Madde Detay
HÂTEMÎ, Müeyyed-zâde Abdurrahmân Çelebi
(d. 860/1455-56 - ö. 922/1516-17)
divan şairi
(Divan/Yazılı Edebiyat / Başlangıç-15. Yüzyıl / Anadolu-Osmanlı-Türkiye)
ISBN: 978-9944-237-86-4
860/1455-56 yılında Amasya’da doğan Hâtemî’nin asıl adı Abdurrahmân’dır. Nesebi, Acem asıllı Şeyh Ebû İshak Kâzrûnî’ye dayanır. Amasyalı Müeyyed-zâde Alî Efendi’nin oğludur. Bundan dolayı Müeyyed-zâde sanıyla meşhur olmuştur. Şairin babası Amasya’da II. Bâyezîd’in nişancısıydı. Bu vesileyle Hâtemî, II. Bâyezîd’in yakın çevresine girdi. Bir müddet sonra kendisini çekemeyenlerce Şehzâde Bâyezîd’i afyon gibi kötü maddelere alıştırdığı iftirasına uğradı. Bunun üzerine Fâtih, Hâtemî hakkında idam fermanı çıkardı. Ferman Amasya’ya ulaşmadan bu durumdan haberdar olan Şehzâde Bâyezîd, Hâtemî’yi Halep’e gönderdi. Daha sonra Halep’ten İran’a geçen Hâtemî, Celâleddîn Devvânî’den yedi yıl kadar ders aldı (Kılıç 2010: 1495-96). II. Bâyezîd’in padişah olması üzerine 888/1483’de önce Amasya’ya, oradan da İstanbul’a gelen Hâtemî, aynı yıl burada Kalenderhâne müderrisliğine getirildi. 891/1486 yılında Mollâ Kastalânî’ye damat ve aynı zamanda Sahn müderrisi oldu. 899/1493-94’te Edirne kadılığına, 907/1501-02’de Anadolu kazaskerliğine ve 911/1505-06’da da Rumeli kazaskerliğine atandı. Yeniçeri ayaklanması sırasında evi yağmalanan Hâtemî, yeniçerilerin baskılarına dayanamayan II. Bâyezîd tarafından 917/1511-12 yılında görevinden azledildi. Yavuz Sultân Selîm’in tahta geçmesi üzerine 918/1512-13’te Karaferye kadılığına, 919/1513-14’da ikinci defa Rumeli kazaskerliğine getirildi. Yavuz Sultân Selîm’le araları çok iyi olan şair, onunla İran Seferi’ne katıldı. Sefer dönüşü 920/1514-15’de yaşlandığı gerekçesiyle kazaskerlikten azledildi. 922/1516-17 yılında İstanbul’da vefat eden şair, Eyüp türbesi civarına defnedildi. Hüsn-i hatta Şeyh Hamdullâh’ın öğrencisi olan Hâtemî, hattın her türünde başarılı olmuş bir devlet adamıydı (Müstakîm-zâde 1928: 249). Devrindeki ilim ve edebiyat mensuplarını koruyup kolladı. Kemal Paşa-zâde, Ebussuûd, İbni Kemâl gibi ilim adamlarının yaptıkları çalışmaları destekledi. Ȃşık Çelebi’ye (Kılıç 2010: 1496) göre Şehzâde Mahmûd’un vefatından sonra hamisiz kalan Necâtî Bey’i himayesine aldı, Necâtî de Dîvân’ını ona ithaf etti.
Mecdî, Hâtemî’nin uzun yıllar kadılık ve kazaskerlik gibi görevlerde bulunmasının, eserlerinin sayısının sınırlı ve birçok çalışmasının da müsvedde halinde kalmasına sebep olduğunu söylemiştir (Özcan 1989: 310). Hâtemî’nin, çeşitli konularda kaleme aldığı risâleleri (Gökbilgin 1979: 788-89) şunlardır:
1. Müeyyed-zâde Cöngü: Eserde yüz kadar fetva kitabından alınan çeşitli meselelerle ilgili konular bir araya getirilmiştir.
2. Risâle fî Hall es-Subhatü’l-Ȃmme: “Şüphe-i ammeyi” halletmek hususunda yazılmış küçük bir risaledir.
3. Risâle fî Ta’zîmi’n-Nebî: Hazreti peygamberin hayatı ve mucizelerinin anlatıldığı ve onun hakkında Sahîh-i Buhârî’den bazı hadislerin nakledildiği bir kitaptır.
4. Risâle fi’l-Mevcûdât el-Hâricîye Ma’a’l-Mâhîya: Felsefe ve mantıkla ilgili konularda yazılmıştır bir eserdir.
5. Risâle fi’l-Cüz’ Ellezî Lâ-yetecezzâ: Bölünmesi mümkün olmayan zerreyle ilgili bir risaledir.
6. Risâle fi’l-Kelâm: Hâtemî’nin bazı güç kelam meselelerini tahkik ve tetkik ettiği risalesidir. Baş tarafına Arapça bir kaside ilave ederek Şehzâde Korkut’a göndermiştir.
7. Risâle fî Tahkîk el-Kurat el-Müdahraca: Hâtemî’nin, o devirde hiç kimsenin bilmediği kitaplardan edindiği bilgileri topladığı risalesidir.
8. Risâle fî Nakz el-Vuzû’ Hurûc ed-Dam ve Seylânuhu
9. Risâle fi’l-Hacc Eşhüri Ma’lûmât
10. Risâle fî İsbât İlmihî Te’âlâ
11. Risâle fî Müşkilâtı Mesâ’il İlmü’l-Ferâ’iz
12. Hâşiye Şerh-i Miftâh
13. Hâşiye Şerh-i Mevâkif
Hâtemî, üç dilde manzum ve mensur eserler yazan kudretli bir sanatçıdır. Özellikle Yavuz Sultân Selîm’i övmek amacıyla kaleme aldığı Arapça kasidesi devrinde büyük takdir görmüştür. Yine II. Bâyezîd’e sunduğu “Hançer” redifli Farsça kasidesi de beğenilen şiirleri arasındadır.
Kaynakça
Akbayar, Nuri (hzl.) (1998). Mehmed Süreyyâ, Sicill-i Osmânî (Yâhud Tezkîre-i Meşâhir-i Osmânî). C. 1. İstanbul: KB-Tarih Vakfı Ortak Yay.
Canım, Rıdvan (hzl.) (2000). Latîfî, Tezkiretü’ş-Şu’arâ ve Tabsıratü’n-Nuzamâ. Ankara: AKM Yay.
Gökbilgin, M. Tayyip (1979). “Müeyyed-zâde”. İslâm Ansiklopedisi. C. 8. İstanbul: MEB Yay. 786-90.
İpekten, Halûk, Mustafa
İsen, Recep Toparlı, Naci Okçu ve Turgut Karabey (1988). Tezkirelere Göre Divan Edebiyatı
İsimler Sözlüğü. Ankara: KTB Yay.
İsen, Mustafa (hzl.) (1994). Künhü’l-Ahbâr’ın Tezkire Kısmı. Ankara: Akçağ Yay.
Kaf-zâde Fâ’izî. Zübdetü’l-Eş’âr. Millet Kütüphanesi. Ali Emiri Efendi Manzum 1325. vr. 39b.
Karatay, Halit (2008). Hattat Divân Şâirleri. Ankara: Akçağ Yay.
Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). C. 3. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay.
Kurnaz, Cemal ve Mustafa
Tatçı (hzl.) (2001). Tuhfe-i
Nâilî - Divân Şâirlerinin Muhtasar Biyografileri. C. II. Ankara:
Bizim Büro Yay.
Mecmû’a-i Eş’âr. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Atatürk Kitaplığı. Muallim Cevdet Koleksiyonu 479. vr. 38a-b.
Mecmû’a-i Eş’âr. Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil A 7076. vr. 36a.
Müstakîm-zâde Süleymân Sa’deddîn (1928). Tuhfe-i Hattâtîn. İstanbul.
Riyâzî. Riyâzu’ş-Şu’arâ. Milli Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu 06 Hk 1275. vr. 42a.
Sehî (1325). Tezkire-i Sehî. İstanbul.
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2008). Beyânî, Tezkîretü’ş-Şu’arâ. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83502/beyani----tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 25.10.2013].
Sungurhan Eyduran, Aysun (hzl.) (2009). Kınalı-zâde Hasan Çelebi, Tezkîretü’ş-Şu’arâ, Tenkitli Metin A. http://ekitap.kulturturizm.gov.tr/belge/1-83504/kinalizade-hasan-celebi---tezkiretus-suara.html [erişim tarihi: 25.10.2013].
Şemseddin Sâmî (1314). Kâmûsu’l-A’lâm. C. 3. İstanbul.
Yavuz, Fikri, İ. Özen (hzl.) (1972). Bursalı Mehmed Tâhir, Osmânlı Müellifleri. C. 1. İstanbul: Meral Yay.
Madde Yazım Bilgileri
Yazar: DOÇ. DR. YUNUS KAPLANYayın Tarihi: 06.12.2013Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Nâme ki nâmını yazmış bendenün sultân ana
Gussadan âzâdelik hattı olur unvân ana
Her elif ki anda var nakş-ı kad-i cânân gibi
Cân içinde yiri var olsun fedâ yüz cân ana
Belki her harfi sevâd-ı dîde-i cândur anun
Noktalar kim anda düşmiş görinür insân ana
Aynı nergis hâsı gonce her elif bir serv-i nâz
Yaraşur dirsem bu yüzden Ravza-i Rıdvân ana
Gözlerüm oldı münevver ol sevâd-ı nâmeden
Toz yirine tûtiyâ saçmış meger cânân ana
Hâtemî bilüp şeb-i hecre giriftâr oldıgum
Rahm idüp yâr eylemiş ta’vîz ile dermân ana
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). C. 3. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1502.)
Gazel
Hammâma girer ol gül-i nâzük-bedeni gör
Pehlû-yı temâşâdur o billûr teni gör
Cân virse sana tûtî-i dil itme ta’accüb
Ko söyleyeni sözüm işit söyleteni gör
Bir mâhun olup âyine-i hüsnine nâzır
Dil-dâdesi olursan eger sende seni gör
Bî-ayş nice yâr ile hem-sohbet olur dil
Kır tevbeleri bâde-i peymân-şikeni gör
Âşık olalı Hâtemî ol mihr-i münîre
Za’f ile hilâl itdi gam u gussa beni gör
(Mecmû’a-i Eş’âr. Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil A 7076. vr. 36a.)
İlişkili Maddeler
Yayın Tarihi: 06.12.2013Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Nâme ki nâmını yazmış bendenün sultân ana
Gussadan âzâdelik hattı olur unvân ana
Her elif ki anda var nakş-ı kad-i cânân gibi
Cân içinde yiri var olsun fedâ yüz cân ana
Belki her harfi sevâd-ı dîde-i cândur anun
Noktalar kim anda düşmiş görinür insân ana
Aynı nergis hâsı gonce her elif bir serv-i nâz
Yaraşur dirsem bu yüzden Ravza-i Rıdvân ana
Gözlerüm oldı münevver ol sevâd-ı nâmeden
Toz yirine tûtiyâ saçmış meger cânân ana
Hâtemî bilüp şeb-i hecre giriftâr oldıgum
Rahm idüp yâr eylemiş ta’vîz ile dermân ana
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). C. 3. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1502.)
Gazel
Hammâma girer ol gül-i nâzük-bedeni gör
Pehlû-yı temâşâdur o billûr teni gör
Cân virse sana tûtî-i dil itme ta’accüb
Ko söyleyeni sözüm işit söyleteni gör
Bir mâhun olup âyine-i hüsnine nâzır
Dil-dâdesi olursan eger sende seni gör
Bî-ayş nice yâr ile hem-sohbet olur dil
Kır tevbeleri bâde-i peymân-şikeni gör
Âşık olalı Hâtemî ol mihr-i münîre
Za’f ile hilâl itdi gam u gussa beni gör
(Mecmû’a-i Eş’âr. Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil A 7076. vr. 36a.)
İlişkili Maddeler
Güncelleme Tarihi: 10.12.2020Eserlerinden Örnekler
Gazel
Nâme ki nâmını yazmış bendenün sultân ana
Gussadan âzâdelik hattı olur unvân ana
Her elif ki anda var nakş-ı kad-i cânân gibi
Cân içinde yiri var olsun fedâ yüz cân ana
Belki her harfi sevâd-ı dîde-i cândur anun
Noktalar kim anda düşmiş görinür insân ana
Aynı nergis hâsı gonce her elif bir serv-i nâz
Yaraşur dirsem bu yüzden Ravza-i Rıdvân ana
Gözlerüm oldı münevver ol sevâd-ı nâmeden
Toz yirine tûtiyâ saçmış meger cânân ana
Hâtemî bilüp şeb-i hecre giriftâr oldıgum
Rahm idüp yâr eylemiş ta’vîz ile dermân ana
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). C. 3. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1502.)
Gazel
Hammâma girer ol gül-i nâzük-bedeni gör
Pehlû-yı temâşâdur o billûr teni gör
Cân virse sana tûtî-i dil itme ta’accüb
Ko söyleyeni sözüm işit söyleteni gör
Bir mâhun olup âyine-i hüsnine nâzır
Dil-dâdesi olursan eger sende seni gör
Bî-ayş nice yâr ile hem-sohbet olur dil
Kır tevbeleri bâde-i peymân-şikeni gör
Âşık olalı Hâtemî ol mihr-i münîre
Za’f ile hilâl itdi gam u gussa beni gör
(Mecmû’a-i Eş’âr. Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil A 7076. vr. 36a.)
İlişkili Maddeler
Eserlerinden Örnekler
Gazel
Nâme ki nâmını yazmış bendenün sultân ana
Gussadan âzâdelik hattı olur unvân ana
Her elif ki anda var nakş-ı kad-i cânân gibi
Cân içinde yiri var olsun fedâ yüz cân ana
Belki her harfi sevâd-ı dîde-i cândur anun
Noktalar kim anda düşmiş görinür insân ana
Aynı nergis hâsı gonce her elif bir serv-i nâz
Yaraşur dirsem bu yüzden Ravza-i Rıdvân ana
Gözlerüm oldı münevver ol sevâd-ı nâmeden
Toz yirine tûtiyâ saçmış meger cânân ana
Hâtemî bilüp şeb-i hecre giriftâr oldıgum
Rahm idüp yâr eylemiş ta’vîz ile dermân ana
(Kılıç, Filiz (hzl.) (2010). Âşık Çelebi, Meşâ’irü’ş-Şu’arâ (İnceleme-Metin). C. 3. İstanbul: İstanbul Araştırmaları Enstitüsü Yay. 1502.)
Gazel
Hammâma girer ol gül-i nâzük-bedeni gör
Pehlû-yı temâşâdur o billûr teni gör
Cân virse sana tûtî-i dil itme ta’accüb
Ko söyleyeni sözüm işit söyleteni gör
Bir mâhun olup âyine-i hüsnine nâzır
Dil-dâdesi olursan eger sende seni gör
Bî-ayş nice yâr ile hem-sohbet olur dil
Kır tevbeleri bâde-i peymân-şikeni gör
Âşık olalı Hâtemî ol mihr-i münîre
Za’f ile hilâl itdi gam u gussa beni gör
(Mecmû’a-i Eş’âr. Millî Kütüphane Yazmalar Koleksiyonu. 06 Mil A 7076. vr. 36a.)
İlişkili Maddeler
Sn. | Madde Adı | D.Tarihi / Ö.Tarihi | Benzerlik | İncele |
---|---|---|---|---|
1 | FATMA, Fatma Üzüm | d. ? - ö. ? | Doğum Yeri | Görüntüle |
2 | Berin Taşan | d. 9 Kasım 1928 - ö. 17 Haziran 2018 | Doğum Yeri | Görüntüle |
3 | Sami Baydar | d. 26 Eylül 1962 - ö. 29 Ekim 2012 | Doğum Yeri | Görüntüle |
4 | FATMA, Fatma Üzüm | d. ? - ö. ? | Doğum Yılı | Görüntüle |
5 | Berin Taşan | d. 9 Kasım 1928 - ö. 17 Haziran 2018 | Doğum Yılı | Görüntüle |
6 | Sami Baydar | d. 26 Eylül 1962 - ö. 29 Ekim 2012 | Doğum Yılı | Görüntüle |
7 | FATMA, Fatma Üzüm | d. ? - ö. ? | Ölüm Yılı | Görüntüle |
8 | Berin Taşan | d. 9 Kasım 1928 - ö. 17 Haziran 2018 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
9 | Sami Baydar | d. 26 Eylül 1962 - ö. 29 Ekim 2012 | Ölüm Yılı | Görüntüle |
10 | FATMA, Fatma Üzüm | d. ? - ö. ? | Meslek | Görüntüle |
11 | Berin Taşan | d. 9 Kasım 1928 - ö. 17 Haziran 2018 | Meslek | Görüntüle |
12 | Sami Baydar | d. 26 Eylül 1962 - ö. 29 Ekim 2012 | Meslek | Görüntüle |
13 | FATMA, Fatma Üzüm | d. ? - ö. ? | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
14 | Berin Taşan | d. 9 Kasım 1928 - ö. 17 Haziran 2018 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
15 | Sami Baydar | d. 26 Eylül 1962 - ö. 29 Ekim 2012 | Alan/Yüzyıl/Saha | Görüntüle |
16 | FATMA, Fatma Üzüm | d. ? - ö. ? | Madde Adı | Görüntüle |
17 | Berin Taşan | d. 9 Kasım 1928 - ö. 17 Haziran 2018 | Madde Adı | Görüntüle |
18 | Sami Baydar | d. 26 Eylül 1962 - ö. 29 Ekim 2012 | Madde Adı | Görüntüle |