baran, Sefil Molla gibi şahsiyetlerin izlerini de görmek mümkündür. Mahlas olarak "Âşık Hacı" haricinde bir mahlas kulanmamıştır. Âşık, kalem şairi erbablarından olup saz çalmayı bilmemektedir (Türkan 2019).

Âşık, şiirlerinde yalın ve anlaşılır bir dil kullanır. Şiirlerinde hemen hemen her konuyu kendine has bir üslupla işler (Göv 2013: 211). Âşık Hacı'nınş bizzat kendisinden derlenen hikâyeli ve hikâyesiz türküleri mevcuttur. Türkülerinin altısı askerlik öncesi döneme, dördü askerlik dönemine ve otuz dördü de Fransızların Hatay'ı işgal ettiği döneme aittir. Hatay Devleti dönemini anlatan iki şiiri, Türkiye Cumhuriyeti dönemini anlatan otuz beş şiiri, 1940-1972 yılları arası olayları konu edinen otuz beş şiiri daha mevcuttur ve bunlar türkü nazım şekli ile yazılır. Âşığın hikâyeli türküler söylediği yörede bilinir. Âşığın söylediği destanlarda, kimin gönlünü almak istiyorsa onun ağzına uygun üslubu kullandığı görülür. Âşık Hacı, özellikle yaşadığı dönemde yoğun ve geleneksel olarak düzenlenen akşam toplantılarında, düğünlerde kendi hikâye ve türkülerinin yanında Feruz Bey, Karacaoğlan, Köroğlu. Elbeylioğlu, Delioğlan, Deliboran, Alo Paşa, Yeğen Ali, Sürmeli Bey, Beyoğlu, Emrah, Taşbaşoğlu, Kerem ile Aslı, Kul Halil, Kul Yusuf, Hurşit, Zet Hamza, Âşık Garip, Be­yoğlu, Dadaloğlu ve daha nicelerinin hikâyeli türkülerini de bizzat anlatıp icra etmiştir. Zaman zaman Karacaoğlan üslubunda türkü söyleyen Delibekirli Âşık Meryem (1836-1916), Taşoluklu Ehmet Karaca (ö. 1920), Abacılı Âşık Kara Mustafa, yiğitleme (koçaklama) söyleyen Arpalılı Kul Seyit (öl. 1925) ile de karşılaşmış ve onların da tıpkı kendisi gibi hikâyeli türküler söylediğini ifade etmiştir. Âşığın bilhassa güzelleme türündeki şiirlerinde Karacaoğlan, Dadaloğlu, Alo Paşa, Yeğen Ali, Deli Boran, Delioğlan, Sefil Mulla, Köseosman oğlu Âşık Hasan’dan etkilendiği görülmektedir (Göv 2013: 210). Âşık, Ceylanlı köyünde Sefil Molla'nın kardeşi Hasan, Ali Gulak, Döndü, Gul Abdulla, Gövali (Ali Kel), Hafız Hoca, Halil Molla ve Ehmet Âşık gibi âşıkları etkilemiştir (Göv 2013: 211).

Kaynakça

Göv, İbrahim (2003). "Gavurdağlı Âşık Hacı Yaşamı ve Deyişleri". Halk Bilimi Araştırmaları. İstanbul: E Yay. 203-279.

Vasi Köse, Elazığ, 1950, Üniversite mezunu, Araştırmacı gazeteci [Hüseyin Kürşat Türkan tarafından 2019 yılında yapılan görülme].

Madde Yazım Bilgileri

Yazar: DR. ÖĞR. ÜYESİ HÜSEYİN KÜRŞAT TÜRKAN
Yayın Tarihi: 11.03.2019
Güncelleme Tarihi: 07.12.2020

İlişkili Maddeler

Sn.Madde AdıD.Tarihi / Ö.TarihiBenzerlikİncele
1SIRDAŞ ALİ, Ali Topaloğlud. 1956 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
2GARİP, Neşet Ertaşd. 1938 - ö. 25.09.2012Doğum YeriGörüntüle
3NEBATALİ ALİZADEd. 1958 - ö. ?Doğum YeriGörüntüle
4AHMED CAZİMd. 10.06.1879 - ö. 26.01.1926Doğum YılıGörüntüle
5GÜLŞANÎ, Hafızd. 1879 - ö. 1918Doğum YılıGörüntüle
6MEHMET, Mehmet Yakıcıd. 1879 - ö. 26.01.1950Doğum YılıGörüntüle
7AHMED CAZİMd. 10.06.1879 - ö. 26.01.1926Ölüm YılıGörüntüle
8GÜLŞANÎ, Hafızd. 1879 - ö. 1918Ölüm YılıGörüntüle
9MEHMET, Mehmet Yakıcıd. 1879 - ö. 26.01.1950Ölüm YılıGörüntüle
10AHMED CAZİMd. 10.06.1879 - ö. 26.01.1926MeslekGörüntüle
11GÜLŞANÎ, Hafızd. 1879 - ö. 1918MeslekGörüntüle
12MEHMET, Mehmet Yakıcıd. 1879 - ö. 26.01.1950MeslekGörüntüle
13AHMED CAZİMd. 10.06.1879 - ö. 26.01.1926Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
14GÜLŞANÎ, Hafızd. 1879 - ö. 1918Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
15MEHMET, Mehmet Yakıcıd. 1879 - ö. 26.01.1950Alan/Yüzyıl/SahaGörüntüle
16AHMED CAZİMd. 10.06.1879 - ö. 26.01.1926Madde AdıGörüntüle
17GÜLŞANÎ, Hafızd. 1879 - ö. 1918Madde AdıGörüntüle
18MEHMET, Mehmet Yakıcıd. 1879 - ö. 26.01.1950Madde AdıGörüntüle