Madde Detay
Hakan Günday
(d. 29 Mayıs 1976 / ö. -)
Yazar
(Yeni Edebiyat / 20. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
İstanbul'da doğdu. Eski milletvekillerinden Faik Günday’ın torunudur. Faik Günday ve kardeşi Ziya Hurşit Bey, Atatürk’e düzenlenen İzmir Suikastı davasında yargılandılar. Faik Günday serbest bırakılırken kardeşi idam edildi. Hakan Günday, dedesinin kardeşi Ziya Hurşit Bey’i Ziyan adlı romanında anlattı.
Hakan Günday ilköğrenimini Brüksel’de tamamladı, Ankara’da Tevfik Fikret Lisesini bitirdi. Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransızca Mütercim Tercümanlık Bölümündeki öğrenimini yarım bırakıp Brüksel’de bulunan Universite Libre de Bruxelles’in Siyasal Bilimler Bölümüne geçti. Sonrasında Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesine girdiyse de üniversite okumanın kendisine göre olmadığını anladığı için bu bölümü de yarım bıraktı. Böylece yedi yıllık üniversite macerası sona erdi. İçindeki yazarlık tutkusunu üniversitedeyken keşfetti. İlk romanı Kinyas ve Kayra 2000 yılında yayımlandı. Edebiyat çevrelerinin dikkatini çeken romanla çok geçmeden kendi okur kitlesini yarattı. Türkiye’de yeraltı edebiyatının önde gelen yazarları arasında sayıldı. Kitapları çeşitli dillere çevrildi. 26 Kasım 2014’te Paris’te düzenlenen törende 2014 yılı Türk-Fransız Edebiyat Ödülü’nü aldı. 5 Kasım 2015’te, Fransızcaya Encore adıyla çevrilen Daha romanıyla Fransa’nın saygın edebiyat ödüllerinden Prix Medicis En İyi Yabancı Roman Ödülü’nü aldı. Ayrıca Daha romanı Onur Saylak yönetmenliğinde beyaz perdeye uyarlandı. Oyun yazmakla da ilgilenen Günday, DOT Tiyatro Grubu’nda oyun yazarlığı yapmaktadır. Aynı adlı romanından uyarladığı ilk oyunu olan Malafa, 17. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında gösterime girdi.
2000 yılında yayınlanan Kinyas ve Kayra romanıyla edebiyat dünyasında adını duyurmuştur. Yazar olmaya 23 yaşında karar veren Günday, ilk romanına gelen olumlu tepkilerden sonra yazmayı sürdürür. Günday’ın romanlarında roman karakterlerinin çok zengin ve çeşitli olduğu göze çarpar. Yazar bunun çok insan tanımaktan değil, bir insanı çok iyi tanımaktan geçtiğini ifade eder. Günday’ın yazma tekniği de romanları kadar ilgi çekicidir. Yazar romanlarında “bir an önce yazıp kurtulma” tekniğini denediğini söyler. Koşarak, nefes nefese, arkasına bakmadan çalakalem yazdığını ifade eder. (http://www.ozgurroman.com/roportaj.aspx?yid=7 erişim tarihi: 13.08.2017). Yarattığı karakterlere büründüğü gibi romanı bitirmek istemesi, çalakalem tekniğinin sebebidir.
Hakan Günday denemeyi seven bir yazardır. Kahramanlarının ortak pek çok yönü olsa da yazar her defasında toplumun görülmesini istemediği başka yönünü ortaya koymayı dener. Dolayısıyla bunlar rahatsız edici gerçekler olarak romanlarında kendisine yer bulur. İlk ve en meşhur romanı Kinyas ve Kayra’da çocukluk arkadaşı olan kahramanların dibe vuruşu anlatılır. Adam öldürmekten tecavüze kadar her türlü rahatsız edici fiilleri işleyen kahramanlardan Kinyas, Kayra’dan çaldığı paralar ile normal bir hayat sürdürmek ister. Ama geçmişi kolay kolay peşini bırakmaz. Yazar Kinyas’ın ağzından ensest ilişkiyi sorgular. (http://www.ozgurroman.com/roportaj.aspx?yid=7 erişim tarihi: 13.07.2018) Son romanı Daha’da insan kaçakçısı küçük bir çocuğu konu alır. Gaza daha dokuz yaşında babasının insan kaçakçısı olması yüzünden bu işle büyür. Babasına yardım etmek zorundadır. Yazar burada küçük bir çocuğun nasıl acımasız, soğukkanlı bir katile dönüşebileceğini okuyucuya gösterir. Okuyucunun masumiyet duygularını sorgulamayı dener. Piç romanında ise roman kahramanlarının karakterindeki piçlik üzerinden bencilliğin sınırlarının olmayışını dener. Malafa romanında tezgâhtarlar arasında yeni bir dil yaratmayı dener.
Hakan Günday romanlarına cinsellik, şiddet, cinayet, uyuşturucu, sapkın ilişkiler gibi konular hâkimdir. Bu yüzden de romanları yeraltı edebiyatı başlığı altında değerlendirilir. Edebiyatımızda yer altı romanının sınırlarının tam olarak çizilememiş olsa da dünya edebiyatlarından hareketle yeraltı romanlarının belli başlı temel özellikleri vardır. Bu romanlarda fuhuş, uyuşturucu, cinsellik, cinayet, tecavüz gibi hayatın dışına itilmiş unsurlara yer verilir. Argo ve küfür romanın vazgeçilmezleri arasındadır. Yalnızlık roman kahramanlarının en temel duygusudur. Bu özellikler çerçevesinde Hakan Günday’ın romanlarını incelediğimizde yeraltı edebiyatıyla pek çok ortak özellik buluruz. Günday’ın roman kahramanlarının en önemli özellikleri hiçbir yere ait hissedememe, toplumdan uzaklaşma, yabancılaşma, yalnızlık, ahlak kurallarına karşı çıkma ve şiddete olan eğilimdir. Kinyas ve Kayra’da kahramanlar Afrika, Meksika, Amerika gibi pek çok yer gezer. Kendilerini hiçbir yere ait hissetmezler. Şiddetten zevk alırlar. Zargana romanında kahraman evlatlık olduğunu öğrendiğinde evden kaçar. Dört kişinin tecavüzüne uğrar. Kendisini bir hiç olarak hisseder. On iki yaşında adam öldürür. Piç romanında kahramanlar babaları belli olmadığı için değil; babalarına ihanet ettikleri için, bencilce yaşadıkları için bu sıfatı alırlar. Sokakta kalmaktan rahatsız olmazlar; karınlarını doyuracak kadar çalışmayı bile istemezler. Son romanı Daha’da Gaza küçük yaşta mültecilerle tanışır. Başta babası olmak üzere insan kaçakçılarıyla yaşar. İnsan kaçakçılığı işinde babasına yardım etmek zorunda kalır. Mültecilerin ona da insan kaçakçısı hatta katil gibi davranmaları yüzünden onlara kötü davranmaya başlar. Onların üzerinde şiddet içerikli çeşitli deneyler yapar. Bu deneyler kurguda mülteciler üzerinden işlense de gerçekte her biri sistem eleştirisi niteliğindedir. Az romanının kahramanları Derdâ ve Derda’dır. İsimleri neredeyse aynı olan bu kahramanlardan biri erkek biri kadındır. Bu romanda da şiddet ve cinsellik ön plandadır. Aynı yaşta ama farklı hayatlar yaşayan kahramanların yolları kırk yıl sonra kesişir. Derdâ küçük yaşta evlendirilir, kocasından şiddet görür ve cinsel içerikli kasetler çekip para kazanarak kocasından kaçar. Uyuşturucuya alışır. Tedavi olup hayatını değiştirir, edebiyat profesörü olur. Derda ise küçük yaştan itibaren hasta annesine bakar, ölüsünden korkup annesini parçalara ayırır ve çeşitli mezarlara gömer. Derdâ ile yolları da Oğuz Atay’ın mezarı başında kesişir. Bir daha da ayrılmazlar.
Yeraltı edebiyatının önemli göstergelerinden biri de felsefi içerikler ve sistem eleştirileridir. Azil romanında kahraman deha ve delilik arasındadır. Bu ikilem felsefi anlamda yazar tarafından çok sağlam kurgulanmıştır. Ziyan’da askerlik sistemine yönelik bir asker ağzından eleştirilere tanık oluruz. Yazarın askerliğini Muş’ta yapması romanın kurgusuna önemli katkılar yapmıştır. Roman kahramanı ülkenin en doğusunda, soğuk bir yerde askerlik yapmaktadır. Üniversiteyi ikinci sınıfta bırakıp er olarak askere gelmiştir. Fransızcası iyi düzeydedir. Bütün bu özellikler yazarda da vardır. Ama romana ismini veren en önemli kahraman Ziya Hurşit’tir. Atatürk’e yapılması planlanan İzmir suikastının azmettiricisidir. Bu yüzden idam edilmiştir ve Günday’ın dedesinin kardeşidir. Malafa, Günday’ın romanları içerisinde mevcut düzenin en kesin şekilde eleştirildiği yapıtıdır. Romanda olaylar bir kuyumcu dükkânında geçer. Turistlerin nasıl kazıklandığı incelikle anlatılır. Bunun içinde sadece tezgâhtarlar arasında kullanılan özel bir dil yaratmıştır yazar.
Sonuç olarak Günday’ın romanları yeraltı edebiyatından derin izler taşır. Roman kahramanları modern dünyada kendilerini yalnız, yabancılaşmış, toplumun kurallarından sıkılmış hissederler. Aidiyet duygularını bile isteye yitirmişlerdir. Dünyaya tutunma konusunda isteksiz ama yaşamaktan da vazgeçemedikleri için bu iki duygu arasında kalan kahramanların anarşist hayatlarını okuruz (Karataş, 2010:112).
Hakan Günday’ın romanlarında dikkati çeken bir unsur da yazarın kullandığı aforizmalardır. Batı edebiyatında aforizmalar daha çok felsefe ile ilişkilidir. Günday’ın aforizmalarında felsefî yön ön plandadır. Kimi zaman bu aforizmalar roman kurgusunun önüne geçer. Bu yüzden de toplumdaki aksaklıkları eleştiren yazar, zaman zaman okuyucusunu olayın akışından uzaklaştırır. Hakan Günday’ın romanlarını incelediğimizde erkek karakterlerin ön planda olduğunu görürüz. Başkahraman her zaman erkektir. Kadınlar ise romana girip kahramanın hayatına yön verse de ikinci planda kalırlar. Kimi zaman da âşık olunan kişi rolünü üstlenirler. Erkek kahramanların en önemli özelliği ise "normal olamayan" tipler olmasıdır. Zaten roman da onların normal olmayışı üzerine kurgulanır. Roman kahramanları toplumun genel kabullerine uymazlar. Çok zeki olsalar da başarılı bir eğitim hayatları olsa da geleneksel anlamda saygın bir meslekleri yoktur.
Kaynakça
Bolat, Tuncay (2013). Türk Edebiyatında Yeraltı Romanı Üzerine Bir Araştırma. Yüksek Lisans Tezi. Çanakkale: Onsekiz Mart Üniversitesi.
Karataş, Evren (2010). “Türkiye’de Yeraltı Edebiyatı ve Hakan Günday’ın Romanlarında Yeraltı Edebiyatının İzleri”. Zeitschrift für die Welt der Türken Journal of World of Turks. 2 (1):89-113. http://www.dieweltdertuerken.org/index.php/ZfWT/article/viewArticle/115 [erişim tarihi: 13.08.2017]
Kerimoğlu, Caner (2010). “Hakan Günday Romanlarında Aforizmalar”. Turkish Studies 5 (1): 1147-1166. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/399956033_50kerimo%C4%9Flucaner.pdf [erişim tarihi: 13.08.2017]
Özcan, Recai (2017). “Hakan Günday’ın Daha Adlı Romanı Üzerine Zihniyet Bağlamında Bir Okuma”. Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi. 7(1):39-56. http://dergipark.gov.tr/kusbd/issue/27579/290373 [erişim tarihi: 13.08.2017]
Özgür Roman (2008). “Hakan Günday’la Röportaj”. http://www.ozgurroman.com/ roportaj.aspx?yid=7 [erişim tarihi: 13.08.2017]
Turan, Sevim (2010). “Ziyan Etmeyin Yazık Olur”. Hürriyet. 13.01.2010. http://www.hurriyet.com.tr/yazar-hakan-gunday-universitelilerle-bulustu-40453414 [erişim tarihi: 13.08.2017]
Türkmenoğlu, Sevgül (2013). “Yeraltı Edebiyatı Bağlamında Bir Karşılaştırma: Dövüş Kulübü-Kinyas ve Kayra”. Turkish Studies 8(9): 2453-2463. http://www.turkishstudies.net/Makaleler/106756155_147T%C3%BCrkmeno%C4%9FluSevg%C3%BCl-2453-2463.pdf [erişim tarihi: 13.08.2017]
Uslu, M. Fatih (2005). “Yeraltı Edebiyatında Sözel Anlatı Kalıplarının Dönüşümü”. Milli Folklor. 17 (67): 145-148. http://www.millifolklor.com/PdfViewer.aspx?Sayi=67&Sayfa=142 [erişim tarihi: 13.08.2017]
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: ARAŞ. GÖR. CENNET ALTUNDAŞYayın Tarihi: 15.08.2018Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Yayın Tarihi: 15.08.2018Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Güncelleme Tarihi: 01.11.2020
Eser Adı | Yayın evi | Basım yılı | Eser türü |
---|---|---|---|
Kinyas ve Kayra | Om Yayınevi / İstanbul | 2000 | Roman |
Zargana | Doğan Kitap / İstanbul | 2002 | Roman |
Piç | Doğan Kitap / İstanbul | 2003 | Roman |
Malafa | Doğan Kitap / İstanbul | 2005 | Roman |
Azil | Doğan Kitap / İstanbul | 2007 | Roman |
Ziyan | Doğan Kitap / İstanbul | 2009 | Roman |
AZ | Doğan Kitap / İstanbul | 2011 | Roman |
Daha | Doğan Kitap / İstanbul | 2013 | Roman |
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | Yücel İzmirli | d. 01 Temmuz 1946 - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Faik Şemsettin Benlioğlu | d. 1889 - ö. 1949 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Tevfik Nevzat Çağdaş | d. 1885 - ö. 1969 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | Özgür Çoban | d. 07 Kasım 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Mert Karabey | d. 03 Nisan 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | İlker Köklük | d. 10 Temmuz 1976 - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | Melek Çe | d. 01 Ocak 1966 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
8 | Lemia Balı | d. 1911 - ö. 25 Kasım 1976 | Meslek | Görüntüle |
9 | Mine Soysal | d. 1959 - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
10 | Asuman Güzelce | d. 01 Nisan 1969 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
11 | Nurettin Uytun | d. 13 Temmuz 1924 - ö. 18 Ağustos 2020 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
12 | Turgut Ulucan | d. 1967 - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
13 | Hakan Sürsal | d. 12 Temmuz 1963 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
14 | Hakan Güzeldere | d. 1975 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
15 | Hakan Savlı | d. 04 Mayıs 1965 - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |